-
Merhaba. İnternet Tarihi, teknolojisi ve Güvenliği dersine hoşgeldiniz. Ben Charles Severance.
-
Bu derste hocanız olacağım. Haydi hemen başlayalım.
-
Öncelikle kimler bu dersi almalı sorusuyla başlayalım? Cevap sensin elbette,
-
bu dersi almalısın. Çünkü herkes bu dersleri almalı.
-
Dokunduğumuz ve kullandığımız ağlar hemen hemen her zaman bizimle. Açıkçası, eğer
-
bu dersi izliyorsanız, internet üzerinden izliyorsunuz. Peki Nasıl
-
yürüyor bu işler, kim yaptı, biliyor musunuz? Bunlar ağaçlarda falan mı yetişti?
-
İnsanlar yaptı bunları, haksız mıyım? Son derece teknik bir şey bu üzerine konuşacağız.
-
Belki de insanlığın şimdiye kadar üstlendiği en karmaşık mühendislik görevi. Fakat
-
matematiksel bir bakış açısından konuşmayacağız , veya programlama
-
açısından da bakmayacağız.. Gerçekten yapmayacağız, sizi bu konuda
-
zorlamayacağız. Evet müthiş teknik meselelerden konuşacağız, ve birkaç
-
müthiş insanlarla tanışacağız, fakat bu teknik bir kurs olmayacak. Bu ders dinleme,
-
anlama ve internet denilen şeyi var eden insanlar üzerine
-
eleştirel düşünme üzerine. Olay şu ki size bazı şeyleri açıklayacağız ve sizden bir miktar
-
reaksiyon bekleyeceğiz. Bu ders bir miktar sözlü tarih de içeriyor olacak. Derlemesini,
-
ben ve televizyon programını beraber sunduğumuz Richard Wiggins'in ortaklaşa yaptığımız
-
bir sözlü tarih çalışmasını.90'lı yıllardan bu günlere kadar
-
bu derleme için çalıştım. Ve internet için inanılmaz şeyler yapan insanlara
-
sorular sordum. Neler yapman gerekti, nasıl yürür bu işler,ne düşünmüştün,
-
yenilikçi olan neydi, neler yanlış gitti gibi. Gerçek tarih biraz karışıktır.
-
Gerçek tarih 30 dakikalık bir pbs özel(?) kadar basit değildir
-
bazen. Onlar aslında bir tür televizyon eğlencesi. Biz aslında onları biraz daha uzun süre dinlemiş
-
olan insanlardan dinliyor olacağız. Her şeyi iki dakikalık
-
parçalara indirgeyecek değiliz. Bu insanları dinleyeceğiz. ve daha sonra
-
insanların bu yenilikler hakkında nasıl konuştukları üzerine düşündüklerimize dair birkaç
-
kritik soru soracağız. Ve dersin ikinci yarısında da internetin gerçekte nasıl
-
yürüdüğüne derinlemesine ineceğiz. ve yine programlamayla alakalı veya teknolojik veya karmaşık her türlü detaydan
-
uzak durarak tabi. sadece basit bir takım benzetmelerden
-
yola çıkarak internetin mimarisini anlamaya çalışacağız
-
hepsi bu. Ne kadar kolayca kavradığınıza şaşıracaksınız. Ben her zaman
-
ilk dersime biraz kendimden bahsederek başlamayı tercih ederim, böylece beni biraz tanımış olursunuz. Ben
-
University of Michigan School of Information'da profesörüm. Okul
-
birçok şey üzerine dersler veriyor. Sosyal Bilimler gibi şeyler üzerine de dersler veriyor. Data,
-
bilişim ve teknoloji üzerine de dersler veriyor yani şunu demek istiyorum ki okulumuz
-
insan informasyonları ile teknolojiyi daha ilginç yollarla bağlamak üzerine çalışıyor. Ve ben de
-
bir öğretim üyesi olarak, çeşitli kitaplar yazdım. beni web üzerinde bulabilirsiniz
-
ve beni twitter'dan takip edebilirsiniz.sık sık seyahat etmek durumundayım. Kim bilir belki de bu ders sırasında
-
sizin ülkenizde ve şehrinizde olabilirim, ve kim bilir, belki
-
bir şeyler yapabiliriz. Kısacası İsterseniz beni twitterda rahatsız etmekten çekinmeyin. Ben her zaman
-
twitterdayım. Dersin büyük bir kısmını Videolar oluşturuyor, özellikle ilk yarısında
-
internetin tarihi üzerine konuşacağız. Ben 1995 yılında gerçekten şanslıydım.
-
çoğu insan, internet ve web'in, akademik sektörün dışına
-
1994 yılı civarı çıktığını söyler. Ve benim 1995 yılında bir televizyon şovum vardı. Program,
-
AT&T tarafından bence tamamen yok edilen ve dolayısıyla şu an mevcut olmayan
-
bir Kablo Firması, TCI CableVision, tarafından destekleniyordu. . Ama 1995, 1995'ten 1999'a kadar
-
benim, ben ve programı beraber sunduğumuz Richard Wiggans kameralarla dolaşır
-
ve konferanslar gider ve ne gerekirse yapardık. Kameramızı insanlara, bir şeyler yapmış
-
ünlü insanlara yöneltirdik. 90'lara döüp bakarsak, internet bu gün olduğu kadar
-
çekici ve önemli değildi, böylece o insanları bulmak gerçekten kolay oldu
-
ve onlar da konuşmaktan memnun olurlardı. Yani onların kendi deyimiyle bizde "yenilikçilik" vardı.
-
İşte bu slaytta o insanlar var... Burada bir tarafta, Tim Berners-Lee var. Tim
-
Berners-Lee, world wide Web'in mucidi ve onunla tarih dersinin ileri kısımlarında
-
tanışacağız. şimdi, James Wells adlı bir adama göz atacağız.
-
real audio'nun kurucularından biriydi. sadece size bu tür şeylerin bana verdiği motivasyon hakkında ipucu vermek için..
-
motivasyon hakkında ipucu vermek için..
Bunlar bana gerçekten ilham verdi, kimi insanların gerçekten
-
internet üzerine olağanüstü bir şekilde düşünmeleri..
İlk olarak,
-
burada, burada önümüzde RealAudio'dan James Wells var. Ayda 250 bin
-
oranında olmak üzere aşağı yukarı 700 binden fazla kişi son 6 ayda
-
real audio player indirdi., yani hesaplamasını yaparsak göreceksiniz ki
-
önümüzdeki 6 ay boyunca, milyonlarca insan dinliyor
-
ve 10 binlerce insan üretiyor olacak.. Bu "narrow casting" dediğimiz fikir mümkün
-
kılıyor. Ki bu da bilgiyi çok ucuz bir yolla alıp çok belirli ilgi noktalarına
-
ve hedeflere aktarabilmek demek. Bir başka geniş kullanımı da
RealAudio'nun
-
eğitim. Mm-hm. Bilirsiniz, uzaktan öğrenme. zamandan ve
-
mekandan bağımsız eğitim ortamı sağlayabilme yeteneği.
-
işte bu James Wells'in RealAudio'su. Onun büyük fikirleri vardı. bu videoda gördüğünüz şeylerden biri de bir
-
Modem. Küçük yanıp sönen ışıkları gördünüz, işte bu ışık gidip gelen veri oluyor.
-
Ve, belki bilirsiniz, 1993 94 95'te 28 kilobit modemler kullanılırdı. Hani, ne zaman,
-
ne zaman yapmanız gereken bir telefon konuşmanız olsa bağlantının kopmak durumunda olduğu128 kilobit olanı.
-
Ve korkunç olduğunu düşünüyorsunuz. Pekala , 1992-92'de 28 Kilobitlik olanını kullanıyorduk,
-
ki bu bugünkü Edge'in 3te birine hatta 4te birine tekabul ediyor, o zamanlar
-
bu kadar bant genişliği yoktu, fakat James Wells'in işte bu dersi sıkıştırıp ufak bir ses kaydına sığdırabileceğimiz
-
ve dünyanın her yerinde insanların sesli-dersler alabileceği
-
hayali vardı. işte bu aslında bana şimdi ilham verdi ve benim
-
araştırma alanım oldu. Böylece daha az gelişmiş olsa da, şu an kullandığımız gibi
-
teknolojiyi kullanarak öğretmeye başladım."Sync-o-Matic" denen bu şeyi icat ettim.
-
ve bunun 1996 yılında yaptığı şey hem slaytlar ve hem de ses göndermekti. Şu korkunç ...
-
görünen fotoğrafıma bakın, o korkunç görünümlü resimdeki benim. Ahh,
-
O adam orada biraz korkutucu görünüyor. O benim resmimdi.
-
Video gönderemezdik. Sadece ses gönderebilirdik çünkü 1996'da bağlantı ...
-
çok yavaştı. Ama slaytlar gönderdim. Böylece derslerimi veriyordum, ses kaydediyordum ...
-
slaytları çevirirdik, ekrana çizmek diye bir şey yoktu ya da eğlenceli şeyler. Ve, ve ...
-
daha sonra 1999'da, iş değiştirdim, bir üniversiteden diğerine geçtim ve diğer ...
-
şeyi yazdım. Bu benim "pano" dediğim bir şeydi ve bugün ...
-
kullandığımıza hayli benziyordu, bugün kullandığımıza nazaran ...
-
daha az gelişmişti ama bayağı da slayt üstüne çizebiliyordunuz ve ...
-
slaydı öne ve arkaya çevirebiliyordunuz ve bir işaretleyiciniz vardı ve slaydın üstüne
-
yazabiliyordunuz. Bunu yapmayı başardım ve bunu Apple'a
-
vermeye çalışıyordum. Bunu Apple donanımı ile yaptım ve Apple'a vermeye çabaladım.
-
1999'daydı ve almadılar. Ama şimdi, ScreenFlow ve Camtasia gibi şeyler var.
-
Ve bunları yapan pek çok şey, şey var.
-
Bu televizyon setinin önünde oturup eğitimin geleceğinin ...
-
Internet üzerinden olacağından bahseden bu adamı görmek beni gerçekten oldukça ...
-
teşvik etti. Araştırmamı değiştirmek için birçok şeyin üstünden geçtim.
-
Yüksek Performanslı İşlemler alanıydı bu. Ve işte TV setinin önünde ...
-
otururken böyle bir eğitimin iyi bir şey olacağını düşündüm. Bir an önce dışarı çıktım ...
-
ve Sync-o-Matic denen bu şeyi icat ettim ve bu "Pano" denen şeyi.
-
Tıkla. 1999 civarıydı, ve "Pano"yu satın alacak kimse bulamadım.
-
Bu şeyi kullanma fikrini alacak. Demek istediğim, açıkçası şu an kullanıyoruz ...
-
aslında. Büyük bir hayal kırıklığıydı. Bundan sonra yapabileceğim şeyin ...
-
"Sakai" adlı bir öğrenim yönetim sistemi olduğuna karar verdim. Bazılarınız Sakai'yi kullanmışlardır ...
-
öğrenme sistemi olarak. Ben Sakai Projesinin baş mimarıydım.
-
ve Sakai öğrenim sistemiyle faydalı olmak için çalışmaya devam ettim.
-
ve ben "Sakai"yi bulduğumda piyasanın ancak yüzde 2 ya da 3'üne ulaşabildi. Sonra ben ...
-
öğrenim yönetim sistemlerinin içiçe, birlikte çalışması üzerine çalışmaya karar verdim ...
-
kaydedilmiş derslerimi öğrenim yönetim sistemi içine ...
-
yerleştirecektim, bu gizli bir fikir sayılırdı. Ve bundan sonra ...
-
birkaç yıl harcadım, 2007'den 2010, onbir, onikiye kadar IMS adlı ...
-
standartlar meydana getiren standart organizasyonu ile. Ve şimdi bu gerçekten ...
-
burada oturmak gerçekten ironik, 15 yıl sonra sizlere "Coursera" denen bu ...
-
tamamen harika, müthiş teknoloji ile bir şeyler öğretmek. Çünkü ...
-
bu gerçekten öyleydi. Bu hep hayal ettiğim bir şeydi ve ..... Daha fazla ...
-
heyecan verici olamazdı Coursera ile çalışmak. Ve tabii bir alt benliğim var Dr. Chuck.
-
Öğrencilerimin çoğu bana Dr. Chuck der, bunun nedeni,
-
bu lakapla çağırılmamın nedeni, doktoramı hayatımın geç bir döneminde yaptım ve ...
-
doktora yaptığım için insanları eğlendirmeyi bırakmanın iki yüzlülük olacağını düşündüm.
-
Ve ben, Dr. Chuck lakabını uyarladım. Biraz araştırma yapmak isteyecekler için ...
-
söyleyeyim bu Dr. Phill ya da, ya da Dr. Drew değildi. Bu aslında tam olarak televizyon doktoru ...
-
Dr. Ruth'tu. Evet, Dr. Ruth'un kim olduğu hakkında biraz araştırma yapabilirsiniz. Ve ...
-
Burada hobilerim ile alakalı birkaç fotoğrafım var. Hokey oynarım ...
-
Sık sık seyahat ederim. "Sakai" çokça seyahat yapmama sebep oldu. Bütün dünyayı ...
-
gezdim sanıyorum... Galiba, resim öyle gibi. Seyahatimin üç ya da dört yılı.
-
İşaretler öyle söylüyor. Motosiklet sürerim, off-road motosikletler. On-road ...
-
motosikletler. Karaoke yaparım - bunların videolarını görebilirsiniz. Bütün fotoğraflarım ...
-
benim karaoke yaptığım zamanlara ait değil tabii ki, yine de benim kareoke yapan ...
-
arkadaşlarımın fotoğrafını çektiğim fotoğraflar. Kitap yazdım. Birkaç kitap. "Sakai" projesi ...
-
ile ilgili tecrübelerim hakkında bir kitap da yazdım. Ve şununla kapatacağım...
-
biraz komik bir video "iPad steering wheel mounth" diye duymuş olaiblirsiniz.
-
Eğer duymadıysanız, gidin ve Google'da "iPad steering wheel mounth" diye aratın.
-
Ve bu, kısa bir video, ben ne düşündüğünüzü merak ediyorum. Öyleyse... Bir sonrakinde ...
-
dersin nasıl işleneceği konusunda daha detaylı konuşacağız ve ...
-
derecelendirme nasıl işleyecek ve bunun gibi diğer şeyler. Öyleyse, birazdan görüşürüz.