0:00:01.833,0:00:31.044 [sakin caz müzik] 0:00:31.044,0:00:34.526 Derinizin renginden nefret etmeyi kim öğretti size? 0:00:34.526,0:00:38.461 Saçınızın yapısından nefret etmeyi kim öğretti size? 0:00:38.461,0:00:43.473 Size, burnunuzun şeklinden, dudaklarınızın şeklinden nefret etmeyi kim öğretti ? 0:00:43.473,0:00:49.461 Baştan aşağı, taa tabanlarınıza kadar nefret etmeyi kim öğretti size? 0:00:49.461,0:00:52.357 Kendi türünüzden nefret etmeyi kim öğretti size? 0:00:52.357,0:00:55.720 Size, birbirinizin yanında olmayı istemeyecek kadar 0:00:55.720,0:00:59.222 ait olduğunuz ırktan nefret etmeyi kim öğretti? 0:00:59.222,0:01:05.135 Sizler Bay Mohammad'in nefret öğretip öğretmediğini sormadan önce, 0:01:05.135,0:01:11.386 kendinize sormalısınız: size, Tanrı'nın yarattığı şeklinizden nefret etmeyi kim öğretti? 0:01:11.386,0:01:14.755 Bizler, siyahi insanlar, ya da bizi adlandırdıkları şekilde, 'zenci'ler, 0:01:14.755,0:01:16.890 gerçekten özgür olduğumuzu sanıyorduk. 0:01:16.890,0:01:24.710 Ancak bilinçaltımızda, kurtulduğumuzu sandığımız o zincirler hala duruyordu 0:01:24.710,0:01:30.463 Ve bizi hayatın bir çok alanında, gerçekten motive eden şey, 0:01:30.463,0:01:35.694 beyaz adam tarafından sevilme arzumuzdu. 0:01:35.694,0:01:39.445 Malcolm, bu aşağılık hissin yok etmek istiyordu. 0:01:39.445,0:01:40.442 Bunun, acı vereceğini biliyordu. 0:01:40.442,0:01:42.594 İnsanların, bu yüzden onu öldürebileceğini biliyordu, 0:01:42.594,0:01:50.235 ama bu riski almaya cesaret etti. 0:01:50.235,0:01:58.515 O, kendi zamanındaki liderlerin söylediklerinden daha üstün bir şey söylüyordu. 0:01:58.515,0:02:05.073 Diğer liderler, onlara zulmedenlerin evine girmek için yalvarıyorlarken, 0:02:05.073,0:02:10.545 Malcolm, size kendi evinizi inşa etmenizi söylüyordu. 0:02:10.545,0:02:13.779 Afro-Amerikanlar için, korkuyu kovdu. 0:02:13.779,0:02:16.459 Dedi ki: "Ben, sizin düşüncelerinizi sesli olarak söyleyeceğim." 0:02:16.459,0:02:21.829 Ve dedi ki, " Bakın, insanlar bizi duyacaklar ve bize zarar vermeyecekler, tamam mı? 0:02:21.829,0:02:25.001 Ancak, bunu toplumun tümüne söylemeyeceğim." ********* 0:02:25.001,0:02:30.886 İşte bunları, çok güçlüce söylüyordu, erkekçe söylüyordu, 0:02:30.886,0:02:34.239 " Sizin bunca yıldır düşündüklerinizi dile getirmekten korkmuyorum" diyen bir tarzla söylüyordu. 0:02:34.239,0:02:36.150 Ve işte, biz onu bu yüzden sevdik. 0:02:36.150,0:02:38.853 Bunları yüksek sesle söyledi, kapalı kapılar ardında değil. 0:02:38.853,0:02:43.624 Bizim adımıza, Amerika'yla savaştı. 0:02:43.624,0:02:49.026 Ben, bir Müslüman olarak, beyaz adamın yeterince zeki olduğuna inanıyorum. 0:02:49.026,0:02:53.689 Eğer kendisini, Siyahi insanların aslında nasıl hissettiğini fark ettirirsek, 0:02:53.689,0:02:58.110 ve sürekli taviz vermemizi gerektiren, o eski tatlı dilli konuşmasından nasıl bıktığımızı bilse. 0:02:58.110,0:03:00.903 Ama işleri zorlaştıran siz kendinizsiniz. 0:03:00.903,0:03:03.922 Beyaz adam, siz o tatlı dilli konuşmaları sürdürdükçe, siz doğru söylüyorsunuz zannediyor. 0:03:03.922,0:03:07.039 Çünkü o sizi buraya getirdiğinden beri, onunla tatlı dille konuşuyorsunuz. 0:03:07.039,0:03:08.670 Tatlı dili bırakın! 0:03:08.670,0:03:10.453 Ona nasıl hissettiğinizi söyleyin! 0:03:10.453,0:03:23.652 Ona azarlanmaktan bıktığınızı söyleyin. Ona, eğer kendi evini kendisi temizlemeye hazır değilse, 0:03:23.652,0:03:30.863 o zaman ev sahibi olmamasını söyleyin! [dinleyiciler: Evet, doğru!] O zaman o ev yansın, kül olsun... 0:03:30.863,0:03:39.340 [alkışlar] 0:03:39.340,0:03:51.162 [davul ve vokal eşliğinde Afrika müziği] 0:03:51.162,0:03:56.916 Harlem'in bu sokak köşelerinde, bu yüzyılın büyük bir kısmında, Siyahi insanlar kültürlerini anmış 0:03:56.916,0:04:02.114 ve Amerika'daki ırk konusunu tartışmışlardır. 0:04:02.114,0:04:09.610 İşte, Malcolm burada, Harlem'in umuduna ve kızgınlığına ses veren sokak konuşmacılarına katılmıştır. 0:04:09.610,0:04:20.294 Ben ulusalcılık dersi verdim ve bu demek ki ben, bu beyaz adamın ülkesinden dışarı çıkmak istiyorum çünkü ırklar arası 0:04:20.294,0:04:23.738 birleşme hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Siz hayatta olduğunuz sürece, asla 0:04:23.738,0:04:29.470 beyaz adamın sistemine dahil olmayacaksınız. 0:04:29.470,0:04:31.982 100. ve 25. caddelerin köşesi ile, Yedinci Bulvar, 0:04:31.982,0:04:38.758 siyahi sokak konuşmacılarının eylem merkezi haline gelmişti. 0:04:38.758,0:04:42.613 Malcolm buraya geldiğinde, onun kendine ait bir köşesi yoktu. [New York Şehri, devriye polisi] 0:04:42.613,0:04:51.935 İşte o zaman, tabiri caizse, üssünü, Elder Michaux'nun kitapevi'nin önüne kurmuştu. 0:04:51.935,0:05:09.314 Malcolm o küçük sahneye çıktığında, ilk dört beş dakika konuşamazdı. 0:05:09.314,0:05:15.750 Dinleyenler ona öylesine bir tezahurat yaparlardı ki, 0:05:15.750,0:05:20.425 o orada bekler, hakkı olan bu övgüyü kabul ederdi. 0:05:20.425,0:05:24.518 İşte sonra konuşmaya başlardı. 0:05:24.518,0:05:28.661 Bay Mohammed'in nefret öğretmeni olduğunu söylüyorlar, 0:05:28.661,0:05:32.295 çünkü sizin uyuşturucudan ve alkolden nefret etmenize sebep oluyor. 0:05:32.295,0:05:36.088 Bay Mohammed için, bir 'Siyahi Üstüncüsü' diyorlar, 0:05:36.088,0:05:40.075 çünkü o size ve bana, bizim beyaz adam kadar iyi olduğumuzu değil, 0:05:40.075,0:05:44.970 ondan daha iyi olduğumuzu, söylüyor. 0:05:44.970,0:05:47.854 Evet, beyaz adamdan daha iyi. 0:05:47.854,0:05:49.875 Sizler beyaz adamdan daha iyisiniz. 0:05:49.875,0:05:51.905 Ve bu herhangi bir cümle değil. 0:05:51.905,0:05:55.091 Bu, beyaz adamla eşit olduğumuzu söylemiyor yalnızca. 0:05:55.091,0:05:57.585 O kim ki, biz onunla eşit olmaya çalışalım? 0:05:57.585,0:05:59.136 Onun cildine bakın. 0:05:59.136,0:06:01.626 Siz kendi cildinizi onunkiyle kıyaslayamazsınız. 0:06:01.626,0:06:09.493 Sizinkisi, onunkinin yanında altın gibi kalır. 0:06:09.493,0:06:13.417 Bizim, beyaz insanlara hayran olduğumuz bir zaman vardı. 0:06:13.417,0:06:17.576 Onların güzel olduğunu düşünüyorduk, çünkü biz kördük, akılsızdık. 0:06:17.576,0:06:19.716 Biz onları, oldukları gibi göremiyorduk. 0:06:19.716,0:06:24.563 Ama sayın Elijah Muhammed geldi ve bize İslam dinini öğrettiği, 0:06:24.563,0:06:28.808 bizi temizledi ve böylece biz kendi gözlerimizle 0:06:28.808,0:06:33.532 o silik renkli şeyi, gerçekten olduğu gibi görebiliyoruz. 0:06:33.532,0:06:40.960 Değersiz, silik bir şey olarak. 0:06:40.960,0:06:43.997 Ben onu dinleyince, o toplantının hissi içimde kaldırdı. 0:06:43.997,0:06:45.968 Onu bir kere dinlendiniz mi, [Harlem sakini] 0:06:45.968,0:06:50.811 eskiden olduğunuz yere asla dönmezdiniz. 0:06:50.811,0:06:56.654 Pozisyonunuzu değiştirmeseniz bile, en azından gözden geçirirdiniz. 0:06:56.654,0:06:58.763 Biz, bizim şeytan olduğumuzu duymaya alışkın değildik. [Gazeteci] 0:06:58.763,0:07:04.095 Ve bizim harika kuzey şehirlerimizde, aslında bizim de zulum uygulayıcılar olduğumuzu. 0:07:04.095,0:07:09.210 O, sessiz bir grup siyahi insanı temsilen konuşuyordu 0:07:09.210,0:07:18.524 ***** Ve işte bu savaş demekti. 0:07:18.524,0:07:22.486 Sahneden indiğinde, ben de dinleyicilerin arasından sıyrıldım [Harlem aktivisti] 0:07:22.486,0:07:27.095 ve ona doğru yürüdüm. Tabii ben ona yaklaştığımda, bodyguard'ları 0:07:27.095,0:07:30.654 öne doğru atıldılar ama o, onları ittirdi. 0:07:30.654,0:07:33.266 Onun karşısına dikildim ve elimi uzattım. 0:07:33.266,0:07:41.742 Dedim ki: "Dediklerinin bir kısmı çok hoşuma gitti. Bütün söylediklerine katılmıyorum ama bir kısmını çok sevdim." 0:07:41.742,0:07:45.609 O da bana baktı ve elimi kibarca tutarak, 0:07:45.609,0:07:52.943 "Bir gün bana katılacaksın, Kızkardeşim. Bir gün katılacaksın." 0:07:52.943,0:07:58.529 Mesajını netleştirmek için, Malcolm kendi hayatını, tüm Siyahi Amerikalılar'a örnek teşkil etmesi için kullandı. 0:07:58.529,0:08:04.029 Hayatını hikayeleştirerek tavsiyelerde bulundu. 0:08:04.029,0:08:07.264 Sonra, hayat hikayesini Alex Haley'le birlikte yazarken de, 0:08:07.264,0:08:13.962 Hayatının, gelecekte nasıl yorumlanacağına ilişkin söz sahibi olmak istedi. 0:08:13.962,0:08:19.027 Ben, onun kendinden bahsederken kullandığı bir tabirden çok etkilenmiştim. [otobiyografi yazarı] 0:08:19.027,0:08:21.959 Derdi ki, "Ben karşılaştıklarımın hepsinin bir parçasından oluşmaktayım." 0:08:21.959,0:08:27.945 Yani, hayatının erken yıllarında karşılaştığı şeyler, 0:08:27.945,0:08:31.016 ona şu ya da bu şekilde bir beceri kazandırmıştır ve 0:08:31.016,0:08:39.692 bu beceriler Malcolm'un kişiliğini oluşturarak, onun İslam halkı için bir temsilci olmasını sağlamıştır. 0:08:39.692,0:08:41.432 Siz Omaha'da doğmuştunuz, değil mi? 0:08:41.432,0:08:42.026 Evet, efendim. 0:08:42.026,0:08:44.861 Sonra, siz bir yaşındayken aileniz Omaha'yı terk etmişti? 0:08:44.861,0:08:46.477 Sanırım bir yaşındayken. 0:08:46.477,0:08:47.746 Neden Omaha'dan ayrılmışlar? 0:08:47.746,0:08:54.649 Benim anladığım kadarıyla, Klu Klux Klan, Omaha'daki evlerinden birini yakmış. 0:08:54.649,0:08:55.605 Orada çok Klu Klux Klan aktivitesi varmış. 0:08:55.605,0:08:57.585 Eminim, bu olay ailenizi çok mutsuz etmiştir. 0:08:57.585,0:08:59.496 Mutsuz değilse de, güvensiz hissettirmiş. 0:08:59.496,0:09:01.446 O halde, sizin şahsi olarak, önyargılı 0:09:01.446,0:09:02.894 bir fikriniz olmalı. 0:09:02.894,0:09:07.123 Yani, bu olaya, geniş, akademik bir bakış açısıyla bakamazsınız, değil mi? 0:09:07.123,0:09:10.334 Ben buna katılmıyorum çünkü Omaha'da başımıza gelen o olaydan sonra, 0:09:10.334,0:09:13.734 Lansing, Michigan'a taşındığımızda, evimiz tekrar yakıldı. 0:09:13.734,0:09:15.942 Hatta, babamı Klu Klux Klan öldürdü. 0:09:15.942,0:09:21.000 Ve, buna rağmen, kimsenin beyaz insanlarla benim kadar iç içe yaşadığını sanmıyorum. 0:09:21.000,0:09:24.606 Kimsenin benim kadar, beyazların oluşturduğu toplumlarda benim gibi yaşadığını sanmıyorum. 0:09:24.606,0:09:28.369 Biz, mahalledeki tek siyahi çocuklardık. [En büyük abisi] 0:09:28.369,0:09:33.041 Bizim evin arkasında ormanlık bir alan vardı. 0:09:33.041,0:09:36.620 Beyaz çocuklar bizim eve gelirler ve sonra da ormana oyun oynamaya giderdik. 0:09:36.620,0:09:39.786 Malcolm derdi ki "Hadi, Robin Hood oynayalım". 0:09:39.786,0:09:43.622 O zaman, Robin Hood oynamaya oraya giderdik. 0:09:43.622,0:09:47.108 Ve Robin Hood, Malcolm'du. [kahkaha atar] 0:09:47.108,0:09:53.154 Bu çocuklar da bunu kabul ederlerdi. 0:09:53.154,0:09:59.038 Malcolm, Earl ve Louise Little çiftinin en açık tenli olduğunu söylemişti. 0:09:59.038,0:10:09.705 Ve tenindeki açıklığın, annesinin annesine tecavüz eden beyaz adamı hatırlattığını söylemişti. 0:10:09.705,0:10:15.291 1929'da, Malcolm dört yaşındayken, marangoz ve rahip olan babası, 0:10:15.291,0:10:21.388 aileyi Lansing, Michigan'a taşımıştı. 0:10:21.388,0:10:28.926 Lansing küçük bir şehirdi ve siyahiler şehrin batı tarafında yaşamaktalardı. 0:10:28.926,0:10:34.992 Malcolm ve ailesi, şehrin dışında yaşamışlardı [çocukluk arkadaşı] 0:10:34.992,0:10:40.046 ve yaklaşık iki hektarlık bir araziye küçük bir eve sahiptiler. 0:10:40.046,0:10:46.244 Bu yüzden, bir çeşit çiftçi ailesi olarak görülüyorlardı. 0:10:46.244,0:10:54.351 Little ailesi taşındıktan üç ay sonra, beyaz komşular onları evlerinden çıkarmak için yasal yollara başvurdular. 0:10:54.351,0:10:59.784 Bölge hakimi, tarım bölgesinde, yalnızca beyaz insanların yaşayabileceği yönünde karar kıldı. 0:10:59.784,0:11:06.701 Ancak Earl Little taşınmayı kabul etmedi. 0:11:06.701,0:11:14.592 Michigan'daki Klu Klux Klan üyeliği, Mississipi'dekinin beş katı kadardı; 70.000 kişiydi. 0:11:14.592,0:11:22.233 Malcolm'un ailesi için, husumet hayatlarının bir parçasıydı. 0:11:22.233,0:11:30.330 Evde herkes uyuyordu sonra birden, kocaman bir "buum!" sesi duyduk. 0:11:30.330,0:11:38.661 Uyandığımızda her yerde yangın vardı ve herkes duvarlara ve birbine çarpıyordu. 0:11:38.661,0:11:42.224 Benim hatırlardığım annemin bize, 0:11:42.224,0:11:48.122 "Kalkın, kalkın, kalkın, ev yanıyor, dışarı çıkın." Ben bu kadarını tamamen hatırlıyorum. 0:11:48.122,0:11:51.492 Annemin bağırışlarını, babamın bağırışlarını duyuyordum. 0:11:51.492,0:11:56.561 Hepimizin ayıldığından emin olup, bizi dışarı çıkardılar. 0:11:56.561,0:12:02.846 Ev kül olmuştu. İtfaiye ya da herhangi bir yardım gelmemişti. Her şeyimiz tamamen yanmıştı. 0:12:02.846,0:12:09.382 Malcolm'un babası Earl Little, yerel beyazları, evini yakmakla suçladı. 0:12:09.382,0:12:17.748 Polis, Earl'ü suçladı ve onu sonra, kundakçılık şüphesiyle tutukladı. Hakkındaki suçlamalar sonra düşürüldü. 0:12:17.748,0:12:22.681 Bizim büyüdüğümüz şehirde, bize "kendini beğenmiş zenciler" derlerdi, ya da 0:12:22.681,0:12:27.162 " şehrin güneyinde yaşayan ukala zenciler" derlerdi. O zamanlar, eğer beyaz biri size "ukala zenci" derse, 0:12:27.162,0:12:35.456 bu, " Salak olmadığı için, dikkat edilmesi gereken zenci" anlamına geliyordu. 0:12:35.456,0:12:41.724 Babam bağımsız bir adamdı. Kimsenin onu beslemesini istemiyordu. 0:12:41.724,0:12:46.778 Kendi yemeğini kendi üretmek istiyordu. Çocukları üzerinde kimse söz sahibi olsun, istemezdi. 0:12:46.778,0:12:51.022 Söz onun olsun istiyordu ve söz sahibiydi de. O hep 0:12:51.022,0:12:58.864 Marcus Garvey'in düşüncelerini tekrar ederdi. Siyahi insanların kendi hayatlarını düzenlemelerini 0:12:58.864,0:13:04.334 ve kimseye sorun yaşatmadan, birbirleriyle işbirliği yapmalarını 0:13:04.334,0:13:08.073 ve beraberce durumlarını düzeltmeye çalışmaları gerektiğini söylerdi. 0:13:08.073,0:13:15.566 Ama o günlerde bunu bile yapsanız, hala sorun çıkarıyorsunuz, demekti. 0:13:15.566,0:13:18.207 1920'lerde siyahi bir ulusalcı olan Marcus Garvey, 0:13:18.207,0:13:25.965 siyahi Amerikalıların, beyaz toplumdan bağımsız olan bir ulus kurmalarını söylüyordu. 0:13:25.965,0:13:35.575 Yüzbinlerce üyesi olan, Garvey'in, Birleşik Zenci Kalkınma Birliği (UNIA), Afrika ülkeleriyle daha yakın olmayı hedefliyordu. 0:13:35.575,0:13:49.124 UNIA'nın kendi bayrağı vardı, kendi ulusal marşı vardı ve Afrika'da, kendi ülkesindeki ve yurt dışındaki zencileri kollamaya 0:13:49.124,0:13:56.590 yemin etmiş bir ordusu vardı. ABD Federal Araştırma Bürosu, Garvey'i, " öncü Zenci eylemcilerden biri" olarak adlandırmıştı. 0:13:56.590,0:14:04.514 Federal hükümet 1927'de onu ülke dışı ettiyse de, Malcolm'un ailesi, Garvey taraftarı olarak kalmışlardı. 0:14:04.514,0:14:06.829 Earl, birliğe yeni üyeler katıyordu. 0:14:06.829,0:14:13.004 Louise, Garvey gazetesi için yazılar yazıyordu. 0:14:13.004,0:14:18.469 Bize "The Negro World" [Zenci Dünyası] isimli, Garvey gazetesini okuyan, annemdi. 0:14:18.469,0:14:22.901 Ayrıca, bizimle bağımsız olmamız konusunda konuşan da oydu. 0:14:22.901,0:14:28.808 Bizim kendimizi 'Zenci' ya da 'Nigger' olarak adlandırmamamızı, 0:14:28.808,0:14:33.260 bizlerin siyahi olduğunu ve kendimizi 'siyahi' olarak adlandırmamızdan gurur duymamız gerektiğini, söylerdi. 0:14:33.260,0:14:34.807 Sizin gerçek isminiz nedir? 0:14:34.807,0:14:36.734 Malcolm. Malcolm X. 0:14:36.734,0:14:38.137 Bu sizin yasal isminiz mi? 0:14:38.137,0:14:40.150 Benim bildiğim kadarıyla, yasal ismim. 0:14:40.150,0:14:42.907 Bana, babanızın soyadını söyleyebilir misiniz? 0:14:42.907,0:14:44.898 Babam kendi soyadını bilmiyordu. 0:14:44.898,0:14:50.930 Babam soyadını dedesinden almış, dedesi de kendi dedesinden, o da bunu kölelik ettiği efendisinden almış. 0:14:50.930,0:14:53.404 Bizim kendi isimlerimiz yok edilmiş. 0:14:53.404,0:14:54.290 Peki, kölelik esnasında, 0:14:54.290,0:14:55.544 herhangi bir soyadınız var mıymış? 0:14:55.544,0:15:03.710 Aile kütüğünüzün herhangi bir yerinde kullanılan bir soyad var mıydı, ve varsa bu neydi? 0:15:03.710,0:15:05.846 Benim atalarımın soyadları, 0:15:05.846,0:15:06.405 Evet? 0:15:06.405,0:15:09.910 onlar Amerika'ya getirilip, köle yapıldıklarında, onlardan alınmış. 0:15:09.910,0:15:16.284 Ve sonra onlara efendilik eden kişinin soyadları onlara verilmiş. İşte biz bu ismi reddediyoruz ve ... 0:15:16.284,0:15:22.356 Yani, siz bana babanızın kabul edilen soyadını söylemeyeceğinizi mi söylüyorsunuz? 0:15:22.356,0:15:29.054 Ben bu adı hiç bir şekilde benimsemiyorum. 0:15:29.054,0:15:32.442 Eylül, 1931 0:15:32.442,0:15:38.990 Annesi bir gün sezgileriyle kötü bir şey olacağını sezdiğinde, Malcolm altı yaşındaydı. 0:15:38.990,0:15:42.699 Evdeydik ve akşam yemeğimizi yemiştik. 0:15:42.699,0:15:46.683 Annem Wesley'i, en küçük kardeşimi tutuyordu. 0:15:46.683,0:15:50.698 Sanırım onu emziriyordu çünkü masadaydı. Ve bebek 0:15:50.698,0:15:52.689 kucağında, masada uyuyakalmıştı. 0:15:52.689,0:15:57.864 Sonra babam kalktı, yatak odasına gidip elini yüzünü yıkadı. Şehre gidip, para alacaktı. 0:15:57.864,0:16:02.463 Annem o zaman uyandı ve dedi ki: "Earl, Earl. Şehir merkezine gitme." 0:16:02.463,0:16:06.332 Ve şöyle devam etti "Eğer gidersen, geri gelmezsin." 0:16:06.332,0:16:12.617 O gece saat 11 sularında, Earl Little, Lansing şehrinin kuytu bir yerinde, 0:16:12.617,0:16:18.716 vücudu tramvay tekerlekleri tarafından neredeyse ikiye kesilmiş olarak bulundu. 0:16:18.716,0:16:23.684 Polis, Earl Little'ın ölümünün bir kaza olduğunu söyledi. 0:16:23.684,0:16:29.531 Bu mesele o zaman netliğe kavuşmamıştı. 0:16:29.531,0:16:42.463 Earl Little'ın tramvay kazası geçirdiği değil de, tramvayın altına ittirildiğine inanılıyordu. 0:16:42.463,0:16:43.983 Doğrusu, 0:16:43.983,0:16:47.298 ben insanların tam da böyle dediklerini hatırlıyorum. 0:16:47.298,0:16:53.254 O, tramvayın tekerlekleri altına ittirilmişti. 0:16:53.254,0:16:55.485 Babamın ölümü, ailede 0:16:55.485,0:16:57.574 büyük bir şok yarattı. 0:16:57.574,0:16:59.220 Çünkü o güçtü. 0:16:59.220,0:17:00.554 O kuvvetti. 0:17:00.554,0:17:01.673 Biz bir düzen içindeydik; 0:17:01.673,0:17:02.906 ailemizin belirli bir yapısı vardı. 0:17:02.906,0:17:04.333 Okuldan çıkınca, 0:17:04.333,0:17:07.124 ben, erkek kardeşlerim, kız kardeşlerim 0:17:07.124,0:17:08.883 hemen eve gelir ve işe koyulurduk. 0:17:08.883,0:17:11.640 Bahçede çalışırdık, tavuk kulübesini temizlerdik ve akşama hazırlık yapardık. 0:17:11.640,0:17:13.438 Sonra da sabah kalkar, yine aynı şeyleri yapardık. 0:17:13.438,0:17:15.279 Suyu pompalar, eve getirirdik. 0:17:15.279,0:17:17.381 İşte bütün bunları Babam hayattayken yapardık. 0:17:17.381,0:17:21.888 Çünkü yapmazsak, kırbaçlanırdık. 0:17:21.888,0:17:24.687 Bu yüzden disiplinliydik. 0:17:24.687,0:17:28.203 Ama babam öldürüldükten sonra, 0:17:28.203,0:17:33.187 annem benim ya da Malcolm'un koştuğu kadar hızlı koşamadığı için, 0:17:33.187,0:17:35.678 bizler, babam hayatta olsaydı yanımıza kar kalmayacak 0:17:35.678,0:17:38.078 bir çok şey yapma fırsatı bulduk. 0:17:38.078,0:17:43.364 Yani gittikçe gevşedik. 0:17:43.364,0:17:48.975 Louise Little, Büyük Buhran sırasında yedi çocuğunu yetiştirirken çok zorluk çekti. 0:17:48.975,0:17:53.180 Hiç bir geliri yoktu. [en küçük kız kardeş] 0:17:53.180,0:17:55.018 Ara sıra iş sahibi olurdu. 0:17:55.018,0:17:57.045 Çok gururlu bir kadındı. 0:17:57.045,0:17:58.353 Büyük gurura sahipti. 0:17:58.353,0:18:02.835 Bazen bir şeyler satardı. İnsanlara eldiven örerdi. 0:18:02.835,0:18:07.501 Yalnızca devlet yardımına muhtaç olmamak için, bir çok ek iş yapardı. 0:18:07.501,0:18:11.138 Ona, ne yapıp, ne yapamayacağını söylemelerinden nefret ederdi. 0:18:11.138,0:18:16.379 İşte, onu en çok mahveden şeylerden biri buydu. 0:18:16.379,0:18:22.438 Zaman içinde, onun eriyip gittiğini görüyordunuz. 0:18:22.438,0:18:26.799 [hüzünlü caz müzik] 0:18:26.799,0:18:30.381 Malcolm ergenliğe girme yolundayken, yedi yıl boyunca, 0:18:30.381,0:18:35.109 annesi ailesinden gittikçe daha da uzaklaştı. 0:18:35.109,0:18:38.619 1938 senesinde, Noel'den iki gün önce, 0:18:38.619,0:18:48.529 Louise Little paranoya teşhisiyle Kalamazoo Devlet Hastanesi'ne gönderildi. 0:18:48.529,0:18:52.229 Bir gün okuldan geldim ve annem yoktu. 0:18:52.229,0:18:58.304 Evin boş olduğunu hiç hatırlamıyorum çünkü annem bizi hiç terk etmemişti. 0:18:58.304,0:19:01.472 Ve her gün, onun yokluğunun acısını hissettim. 0:19:01.472,0:19:04.208 Başta, yalnızca bir kaç hafta olacaktı. 0:19:04.208,0:19:05.187 Öyle sanmıştık. 0:19:05.187,0:19:08.393 İyileşip, eve geri gelecekti. 0:19:08.393,0:19:12.848 Ama bu durum senelere döndü. 0:19:12.848,0:19:20.830 Louise Little, bundan sonraki 26 sene boyunca, Kalamazoo'da kaldı. 0:19:20.830,0:19:25.620 13 yaşındaki Malcolm, mahkeme kararıyla ailesinin parçalandığına şahit oldu. 0:19:25.620,0:19:29.888 Küçük çocuklar Lansing'teki koruyucu ailelere verildi. 0:19:29.888,0:19:38.257 Malcolm da 10 mil ötedeki bir beyaz mahalleye gönderildi. 0:19:38.257,0:19:39.838 Geçmişte, beyaz adamın sahip olduğu 0:19:39.838,0:19:45.140 en önemli silah, parçalayıp, fethetmek, olmuştur. 0:19:45.140,0:19:49.617 Eğer ben elimi alıp, size tokat atarsam, 0:19:49.617,0:19:51.068 bunu hissetmesiniz bile. 0:19:51.068,0:19:55.991 Parmaklarım ayrı olduğundan, yalnızca birazcık canınız yanar. 0:19:55.991,0:20:03.662 Ama size gününüzü göstermek için yapmak gereken yer, alıp bu parmakları birleştirmektir. [elini yumruk yapar] 0:20:03.662,0:20:08.128 O, Michigan'da, sekizinci sınıf öğrencisiyken, 0:20:08.128,0:20:12.892 sanırım sınıfındaki tek siyahi öğrenciydi ve okulundaki nadir siyahi öğrencilerden biriydi ve 0:20:12.892,0:20:16.625 tüm 'A' olan, harika bir öğrenciydi. [Biyografi yazarı] 0:20:16.625,0:20:17.181 Yani, o 0:20:17.181,0:20:19.599 sekizinci sınıftaki arkadaşlarının tümünün beyaz olmasına rağmen 0:20:19.599,0:20:22.405 sınıf başkanı bile olmuştu. 0:20:22.405,0:20:26.194 Bunları başarabilmesi için, epey olağanüstü olması gerekmekteydi. 0:20:26.194,0:20:33.159 Sonra tabii, okulu terk edip, Roxbory, Massachusetts'e giden ve 0:20:33.159,0:20:39.480 tabiri caizse, 'dolandırıcılık'la ilk tanışmasını yaşayan kişi de yine Malcolm'du. 0:20:39.480,0:21:04.562 [neşeli caz müzik] 0:21:04.562,0:21:09.466 Ben o zamanlarda, Roxbury'de kendimi 'küçük dolandırıcı' olarak adlandırırdım. 0:21:09.466,0:21:11.685 Ve işte o zamanlarda, 0:21:11.685,0:21:17.202 Malcolm X Boston'a gelmişti ve üzerinde çok havalı bir takım elbise vardı, geniş kenarlı bir şapkası vardı ve 0:21:17.202,0:21:21.983 dizlerine kadar gelen bir mont ve bileklerine kadar gelen bir zincir takmıştı. 0:21:21.983,0:21:31.864 Ben öyle bir giysiyi en son, Cab Callowy sahnede gösteri yaparken görmüştüm. 0:21:31.864,0:21:33.676 Şimdi, Malcolm Lansing'ten ayrıldığında, 0:21:33.676,0:21:36.186 üzerinde sade, eski bir takım elbise vardı. 0:21:36.186,0:21:37.069 Benim deyimimle, 0:21:37.069,0:21:38.865 "beyaz adam takımı". 0:21:38.865,0:21:41.168 Ama Boston'dan döndüğünde, aman Yarabbi, 0:21:41.168,0:21:44.567 Malcolm'un üzerinde afilli bir takım elbise, geniş kenarlı bir şapka 0:21:44.567,0:21:47.065 ve ta ceketinin yakasından aşağı sarkan bir zinciri vardı. 0:21:47.065,0:21:49.666 Tüm mahalle onu konuşuyordu. 0:21:49.666,0:21:53.402 Herkes Malcolm'dan bahsediyordu. 0:21:53.402,0:21:57.647 [dans müziği] 0:21:57.647,0:22:01.226 İşte o yerde dansederken, havada süzülürken, 0:22:01.226,0:22:04.094 giydiği o pantalonlar da, balon gibi havada süzülüyordu. 0:22:04.094,0:22:07.006 Bir de o montunu giydi mi, kanat gibi oluyordu. 0:22:07.006,0:22:11.762 O kocaman şapkasıyla ve sallanan zinciriyle, dans ediyordu, oradan oraya uçuyordu. 0:22:11.762,0:22:11.763 Ve işte kızlar ona deli oluyorlardı. 0:22:11.763,0:22:11.763 [neşeli müzik ve vokal] 0:22:28.634,0:22:29.815 Boston'da ona, "New York Red" [New Yorklu Kırmızı] diyorlardı. 0:22:29.815,0:22:31.856 New York'ta ise, ona "Detroid Red" [Detroitli Kırmızı] diyorlardı. 0:22:31.856,0:22:34.512 Saçını hep düzleştirirdi. 0:22:34.512,0:22:38.334 Saçı kızıl renkliydi ve onun Billie Holiday'le ve zamanında 0:22:38.334,0:22:46.367 siyahi dünyada ünlü olmaya başlamış bir çok kişiyle fotoğrafları vardı. 0:22:46.367,0:22:54.704 Malcolm, Boston, New York ve Washington D.C. arasında hizmet veren New Haven Demiryolu'da, mutfak görevlisi olarak 0:22:54.704,0:23:06.228 çalışıyordu. 1942'de Harlem'e taşındı ve 17 yaşındayken, sabaha kadar açık olan kulüplerde ve dolandırıcılık yapan insanlarla takılmaya başladı. 0:23:06.228,0:23:08.522 Sonunda öyle bir noktaya geldi ki, şöyle dedi: 0:23:08.522,0:23:15.815 " Kapıcılık yaparak, trenlerde sandviç satarak ve ayakkabı cilalayarak, bu hayatta başarılı olamazsınız." 0:23:15.815,0:23:18.176 "Bir yerlere gelemezsiniz." 0:23:18.176,0:23:22.878 O, dolandırıcı olarak tanınıyordu. Evet sokak adamıydı, 0:23:22.878,0:23:25.012 ama dolandırıcı değildi. 0:23:25.012,0:23:28.070 Evet düzenbazdı, evet, üçkağıtçıydı. 0:23:28.070,0:23:30.741 Ona bu konuda yetenekli olduğunu söylüyorlardı. 0:23:30.741,0:23:34.109 Geceleri beyaz adamlar gelip de siyahi kadınlarla beraber olmak istediğinde, 0:23:34.109,0:23:35.463 o, onlara kadın ayarlıyordu. 0:23:35.463,0:23:38.087 Eğer kaçak viski arıyorlarsa, o nereden bulunur, biliyordu. 0:23:38.087,0:23:41.089 Eğer uyuşturucu arıyorlarsa, o, nereden bulunur biliyordu. 0:23:41.089,0:23:45.954 O insanların neye ihtiyaçları olduğunu öğrenmeyi beceriyordu ve sonra da bir yerlerden getiriyordu. 0:23:45.954,0:23:49.423 Bu işlerin ortasına düşerek, kar yapabiliyordu. 0:23:49.423,0:23:53.124 Ve işte böylece başladı. 0:23:53.124,0:23:54.621 O zamana baktığında, Malcolm 0:23:54.621,0:23:57.794 kendisini üç şeyin endişelendirdiğini söylemişti: 0:23:57.794,0:24:02.863 hapishane, iş durumu ve askeriye. 0:24:02.863,0:24:04.724 2. Dünya Savaşı'na katılmamak için, 0:24:04.724,0:24:10.840 askerlik kuruluna, siyahi askerleri, beyazları öldürmek için organize edeceğini söylemişti. 0:24:10.840,0:24:17.939 Böylece askeriye için uygunsuz bulunmuştu. 0:24:17.939,0:24:22.117 Malcolm'un kumar ve uyuşturucu alışkanlıkları ve Harlem'deki gece hayatı pahalıydı. 0:24:22.117,0:24:26.560 O zamana kadar, basit suçlardan ötürü iki kez tutuklanmıştı. 0:24:26.560,0:24:29.589 1945 senesinde Boston'a geri taşındığında, 0:24:29.589,0:24:34.368 ileri gelen ailelerin evlerini soymak amacıyla, bir çete kurdu. 0:24:34.368,0:24:37.969 Çetenin diğer üyeleri arasında, arkadaşı Malcolm Jarvis, 0:24:37.969,0:24:42.848 beyaz kız arkadaşı Bea ve iki beyaz kadın daha vardı. 0:24:42.848,0:24:47.204 Kızlardan biri, bir ailenin senenin o kısmında, Florida'da olacaklarını biliyordu, 0:24:47.204,0:24:48.086 yani evde kimse olmayacaktı. 0:24:48.086,0:24:52.649 O zaman biz de o eve girdik ve değerli eşyaları alacaktık. 0:24:52.649,0:24:54.929 Malcolm da eşyaları alıp, tefeciye götürecekti, sonra da parayı 0:24:54.929,0:24:56.589 kumar alışkanlığı için kullanacaktı. 0:24:56.589,0:25:00.000 Bu soygundan iki hafta sonra, 0:25:00.000,0:25:02.443 bu durum ortaya çıktı. Çünkü Malcolm çalmış olduğu, binlerce Dolar 0:25:02.443,0:25:07.112 değerindeki bir saati tefeciye götürmüştü ve 0:25:07.112,0:25:13.170 işte o zaman üç polis tarafından tutuklandı. 0:25:13.170,0:25:19.034 Malcolm Little, Malcolm Jarvis ve üç kadın, haneye tecavüzle suçlanmışlardı. 0:25:19.034,0:25:22.189 İki siyahi adamın, beyaz kadınlarla olması, 0:25:22.189,0:25:25.107 mahkeme salonunda sorun çıkarmıştı. 0:25:25.107,0:25:32.351 Malcolm iki beyaz kadınla birlikteydi ve işte bu davayı böyle önemli kılan, 0:25:32.351,0:25:36.007 böyle şoke edici kılan, bu olmuştu. 0:25:36.007,0:25:42.396 Kadınlar, Malcolm'un onları zorla hırsızlık yaptırdığı yönünde ifade verdiler. 0:25:42.396,0:25:49.519 İki adam, bu tür suçlar için verilen en büyük cezayı aldılar: eyalet hapishanesinde sekiz ila on yıl. 0:25:49.519,0:25:53.694 Hükmü verdiklerinde, ben aklımı yitirdim. 0:25:53.694,0:25:58.140 Kafesin demirlerini yakaladım ve sallamaya başladım. Neredeyse demirleri yerinden çıkaracaktım. 0:25:58.140,0:26:00.161 Sonra hakime bağırarak dedim ki, 0:26:00.161,0:26:03.675 " Beni on yıl hapise atacağınıza, öldürün daha iyi!" 0:26:03.675,0:26:09.100 Ben o 'deli zenci' dedikleri türdendim. [yarı kız kardeş] 0:26:09.100,0:26:11.307 Gördüklerimin gerçek olduğunu biliyordum. 0:26:11.307,0:26:12.895 Ve hiç de komik olmadığını düşünüyordum. 0:26:12.895,0:26:22.947 Onlar güldüklerinde, içlerinden "Bakın zenciye ne yaptık" dediklerini biliyordum. 0:26:22.947,0:26:30.138 Sonra bir de utanmadan, kızlara, bizim onlara tecavüz ettiğimiz gerekçesiyle, 0:26:30.138,0:26:36.421 şikayetçi olmalarını istediler. Kızlar, bunu yapmadılar. 0:26:36.421,0:26:41.654 Malcom Little yirmi yaşındaydı ve eyalet hapishanesinde sekiz ila on yıl geçirmekle karşı karşıyaydı. 0:26:41.654,0:26:47.324 Anne babasının öğütlediği Garvey gururundan ve bağımsızlığından çok uzaktaydı. 0:26:47.324,0:26:56.346 Şimdi o, 22843 numaralı mahkumdu. 0:26:56.346,0:27:01.696 Bir kereliğine suçlu olmakta utanacak bir şey yok. 0:27:01.696,0:27:05.816 Suçlu kalmaksa, utanç vericidir. 0:27:05.816,0:27:10.333 Ben de önceden suçluydum. Ben de önceden hapishanede kaldım. 0:27:10.333,0:27:15.243 Ben bundan utanmıyorum. Beni bununla alt etmeye kalkışan, 0:27:15.243,0:27:19.423 yanılıyordur. Ben bu konuda rahatım. 0:27:19.423,0:27:26.560 [tezahurat ve alkış] 0:27:26.560,0:27:32.129 Onlar, İsa'yı da isyan çıkartıyor diye suçlamışlardı. Öyle değil mi? 0:27:32.129,0:27:40.864 Onun, Sezar'a karşı olduğunu söylüyorlardı. O, havarilerine şöyle dediği için, onun ayrımcı olduğunu iddia ettiler: 0:27:40.864,0:27:49.453 "Roma vatandaşlarına değil, kaybolmuş koyunlara gidin. Kim olduğunu bilmeyen insanlara gidin. 0:27:49.453,0:27:55.220 Kendi yurdu olmayan bir yerde yabancılık çeken ve kendini tanımayan insanlara gidin. İşte bu insanlara gidin. 0:27:55.220,0:28:04.843 Kölelere gidin. İkinci sınıf vatandaşlara gidin. Sezar'ın gaddarlığı altında ezilen insanlara gidin." 0:28:04.843,0:28:11.725 Ve eğer İsa bugün Amerika'da olsaydı, o beyaz adama gitmezdi. Beyaz adam zulmedendir. 0:28:11.725,0:28:17.449 O, ezilenlere giderdi. Alçak gönüllülere giderdi. Boynu büküklere giderdi. 0:28:17.449,0:28:20.473 Toplumdan dışlanmışlara ve hor görülenlere giderdi. 0:28:20.473,0:28:35.042 İşte, 'Amerikalı zenci' olarak tanınanlara giderdi. [Hapishane, 1946] 0:28:35.042,0:28:43.170 Hapishane duvarlarının ardında, Malcolm kumar oyunları düzenledi, uyuşturucu alışkanlığını sürdürdü ve Tanrı'nın 0:28:43.170,0:28:47.138 var olmadığına dair tartışmalara girdi. Hücre bloğundakiler ona, 'Şeytan' demeye başladılar. Bir yandan da, 0:28:47.138,0:28:56.405 ondan büyük bir siyahi mahkumun cesaretlendirmesiyle, Malcolm okumaya ve İngilizce dersi almaya başladı. 0:28:56.405,0:29:06.945 Malcolm hapishane hayatını detaylıca tarif ettiğinde, gerçekten yalnız ve kısıtlı hissettiğini söylüyordu. 0:29:06.945,0:29:12.654 Ama bolca okumayı planladığını söylemişti ve bolca yazı 0:29:12.654,0:29:14.426 da yazdı. 0:29:14.426,0:29:20.799 Bana her hafta mektup yazdığı olurdu. 0:29:20.799,0:29:26.051 Hapishanedeki ikinci senesinde, erkek ve kız kardeşleri ona mektuplarında, 0:29:26.051,0:29:29.330 'siyahi adamın doğal dini' olarak adlandırdıkları dinden bahsetmeye başladılar. 0:29:29.330,0:29:35.808 Siyahi insanların ilk insanlar olduğunu, Tanrı'nın da siyahi olduğunu 0:29:35.808,0:29:38.596 ve Allah adıyla çağrıldığını söylediler. 0:29:38.596,0:29:43.432 Malcolm'a, artık İslam Ulus'unun bir parçası olduklarını ve Allah'ın elçisi 0:29:43.432,0:29:49.172 Adil Muhamed'in, takipçileri olduğunu anlattılar. 0:29:49.172,0:29:58.522 [İslam Ulusu Lideri] Bence İslam, bizim Amerika'daki insanlarımız için en iyi dinlerden biri. 'Amerikalı zenci' 0:29:58.522,0:30:12.679 olarak bilinen grubun tamamen tekrar eğitilmesi gerekiyor ve İslam onlara bu yetkiyi veriyor. Onlar siyahi olmaktan ötürü 0:30:12.679,0:30:18.749 gurur duyabilirler ve utanç duymaktan vazgeçebilirler. 0:30:18.749,0:30:25.953 Ben Müslüman harekete 1947'de dahil oldum ve 0:30:25.953,0:30:29.787 sonra erkek ve kız kardeşlerimi de dahil etmeye başladım. 0:30:29.787,0:30:34.974 Biz zaten Marcus Garvey'in felsefesiyle eğitilmiştik, bu yüzden 0:30:34.974,0:30:39.043 bizim siyahi olmaktan ötürü gurur duymamıza ilişkin olarak 0:30:39.043,0:30:40.621 bizi ikna etmeleri gerekmiyordu. 0:30:40.621,0:30:43.987 Biz zaten dahil olduğumuzda, bununla gurur duyuyorduk. 0:30:43.987,0:30:47.373 Sonra ben Malcolm'a yazdım ve ona dedim ki, 0:30:47.373,0:30:54.109 eğer Allah'a inanacak olursa, Allah onu hapisten çıkaracaktır. İşte bu kadar yazdım 0:30:54.109,0:31:01.061 çünkü Malcolm'un dine karşı çok az hoşgörü beslediğini biliyordum ve işte o az hoşgörüyü de kaybetmek istemedim. 0:31:01.061,0:31:05.752 Malcolm'un erkek ve kızkardeşleri, genç mahkuma, Amerika'daki siyahi insanların 0:31:05.752,0:31:11.545 kaybolmuş bir soya ait olduklarını ve yakın zaman sonra, çilelerinden kurtulacaklarını, yazmışlardı. 0:31:11.545,0:31:17.888 Ayrıca Elijah Mohammed'e göre, beyaz insanların iblis soyundan olduğunu ve onların bu dünyadaki hükümdarlıklarının 0:31:17.888,0:31:21.371 yakın zaman sonra sona ereceğini, anlatmışlardı. 0:31:21.371,0:31:27.778 Başta, Malcolm duyduklarını çok sevdi ancak bir kısmını anlayamıyordu. Anlayamadığı kısım, 0:31:27.778,0:31:31.258 beyaz adamın şeytan olmasıydı. 0:31:31.258,0:31:33.874 Malcolm Elijah Mohammad'e yazdı. Elijah Mohammed de, 0:31:33.874,0:31:38.692 onu yanıtladı ve yanıtında, kutsal kitaptan alıntı yaptı. 0:31:38.692,0:31:46.984 Ve sonra ona anahtarı verdi. Ona dedi ki " İncil bu dünyada 0:31:46.984,0:31:48.392 olan her şeyi anlatan kitaptır." 0:31:48.392,0:31:53.875 Yani, cehenneme gitmeniz için ölmek gerekmiyor. Hayattayken de cehennemi yaşayabilirsiniz. Ve size bunu yaşatan da 0:31:53.875,0:32:01.359 beyaz adamdır. Doğrusu, beyaz adamın tarih boyunca 0:32:01.359,0:32:05.383 yaptıklarına bakarsanız, bu çok ikna edici bir öğreti. 0:32:05.383,0:32:13.663 Malcolm tarih, felsefe ve din konusunda okumaya başladı. W.E.B. Du Bois'yı, Shakespeare'i, Sokrat'ı, 0:32:13.663,0:32:21.889 Ezop hikayelerini ve Gandi ve Nat Turner'in hayat hikayelerini okudu. 0:32:21.889,0:32:29.609 Ayrıca, beyaz Hristiyanların, siyahi Hristiyanları linç ettiklerini ve beyaz Hristiyanların, Hristiyan olmalarına rağmen 0:32:29.609,0:32:33.499 köle ticaretiyle uğraştıklarını öğrendi. 0:32:33.499,0:32:40.123 Malcolm bunları okuyunca ve tarih üzerine araştırma yapınca, eğer bu dünyada gerçekten Şeytan varsa, 0:32:40.123,0:32:50.200 bunun beyaz adam olduğunu kanıtlamaya karar verdi. 0:32:50.200,0:33:00.324 Elijah Mohamad, Malcolm'a, kendini Allah'a teslim etmesini söyledi. Ancak Malcolm için, teslimiyet her zaman zor olmuştu. 0:33:00.324,0:33:11.387 Dua etmek üzere yere çökmesi, bir haftasını aldı. 0:33:11.387,0:33:17.629 Sonra, Elijah Mohammed'in öğretisini yaymak için, Malcolm hapishane müzakere takımına katıldı ve 0:33:17.629,0:33:22.846 Harvard ve MIT gibi, ziyaretçi üniversite takımlarıyla müzakere yaptılar. 0:33:22.846,0:33:25.910 İşte Malcolm'un adı ve ünü, o zaman mahkumlar arasında duyulmaya 0:33:25.910,0:33:28.664 başlamıştı. İşte,o zaman mahkumlar, müzakereyi öğreten derslere 0:33:28.664,0:33:31.905 katılmaya başladılar. 0:33:31.905,0:33:36.330 Bu mahkumların çoğu, sırf meraktan, onu dinlemek için müzakereleri izlemeye başladılar. 0:33:36.330,0:33:43.810 1950'de, Malcolm valiye bir mektup yazarak, cezaevinde Müslüman olarak ibadet etme hakkı talep etti. 0:33:43.810,0:33:53.458 Yazdığı mektuplar, sonra FBI dosyalarına karışacaktı. FBI, 1930'ların son yıllarından itibaren, İslam Ulusu'nu 0:33:53.458,0:34:02.554 yakından takip etmekteydi. Malcolm, sorun çıkaran biri olarak görüldüğünden, şartlı erken tahliye hakkını kaybetmişti. 0:34:02.554,0:34:09.667 O, o sırada tahliye için uygun değildi, çünkü toplum içinde bir tehdit oluşturuyordu. 0:34:09.667,0:34:16.810 Onun tehlikeli olduğunu düşünüyorlardı; bilgi sahibi ve din bilgisi sahibi olduğunu düşünüyorlardı. Bin elmalık bir fıçıdaki 0:34:16.810,0:34:22.600 çürük elma gibiydi. Diğer elmaları da çürütecekti. 0:34:22.600,0:34:33.250 7 Ağustos 1952'de, cezaevinde altı buçuk sene kaldıktan sonra, Malcolm tahliye edilmişti. Bundan bir ay sonra, 0:34:33.250,0:34:41.781 İslam Ulusu'na kabul oldu. Malcolm Little artık, Malcolm X'ti. 0:34:41.781,0:34:45.265 Müslüman hareketine nasıl katıldınız? 0:34:45.265,0:34:54.536 Ben cezaevindeydim. Sayın Elijah Mohammed'in öğretisini duyana kadar, asi, geri kafalı, eğitimsiz 0:34:54.536,0:35:01.121 ve suçlulara ilişkin düşünebileceğiniz tüm kötü sıfatlara sahip bir suçluydum. Ve işte bu öğretiyle, ilk defa 0:35:01.121,0:35:08.334 içimde kendini düzene sokma ve rehabilite etme arzusunu hissettim. Ayrıca, bu öğretinin 0:35:08.334,0:35:15.440 diğer insanların üzerinde yarattığı etki de, onu kabullenmeme sebep oldu. Ve sayın Elijah Mohammed'in öğretilerini 0:35:15.440,0:35:21.363 dinledikten sonra farkettim ki, bunlar beni birden ırkımla gurur duymaya ve onur duymaya sevk etti; 0:35:21.363,0:35:28.250 ben artık toplumda bir yere sahip olmak istiyordum, kendimi gerçekleştirmek istiyordum ve beyaz adama, 0:35:28.250,0:35:35.328 sahip olduklarının bir kısmı için dilenmekle bir yere gelinmeyeceğini biliyordum. 0:35:35.328,0:35:47.570 Benim Malcolm'u ilk görüşüm, babamın, Elijah Mohammed'in evine geldiğindeydi, diye hatırlıyorum. Ben ince, uzun, kırmızı 0:35:47.570,0:35:54.574 yüzlü, genç bir adam görmüştüm. Eğer onunla tanışıyorsanız, ondan ilk alacağınız şey bir gülümsemeydi. 0:35:54.574,0:35:58.000 Babam, "bu Wallace" dedi, ben de gülümsedim. 0:35:58.000,0:36:05.262 Ben onu görmekten ötürü mutluydum çünkü ondan bahsedildiğini duymuştu ve o " Elçi'nin oğlu, Elçi'nin oğlu!" demişti. 0:36:05.262,0:36:12.009 Elçi onu o kadar heyecanlandırıyordu ki, beni görmesi, Wallace'ı gördüğü anlamına değil, 0:36:12.009,0:36:14.584 'Elçi'nin oğlunu' gördüğü anlamına geliyordu. 0:36:14.584,0:36:20.067 Malcolm tahliye olduğunda, çok alevliydi. Doğru zamanda, doğru yerdeydi ve öğretiyi yaymaya hazırdı. 0:36:20.067,0:36:28.442 Detroit'e geldiğinde, böylesine güçlü olduğunu düşündüğü bu öğretiyi, böylesine az insanın benimsediğini görünce çok şaşırdı. 0:36:28.442,0:36:34.742 Ve dedi ki " Siz buradayken, bu kadar çok boş sandalye olmasına şaşırıyorum. Siz buraya her çıktığınızda, 0:36:34.742,0:36:37.152 buranın dolu olması gerekiyor." 0:36:37.152,0:36:40.706 Ve bu, sayın Elijah Mohammed'i heyecanlandırmıştı. 0:36:40.706,0:36:48.490 1950'lerin ilk yıllarında, İslam Ulusu siyahi topluluklar içinde pek bilinmiyordu. Toplam üye sayısının 0:36:48.490,0:36:51.373 dört yüzü aşmadığı tahmin ediliyor. 0:36:51.373,0:36:56.144 Malcolm, öğretiyi yaymak için seyahatlere gönderiliyordu. 0:36:56.144,0:37:04.685 İki sene içinde, Boston'da, Harford'da ve Philadelphia'da, tapınaklar yapılmasını organize etti. 0:37:04.685,0:37:11.223 Elijah Mohammed, sonra Malcolm'u, doğu kıyısındaki en önemli 0:37:11.223,0:37:15.430 tapınağın, din hocası olarak atadı; Harlem'deki yedi numaralı tapınak. 0:37:15.430,0:37:18.805 Bay Mohammed Malcolm'un deneyim sahibi olduğunu, 0:37:18.805,0:37:23.742 New York'u tanıdığını biliyordu. Ayrıca, insanların önüne 0:37:23.742,0:37:33.103 birini koyarken gözetmeniz gereken, boy pos, konuşma tarzı ve kendini nasıl taşıdığı gibi, tüm özellikleri düşününce, 0:37:33.103,0:37:37.862 Malcolm'un uygun olduğuna karar vermişti. Ayrıca, New York uluslar arası bir şehirdi. 0:37:37.862,0:37:42.037 New York'a an iyi adamınızı göndermeniz gerekir ve işte 0:37:42.037,0:37:46.872 Bay Mohammed, bu yüzden onu seçmişti. 0:37:46.872,0:37:50.062 [hafif alkış] 0:37:50.062,0:37:56.507 Elijah Mohammed, 1955'te New York tapınağını ziyaret ettiğinde, amacı bu hırslı ve açıksözlü olan ve Doğu Yakası'ndaki, 0:37:56.507,0:38:09.033 dükkan önlerindeki buluşmaları, binlerce kişilik bir cemaate çeviren bu genç din adamının işini denetlemekti. 0:38:09.033,0:38:19.131 Malcolm X ve Elijah Mohammed'in mesajı, insanların tekrar kendilerini insan gibi ve eksiksiz hissetmelerine 0:38:19.131,0:38:24.005 yardım etmişti. Bazı kadın ve adamlar, kendi hayatlarında yeni bir anlam bulmuşlardı. 0:38:24.005,0:38:28.174 Eğer Elijah Mohammed, Arab ülkelerini örnek alan, kuralcı bir İslam öğretisi yaysaydı, [arkadaş, tarihçi] 0:38:28.174,0:38:40.536 beş yüz kişiyi bile kendisine çekemezdi. 0:38:40.536,0:38:52.090 Ama onun ortaya çıkardığı İslam biçimi, insanların gündelik hayatlarıyla ilişkilendirebilecekleri türden bir İslam'dı. 0:38:52.090,0:39:01.330 İşte o, kralsız kalmışların kralı, ve Mesih'in kendilerine gelecek kadar kıymet vermediği düşünülen insanların 0:39:01.330,0:39:07.639 Mesih'i olmuştu. 0:39:07.639,0:39:14.318 Sayın Elijah Mohammed'in öğretileri, benim önceden hiç görmediğim türden şeyler, ilaç gibi. 0:39:14.318,0:39:15.301 Evet, bu doğru. 0:39:15.301,0:39:18.261 Beni tüm hastalıklarımdan kurtaran ilaç işte burada. 0:39:18.261,0:39:19.046 Doğru. 0:39:19.046,0:39:21.253 Çünkü ben hasta bir adamdım. 0:39:21.253,0:39:25.649 Sayın Elijah Mohammed'in öğretilerini benimsediğimde, bu öğretiler beni hastalıklarımdan kurtardı. 0:39:25.649,0:39:28.102 Şimdi iyileştim. Kendimi iyi hissediyorum. 0:39:28.102,0:39:32.213 Evet, doğru. Ve doktorun yanında kaldığın sürece, hep iyi hissedeceksin. 0:39:32.213,0:39:34.328 Doğru, efendim. 0:39:34.328,0:39:36.295 Peki sen, abicim? Ssyın Elijah Mohammed hakkında ne hissediyorsun? 0:39:36.295,0:39:44.496 Sayın Elijah Mohammed ilk insanlar olan bizlere, hasta olduğumuzu göstermeye çalışıyor. Sayın Elijah 0:39:44.496,0:39:46.801 Mohammed, onları uyandırmaya çalışıyor. 0:39:46.801,0:39:50.123 [müzik] 0:39:50.123,0:39:54.021 Müslüman tapınaklarına beyaz insanların girmesine izin verilmiyordu. 0:39:54.021,0:40:06.668 Üyeler, katı kurallar ve mutlak itaat üzerine kurulmuş, kendi kendine yeten bir topluluk oluşturmaya çalışıyorlardı. 0:40:06.668,0:40:14.412 Ulus, çocukları için Müslüman okulları kurmuşlardı, burada matematik, bilim, tarih ve Arapça öğretiyorlardı. 0:40:14.412,0:40:20.773 [koro olarak] Bizler ilk insanlarız. İlk insanlar siyahi insanlardır. 0:40:20.773,0:40:27.796 [anlaşılmıyor] Dünya Gezegeni'nde. 0:40:27.796,0:40:34.872 Müslüman kadınlar, beslenme, çocuk büyütme ve eşlerinin ihtiyaçlarını karşılama konusunda dersler gördüler. 0:40:34.872,0:40:46.309 Müslüman adamlar da ebeveynlik sorumluluğu, tarih ve din konusunda eğitim aldılar. 0:40:46.309,0:40:54.028 İslam'ın Meyvesi adı verilen ufak bir askeri grup, göğüs göğse muhebe konusunda eğitilmişti ve amaçları, tapınakları 0:40:54.028,0:41:01.893 korumak ve elçiye karşı gelen kişileri cezalandırmaktı. 0:41:01.893,0:41:08.072 Ben bir kaç Müslüman ailenin evine gidip de onların Malcolm'a ve 0:41:08.072,0:41:17.591 Elijah Mohammed'e olan inançlarını gördüğümde, çok şaşırmıştım. Bir babaya demiştim ki, " Bir gün oğlunuz 0:41:17.591,0:41:20.612 gelip de, Müslümanlığı terk ettiğini söylerse, ne yaparsınız?" 0:41:20.612,0:41:25.823 O da demişti ki, " Onu kapıdan dışarı atarım ve bir daha da içeri almam." 0:41:25.823,0:41:30.982 Sonra, Malcolm'a bunun doğru olup olmadığını sordum. O da "Doğru söylemiş ve eminim, bunu yapar da." 0:41:30.982,0:41:35.401 O zaman ben de dedim ki, "Yani oğlunun başına ne gelir, hiç umursamaz mı?" 0:41:35.401,0:41:43.835 O da, "Hayır" dedi, " Umursamaz. O Elijah Mohammed'e sadıktır." 0:41:43.835,0:41:51.191 İslam Ulusu'nu yaymak için, Malcolm " Muhammed Speaks" [Muhammed konuşuyor] isimli bir gazete yarattı 0:41:51.191,0:41:56.453 ve diğer siyahi gazeteleri de, elçinin köşe yazılarına yer vermeye ikna etti. 0:41:56.453,0:42:04.233 Onun gücü şuydu ki, bir kere bir şeye inandı mı, bütün gücünü, bütün enerjisini ona verirdi. 0:42:04.233,0:42:06.976 Çalışırdı, işkolik olurdu. 0:42:06.976,0:42:09.127 Gece gündüz bu uğurda çalışırdı. 0:42:09.127,0:42:16.147 Genellikle yalnızca dört saat uyku ona yetiyordu ama bazen o kadar bile uyuyamıyordu. İşte o zaman, kim bu tempoyla 0:42:16.147,0:42:19.631 başa çıkabilir, diye merak ederdiniz. Ama işte o becerirdi, 0:42:19.631,0:42:27.343 günbegün böyle yaşardı.Bir yandan da sürekli okurdu. Gazeteleri okurdu, haberleri takip ederdi. 0:42:27.343,0:42:34.289 İşte, hayatını öyle yaşıyordu ki, hayatın hiç bir 0:42:34.289,0:42:38.988 anını bile boşa harcamazdı. 0:42:38.988,0:42:46.478 32 yaşındayken, Ulus'u kurmaya beş yılını adadıktan sonra, Malcolm, Harlem'deki yedi numaralı tapınak üyelerinden, 0:42:46.478,0:42:53.282 üniversite mezunu Betty X ile evlenmek için Elijah Mohammed'in onayını istedi. 0:42:53.282,0:43:02.889 Bundan sonraki senelerde, cemaatinin talepleri, ona büyüyen ailesiyle vakit geçirmesi için pek zaman bırakmıyordu. 0:43:02.889,0:43:14.438 [Eşi] Bazen, eğer onu yakalayabilirseniz, çocuklara kitap okurdu. Onlar da, ondan aynı hikayeyi tekrar tekrar okumalarını 0:43:14.438,0:43:21.289 isterlerdi. Tam son sayfaya gelince, yine "tekrar oku" derlerdi. 0:43:21.289,0:43:29.169 "Tekrar oku, tekrar oku." O da, kitaplara farklı sonlar icat etmeye başlamıştı. 0:43:29.169,0:43:38.276 Çok harika bir espri anlayışı vardı. Özellikle domuz eti konusunda benimle şakalaşır ve sırtıma bir tane patlatırdı, 0:43:38.276,0:43:48.586 ve derdi ki "Sen iyi bir adamsın, zeki bir tarihçisin. Sana 100 üzerinden, 99 veriyorum, 0:43:48.586,0:43:54.191 ama eğer domuz eti yemeyi bırakırsan, sana 100'de 100 vereceğim." 0:43:54.191,0:44:02.371 Çok güzel bir espri anlayışı vardı ve bir de onu yakından tanıdığınızda, aslında biraz utangaç olduğunu görürdünüz. 0:44:02.371,0:44:07.135 [jaz müzik] 0:44:07.135,0:44:11.318 Malcolm, şimdi İslam Ulusu'nun beyin takımındaydı 0:44:11.318,0:44:15.432 ve Elijah Mohammed'in en bilinen temsilcisiydi. 0:44:15.432,0:44:18.406 O, Elçi'nin güvenine, binlerce Müslüman'ın da 0:44:18.406,0:44:21.174 sadakatine sahipti. 0:44:21.174,0:44:24.603 Bir açıdan, Malcolm kendine bir baba edinmişti. 0:44:24.603,0:44:30.485 Elijah Mohammed'in de bir oğlu daha olmuştu. 0:44:30.485,0:44:33.752 [siren sesleri] 0:44:33.752,0:44:36.801 1957'nin bir Nisan akşamında, 0:44:36.801,0:44:40.761 Müslüman kardeşlerden biri, New York Şehri polisi tarafından dövülmüştü. 0:44:40.761,0:44:45.099 Johnson Hinton, Harlem'deki bir karakolun arka odasında, kafatası 0:44:45.099,0:44:47.701 çatlamış şekilde yatıyordu. 0:44:47.701,0:44:50.436 Hinton'un ölmek üzere olduğu duyulduğunda, 0:44:50.436,0:44:54.367 Malcolm Müslüman'ların sokağa dökülmesi emrini verdi. 0:44:54.367,0:44:58.331 Diğer Harlem sakinleri de onlara katıldı. 0:44:58.331,0:45:05.905 Orada yaşayanlar, uzun süre polis şiddetine maruz kalmışlardı, 0:45:05.905,0:45:10.410 bir çoğu polisin bir işgalci kuvvet olduğunu düşünüyordu. 0:45:10.410,0:45:16.480 28. mıntıka, siyahilere karşı ön yargılı olmasıyla meşhurdu. 0:45:16.480,0:45:19.253 İnsanlar bizim oraya çıktığımızı görünce şaşırmışlardı. 0:45:19.253,0:45:23.689 Çünkü ilk defa 28. mıntıkadaki insanlar, 0:45:23.689,0:45:26.255 doğru olduğunu düşünmedikleri bir şeyi protesto etmek için 0:45:26.255,0:45:28.724 dışarıya çıkmışlardı. 0:45:28.724,0:45:32.367 O akşam Harlem'de ne olurdu bilemiyorum, 0:45:32.367,0:45:36.118 çünkü o akşam dışarıdaki hava.. 0:45:36.118,0:45:39.788 Hani hava "gergindi" derler ya, 0:45:39.788,0:45:43.206 İşte buradaki ortam, patlamaya hazır bir bomba gibiydi. 0:45:43.206,0:45:46.089 Malcolm, Hinton'un tıbbi tedavi görmesini talep etti. 0:45:46.089,0:45:49.167 Uzun bir pazarlıktan sonra, polis, mahkumu 0:45:49.167,0:45:52.786 Harlem Hastanesi'ne göndermeyi kabul etti. 0:45:52.786,0:45:56.867 Ama o zaman bile, Müslümanlar dağılmayı kabul etmediler. 0:45:56.867,0:46:02.845 Bir komiser muavini, sokağın karşısında duran Müslüman'ları 0:46:02.845,0:46:05.053 dağıtmaya çalışıyordu. 0:46:05.053,0:46:07.389 Malcolm da dışarı çıkıp ona dedi ki : " Bunu sen yapamazsın. 0:46:07.389,0:46:09.874 Onlar senin sözünle dağılmazlar." 0:46:09.874,0:46:12.768 Sonra dedi ki: "Tamam, ben onları evlerine gönderirim." 0:46:12.768,0:46:17.153 Sonra karakolun önüne geçti ve bir adım atıp, elini şöyle bir salladı. 0:46:17.153,0:46:21.492 O zaman insanlar geri çekildiler. 0:46:21.492,0:46:25.418 Olanlara şahit olan bir polis memuru, şu yorumu yapmıştı: 0:46:25.418,0:46:29.657 "Bu kadarı, bir adam için çok fazla güç" 0:46:29.657,0:46:38.514 Malcolm sonra, New York şehrine karşı bir dava açarak, şehrin ödediği en büyük polis şiddeti tazminatını kazanmıştı. 0:46:38.514,0:46:48.622 Onlar, bir adamın, ağzından tek kelime çıkmadan, elinin bir hareketiyle koca bir grup insanın geri çekilmesinin üzerine, 0:46:48.622,0:46:53.662 fark ettiler ki, aynı adam, isteyecek olsa yine elinin tek hareketiyle 0:46:53.662,0:46:59.687 bu insanların büyük bir çalkantı yaratmasına da sebep olabilirdi. 0:46:59.687,0:47:02.446 İşte bence o zaman, polis kuvvetler ve 0:47:02.446,0:47:06.828 New York Şehri'ndeki politikacılar, şehirde 0:47:06.828,0:47:11.735 baş etmeleri gereken büyük bir güçle karşı karşıya olduklarını anladılar. 0:47:11.735,0:47:19.774 İyi akşamlar, ben Mike Wallace. Geçen hafta, 13. Kanal'da, saat 6:30'da yayınlanan haber programımız Newsbeat'de, 0:47:19.774,0:47:25.153 biz " Nefretin Doğurduğu Nefret" isimli bir, beş kısımlı bir program başlatarak, 0:47:25.153,0:47:30.298 siyahi ırkçılığın yükselmesini incelemiş, ayrıca Amerikan zencileri arasında küçük ama büyüyen bir grubun, 0:47:30.298,0:47:36.166 siyahi üstüncülüğü nasıl yaydığına bakmıştık. 0:47:36.166,0:47:43.507 MALCOLM X: " Biz buraya en bilge ve en büyük kişiyi görmeye ve dinlemeye geldik..." 0:47:43.507,0:47:50.580 1959 senesindeki bu belgesel, İslam Ulus'unun iç faaliyetlerini gösteren ilk televizyon programı olmuştu. 0:47:50.580,0:47:53.986 Malcolm bu programın bir fırsat olduğunu düşünmüştü. 0:47:53.986,0:47:57.513 Elijah Mohammed ise buna karşıydı. 0:47:57.513,0:48:01.563 Bay Mohammed ona, "olmaz" demişti; programın yarar sağlamayacağını söylemişti. 0:48:01.563,0:48:04.215 "Bize, işimize ve yapmaya çalıştığımız şeye zarar verir" demişti. 0:48:04.215,0:48:08.426 Ancak, Malcolm bu yanıttan tatmin olmamıştı. 0:48:08.426,0:48:15.053 Israr da etmemişti ama Bay Mohammed'den izin istemeye devam etti. 0:48:15.053,0:48:20.963 Sonunda Bay Mohammed istemeden de olsa, kabul etti. 0:48:20.963,0:48:26.458 MALCOLM X: "Ben, beyaz adamı, dünyadaki en büyük yalancı olmakla suçluyorum. 0:48:26.458,0:48:30.271 Jürinin saygıdeğer üyeleri, ben beyaz adamı, 0:48:30.271,0:48:32.931 dünyadaki en büyük katil olmakla suçluyorum. 0:48:32.931,0:48:37.116 Beyaz adamı, dünyadaki en büyük zinacı olmakla suçluyorum." 0:48:37.116,0:48:39.817 [program sunucusu] İşte binlerce kişinin doldurduğu bir salon 0:48:39.817,0:48:42.999 vardı- ve hayatımda hiç duymadığım 0:48:42.999,0:48:46.503 bir organizasyondan bahsediyorlardı. 0:48:46.503,0:48:50.032 İlk gördüğümde gerçek olduğuna inanamadım. 0:48:50.032,0:48:52.225 Tabii ki, biz programı yayınladığımızda, 0:48:52.225,0:48:58.297 programı tek izleyen grup olan New Yorklular olarak, hepimiz 0:48:58.297,0:49:01.211 Siyahi Müslümanlar diye, adını hiç duymadığımız 0:49:01.211,0:49:05.002 bir grubun varlığından ötürü şok olmuştuk! 0:49:05.002,0:49:08.966 Dini lider Malcolm X, Müslüman olmayan bir dinleyici topluluğuna hitap ederken de kayda alınmıştı. 0:49:08.966,0:49:18.923 MALCOLM X: " Nasıl olur da, böylesine az sayıdaki beyaz insanlar, bunca siyahi insana hükmeder? 0:49:18.923,0:49:21.436 İşte, merak etmeniz gereken şey budur. 0:49:21.436,0:49:27.821 Nasıl olur da bu kadar az sayıdaki beyaz adam bunu yapar? Beyaz adamlar size derler ki, bundan binlerce yıl önce 0:49:27.821,0:49:31.309 Afrika'daki siyahi adam saraylarda yaşarmış, 0:49:31.309,0:49:34.441 siyahi adam ipek giysiler giyermiş, 0:49:34.441,0:49:38.598 Afrika'daki siyahi adam kendi yemeğini pişirip, baharatlarını koyarmış. 0:49:38.598,0:49:42.500 Afrika'daki siyahi adam sanat ve bilimle uğraşırmış. 0:49:42.500,0:49:45.497 Avrupa'daki adam dünyanın daha tepsi şeklinde olmadığını 0:49:45.497,0:49:49.515 bilmezden önce, o, evrendeki yıldızların haritasını çıkarmış. 0:49:49.515,0:49:51.462 Bu doğru mu, yanlış mı?" 0:49:51.462,0:49:56.654 [Harlem sakini/oyuncu] Ben onun böyle açık bir dille 0:49:56.654,0:49:59.566 siyahi insanlar hakkında ve beyaz insanlar hakkındaki hislerini 0:49:59.566,0:50:02.301 söyleyebilme becerisine hayran kalmıştım. 0:50:02.301,0:50:05.993 Beni korkutmuştu- Eminim amacı da buydu. 0:50:05.993,0:50:10.203 Ve onu " Nefretin Doğurduğu Nefret"te seyrettikten sonra, 0:50:10.203,0:50:14.080 bu adamı hayatım boyunca unutamayacağımı biliyordum. 0:50:14.080,0:50:20.558 Ben Malcolm'u televizyonda ilk gördüğümde, beni de korkutmuştu. 0:50:20.558,0:50:23.323 Ailem hemen " Kapatın o televizyonu, 0:50:23.323,0:50:26.848 bu adam duymamanız gereken şeyler söylüyor" demişti. 0:50:26.848,0:50:29.426 Tabii, biz de kapatmıştık. 0:50:29.426,0:50:33.264 Ama, hani camdan içeri güneş girer de, 0:50:33.264,0:50:37.924 siz hemen perdeleri kapatmak için yerinizden kalkarsınız da, 0:50:37.924,0:50:41.003 buna rağmen, güneş biraz içeri girer ya? 0:50:41.003,0:50:45.895 İşte, biz televizyonu kapatmadan az önce, azıcık güneş içeri girerdi. 0:50:45.895,0:50:51.031 Belgesel bir yandan bir çok insanın dinini değiştirmeyi sağladıysa da, 0:50:51.031,0:50:55.429 İslam Ulusu'nun ırk konusundaki görüşleri, beyaz tenli Amerikalıları ve 0:50:55.429,0:50:58.659 siyahi topluluktaki bir çok insanı şok etmişti. 0:50:58.659,0:51:09.725 Irka dayalı nefreti ve ırksal üstünlüğü desteklemek ve bu tür bir bağnazlık, gerek beyaz, gerek siyahi insanlar için kötüdür. 0:51:09.725,0:51:13.219 NAACP [Renkli İnsanların Gelişimi İçin Ulusal Birlik], Zencilere karşı 0:51:13.219,0:51:17.707 nefret öğretisinden bulunan beyaz radikallere karşı olduğu kadar, 0:51:17.707,0:51:21.584 yalnızca beyaz oldukları için onlara karşı öğretide bulunan 0:51:21.584,0:51:26.721 Zenci radikallere de karşıdır. 0:51:26.721,0:51:29.553 Yurtdaşlık hakları hareketindeki bir çok kişi, 0:51:29.553,0:51:34.972 ırkların birleşmesinin, Amerika'nın ırk konusundaki problemlerini çözeceğine inanıyodu. 0:51:34.972,0:51:37.181 Ancak Malcolm, siyahi insanların kendi problemlerini 0:51:37.181,0:51:42.626 beyazların yardımı olmadan çözmelerini öğütlüyordu. 0:51:42.626,0:51:49.448 Siyahi Amerikalılar'ın kendilerini Afrika'da ve Latin Amerika'da meydana gelen özgürlük hareketleriyle bağdaştırdığı sırada, 0:51:49.448,0:51:55.675 Malcolm da dünyanın bir çok yerindeki devrim liderleriyle ittifaklar kuruyordu. 0:51:55.675,0:52:03.821 Siyahi Amerikalıları, kendilerini azınlık olarak değil de, dünyanın geneline bakarak, çoğunluk olarak görmelerini teşvik ediyordu. 0:52:03.821,0:52:08.785 Afrika'daki ulusların orta çıkmasına ek olarak, 0:52:08.785,0:52:18.316 İslam Ulusu'nun yayılması ve vatandaşlık hakları hareketi, 0:52:18.316,0:52:24.772 siyahi Amerikalılar'a, Marcus Garvey hareketinin sonlanmasından sonra ilk defa 0:52:24.772,0:52:32.293 böyle bir gurur sağlamıştı. 0:53:03.628,0:53:06.063 MALCOLM X: " Şimdi sepeti gezdiriyorlar. Bence 0:53:06.063,0:53:09.878 herkes bu sepete bir Dolar koymalı. 0:53:09.878,0:53:12.041 Sizce de koymamalı mısınız? Tabii ki, koymalısınız. 0:53:12.041,0:53:14.374 İşte bunlar özgürlük Dolar'ları, kardeşim! 0:53:14.374,0:53:16.575 Biz, sizden bizi zengin yapsın diye para istemiyoruz. 0:53:16.575,0:53:24.032 Bizler iş kuruyoruz. Sayın Elijah Mohammed, bugüne kadar Amerika'daki tüm siyahi adamlardan daha fazla iş kurmuştur." 0:53:24.032,0:53:27.290 Birbirine kenetli şirketlerden meydana gelen İslam Ulusu, 0:53:27.290,0:53:32.444 ABD'de, siyahi insanların sahip olduğu, en büyük iş imparatorluğuydu. 0:53:32.444,0:53:38.537 1960'ların başında, İslam Ulusu 0:53:38.537,0:53:42.731 belki de en iyi günlerini yaşıyordu. 0:53:42.731,0:53:46.160 Restoranlar açıyorduk, marketler açıyorduk. 0:53:46.160,0:53:49.999 'Mohammad SPEAKS' gazetesini, diğer siyahi gazetelerle birlikte görüyorduk. 0:53:49.999,0:53:54.314 Malcolm'u sık sık televizyonda görüyorduk. 0:53:54.314,0:54:00.246 Onunla gurur duyuyorduk. Bizim fikrimizce, o Sayın Elijah Mohammed'i ve İslam Ulusu'nu 0:54:00.246,0:54:04.066 mükemmel şekilde temsil ediyordu. 0:54:04.066,0:54:06.802 Şimdi, İslam'ın Meyvesi ordusunu, küçük 0:54:06.802,0:54:11.563 tesislerde tatbik yaparken değil de, 0:54:11.563,0:54:14.162 koca rakamlarla, yüzlercesini Şikago, New York ve Los Angeles 0:54:14.162,0:54:21.815 gibi büyük şehirlerde görüyorduk. 0:54:21.815,0:54:29.774 Benim İslam'ın Meyvesi'ne ait fikrim, bu askerlerin hayatımda gördüğüm en dürüst ve en güçlü kişiler olmasıydı. 0:54:29.774,0:54:32.376 Aralarında cidden güçlü adamlar vardı, anlatabiliyor muyum? 0:54:32.376,0:54:38.383 Yani, kimse onlara bulaşmazdı. Onlar sokağa çıktıklarında, insanlar onlara " Tamam, efendim.. Hmm..Tamam" derlerdi. 0:54:38.383,0:54:43.365 İslam'ın Meyvesi'nin artan varlığı, polisin dikkatini çekmişti. 0:54:43.365,0:54:48.348 Sık sık çatışmalar ve tutuklamalar olmaya başlamıştı. 0:54:48.348,0:54:53.831 Malcolm, bu askerlere her zaman kanuna uymalarını, ancak 0:54:53.831,0:54:58.044 saldırıya uğrarlarsa, kendilerini korumalarını söylüyordu. 0:54:58.044,0:55:05.695 Amerika'nın her yerindeki polis kuvvetleri, Siyahi Müslüman'ları cezaevine sokmaya kararlıydı. 0:55:05.695,0:55:13.564 Bu iki kuvvetin tekrar çarpışması, an meselesiydi. 0:55:13.564,0:55:19.766 Los Angeles, Kaliforniya 0:55:19.766,0:55:31.077 1962'de bir bahar akşamı, bir çatışma daha meydana geldi. 0:55:31.077,0:55:37.292 Herşey, polisin, kuru temizlemede yıkanan kıyafetleri teslim eden Müslüman adamları durdurup, üstlerini aramasıyla başladı. 0:55:37.292,0:55:42.937 Olaylar, Müslüman tapınağının tamamen polis işgaline uğramasıyla sonuçlandı. 0:55:42.937,0:55:49.839 Bu olayda sekiz kişi vurulmuştu; biri polis, diğerleriyle Müslüman'lardı. 0:55:49.839,0:55:54.802 Tapınağın sekreteri Ronald Stokes olay yerinde hayatını kaybetmişti. 0:55:54.802,0:56:03.014 Ben olaylar meydana geldikten sonra, Los Angeles'taki camiye gitmiştim. 0:56:03.014,0:56:07.303 Tabii insanlar arasında büyük hüzün vardı. 0:56:07.303,0:56:11.095 Malcolm ileri geri yürüyor, kafasın kaşıyor ve sürekli 0:56:11.095,0:56:12.976 " Bunun hesabını verecekler, bunun hesabını verecekler" diyordu. 0:56:12.976,0:56:16.584 " Bunun hesabını verecekler, bunun hesabını verecekler..." 0:56:16.584,0:56:21.959 Eğer tapınağımıza giren olursa, bizim orayı hayatımız pahasına koruyor olmamız gerekiyordu. 0:56:21.959,0:56:26.629 Tapınak kutsal bir yerdir ve işte bu kardeşler de, onlara öğretileni uyguluyorlardı. 0:56:26.629,0:56:33.606 Ve eminim ki, insanlar bir kilise polis istilasına uğrasaydı, sinirden çılgına dönerlerdi. 0:56:33.606,0:56:35.102 SAM YORTY, Los Angeles Belediye Başkanı: 0:56:35.102,0:56:37.891 " Bu durum bizim için süpriz olmadı. Biz bu grubu uzun süredir izliyorduk ve onların polis memurlarına 0:56:37.891,0:56:45.027 karşı gelmeleri ve bu sorunu çıkarmaları şaşırtıcı değil. 0:56:45.027,0:56:50.940 Başkomiser Parker, bizim bu grupla ilgili sorun yaşayacağımız konusunda bizi bir süre önce uyarmıştı." 0:56:50.940,0:56:56.800 Los Angeles Times gazetesi, olayı bir Müslüman isyanı ve "vahşi bir silahlı çatışma" olarak tanımlamıştı. 0:56:56.800,0:57:05.144 Ancak, ateşlenen silahların hiçbirinin Müslüman'lara ait olduğu hiçbir zaman kanıtlanamadı. 0:57:05.144,0:57:11.188 Malcolm kiliseleri ve vatandaşlık hakları organizasyonlarını arayarak, 0:57:11.188,0:57:17.430 polis şiddetine karşı beraber karşı koymayı talep etti. 0:57:17.430,0:57:22.718 MALCOLM X: "Şimdi unutmayalım ki, biz, Baptist olduğumuz için saldırıya uğramadık. 0:57:22.718,0:57:25.733 Biz, Metodist olduğumuz için saldırıya uğramadık. 0:57:25.733,0:57:28.524 Biz, Müslüman olduğumuz için saldırıya uğradık. 0:57:28.524,0:57:31.963 Biz Katolik olduğumuz için saldırıya uğramadık. 0:57:31.963,0:57:40.522 Biz, Amerika'daki siyahi insanlar olduğumuz için saldırıya uğradık. [alkışlar] 0:57:40.522,0:57:43.823 Size söylüyorum.. Onlar o arabalardan çıktılar 0:57:43.823,0:57:47.383 ve bizim, onları o tüten tabancalarıyla birlikte asmak 0:57:47.383,0:57:49.669 için yeterli sayıda şahidimiz var. 0:57:49.669,0:57:52.466 Başkomiser Parker da bunu biliyor, Belediye Başkanı Yorty de bunu biliyor, 0:57:52.466,0:57:56.336 şehirdeki tüm polis memurları da bunu biliyor! 0:57:56.336,0:57:59.329 Havaya uyarı ateşi açmadılar. 0:57:59.329,0:58:10.522 Uyarı ateşlerini, masum, silahsız, savunmasız Zencilere, yakın menzilden ateşlediler. 0:58:10.522,0:58:16.257 Ve iki kardeş sırtından vuruldu. 0:58:16.257,0:58:22.361 Bir tanesi, omzundan vuruldu. 0:58:22.361,0:58:25.850 Diğer ikisi, 0:58:25.850,0:58:32.334 afedersiniz, penislerinden vuruldu. 0:58:32.334,0:58:37.138 Ben size bir şey söyleyeyim ve size neden beyaz insanlardan 0:58:37.138,0:58:40.153 nefret ettiğimizi söylediğimizi, açıklayayım. Biz kimseden nefret etmiyoruz.Biz kendi insanlarımızı öyle çok seviyoruz ki 0:58:40.153,0:58:48.237 onlar, bizim insanlarımıza karşı haksızlık aşılayan insanlardan nefret ettiğimizi sanıyorlar. 0:58:48.237,0:59:03.191 Ronald Stokes'u öldüren, devriye polisi Donald Weese, ifadesinde, Stokes'un silahsız olduğunu bildiğini 0:59:03.191,0:59:10.602 ancak, Stokes'un ellerini tehditkar bir şekilde havaya kaldırdığını söyledi. 0:59:10.602,0:59:19.687 Sorgu hakiminin tamamen beyazlardan oluşan jürisi, 23 dakika boyunca karar odasında kaldı ve ölümün, haklı adam öldürme 0:59:19.687,0:59:24.918 olduğuna karar verdi. On dört Müslümanın, saldırı suçlamalarıyla yargılanmasına karar verildi. 0:59:24.918,0:59:30.889 Bunlardan on biri suçlu bulunarak, ceza evine gönderildi. 0:59:30.889,0:59:33.782 Biz, " Hiç bir zaman saldıran taraf olmayın, 0:59:33.782,0:59:38.691 ancak eğer biri sizi saldırırsa, diğer yanağınızı da dönmeyin" diyen bir gruptuk. 0:59:38.691,0:59:42.293 Doğu Yakası'ndan olmamalarına rağmen, ülkenin diğer taraflarından olmalarına rağmen, 0:59:42.293,0:59:47.942 gelip de o polis memurlarını öldürmeye hazır olan 0:59:47.942,0:59:53.127 Müslümanlar vardı. 0:59:53.127,0:59:58.344 Hem de, bunu yaparken kendilerinin ölme ihtimalleri olsa bile. 0:59:58.344,1:00:13.467 İşte, Müslümanların, vurulan kardeşleriyle ilgili hissettikleri hisler bu kadar kuvvetliydi. 1:00:13.467,1:00:19.303 Los Angeles camisindeki çatışma, Malcolm X ile 1:00:19.303,1:00:24.405 Elijah Mohammad'in arasındaki farklılıkları yüzeye çıkarmıştı. 1:00:24.405,1:00:29.009 Elçi, Allah'ın Stokes'un ölümünün öcünü alacağını söylüyordu, 1:00:29.009,1:00:33.490 ancak Malcolm adaletin mahkemelerce sağlanmasını istiyordu. 1:00:33.490,1:00:35.722 MALCOLM X: Eğer adil bir mahkeme şansı olsaydı, 1:00:35.722,1:00:38.250 zaten dava açılmasına bile gerek olmazdı. 1:00:38.250,1:00:40.304 Bu insanlar, polis kurşunlarının kurbanları. 1:00:40.304,1:00:43.196 Ve kurbanlar mahkemeye, suçlu olarak götürülmez. 1:00:43.196,1:00:45.624 Ateş edilen kişi, mahkemedeki kurbandır. 1:00:45.624,1:00:49.986 Ve işte, Los Angeles'ta hakkında dava açılması gereken de polistir." 1:00:49.986,1:00:54.859 Malcolm, Tanrı'nın beyaz insanları yok edeceği konusunda gittikçe daha az konuşmaya başlamış ve 1:00:54.859,1:00:57.412 onları mahkemeye çıkararak, suçluluklarını kanıtlayabilmekten 1:00:57.412,1:01:01.039 daha fazla bahseder olmuştu. 1:01:01.039,1:01:05.458 " Bu dünya kanunlarına göre, bu insanlar suçludur" inancı, bizim öğretimize uygun değildi. 1:01:05.458,1:01:08.963 Bizim öğretimiz, bizim ulvi insanlar olduğumuzu ve bizlerin Allah'ın 1:01:08.963,1:01:12.443 gücüyle korunduğumuzu ve bir gün dertlerimizden kurtulacağımızı ve Allah'ın gücüne sahip olacağımızı, söylüyordu. 1:01:12.443,1:01:15.505 İşte, o zamanlar bizim öğretimiz buydu! 1:01:15.505,1:01:19.021 Şehir güçleriyle daha fazla çatışma olmasını engellemek için, 1:01:19.021,1:01:24.129 Elijah Mohammad, Malcolm'u kendi evinde bir görüşmeye davet etti. 1:01:24.129,1:01:27.381 Elijah Mohammad ona kesin olarak dedi ki: 1:01:27.381,1:01:33.287 " Eğer sen davranman gerektiği gibi davransaydın, 1:01:33.287,1:01:39.937 eğer Allah inancın daha güçlü olsaydı, Ronald Stokes şimdi hayatta olurdu." 1:01:39.937,1:01:41.378 Ve işte söyledikleri bu kadardı. 1:01:41.378,1:01:44.504 Yani, onu fena paylamıştı. 1:01:44.504,1:01:48.082 Malcolm ise çıt çıkarmamıştı. "Yani, yapabileceğimiz bir şey yoktu" 1:01:48.082,1:01:52.633 falan bile dememişti. Yalnızca dinlemişti. 1:01:52.633,1:01:55.417 Bay Mohammad ona demişti ki, 1:01:55.417,1:01:57.557 " İşte kaybettiğimiz bir adam. 1:01:57.557,1:02:00.808 Ama, ben sana kimseyi kaybetmeyeceğimizi söylememiştim. 1:02:00.808,1:02:04.124 Bir ulusu kurarken bunlar olacaktır." 1:02:04.124,1:02:10.785 Sonra, devam etmişti: "Evet, haksızlardı. Ama ben kendi 1:02:10.785,1:02:14.365 takipçilerimi, gizlice ya da açık olarak 1:02:14.365,1:02:17.393 Los Angeles'taki insanlarla savaşmaya gönderirsem, 1:02:17.393,1:02:21.656 onlar orada katliama uğrarlar. Ve ben buna izin vermeyeceğim." 1:02:21.656,1:02:25.211 Malcolm bundan hoşlanmamıştı. 1:02:25.211,1:02:30.120 Malcolm her zaman " Müslümanlar hiç bir zaman haklarını aramaktan vazgeçmezler" derdi. 1:02:30.120,1:02:35.677 Şimdi, Harlem'de, Los Angeles'ta meydana gelenleri açıklaması gerekiyordu. 1:02:35.677,1:02:38.354 MALCOLM X: Ronald Stokes, Sayın Elijah Mohammad'ın 1:02:38.354,1:02:41.363 uzak takipçilerinden biri değildi, aslında o, en sıkı 1:02:41.363,1:02:45.147 takipçilerinden biriydi. Stokes, Los Angeles camisinin sekreteriydi 1:02:45.147,1:02:49.284 ve Mayıs ayındaki o toplantıda söylediğimiz gibi, bir çoğunuz 1:02:49.284,1:02:54.501 hemen oraya gidip, beyaz adama savaş açmamız gerektiğini düşünüyordunuz. 1:02:54.501,1:02:57.649 Böyle olsun istiyordunuz, değil mi? 1:02:57.649,1:02:58.801 DİNLEYİCİLER: Evet! 1:02:58.801,1:02:59.998 MALCOLM X: Öyle değil mi? 1:02:59.998,1:03:00.923 DİNLEYİCİLER: Evet! 1:03:00.923,1:03:02.122 MALCOLM X: Harekete geçmek istemiştiniz, değil mi? 1:03:02.122,1:03:03.750 DİNLEYİCİLER: Evet! 1:03:03.750,1:03:05.952 MALCOLM X: Çünkü beyaz adamların, siyahi insanları vurması fikri hoşunuza gitmiyordu, değil mi? 1:03:05.952,1:03:07.121 AUDIENCE: Hayır! 1:03:07.121,1:03:08.898 MALCOLM: Ve sizler, harekete geçmeye hazırdınız, değil mi? 1:03:08.898,1:03:09.871 DİNLEYİCİLER: Evet! 1:03:09.871,1:03:14.331 MALCOLM X: Bunu biliyoruz ve beyaz adam şükretsin ki, 1:03:14.331,1:03:17.866 Tanrı Sayın Elijah Mohammad'e, takipçileri üzerinde bir güç sağlamış bulunmakta. 1:03:17.866,1:03:20.867 Böylece herkes sakinleşebiliyor 1:03:20.867,1:03:26.638 ve kendine hakim olabiliyor ve onları Tanrı'ya havale edebiliyor." 1:03:26.638,1:03:30.970 Los Angeles'taki olayları takip eden aylarda, 1:03:30.970,1:03:34.071 Malcolm'un Elçi'ye olan inancı, 1:03:34.071,1:03:40.199 Elijah Mohammad'ın özel hayatına ilişkin dedikodularla, tekrar deneniyordu. 1:03:40.199,1:03:44.763 Malcolm ayda bir, Şikago'ya giderek, Elijah Mohammad'e para götürürdü 1:03:44.763,1:03:51.205 ve her zaman yan kapıdan girerdi. 1:03:51.205,1:03:55.835 İşte bir gün, yan kapıya geldiğinde, 1:03:55.835,1:04:00.550 kapıyı tokmaklayan üç genç kadınla karşılaştı. 1:04:00.550,1:04:07.789 " Aç kapıyı, aç kapıyı. Yemek alacak paramız yok. Çocuklarımızın, şuna, buna ihtiyacı var" diyorlardı. 1:04:07.789,1:04:14.446 O zaman hemen, oraya ait olmadığını hissetti. 1:04:14.446,1:04:17.604 Malcolm uzun bir süre boyunca, Elijah Mohammad'in, 1:04:17.604,1:04:21.843 altı sekretinden, sekiz çocuk sahibi olduğuna dair dedikoduları göz ardı etmişti. 1:04:21.843,1:04:27.927 İşte o zaman, Elçi'nin oğlu Wallace'a, gördüklerinin doğru olup olmadığını sordu. 1:04:27.927,1:04:29.711 Ben de ona, "Evet" dedim. 1:04:29.711,1:04:31.562 "Ben bunlardan haberdarım." 1:04:31.562,1:04:35.032 Sonra dedim ki: "Bazen görmek istemediğin bazı şeyleri görürsün, 1:04:35.032,1:04:37.436 ve aklında bunların üstünü örtersin." 1:04:37.436,1:04:42.833 Ve dedim ki, "Sekreterlerin babamla böyle ilişkiler içinde olduğunu, 1:04:42.833,1:04:44.369 ve çocukları olduğunu biliyorum. 1:04:44.369,1:04:47.915 Onun, bu çocukları kabul ettiğini gördüm ve bilincimde bir yerlerde, 1:04:47.915,1:04:51.342 onun böyle bir aileye sahip olduğunu biliyorum. 1:04:51.342,1:04:54.403 Ama bu durumla baş edecek kadar, kabullenmiş de değilim. 1:04:54.403,1:04:58.647 Hiç bir zaman, bununla baş edecek kadar, kabullenmedim." 1:04:58.647,1:05:06.840 Ulustaki bazı görevliler, Wallace Mohammad'i, babası hakkında dedikodular çıkarmakla ve ona karşı komplo kurmakla suçladılar. 1:05:06.840,1:05:13.702 Benim, Malcolm'a, babamın şahsi hayatına ait bilgi verdiğime ilişkin suçlamalar doğrudur. 1:05:13.702,1:05:19.568 Ancak ben bunu, Malcolm bana, bu duruma şahit olduğunu söyledikten sonra yaptım. 1:05:19.568,1:05:25.589 MALCOLM X: "Şimdi sizlere Allah'ın elçisi olan, sizin ve benim liderim ve öğretmenim, 1:05:25.589,1:05:30.283 Sayın, alçakgönüllü Elijah Mohammad'i sunmaktan 1:05:30.283,1:05:33.104 büyük zevk ve onu duyarım." 1:05:33.104,1:05:35.204 Malcolm dini lideri olan Elijah Mohammad'e kendini teslim etmişti 1:05:35.204,1:05:43.294 ve bunun haricindeki herşeye gözleri kördü. 1:05:43.294,1:05:46.905 O, kendisinin uygulamaya çalıştığı ibadetleri, 1:05:46.905,1:05:52.309 liderinin de uyguladığını düşünüyordu. 1:05:52.309,1:05:54.966 Ancak bunun doğru olmadığını fark ettiğinde, 1:05:54.966,1:05:58.373 kendine güvenini tamamen kaybetmişti." 1:05:58.373,1:06:03.678 Bu iki adam, halkın önünde sarılmaya devam ediyorlardı. 1:06:03.678,1:06:07.543 Ancak baş başalarken, şüphe, güvenin yerine almıştı. 1:06:07.543,1:06:13.772 Onların ilişkisi, Elijah Mohammad'in sağlığının bozulmasıyla birlikte, iyice karışık bir hal almıştı. 1:06:13.772,1:06:17.556 Malcolm'un popülerliği gittikçe artmaktaydı. 1:06:17.556,1:06:21.129 Birincisi, Bay Mohammad hastaydı, bronşiti vardı. 1:06:21.129,1:06:30.487 Bu yüzden Bay Mohammad mitinglere senede bir ya da iki kez katılabiliyordu. 1:06:30.487,1:06:36.722 O kadardı. Diğer tüm toplantılara, Malcolm katılıyordu. 1:06:36.722,1:06:40.641 Ulus'un tüm ülkede yayılmasını da Malcolm sağlamıştı. 1:06:40.641,1:06:41.717 Halk onu talep ediyordu. 1:06:41.717,1:06:46.592 Kimse Elijah Mohammad'in konuşmasını talep etmiyordu, herkes Malcolm'u istiyordu. 1:06:46.592,1:06:51.574 Doğal olarak, Malcolm, vatandaşlık hakları talepleriyle daha fazla haşır neşir oldu. 1:06:51.574,1:06:56.517 Ve onun öğretisi, Elijah Mohammad'i takip eden birinin öğretisinden daha çok, 1:06:56.517,1:07:05.195 vatandaşlık hakları için savaşan birinin öğretisi haline gelmişti. 1:07:05.195,1:07:24.519 1960'lar bize, İslam Ulusu'nun çizdiği beyaz adam imajının doğru olduğunu göstermişti. 1:07:24.519,1:07:29.485 Acımasız insan imajı; protestoculara karşı köpekleri salan, 1:07:29.485,1:07:31.970 yangın hortumları kullanan adam. 1:07:31.970,1:07:41.298 İşte, bütün bunlar İslam Ulusu'nun beyaz insanı suçlamasını kolaylaştırmış ve İslam Ulusu'nun ve Elijah Mohammad'in 1:07:41.298,1:07:48.330 temsilcisi olan Malcolm X'in 1:07:48.330,1:07:54.490 basının ve televizyon kanallarının dikkatini çekmesini kolaylaştırmış ve 1:07:54.490,1:08:03.623 o bu yollarla, doğru olduğunu düşündüğü, ırkların ayrı yaşaması alternatifini seslendirebilmişti. 1:08:03.623,1:08:10.850 Müslümanlar olarak, biz ayrılığın en iyi ve en mantıklı yol olduğuna inanıyoruz; 1:08:10.850,1:08:12.787 birleşmenin değil. 1:08:12.787,1:08:19.572 Ancak biz kendi insanlarımızın beyaz yobazlar, beyaz ırkçılar tarafından saldırıya uğradığını gördüğümüzde, 1:08:19.572,1:08:24.137 biz onların, kendilerini dövdürdükleri ve saldırıya uğramalarına göz yumdukları için, 1:08:24.137,1:08:27.657 kendilerini korumak için hiçbir şey yapmadıkları için, 1:08:27.657,1:08:31.758 enayice davrandıklarını düşünüyoruz. 1:08:31.758,1:08:36.090 Eğer bir köpek, siyahi bir adamı ısırıyorsa, siyahi adam köpeği öldürmelidir. 1:08:36.090,1:08:40.796 Bu köpek polis köpeği de olsa, av köpeği de olsa, ne tür köpek olursa olsun... 1:08:40.796,1:08:45.481 Eğer bir köpek, siyahi adam yalnızca hükümet tarafından onun olduğu söylenen bir şeyden 1:08:45.481,1:08:50.755 yararlanmak isterken, gözlerini ona dikip durursa, 1:08:50.755,1:08:52.749 o siyahi adam o köpeği ya da 1:08:52.749,1:08:57.715 o köpeği onun üzerine saldırtan iki bacaklı diğer köpeği öldürmelidir. 1:08:57.715,1:09:02.030 Malcolm konuştuğunda, ya da Müslüman din adamları konuştuklarında, 1:09:02.030,1:09:06.567 onlar, onları dinleyen tüm Zenci insanların hislerini dile getiriyorlar; 1:09:06.567,1:09:11.063 İnsanların hissettiği ve bu ülkede bunca senedir inkar edilen 1:09:11.063,1:09:15.215 tüm acıları dile getiriyorlar. 1:09:15.215,1:09:18.300 İşte, Malcolm'un dinleyicileri üzerinde böyle bir hükme sahip olmasının sebebi budur. 1:09:18.300,1:09:21.402 O, onların gerçekliğini doğruluyor. 1:09:21.402,1:09:25.491 Ben, bir inşaat alanındaki gösterilere katıldığımda, 1:09:25.491,1:09:33.058 sanırım 14 yaşındaydım. 1:09:33.058,1:09:39.593 Oradaki topluluk, iş gücünün birleştirilmesini talep ediyordu. 1:09:39.593,1:09:45.401 Sonra, Malcolm'un protestoyu seyretmeye geldiğini fark ettik. 1:09:45.401,1:09:50.005 Benim vardiyam bittiğinde, caddenin karşısına geçip, Malcolm'la konuşmaya gittim. 1:09:50.005,1:09:53.744 O sabah, onunla ateşli bir tartışmaya girdik 1:09:53.744,1:09:59.054 ve bana, çimento kamyonunun önündeki asfaltta 1:09:59.054,1:10:03.372 yatıyor olmamın, neden doğru olmadığını açıklamaya çalıştı. 1:10:03.372,1:10:09.547 Malcolm bana demişti ki, eğer bu insanlar siyahi insanları linç ettilerse, 1:10:09.547,1:10:15.457 çocukları öldürdülerse, onları köle olarak kullandılarsa, neden, birini daha 1:10:15.457,1:10:18.027 kamyonla ezmesinler ki? Ve dedi ki, 1:10:18.027,1:10:20.847 " Tabii ki, bunun bir kaza olduğunu söyleyeceklerdir. 1:10:20.847,1:10:26.659 'Hay, aksi. Ayağım kaymış' diyeceklerdir. Ama işte, sen yine de ölmüş olursun." 1:10:26.659,1:10:32.027 O gittiğinde ben yine yolun karşısına geçtim. 1:10:32.027,1:10:34.448 Gidip, protestocuların oluşturduğu hatta katıldım 1:10:34.448,1:10:39.755 ama tekrar kamyonun önüne yatmadım. 1:10:39.755,1:10:44.612 Bir gün Shabazz Frosti Kreem'in karşısında oturmuş, 1:10:44.612,1:10:47.959 Amerika'daki ırk ilişkilerinden bahsediyorduk. 1:10:47.959,1:10:51.991 Ve Malcolm bana dönüp, sordu : "Pek, senin çözümün nedir?" 1:10:51.991,1:10:54.284 Aslında o benim fikrimi sormuyordu, 1:10:54.284,1:10:59.346 yalnızca beni alt etmek istiyordu, sanırım. 1:10:59.346,1:11:03.880 O zaman, ben Dr. King'in fikirlerinin etkisi altındaydım. 1:11:03.880,1:11:07.701 Onun, renkli olmanın, kimse için bir engel oluşturmadığı, renk körü topluluğunu 1:11:07.701,1:11:11.779 destekliyordum. Rengin kaybolmadığı ama 1:11:11.779,1:11:16.142 kimse için bir engel de oluşturmadığı toplum anlayışını. 1:11:16.142,1:11:19.593 İşte o zaman Malcolm bana bir baktı ve dedi ki: 1:11:19.593,1:11:23.189 "Sen hayal kuruyorsun. Benim hayalciler için vaktim yok." 1:11:23.189,1:11:28.288 KENNETH CLARKE: Dr. King'in amacı, Zenciler için tam eşitlik 1:11:28.288,1:11:29.265 MALCOLM X: Hayır! 1:11:29.265,1:11:31.476 KENNETH CLARK: ve tam vatandaşlık hakları verilmesi. 1:11:31.476,1:11:34.507 MALCOLM X: Dr. Martin Luther King'in amacı, Zencilerin, onların ayrı, beyazların ayrı oturma yerleri olan bir restoranda 1:11:34.507,1:11:39.738 400 sene boyunca, onları ezmiş beyaz adamla yan yana oturuyor olmasıdır. 1:11:39.738,1:11:42.664 Dr. Martin Luther King'in amacı, onları 400 sene boyunca 1:11:42.664,1:11:46.516 ezmiş olan insanların affedilmesidir. 1:11:46.516,1:11:50.997 Bunu da, onları uyutarak ve beyazların onlara yaptıklarını unutturarak yapmak istemektedir. 1:11:50.997,1:11:56.009 Ama, Amerika'daki siyahi insanların büyük kısmı, Martin Luther King'i desteklememektedir. 1:11:56.009,1:11:58.799 Siz de makalelerinizden birinde bunun psikolojik olarak güvensiz olacağını 1:11:58.799,1:12:01.125 ya da benzeri bir şey söylemiştiniz. Şimdi tam olarak ne dediğinizi hatırlamıyorum. 1:12:01.125,1:12:03.615 Ama siz de, Martin Luther King'in yaptıklarını onaylamıyordunuz. 1:12:03.615,1:12:09.029 KENNETH CLARKE: Ben tam bütünleşmeye ve Amerikan vatandaşlarına tam eşitlik sağlayan haklar verilmesine karşı değilim. 1:12:09.029,1:12:11.449 Siz bu amaçlara karşı mısınız? 1:12:11.449,1:12:13.735 MALCOLM X: Eğer siz onun doğru yolda yürüdüğünden emin değilseniz, 1:12:13.735,1:12:16.414 onun doğru yere varacağından da emin değilsiniz demektir." 1:12:16.414,1:12:22.059 Biz, Malcolm'la çok yakınlaşmanın tehlikeli olacağının farkındaydık ya da böyle hissediyorduk. 1:12:22.059,1:12:25.890 Özellikle beyazlar hakkında, çok ağır şeyler söylüyordu 1:12:25.890,1:12:30.939 ve beyaz dünyayla barış içinde yaşamak isteyen bizler- 1:12:30.939,1:12:37.168 ki bir kısmımızın işleri beyaz topluluğun içindeydi- Malcolm'la çok fazla yakınlaşmak istemiyorduk. 1:12:37.168,1:12:42.549 KENNETH CLARKE: Ayrıca, bu hareketin nefret öğretisi yaydığı söyleniyor. 1:12:42.549,1:12:46.582 MALCOLM X: Hayır, bu ülkedeki siyahi insanlar, beyaz adamın elinde, 1:12:46.582,1:12:49.804 400 sene boyunca şiddet kurbanı olarak yaşadılar. 1:12:49.804,1:12:52.623 Ve bizler, bilgisiz Zenci hocaları takip ederek, 1:12:52.623,1:12:57.947 bizi ezen zalime, diğer yanağımızı da dönmenin, Tanrısal bir davranış olduğunu düşündük. 1:12:57.947,1:13:01.254 Ve bugün, Sayın Elijah Mohammad, bu ülkedeki siyahi insanlara göstermektedir ki, 1:13:01.254,1:13:05.453 bu dünyada nasıl beyaz adamlar ve diğer herkes Tanrı vergisi haklara sahipse, 1:13:05.453,1:13:10.851 doğal haklara, vatandaşlık haklarına ve kendini savunmaya geldiğinde, her türlü hakka sahipse, 1:13:10.851,1:13:17.819 işte siyahi insanların da, bizlerin de, kendini savunma hakkı olması gerekmektedir. 1:13:17.819,1:13:31.656 1963 Ağustos'unda, 250.000 Amerikalı, Vaşington'daki yürüyüş için toplanmıştı. 1:13:31.671,1:13:38.350 Malcolm bize gelip, Vaşington'daki yürüyüşten bahsetti. 1:13:38.350,1:13:43.637 Size Malcolm hakkında şunu söyleyebilirim ki, ne zaman bir şey anlatsa, bunu çok iyi destekleyebilirdi. 1:13:43.637,1:13:46.357 Elinde bir makale vardı ve dedi ki: 1:13:46.357,1:13:49.098 " Size anlatacağım. Ben neden bahsettiğimi iyi biliyorum." 1:13:49.098,1:13:52.378 Sonra da dedi ki, "Vatandaşlık haklarının faturasını kim ödüyor? 1:13:52.378,1:13:55.748 Melekler beyazdır." 1:13:55.748,1:13:59.816 Sonra da devam etti: " Siz kendi mücadelenizi, kendiniz vermelisiniz. 1:13:59.816,1:14:02.469 Ve bu mücadele sokaklarda başladı. 1:14:02.469,1:14:08.038 Ama siz bu mücadeleyi beyazlarla birleşerek verirseniz, mücadeleniz soğur." 1:14:08.038,1:14:11.853 Sonra, bu savını, içine süt koyduktan sonra soğuyan 1:14:11.853,1:14:14.898 bir bardak kahveye benzetmesiyle destekledi. 1:14:14.898,1:14:18.475 Malcolm'un yaptığı bu benzetmeler bazen komik olurdu 1:14:18.475,1:14:23.684 ama mesaj yerine ulaşırdı. 1:14:37.680,1:14:38.562 GLORIA RICHARDSON, Güney Vatandaşlık Hakları Lideri 1:14:38.562,1:14:44.460 Bizim organize ettiğimiz kişilerin çoğu Malcolm X'i duymuşlardı; 1:14:44.460,1:14:48.055 ona saygı duyuyorlardı ve onun konuşmalarını dinliyorlardı. 1:14:48.208,1:14:51.773 Yani o medyada yer aldığı her zaman, 1:14:51.881,1:14:55.565 konuşmasını dinleyebilmeye çalışıyorlardı. Ve insanlar problemlerini 1:14:55.657,1:15:04.328 anlayan biri olduğu için, bu problemlere karşı savaş verilmesini söyleyen biri olduğu için, kendilerini anlaşılmış hissediyorlardı 1:15:06.991,1:15:08.340 Ancak, sanırım bunun her zaman barışçıl şekilde olmayacağını da biliyorlardı. 1:15:08.418,1:15:10.518 Vaşington'daki yürüyüşten on dokuz gün sonra, 1:15:10.594,1:15:13.047 Birmignham, Alabama'daki 16. Cadde'deki Baptist Kilisesi'nin 1:15:13.109,1:15:15.063 Pazar okulunda bir bomba patlatıldı. 1:15:18.294,1:15:22.759 Yirmi kişi yaralanmıştı. Dört küçük kız ölmüştü. 1:15:29.080,1:15:33.215 Şimdi, bir kilisenin bombalanmasından ve dört küçük kızın öldürülmesinden bahsediyorsunuz.. 1:15:33.215,1:15:40.782 Benim hatırladığım kadarıyla, ortaya çıkan kızgınlık ve bu konuda 1:15:40.782,1:15:43.601 hiçbir şey yapmama hissi, çok ağırdı. 1:15:43.601,1:15:46.478 Çoğumuzun huzuru kaçmıştı, 1:15:46.478,1:15:49.672 Malcolm'un da huzuru epey kaçmıştı, 1:15:49.672,1:15:50.942 bundan hiç bahsetmemişti ama 1:15:50.942,1:15:56.572 bizlerin, vatandaşlık hakları hareketi sırasında, 1:15:56.572,1:16:03.192 halkımız beyaz insanlar ve polis tarafından katledilirken 1:16:03.192,1:16:07.704 hiçbir şey yapmıyor olmamız, moral bozucuydu. 1:16:07.704,1:16:16.085 Harekete geçmemiz gerektiğini hissediyorduk. 1:16:29.452,1:16:33.192 MALCOLM X: Lincoln adında bir beyaz adam, sözde sivil savaşta 1:16:33.192,1:16:36.012 savaşarak ırk sorununu çözdü ama sorun hala duruyor. 1:16:36.012,1:16:38.055 Sonra, Kennedy diye başka bir beyaz adam geldi, 1:16:38.055,1:16:40.989 başkan adayı oldu ve Zencilere, eğer ona oy verirlerse, onlar için neler yapacağını söyledi. 1:16:40.989,1:16:43.462 Ve onlar da ona oy verdiler, yüzde 80 ona oy verdiler 1:16:43.462,1:16:46.667 ve işte üç senedir o da görevde ama sorun hala duruyor. 1:16:46.667,1:16:49.688 Polis köpekleri Birmingham, Alabama'da 1:16:49.688,1:16:51.277 siyahi kadınları, çocukları bebekleri ısırırken 1:16:51.277,1:16:56.950 Kennedy, herhangi bir federal kanunun çiğnenmemiş olmasından ötürü, bir şey yapamayacağını söylemişti. 1:16:56.950,1:17:00.264 Sonra Zencilerin sabrı taşıp, kendilerini savunmaya kalkınca, 1:17:00.264,1:17:02.566 Birminghamlı beyazların canına okuyunca, 1:17:02.566,1:17:04.134 Kennedy o zaman askerleri oraya gönderdi. 1:17:04.134,1:17:05.707 Ve o askerleri oraya gönderdiğinde, 1:17:05.707,1:17:08.793 beyazlar patlak verdiğinde mevcut olan kanunların aynısı, 1:17:08.793,1:17:12.365 siyahiler patlak verdiğinde de aynıydı. 1:17:12.365,1:17:16.196 İşte bu yüzden biz, beyaz adamın bizim problemimizi 1:17:16.196,1:17:22.312 çözebileceğine dair şüphe duyarken, geçerli sebeplere sahibiz. 1:17:22.312,1:17:27.565 Ve beyaz adamın dürüstlüğüne, içtenliğine dair şüphe duyuyorsak, 1:17:27.565,1:17:30.662 sizin de kabul etmeniz gerekir ki, bu sorun uzun 1:17:30.662,1:17:33.074 süredir burada ve beyazlar son 100 yıldır 1:17:33.074,1:17:35.880 aynı şeyi tekrarlayıp duruyorlar 1:17:35.880,1:17:40.047 ve sorun bugün çözüme, bundan 100 yıl önce olduğundan daha yakın değil. 1:17:40.047,1:17:42.325 Evet, o değişmişti. 1:17:42.325,1:17:50.724 Dini konularda konuşan birinden, milliyetçi birine dönüşmüştü ve ben ona, 1:17:50.724,1:17:55.603 (yani Malcolm'a) dedim ki, onu, o konuşma yaptığı ilk yıllarda da dinliyordum 1:17:55.603,1:18:01.869 ve şimdi de dinliyordum ve bir değişim gözlemliyordum. 1:18:01.869,1:18:04.447 O da "Nasıl bir değişiklikten bahsediyorsun?" dedi. 1:18:04.447,1:18:09.342 Ben de ona, " Sen ilk başlarda konuştuğunda, 1:18:09.342,1:18:14.773 söylediklerinin gerçekliği, tüylerimi ürpertirdi. 1:18:14.773,1:18:17.755 Şimdi, böyle hissetmiyorum." 1:18:17.755,1:18:20.326 O da, bana şöyle yanıt verdi. " Belki de, 1:18:20.326,1:18:23.875 artık sen dini hislerini veya ruhunu kaybetmişsindir." 1:18:23.875,1:18:30.038 Ben de ona, "Belki öyledir, ama, sana yine de nasıl hissettiğimi söylemek istedim" dedim. 1:18:30.038,1:18:36.617 Bir süre sonra, Elijah Mohammad'in ailesi 1:18:36.617,1:18:38.756 tarafından bazı eleştiriler gelmeye başladı. 1:18:38.756,1:18:41.960 Zaman zaman, Malcolm'un toplumda bu kadar 1:18:41.960,1:18:48.405 popüler olmasından rahatsızlık duyduklarını belirten şeyler söylemeye başladılar. 1:18:48.405,1:18:53.491 Çünkü artık herkes onu, baş sözcü olarak görmeye başlamıştı. 1:18:53.491,1:18:57.674 Baş sözcü olması sorun değildi ama çok tanınmaya başlamıştı 1:18:57.674,1:19:02.353 medya sürekli ona yoğunlaşıyordu. 1:19:02.353,1:19:06.524 Herkes, "Malcolm, Malcolm, Malcolm X, Malcolm X" diyordu, 1:19:06.524,1:19:12.289 ve Elijah Mohammad'in ismiyse gittikçe daha az anılır olmuştu. 1:19:12.289,1:19:18.476 Malcolm, İslam Ulusu içindeki kıskançlıklarla başa çıkabileceğine inanıyordu, 1:19:18.476,1:19:28.710 ancak onun, Elçi ile arasındaki gerginlik, Kasım 1963'te artık kendini gösterecekti. 1:19:28.710,1:19:31.621 Biz restoranda oturmuş, kahve içiyorduk. 1:19:31.621,1:19:35.891 Bir toplantıdaydık ve caminin kaptanı, Joseph'e 1:19:35.891,1:19:39.094 karısından bir telefon geldi. 1:19:39.094,1:19:47.709 Joseph, telefon kulübüsine gidip, eşiyle konuştu ve geri geldiğinde, şok olmuştu. 1:19:47.709,1:19:56.340 Karısının ona, Kennedy'nin öldürüldüğünü söylediğini, söyledi. 1:19:56.340,1:20:01.236 Malcolm birini gönderip bir radyo getirtti ve radyoyu fişe taktık ve 1:20:01.236,1:20:07.574 dinlemeye başladık. Radyo spikeri dedi ki: 1:20:07.574,1:20:13.849 " Tekrarlıyoruz. Başkan, Dallas, Teksas'ta vurulmuştur. 1:20:13.849,1:20:18.119 Şu anda durumunun ciddiyetini bilmiyoruz." 1:20:18.119,1:20:24.902 Malcolm, hemen dedi ki "İşte o şeytan öldü." 1:20:24.902,1:20:31.039 John F. Kennedy, süikasta uğramıştı. 1:20:31.039,1:20:34.803 Bay Mohammad, oğlunun Malcolm'u aramasını istedi. 1:20:34.803,1:20:40.718 Dedi ki, " Kardeşim, Dini lider Malcolm. Babam size şunu söylememi istedi- 1:20:40.718,1:20:43.849 ve biz aynı şeyi ülkenin her yerindeki temsilcilerimize söylüyoruz- 1:20:43.849,1:20:50.413 John F. Kennedy suikasta uğramıştır ve bizim kesinlikle 1:20:50.413,1:20:52.968 hakaret için bir yorum yapmamamız gerekmektedir. 1:20:52.968,1:21:00.167 Çünkü bu adam ABD başkanıdır ve insanlar onu seviyorlar." 1:21:00.167,1:21:05.380 Müslümanlar, New York Şehri'nde, Manhattan Center'da bir miting düzenlemişlerdi. 1:21:05.380,1:21:11.444 Miting günü, Elçi Malcolm'u arayarak, olayları ruhani yönünü ön plana çıkarması ve 1:21:11.444,1:21:15.996 Başkan'ın ölümünden bahsetmemesi gerektiğini hatırlattı. 1:21:15.996,1:21:18.934 Ancak Malcolm'un söyleyebileceklerinden ötürü endişeliydi. 1:21:18.934,1:21:22.806 Malcolm önceden hazırladığı bir konuşma metni üzerinden konuştu. 1:21:22.806,1:21:26.202 Kennedy'den açıkça bahsetmedi. 1:21:26.202,1:21:33.020 Ama sonra, sanki belasını ararcasına, 1:21:33.020,1:21:37.129 insanlara soru sorma hakkı verdi. 1:21:37.129,1:21:42.911 Normalde konuşmasını yapardı ve soru cevap kısmı olmazdı. Ama o gün, soru sorulmasını istedi. 1:21:42.911,1:21:54.159 Sonra, dünyadaki diğer liderleri sıralamaya başladı 1:21:54.159,1:22:01.421 ve bu liderlerin Amerikan hükümeti veya müttefikleri tarafından nasıl eziyete uğradığını anlatmaya başladı 1:22:01.421,1:22:06.884 ve işte bahsettiği insanların hayat hikayesi, Kennedy'nin başına gelenlerle kıyaslanmaya başlamıştı. 1:22:06.884,1:22:16.038 Demişti ki "Patrice Lumumba ölmüştü ve eşi dul kalmıştı. 1:22:16.038,1:22:20.858 Onun halkı, liderlerini kaybetmişti. 1:22:20.858,1:22:25.827 Ve Amerikan hükümeti işte burada bir rol oynamıştı." 1:22:27.034,1:22:27.401 İşte bu tür, Amerikan hükümetinin bulaştığı işleri 1:22:27.401,1:22:33.901 sıralamaya başlamıştı. Yani onun anlatmaya çalıştığı şey, 1:22:34.255,1:22:47.534 dünyanın geri kalanında bu tür şeyler yaparsanız, öyle bir durum, öyle bir ortam yaratırsınız ki, 1:22:47.534,1:22:52.395 işte o zaman, ettiğinizi bulursunuz. 1:22:52.648,1:22:59.540 O, böyle cevap verdiğinde çok şaşırmıştım. 1:22:59.924,1:23:01.366 Ve işte cevap verdi. Dedi ki, 1:23:01.366,1:23:04.421 " Biliyorum ki, bunu söyleyerek başımı belaya sokacağım, 1:23:04.421,1:23:09.655 ama benim anladığım kadarıyla, bu durum 'insan ettiğini bulur', dediğimiz duruma iyi bir örmektir." 1:23:09.655,1:23:14.323 John Ali, Ulusal Sekreter oradaydı ve işte 1:23:14.323,1:23:18.096 Bay Mohammad olanlardan bu sayede bu kadar çabuk haberdar oldu. 1:23:18.096,1:23:19.601 JOHN ALİ; İslam Ulusu, Ulusal Sekreter 1:23:19.601,1:23:22.937 Bu mesaj, Amerika'daki Müslüman'ların lideri olan,Elijah Mohammed'den bir mesajdır: 1:23:22.937,1:23:28.493 Dini lider Malcolm Shabazz, 1 Aralık Pazar günü, New York'taki Manhattan Center'daki mitingtedi konuşmasında, 1:23:28.493,1:23:32.563 Başkan John F. Kennedy'nin ölümüne dair yorumlarda bulunduğunda, 1:23:32.563,1:23:34.023 Müslümanlar adına konuşmamıştır. 1:23:34.023,1:23:37.988 Bu yorumlar kendine aittir ve Müslümanlar'ın tümüne ait değildir. 1:23:37.988,1:23:45.059 Ayrıca Lider Malcolm'ın halka hitap etmesi bir süreliğine yasaklanmıştır. 1:23:45.059,1:23:49.690 İslam Ulusu, öldürülen başkan için yas tuttuğunu resmen açıklarken, 1:23:49.690,1:23:55.836 bir yandan da ulusun liderliği, Malcolm X'e 90 gün boyunca konuşma yasağı verildiğini duyurmuştu. 1:23:55.836,1:24:01.157 Kendisi hiçbir konuşma yapmayacak ve basınla irtibata geçmeyecekti. 1:24:01.157,1:24:04.587 Biz o zaman bir sürü Kennedy haberi yayınlıyorduk ve o zaman 1:24:04.587,1:24:08.017 Malcolm'un konuşma yasağı üzerine de ufak bir haber yapılacaktı. 1:24:08.017,1:24:09.990 Ben telefonu açarım, 1:24:09.990,1:24:12.637 o bana bir cümle söyler ve görüşmemiz sonlanır, sanıyordum. 1:24:12.637,1:24:16.320 Ama bu sefer, o beni telefonda tahmin ettiğimden daha uzun süre tuttu. 1:24:16.320,1:24:21.521 Ve sesi üzgün geliyordu, endişeli geliyordu. 1:24:21.521,1:24:24.582 İşte ilk defa, çok çok güçlü olduğunu düşünmeye alışkın olduğum 1:24:24.582,1:24:31.220 bu adamda bir zayıflık görmüştüm. 1:24:31.220,1:24:36.411 Gazeteler, İslam Ulusu içinde güç savaşı olduğunu tahmin ediyorlardı. 1:24:36.411,1:24:39.772 Sonradan öğrenildi ki, Malcolm ve Elijah Mohammad arasını 1:24:39.772,1:24:44.996 iyice açmak için, bu hikayeleri gazetelere, FBI veriyordu. 1:24:44.996,1:24:51.231 Yalnız ve yorgun Malcolm, Cassius Clay'in, Sonny Liston'a karşı 1:24:51.231,1:24:58.493 dövüşeceği şampiyonluk maçının gerçekleştirileceği, Miami'ye aldığı daveti, kabul etti. 1:25:06.014,1:25:08.493 Her ne kadar ulusun bir üyesi değilse de, Clay 1:25:08.493,1:25:12.438 son iki senedir Müslüman tapınakları ziyaret ediyordu. 1:25:12.438,1:25:18.273 Ve Malcolm'dan da, onu Liston'a karşı dövüşeceği maçından önce, onu zihinsel olarak hazırlamasını istemişti. 1:25:18.273,1:25:19.738 ATTALLA SHABAZZ, Kızı 1:25:19.738,1:25:23.018 Benim ailem için Florida'ya gitmek balayı gibiydi, 1:25:23.018,1:25:25.470 anne babam, bu tatilden balayı olarak bahsederlerdi. 1:25:25.470,1:25:32.989 Tabii ki, onlar için bizim ailecek bir araya gelmemiz ve oraya aile olarak gitmemiz, çok önemliydi. 1:25:32.989,1:25:39.053 Bizim için, beraberce vakit geçirebilmek için bir fırsattı, 1:25:39.053,1:25:42.437 Ama anne ve babam için, babamın deyişine göre, 1:25:42.437,1:25:50.398 Florida tatilimiz, onların evlendikten beri, gerçekten ilk defa baş başa kalabildikleri ilk seferdi. 1:25:50.398,1:25:59.129 Malcolm, Ulus'a, Cassius Clay'i dahil ederek, kendisinin de tekrar kabul edilmesini talep etti, 1:25:59.129,1:26:04.721 ancak Ulus'un üst seviyesindekiler, Malcolm'un teklifini kabul etmediler. 1:26:04.721,1:26:11.372 Amerika'nın çoğunluğu gibi, onlar da genç boksörü, Liston'u yenme şansı çok düşük olan, palavracının biri olarak görüyorlardı. 1:26:11.372,1:26:23.473 Malcolm, Clay, eski şampiyonun gücünü azar azar tüketirken, maçı en ön koltuktan seyrediyordu. 1:26:23.473,1:26:30.538 Yedinci raundun başında, paralanmış Liston, köşesinde yığılıp kalmıştı. 1:26:30.538,1:26:36.844 Clay, yeni dünya ağır siklet şampiyonu olmuştu. 1:26:36.844,1:26:39.335 Peki, bize yedinci raunda ilişkin bir şiir yazar mısın? 1:26:39.335,1:26:41.769 O cennete gitmek istediydi. / Onu alt ettiğim raund yediydi. 1:26:41.769,1:26:42.944 Onu, yednci raundda yere serdin. 1:26:42.944,1:26:44.386 CASSIUS CLAY: Ben dünyanın kralıyım! 1:26:44.386,1:26:45.548 Dur, dur, dur. 1:26:45.548,1:26:48.731 CASSIUS CLAY: Ben daha yakışıklıyım. >> SPİKER: Dur, o kadar da yakışıklı değilsin. >> CASSIUS CLAY: Çok fena bir adamım. >> SPİKER: Dur, dur. 1:26:48.731,1:26:52.103 Dünyayı yerinden oynattım! Dünyayı yerinden oynattım! 1:26:52.103,1:26:54.876 Cassius'un Miami'deki zaferi hakkında ne düşünüyorsun? 1:26:54.876,1:26:58.086 Harika bir zaferdi. Kendisinin en iyi olduğunu kanıtladı. 1:26:58.086,1:27:00.107 Siz dövüş sırasında neredeydiniz? 1:27:00.107,1:27:01.791 Ben salondaydım, müsabakayı seyrediyordum. 1:27:01.791,1:27:02.937 Ring kenarında mıydınız? 1:27:02.937,1:27:05.896 Evet, ring kenarında. Yedi numaralı koltuktaydım. 1:27:05.896,1:27:10.588 Ulus'un liderliği, Malcolm'u es geçerek, direk olarak Clay'i aradılar. 1:27:10.588,1:27:15.187 Genç şampiyonu İslam Ulusu'na kabul ettiler ve 1:27:15.187,1:27:22.069 Kurtarıcı'nın Günü'nde düzenlenen senelik toplantılarında, onun yeni ismini, Muhammad Ali'yi, duyurdular. 1:27:22.069,1:27:25.221 Malcolm bu toplantıya davet edilmemişti. 1:27:25.221,1:27:28.111 Elijah Mohammad, onun yerine, 1:27:28.111,1:27:34.375 Malcolm'un eski öğrencisi, Boston'lu din hocası, Louis X'in geçtiğini duyurdu. 1:27:34.375,1:27:43.322 " Ve işte, hayatım boyunca uğruna savaştığım ve tanışmayı arzuladığım kişiyle tanışacaktım." 1:27:43.322,1:27:45.187 Malcolm Hoca, dürüsttü. 1:27:45.187,1:27:52.011 İçtendi. Kendini, Afro-Amerikan halkının durumunu iyileştirmeye adamıştı. 1:27:52.011,1:27:59.444 Ve işte Şikago'da, kendini, kendi durumunu iyileştirmeye adayan, 1:27:59.444,1:28:03.241 görevli bir grup insan daha vardı. 1:28:03.241,1:28:10.768 Malcolm onları para çalmakla, pahalı takılar satın almakla, kürkler satın almakla suçladı. 1:28:10.768,1:28:18.196 Onları, İslam Ulusu'nu, suç çetesine çevirmekle suçladı. 1:28:18.196,1:28:26.598 İslam Ulusu'nda, iyi yerlere sahip kişilerin bir çoğu Malcolm tarafından eğitilmişti. 1:28:26.598,1:28:31.172 Bazıları, Malcolm sayesinde hayatını düzene sokmuştu. 1:28:31.172,1:28:39.336 Ancak sahip oldukları o küçük pozisyonları sevdiler. 1:28:39.336,1:28:48.338 Ve Ulus'un içinde, gözünü bir numaralı adam olmaya dikmiş kişiler de vardı. 1:28:48.338,1:28:53.818 Eğer Elijah Mohammad ölseydi ve yerine Malcolm X geçseydi 1:28:53.818,1:28:58.853 Malcolm'un ilk yapacağı şey, biraz temizlik yapmak olacaktı. 1:28:58.853,1:29:02.723 Para bozanları, tapınaktan kovacaktı .[ İsa'ya gönderi yapılmış] 1:29:02.723,1:29:14.990 Yani onların planı, yaşlı adam vefat etmeden ÖNCE, Malcolm'dan kurtulmaktı. 1:29:14.990,1:29:25.306 8 Mart 1964'te, Malcolm, İslam Ulusu'ndan ayrıldığını duyurdu. 1:29:25.306,1:29:30.940 Kendisini, Ulus'un dışında da takip edenler için, 1:29:30.940,1:29:35.417 'Birleşmiş Müslüman Camii' adında yeni bir dini organizasyon kurmuştu. 1:29:35.417,1:29:44.122 Ancak Malcolm, rakip bir cami kurmanın, Elijah Mohammad'e direk bir meydan okuma olarak görüleceğini biliyordu. 1:29:48.198,1:29:52.304 İşte bu oturduğumuz odaya gelmişti ve oraya oturmuştu. Sonra onunla konuşmuştuk. 1:29:52.304,1:29:58.871 Öncelike erkenden geldiğini ve evin etrafında 1:29:58.871,1:30:02.557 bir kaç tur attığını, söylemişti. 1:30:02.557,1:30:06.889 Tam olarak zamanında varmak istediğini söylemişti ve gerçekten de tam zamanında buradaydı. 1:30:06.889,1:30:09.935 Biz oturduk ve dinledik. Bizim hiçbir sorumuz yoktu. 1:30:09.935,1:30:12.137 Biz, acının nereden kaynaklandığın biliyorduk. 1:30:12.137,1:30:14.118 Ne olduğunu biliyorduk. 1:30:14.118,1:30:19.634 Ve sanki onun tek ihtiyacı olan, dert yanmaktı, bu yzüzden biz de onun konuşmasına izin verdik. 1:30:19.634,1:30:23.266 O, ceza evinde geçirdiği vakitten bahsetti. 1:30:23.266,1:30:31.491 Elijah Mohammad'in adını ilk duyduğu zamandan ve onun, hayatında yarattığı değişiklikten bahsetti. 1:30:31.491,1:30:41.400 Babasının onu reddetmesinden kaynaklanan derin acısını dile getirdi. 1:30:41.400,1:30:48.347 Ve işte o akşam orada otururken, biz anlamıştık ki, eğer Elijah Mohammad ona, "hadi gel" dese, Malcolm, 1:30:48.347,1:30:54.558 aralarındaki farkları düşünmeksizin, ona koşar adımlarla gidecekti. 1:30:54.558,1:31:05.237 Malcolm, Harlem sakinlerinin sevgili oğluydu ve insanlar, hikayeyi onun ağzından dinlemek istiyorlardı. 1:31:05.237,1:31:12.409 Elijah Mohammad onlar için, duvarda asılı bir resimdi. Onun adını hep duyuyorlardı 1:31:12.409,1:31:14.485 ama Harlem'deki onu şahsen tanımıyorlardı. 1:31:14.485,1:31:20.634 Oysa Malcolm'u tanıyorlardı ve seviyorlardı. Ve onlar, ayrılık yaşandıktan uzun süre sonra, Malcolm'a sadık kaldılar. 1:31:20.634,1:31:24.128 MALCOLM X: İşte sizin ve benim, harekete geçmemiz lazım! 1:31:24.128,1:31:26.838 Sizin ve benim orada olmamız lazım, onların tepesine binmemiz lazım. 1:31:26.838,1:31:30.371 Onlar omuzlarının arkasına her baktığında, onların bizi görmesini istiyoruz. 1:31:30.371,1:31:38.799 Onlarıa bugüne kadar kabul edilen en güçlü vatandaşlık hakları tasarısını kabul ettireceğiz. 1:31:38.799,1:31:42.966 Çünkü biliyoruz ki, tasarı kabul ettikten sonra bile, onlar kanunu yasayı uygulamayacaklar. 1:31:42.966,1:31:49.882 İşte bunu yapabilmemiz için, oy kütüğüne kayıt kampanyası başlatıyoruz. 1:31:49.882,1:31:57.581 Harlem'deki herkesin kütüğe kaydetmemiz lazım, 1:31:57.581,1:32:05.641 ve onların Demokrat ya da Cumhuriyetçi olarak değil, Bağımsız olarak kaydolmasını istiyoruz. 1:32:05.641,1:32:17.194 Eğer sizlerde kayıt olacak kadar sorumluluk bilinci yoksa, sizi şehrin dışına çıkartacağız. 1:32:17.194,1:32:19.553 Malcolm bu sert planı hayata geçirmeyi planladığında, 1:32:19.553,1:32:22.124 amacı yalnızca politik güç kazanmak değil, 1:32:22.124,1:32:26.382 bir yandan da siyahi insanların, kendi mahallelerinde kontrole sahip olmalarını sağlamaktı. 1:32:26.382,1:32:32.532 MALCOLM X: Yani ya oy vereceksiniz ya da kovulacaksınız. 1:32:32.532,1:32:36.714 Diğer etnik gruplar ve diğer ırklardaki kişiler bizim mahallemize gelip, dükkan sahibi oluyorlardı. 1:32:36.714,1:32:42.048 Okulları, süpermarketleri, sinemaları onlar işletiyorlardı. 1:32:42.048,1:32:50.546 Yani, mahallede gelir kaynağı olan neredeyse her şey, yabancıların elindeydi. 1:32:50.546,1:32:54.315 MALCOLM X: Benim ekonomik felsefem de siyahi ulusçuluğa dayanıyor; 1:32:54.315,1:32:59.732 buna göre, siyahi adam Zenci mahallesi olarak bilinen yerlerdeki ekonominin kontrolünü elinde tutmalıdır; 1:32:59.732,1:33:04.387 işletme sahibi olma ve işletmeyi yürütmesi için gereken bilgiyi üretmeli ve 1:33:04.387,1:33:09.500 bu sayede kendi insanları için, kendi türü için iş fırsatları yaratmalıdır. 1:33:09.500,1:33:13.433 Sosyal felsem de, siyahi ulusçuluğa dayanıyor, buna göre 1:33:13.433,1:33:17.853 siyahi adamın beyaz adamın toplumuna kendini kabul ettirmesi yerine, 1:33:17.853,1:33:20.884 biz kendi topluluğumuzdaki hastalıkları ve kusurları giderip, 1:33:20.884,1:33:27.384 kendi türümüz içinde sevilebilir ve sosyalleşebilir, hale gelmeliyiz. 1:33:27.384,1:33:33.118 Malcolm'un planı tamamen farklıydı. O, tamamen bağımsızlıktan yanaydı, 1:33:33.118,1:33:38.779 insanların kendi kaderlerini kendilerinin tayin etmesi gerektiğine inanır, kendi kendine yeterli olmaları ve gerektiğinde kendilerini 1:33:38.779,1:33:44.960 koruyabilmeleri gerektiğini düşünürdü. Tabii, diğerleriyle beraber savaş verdiği bir şey de vardı; o da adaletti. 1:33:44.960,1:33:50.074 İşte ben, takip etmem gereken kişinin Malcolm olduğunu hissetmiştim. 1:33:50.074,1:33:55.863 Malcolm'un artan popülerliği, Elijah Mohammad'e sadık kalanları zor bir duruma sokmuştu. 1:33:55.863,1:34:02.460 Ben, eğer kendi kardeşim ulusu terk etti diye, ulusu terk etseydim, 1:34:02.460,1:34:07.661 iyi bir İslam müriti olamazdım. 1:34:07.661,1:34:10.710 Ben öyle bir mürit değildim, 1:34:10.710,1:34:11.718 Evet. 1:34:11.718,1:34:15.204 Ben Malcolm'u tatlı sözle tekrar ikna etmeye çalışmadım, ama öte yandan da 1:34:15.204,1:34:18.335 hocalık yaparak, bir çok insanın hayatını paklaştırıyordum, 1:34:18.335,1:34:23.420 önceden ahlakını kaybetmiş kişileri, tekrar ahlaklı yapıyordum ve bu benim hoşuma gidiyordu. 1:34:23.420,1:34:26.963 [ radyo yayını ] Şimdi yanımızda, Bay PHILBERT, 1:34:26.963,1:34:33.276 Normalde, din kardeşlerimin aralarındaki farklılıkları, özellikle de 1:34:33.276,1:34:36.308 böylesine güvenilmez bir medya ortamında, yabancılara anlatılmasının iyi bir fikir olduğunu düşünmezdim. 1:34:36.308,1:34:42.719 Ancak yakın zamanda meydana gelen olayların ciddi sonuçları yüzünden, bu yola başvurmak zorunda kaldım. 1:34:42.719,1:34:49.567 Ben, Philbert X, Michigan eyaletindeki Lansing, Grand Rapids, Flint ve Muskegon camilerinin hocası olarak, 1:34:49.567,1:34:54.855 ve İslam'ı ve hocamız Sayın Elijah Mohammad'i ve onun müritlerini seven biri olarak, 1:34:54.855,1:35:00.355 benim kardeşim Malcolm'un eylemleri konusunda bir şeyler söylenmesi gerektiğine inanıyorum. 1:35:00.355,1:35:07.641 Benim bu yorumu yapmamın amacı, Müslümanlar'ı güçlendirmekti. İşte ben bu yüzden Müslümanlar'a hitap etmiş 1:35:07.641,1:35:09.485 ve işte bu yüzden Şikago'ya getirilmiştim. 1:35:09.485,1:35:12.786 Müslümanlar'ı güçlendirmek üzere bir beyanda bulunmak için. 1:35:12.786,1:35:16.979 İşte sonrasında, İslam hakkında konuşmaya başladım, zaten bu benim her zaman öğrettiğim şeydi. 1:35:16.979,1:35:18.850 Ama tam beyanımı vermek üzereyken, 1:35:18.850,1:35:21.699 John Ali önüme bir kağıt koydu ve benden bunu okumamı istedi. 1:35:21.699,1:35:24.000 Konuşmam benim için önceden hazırlanmıştı. 1:35:24.000,1:35:28.373 Ben, Malcolm'un nasıl büyüdüğüne şahit olduğumdan, 1:35:28.373,1:35:31.953 onun Bay Mohammad'in yönlendirmesiyle, nasıl yoktan varolduğunu ve 1:35:31.953,1:35:35.409 bu kadar saygıdeğer ve onurlu bir noktaya geldiğini gördüğümden, 1:35:35.409,1:35:38.352 ve aynı, Yehuda, Brütüs ve Benedict Arnold gibi 1:35:38.352,1:35:45.162 liderlerinin güvenini ve itibarını sarsan insanların 1:35:45.162,1:35:49.494 çizdiğini yolu takip ettiğini gördüğümden, 1:35:49.494,1:35:54.811 ve malesef, Amerika'daki bir çok insanın hayatına hükmeden akıl rahatsızlıklarını bildiğimden 1:35:54.811,1:35:57.107 ve zamanında çok sevdiğim annemi de 1:35:57.107,1:35:58.476 ve bir çok diğer erkek kardeşimi de kontrol altına alan 1:35:58.476,1:36:02.338 ve en son olarak kardeşim Malcolm'u da kurban eden bu rahatsızlık... 1:36:02.338,1:36:05.738 Eğer yazıyı önceden görmüş olsaydım, canlı yayında okumazdım. 1:36:05.738,1:36:08.574 Eğer önceden yazılanlara bakmış olsaydım, bunu canlı yayında okumazdım. 1:36:08.574,1:36:10.743 Ve sonra, John Ali'ye bu konuyu açtım. 1:36:10.743,1:36:15.096 O da, " Ya işte, bu beyan, senin okuman için hazırlanmış öylesine bir yazıydı", dedi. 1:36:15.096,1:36:18.315 Sonra da "Tabii Elçi, senin yazıyı böyle okuduğun için çok memnun olacak." 1:36:18.315,1:36:20.078 Ve daha da konuşmadık. 1:36:20.078,1:36:27.042 Ben Philbert'ın söyledikleri hakkında Malcolm'la konuştum ve o şaşırmadığını söyledi. 1:36:27.042,1:36:33.244 O, Ulus'un kullanabilecekleri herkesi kullanacaklarını bildiğini 1:36:33.244,1:36:39.636 ve onların, Philbert'ı da kullanabileceklerini gördüklerini ve bu yüzden bu durumdan yararlandıklarını, söyledi. 1:36:39.636,1:36:45.293 Philbert'ın gazetelere yaptığı yorumlara da hiç şaşırmadığını söyledi. 1:36:45.293,1:36:56.750 Ve Philbert'a yaptıklarından ötürü kızgın olduğunu, ancak bunlara şaşırmadığını söyledi. 1:36:56.750,1:37:05.580 İslam'da, eğer ikiyüzlülükle suçlanırsanız, 1:37:05.580,1:37:14.158 bu suçluma, Hristiyanlık'takinden veya arkadaşların birbirine 'ikiyüzlü' demesinden çok farklıdır. 1:37:14.158,1:37:20.023 İslam'da size 'ikiyüzlü' denmesi, 1:37:20.023,1:37:25.116 hayatınızın tehlikede olabileceğini gösterir. 1:37:25.116,1:37:29.865 Ben o gazeteleri okuduğumu hatırlıyorum ve 1:37:29.865,1:37:37.756 aklımda kalanlardan biri de, Malcolm'un başında boynuzlu bir resmiydi. 1:37:37.756,1:37:41.392 Ve onun kafasını koparmışlardı, 1:37:41.392,1:37:43.463 ona, Yehuda diyorlardı. 1:37:43.463,1:37:48.975 Ve diğer hocaların onun hakkında kullandıkları dili hatırlıyorum. 1:37:48.975,1:37:52.451 Farrakhan demeyeceğim, ki onun da aralarında olduğunu biliyorum, 1:37:52.451,1:37:54.141 ama diğer hocalar da, bunu yapıyordu. 1:37:54.141,1:37:59.400 Ve işte onların kullandığı kelimeleri okuduğumu ve kendi kendime 1:37:59.400,1:38:02.687 " Bu adamı öldürtmeye çalışıyorlar. Onun ölüsünü istiyorlar." dediğimi hatırlıyorum. 1:38:13.332,1:38:17.967 1964 Nisan'ında, Malcolm Suudi Arabistan'a seyahat etti. 1:38:17.967,1:38:21.208 Bir süredir, geleneksel İslam üzerine çalışıyordu. 1:38:21.208,1:38:26.683 Sonra, tüm Müslüman'ların yapması gereken, 1:38:26.683,1:38:31.715 Hac görevini yerine getirmek üzereyken, Cidde'ye geldi. 1:38:31.715,1:38:38.911 Saudi kraliyet ailesi, ona Mekke şehrine girme konusunda yardımcı oldular. 1:38:38.911,1:38:40.464 MUHAMMAD AL-FAYSAL, Suudi Arabistan Prensi: 1:38:40.464,1:38:44.082 Benim onunla ilk tanışmam çok şaşırmama sebep olmuştu, 1:38:44.082,1:38:51.903 çünkü beklediğimden çok farklı bir adamla karşı karşıyaydım. O ağzından alevler çıkan adam yerine, 1:38:51.903,1:38:59.600 neredeyse ürkek diyeceğim, utangaç bir adamla karşılaşmıştım. 1:38:59.600,1:39:09.561 Bir insan Hacca gittiğinde, uyması gereken bazı kurallar vardır. 1:39:09.561,1:39:17.817 Herkesin aynı sade kıyafet giymesi gerekir ve böylece, 1:39:17.817,1:39:24.280 Hac sırasında kimsenin statüsünü ayırt edemezsiniz. 1:39:24.280,1:39:30.068 Ya da nereden geldiğini. 1:39:30.068,1:39:36.529 Bu, insan kardeşliğinin bir gösterisidir. 1:39:36.529,1:39:41.481 Çünkü herkes bu beyaz giysiyi giyer, 1:39:41.481,1:39:45.630 fakiri de, zengini de, güçlüsü de, zayıfı da, hastası da...Herkes... 1:39:45.630,1:39:50.763 Ve sonra birbirine karışırlar. 1:39:50.763,1:40:01.858 İşte bence Malcolm'u en çok etkileyen de bu olmuştur. 1:40:07.704,1:40:11.384 [kartpostalı okuyarak]: "Dünyanın en ulvi, en kutsal şehrinden selamlar. 1:40:11.384,1:40:16.480 Ailenizin sıcak arkadaşlığını sık sık anıyorum. Kardeş Malcolm." 1:40:16.480,1:40:19.525 " Kadim Arabistan topraklarından selamlar. 1:40:19.525,1:40:24.624 Allah bana, her renkten insanın hacı olduğu, kutsal Mekke şehri'ni ziyaret etme lütfundan bulundu." 1:40:24.624,1:40:26.638 ve " her renkten" in altı çizilmiş. 1:40:26.638,1:40:30.430 " Burada, dünyann her yerinden insanlar, hayatımda görmediğim şekilde bir birlik ruhu gösteriyorlar. 1:40:30.430,1:40:35.419 Görünmesi gereken bir manzara. 1:40:35.419,1:40:37.454 El Haj Malik El Shabazz." 1:40:37.454,1:40:44.817 Ve sanırım kim olduğunu anlamazsam diye, bir de parantez içinde "Malcolm X" yazmış. 1:40:44.817,1:40:51.356 Malcolm'un takipçilerine gönderdiği mektuplar haberlerde yer aldı ve herkes şunu merak etmeye başladı: 1:40:51.356,1:40:56.024 Malcolm'un ırk konusundaki görüşü değişmiş miydi? 1:40:56.024,1:41:02.173 Kutsal topraklardaki kardeşlikten, farklı ırktan olan insanların kardeşliğinden bahsediyor. 1:41:02.173,1:41:06.134 Diyor ki " Dünyanın her bir yerinden, on binlere hacı vardı. 1:41:06.134,1:41:10.092 Bu insanlar, mavi gözlü sarışınlardan, siyah tenli Afrikalılara kadar, renk renktiler, 1:41:10.092,1:41:15.740 ancak hepsi aynı faaliyetlerde bulunuyorlardı ve benim 1:41:15.740,1:41:18.936 Amerika'daki deneyimlerime göre, beyaz ve beyaz olmayan insanların arasında 1:41:18.936,1:41:23.368 asla var olamayacak türden bir birlik ve kardeşlik ruhu gösteriyorlardı." 1:41:23.368,1:41:28.194 O halde, bunları söylerken beyaz insanların 'şeytan' olduğu görüşünden geri adım atıyor. 1:41:28.194,1:41:29.361 Ben bu konuda, 1:41:29.361,1:41:30.623 onun geri adım attığını 1:41:30.623,1:41:32.249 söyleyemem. 1:41:32.249,1:41:38.274 Biri insan, yolunda, geri geri gelmeden de, yön değiştirebilir. 1:41:38.274,1:41:42.018 Ama siz "geri adım attı" derken, 1:41:42.018,1:41:46.439 kulağa sanki, siz onun, beyaz insanları 'şeytan' olarak adlandırmasını istiyormuşsunuz da, 1:41:46.439,1:41:50.268 eğer öyle yapmazsa, yanlış yöne gittiğini söylüyormuşsunuz, gibi geliyor. 1:41:50.268,1:41:51.593 Kimse şeytan olarak adlandırılmak istemez. 1:41:51.593,1:41:54.597 O halde, o beyaz insanları 'şeytan' olarak adlandırmayı bıraktığında, 1:41:54.597,1:41:56.910 geri adım atmış sayılmaz, öyle değil mi? 1:41:56.910,1:41:58.567 Doğru. 1:41:58.567,1:42:03.262 Hac ziyaretinden sonra, Malcolm üç hafta boyunca Afrika'yı ziyaret etti. 1:42:03.262,1:42:13.056 21 Mayıs'ta, doğum gününden iki gün sonra, New York'a geri döndü. 1:42:13.056,1:42:19.994 Malcolm, senin Afrika'daki ve Orta Doğu'daki beyaz tenli Müslüman'larla yaşadığın deneyimlerin, 1:42:19.994,1:42:27.182 Müslüman olmayan beyaz insanlarla, Zencilerin arasında bir ilişki kurulabileceği yönünde, değişti mi? 1:42:27.182,1:42:31.392 Ben hacca gittiğimde, 1:42:31.392,1:42:38.631 Amerika'da olsalardı, beyaz olarak adlandırılabilecek ve Amerika'da 1:42:38.631,1:42:42.968 beyaz olarak sınıflandırılabilecek Müslüman'larla yakından tanışma fırsatım oldu. 1:42:42.968,1:42:45.575 Ancak, bu Müslümanlar kendilerini beyaz olarak adlandırmıyorlardı. 1:42:45.575,1:42:49.257 Onlar, kendilerine insan olarak bakıyorlardı; insanlık ailesinin bir üyesi olarak. 1:42:49.257,1:42:54.442 Ve işte, insanlık ailesinin diğer parçalarını da, bu ailenin üyesi olarak görüyorlardı. 1:42:54.442,1:42:55.758 İşte bu..? 1:42:55.758,1:42:58.821 Bu insanların hayata bakışları, tavırları, 1:42:58.821,1:43:01.986 Amerika'da kendini beyaz olarak adlandıran insanlarınkinden 1:43:01.986,1:43:06.575 çok farklıydı. 1:43:06.575,1:43:11.087 Ve dedim ki, "Eğer İslam bunu, 1:43:11.087,1:43:12.597 bu insanlara yaptıysa, 1:43:12.597,1:43:15.765 belki de Amerika'daki beyaz adamların da İslam'ı incelemeleri gerekir 1:43:15.765,1:43:18.192 ve belki İslam, bunu onlara da yapar. 1:43:18.192,1:43:21.888 Siz, bu noktada, Birleşmiş Milletler'e başvurarak, 1:43:21.888,1:43:26.048 ABD'nin, Amerikan zencilerine olan tutumunun yargılanmasını talep edecek misiniz? 1:43:26.048,1:43:29.690 Evet, tabii ki.[dinleyiciler alkışlar] 1:43:29.690,1:43:33.633 Dinleyicilerin biraz sessiz olmaları gerekli. [güler] 1:43:33.633,1:43:41.580 Evet, seyahat ederken de söylediğim gibi, 1:43:41.580,1:43:46.348 Birleşmiş milletlerdeki Afrika ulusları, Asya ulusları ve Latin Amerika ulusları, 1:43:46.348,1:43:49.381 Birleşmiş Milletler'de ayağa kalkıp da, 1:43:49.381,1:43:52.828 Güney Afrika'daki ırkçı uygulamaları ve Angola'da, Portekizli'lerin 1:43:52.828,1:43:55.687 yaptıklarını kınadıklarında 1:43:55.687,1:43:59.076 ve bu ülkede her gün karşılaşılan ırkçı uygulamalara karşı 1:43:59.076,1:44:05.671 sessiz kaldıklarında,iki yüzlü davranmış oluyorlar. 1:44:05.671,1:44:09.955 Medya odağını Malcolm'a çevirdikçe, 1:44:09.955,1:44:12.643 İslam Ulusu, saldırılarını arttırdı 1:44:12.643,1:44:17.833 ve Malcolm'u evinden çıkarmak için, tahliye belgeleri düzenledi. 1:44:17.833,1:44:21.941 1964 yılının baharında ve yazın ilk başlarında, 1:44:21.941,1:44:25.872 İslam Ulusu ile işin içinden çıkılmaz bir noktaya gelmişti 1:44:25.872,1:44:31.471 ve Malcolm'un sahip olduğu tek silah, Elçi'nin, onun sekreteri 1:44:31.471,1:44:36.591 olarak çalışan kadınlarla ilişki kurduğunu bilmesiydi. 1:44:36.591,1:44:41.570 New York Herald Tribune'da bir gazeteciyi arayarak, ona bu hikayeyi anlatmak istedi. 1:44:41.570,1:44:45.231 Ancak bu iftira niteliği taşıdığından, hikayeyi yayınlamadılar. 1:44:45.231,1:44:48.944 Malcolm, mahkemede, evinden tahliye edilme işlemine karşı savaş verdiğinde, 1:44:48.944,1:44:54.472 bu davayı, Elijah Mohammad'in özel hayatını deşifre etmek için bir fırsat olarak kullandı. 1:44:54.472,1:44:56.218 Neden sizi öldürmekle tehdit ediyorlar? 1:44:56.218,1:45:03.283 Bunun ana sebebi, benim, neden Siyahi Müslüman hareketinin dışına itildiğimin 1:45:03.283,1:45:07.016 gerçek sebebini söylememden korkuyor olmalarıdır. Ki ben bunu kimseye söylemedim, kendime sakladım. 1:45:07.016,1:45:11.195 Ancak, Elijah Mohammad'in, bu hareketin başındaki kişinin, 1:45:11.195,1:45:18.143 altı ayrı genç kızdan, sekiz tane çocuğu vardı. Ona şahsi sekreter 1:45:18.143,1:45:21.557 olarak hizmet veren altı genç kızdan. 1:45:21.557,1:45:25.475 Bu çok ciddi bir durumdu, çok çok ciddi bir durumdu. 1:45:25.475,1:45:27.547 Ve Sayın Elijah Mohammad'i, bu tür bir suçlamayla 1:45:27.547,1:45:30.792 suçlamak, hayatını feda etmek 1:45:30.792,1:45:32.823 anlamına gelirdi. 1:45:32.823,1:45:34.628 Hayatınızı kaybedebilirdiniz! 1:45:34.628,1:45:35.877 Ve çok açıkça söylüyorum. 1:45:35.877,1:45:38.761 Sizinle çok açık ve net konuşuyorum. Bu, sizin, 1:45:38.761,1:45:41.476 İslam Ulusu'ndaki biri tarafından öldürülmeniz anlamına gelirdi. 1:45:41.476,1:45:44.866 Siz, yaptığınız açıklamalardan ötürü 1:45:44.866,1:45:47.079 başınıza geleceklerden korkmuyor musunuz? 1:45:47.079,1:45:49.796 Evet, beni şimdiden ölmüş kabul edebilirsiniz. 1:45:49.796,1:45:51.384 Ne demek istiyorsunuz? 1:45:51.384,1:45:55.176 Siz, Müslüman hareketinin yapısını ve 1:45:55.176,1:45:57.396 psikolojisini anladığınızda.. 1:45:57.396,1:45:59.253 Eğer birisi, 1:45:59.253,1:46:03.691 mesela bana, Müslüman hareketin liderine güvenen birine, 1:46:03.691,1:46:08.535 birisi gelip de, bana bunları söyleseydi, ve ben bu olaylar hakkında hiçbir şey bilmiyor olsaydım, 1:46:08.535,1:46:13.284 Ben gidip de bu kişiyi öldürürdüm! Ben, kendim. 1:46:13.284,1:46:16.908 Beni, gidip de böyle bir beyanda bulunan bir kişiyi öldürmekten alıkoyabilecek tek şey, 1:46:16.908,1:46:19.975 o kişinin, bana bunu kanıtlaması olurdu. 1:46:19.975,1:46:23.320 Şimdi, eğer bana bu gerçekleri doğrulayan kişi, Bay Mohammad'in kendi oğlu olmasaydı, 1:46:23.320,1:46:26.361 işte o zaman, ciddiye almazdım. 1:46:26.361,1:46:28.859 Ama ben Bay Mohammad'e öylesine yakındım ki, bu duruma ait kanıtlar görmüştüm. 1:46:28.859,1:46:34.098 Ancak benim dini içtenliğim, gördüklerimi göz ardı etmemi sağlamıştı. 1:46:36.929,1:46:39.794 Malcolm, Harlem'deki Audubon Balo Salonu'nda, 1:46:39.794,1:46:42.647 Afika Birliği Organizasyonu'nu örnek alan bir 1:46:42.647,1:46:47.361 politik gurubun oluşturulduğunu duyurdu. 1:46:47.361,1:46:51.772 Kardeş Malcolm, Afro-Amerikan Organizasyonunu, 1:46:51.772,1:46:57.757 bizim gibi, onun politik, ekonomik ve kültürel programlarına ilgi duyan kişiler için oluşturmuştu. 1:46:57.757,1:47:01.435 Sanırım, seyahatleri sırasında fark etmişti ki 1:47:01.435,1:47:06.660 onunla beraber çalışmak istese de, bu uğurda 1:47:06.660,1:47:10.633 Müslüman olmak istemeyen insanlar vardı. 1:47:10.633,1:47:14.518 Bağımsız Afrika uluslarının yaptığı ilk şeylerden biri, 1:47:14.518,1:47:18.776 Afrikan Birliği Organizasyonu'nu oluşturmak olmuştu. 1:47:18.776,1:47:24.200 Afro-Amerikan Birliği Organizasyonu da, aynı hedeflere sahiptir ve 1:47:24.200,1:47:26.986 Kuzey Amerika'dak, ve en başta da ABD'deki, Afrika asıllı insanların tam bağımsızlıklarını 1:47:26.986,1:47:43.165 ve özgürlüklerini, her türlü yola başvurarak sağlamayı 1:47:43.165,1:47:54.522 ve bu yolda karşısına çıkan herkesle savaşmayı hedeflemektedir. 1:47:54.522,1:48:04.656 1964 Haziran'ında, Malcolm, Mısır, Kahire'de yapılan Afrika Birliği Organizasyonu'nun konferansına, 1:48:04.656,1:48:15.555 Afrikalı ve Orta Doğulu liderlerle bir araya gelmek üzere davet edildi. 1:48:15.555,1:48:21.125 Malcolm X, Afrika'da verilen savaşla, 1:48:21.125,1:48:25.852 siyahi Amerikalılar'ın, ABD'de verdikleri savaş arasında bir fark görmüyordu. 1:48:25.852,1:48:29.087 O, verilen bu savaşların birbirinin devamı olduğunu düşünüyordu 1:48:29.087,1:48:36.182 ve birbirlerine destek olabileceğini düşünüyordu. 1:48:36.182,1:48:45.808 1960'larda, Afrikalılar, Amerika'nın Afrika'da yürüttüğü dış politikaya karşı şüpheli yaklaşıyorlardı, 1:48:45.808,1:48:50.298 çünkü maalesef, o zamanlarda Amerika'nın dış politikası, 1:48:50.298,1:48:56.877 Belçika gibi, kolonileştirme politikası yürüten ülkeleri destekliyordu. 1:48:56.877,1:49:04.312 Amerika'da, Afrikalılarla aynı ülkülere sahip olan tek kişi Malcolm'du. 1:49:04.312,1:49:11.531 Bugüne kadar bir çok Amerikalı gelip, geçmişti ama istisnasız HİÇBİRİ 1:49:11.531,1:49:16.305 Malcolm'un yarattığı etkiyi yaratmamıştı. 1:49:16.305,1:49:24.190 Onun vermek istediği bir mesaj vardı ve bu mesaj yalnızca Amerika'ya değildi. 1:49:24.190,1:49:27.078 Malcolm, senin buraya geliş amacın nedir? 1:49:27.078,1:49:30.777 Benim buradaki amacım, Afrikalı devlet liderlerine, 1:49:30.777,1:49:33.740 Amerika'da Afrika asıllı olan bizlerin 1:49:33.740,1:49:36.017 22 milyon kişi olduğu ve onlara, 1:49:36.017,1:49:42.808 bizim de Amerika'nın kolonileştirmesinin veya Amerikan emperyalizminin kurbanı olduğumuzu ve 1:49:42.808,1:49:45.347 bizim sorunumuzun Amerika'ya özgü bir sorun olmadığını, 1:49:45.347,1:49:46.852 bunun bir insanlık sorunu olduğunu hatırlatmak. 1:49:46.852,1:49:49.824 Bunun zenci sorunu değil, bir insanlık sorunu olduğunu hatırlatmak. 1:49:49.824,1:49:53.038 Bunun vatandaşlık hakları sorunu değil, insan hakları sorunu olduğunu hatırlatmak. 1:49:53.038,1:50:02.100 Malcolm 14 Afrika ülkesini ziyaret etti ve 11 ülke başkanıyla görüştü. 1:50:02.100,1:50:05.564 ABD istihbarat görevlileri de, onu ülke ülke takip ettiler. 1:50:05.564,1:50:15.713 Nijerya'da ona, 'geri dönen oğlan' anlamına gelen, 'Omovale' ismini verdiler. 1:50:15.713,1:50:22.026 Babam yurt dışındayken, salonumuzun duvarında bir dünya haritası vardı 1:50:22.026,1:50:27.549 ve biz ne zaman kendimizi yalnız hissedip, babamızın nerede olduğunu merak etsek, o haritaya gidip, 1:50:27.549,1:50:29.546 " Nerede şimdi?" derdik. 1:50:29.546,1:50:33.134 " Şimdi Kahire'de, yani Mısır'ın başkentinde. 1:50:33.134,1:50:38.390 İşte orada Nkrumah'la birlikte ve işte orada.." Yani, o 1:50:38.390,1:50:42.122 yurt dışındayken hayatımız böyle ilerlerdi. 1:50:42.122,1:50:48.848 Malcolm, 1964 yılının Kasım ayının sonlarında geri döndü. 1:50:48.848,1:50:52.910 Audubon Balo Salonu'ndaki haftalık OAAU mitinglerini sürdürdü 1:50:52.910,1:51:00.280 ve bir yandan da, Alex Haley'le hayat hikayesini yazmak üzere işbirliği yaptı. 1:51:00.280,1:51:05.356 Bir gün, "Biliyor musun, ben bu kitabı yazıyorum ama aslında nasıl yazılır bilemiyorum" demişti. 1:51:05.356,1:51:08.749 Ailenin, söylediği şeylerden dolayı sorumlu 1:51:08.749,1:51:11.263 tutulmasından çekiniyordu. 1:51:11.263,1:51:13.750 Dedim ki, "Malcolm, biliyor musun? 1:51:13.750,1:51:20.094 Biz, annemizi Kalamazoo Hastanesi'nden çıkarmadığımız sürece, yaptıklarımızın hiçbir önemi olmayacak. 1:51:20.094,1:51:25.150 Aklımda, bunu için yıllardır dua ediyordum. Bunu dile getirmedim ama bu, içimi kemiriyor." 1:51:25.150,1:51:32.442 O da bana, öyle bir baktı ki, " Bunu söylediğine sevindim, çünkü bu, beni de rahatsız ediyor" der, gibiydi. 1:51:32.442,1:51:38.388 Ve sonra dedi ki, "Vonnie. Söz. Ben bu konuda bir şey yapacağım." Ve sonra, 1:51:38.388,1:51:40.418 beni gelişmelerden haberdar etmedi. 1:51:40.418,1:51:47.857 Ama bir baktım, bir gün beni telefonla aradılar. Annem, kardeşim Philbert'in evinde, Lansing'teydi. 1:51:47.857,1:51:52.708 Sonra, bana, bu durumun, ona yıllardır acı verdiğini söyledi. 1:51:52.708,1:51:54.567 Düşünmemeye çalıştığını söyledi. 1:51:54.567,1:51:59.412 Ve tabii bu konuda konuşmak da istemiyordu çünkü kendini kötü hissediyordu. 1:51:59.412,1:52:07.213 Ama o ve kardeşi, beraberce annelerini hastaneden çıkardıklarında, harika hissetmişti. 1:52:09.366,1:52:16.607 1964 yılının Aralık ayında, Malcolm, İngiltere'de bir Oxfordlular buluşmasında, müzakereye katıldı. 1:52:16.607,1:52:23.272 Ben bir kere, öylesine karşıma çıkan, Shakespeare adında bir adamın yazdıklarına okumuştum, 1:52:23.272,1:52:25.192 öyle işte karşıma çıkmıştı. 1:52:25.192,1:52:29.267 Ancak yazdıkları arasında, beni etkileyen bir şey hatırımda kalmış. 1:52:29.267,1:52:32.314 Sanırım, Hamlet'in ağzından söylemişti bunları. 1:52:32.314,1:52:38.226 " Olmak ya da olmamak". Sanırım, bir konuda kuşkuları varmış! [dinleyiciler gülerler] 1:52:38.226,1:52:46.020 " Gözü dönmüş talihin sapanına, oklarına için için katlanmak mı daha soylu, 1:52:46.020,1:52:48.502 yoksa 1:52:48.502,1:52:55.071 bir dertler denizine karşı silaha saldırıp, son vermek mi onlara?" 1:52:55.071,1:52:56.783 İşte ben bu ikincisini yapıyorum. 1:52:56.783,1:52:58.861 Eğer silahınızı alırsanız, bu dertleri sonlandırısınız. 1:52:58.861,1:53:01.530 Ama eğer güç sahibi olanın bunu sonladırmaya karar vermesini 1:53:01.530,1:53:04.024 bekleyip, siz hiç bir şey yapmazsanız, 1:53:04.024,1:53:05.726 uzun bir süre bekliyor olursunuz. 1:53:05.726,1:53:09.760 Bence, şu an beyaz, siyah, kahverengi her ne ise, tüm ırkların yeni nesli olan sizler, 1:53:09.760,1:53:14.083 aşırı uçlaşma çağında yaşıyorsunuz, devrim çağında, 1:53:14.083,1:53:16.102 değişkliklerin meydana geleceği bir çağda. 1:53:16.102,1:53:17.903 İktidardakiler bunu kötüye kullandılar 1:53:17.903,1:53:21.171 ve işte şimdi değişim vakti ve daha iyi bir dünyanın inşa edilmesi lazım 1:53:21.171,1:53:26.050 ve bunun yapmanın tek yolu, radikal yollara başvurmaktan geçiyor. 1:53:26.050,1:53:28.558 Ve ben, rengi ne olursa olsun, 1:53:28.558,1:53:33.421 bugün dünyada varolan perişan durumu değiştirme niyetinde olan 1:53:33.421,1:53:35.342 herkesle işbirliği yapmaya hazırım. 1:53:35.342,1:53:38.450 Teşekkürler. [alkışlar] 1:53:38.450,1:53:45.008 Malcolm her zaman, mücadelenin içinde yer almıştı. Mesela 1:53:45.008,1:53:53.489 1965 senesinin Ocak ayında, Juanita Poitier evinde bir toplantı düzenlemişti 1:53:53.489,1:53:57.655 ve diğer vatandaşlık hakları liderlerinin 1:53:57.655,1:54:02.593 Malcolm X'le görüşmesini ve aralarıdaki farkları 1:54:02.593,1:54:07.872 gidererek, ortam bir platformda buluşmalarını sağlamak istemişti. 1:54:07.872,1:54:12.251 O akşam, A. Phillip Randolph oradaydı, Whitney Young oradaydı, Dorothy Height oradaydı ve 1:54:12.251,1:54:18.064 Malcolm X oradaydı. Başka gelenler de vardı. Martin Luther King gelememişti ama 1:54:18.064,1:54:19.709 bir temsilci göndermişti. 1:54:19.709,1:54:23.656 O günümüzü Malcolm'un felsefesini, 1:54:23.656,1:54:26.686 geçmişte yaptığı hataları, şimdi yapmak istediklerini 1:54:26.686,1:54:34.417 ve onun da insanların mücadelesine nasıl katkıda bulunabileceğini tartışarak geçirdik. 1:54:34.417,1:54:39.744 Siyahilerin birleşmiş cephesini desteklemek için, 1:54:39.744,1:54:43.058 Malcolm, Şiddete Dayalı Olmayan Öğrenci Koordine Komitesi'nden (SNCC) 1:54:43.058,1:54:48.289 aldığı daveti kabul ederek, Selma, Alabama'da bir konuşma yaptı. 1:54:48.289,1:54:53.242 İlk defa, vatandaşlık hakları hareketine destek olmak için güneye seyahat etmişti. 1:54:53.242,1:54:59.060 MALCOLM: Bence dünyanın bu kısmındaki insanlar, 1:54:59.060,1:55:04.159 Dr. Martin Luther King'i dinleyerek, onun taleplerini, 1:55:04.159,1:55:08.881 gurup içinde fikir ayrılıkları doğmadan önce, bir an önce 1:55:08.881,1:55:11.804 yerine getirmeliler. 1:55:11.804,1:55:16.159 Ondan sonraki hafta, Malcolm'un kamu düzenini 1:55:16.159,1:55:21.451 bozabileceği gerekçesiyle, Fransa'ya girişi engellendi. 1:55:21.451,1:55:23.971 Bu sıralarda, Malcolm, ona karşı olan güçlerin, 1:55:23.971,1:55:29.844 İslam Ulusu'ndan daha büüyk olduğuna inanmaya başlamıştı 1:55:29.844,1:55:35.890 ama bu onun hızını kesmiyordu. 1:55:35.890,1:55:41.419 Ben babamı ne zaman dışarıda görsem, bir çocuğun gözünden, 1:55:41.419,1:55:45.885 istilaya uğramışız, gibi hissediyordum. Mesela, babanızı hava alanından almaya gittiğinizi hayal edin. 1:55:45.885,1:55:51.297 Yığınla fotoğrafçı ve bir sürü insan onu bekliyor ve siz onu iki üç haftadır görmemişsiniz, 1:55:51.297,1:55:54.714 yalnızca, bir sarılmak istiyorsunuz. 1:55:54.714,1:55:58.350 Ben ailecek sürekli birilerinin bizi takip ettiğini biliyordum, 1:55:58.350,1:56:00.745 evdeki hava değişirdi, 1:56:00.745,1:56:06.062 dışarıda arabalar park etmiş olurdu ve bana bir zamanlar tanıdık olan kişilerin 1:56:06.062,1:56:10.026 birden tavırları değişirdi. 1:56:10.026,1:56:16.939 Malcolm'un Avrupa'dan döndüğü bir akşam, ailesinin evi bombalanmıştı. 1:56:16.939,1:56:22.856 Malcolm, hamile eşi ve dört çocuğu uyuyorlardı. 1:56:22.856,1:56:25.629 Olayı zarar görmeden atlamışlardı. 1:56:25.629,1:56:30.768 Ve işte bu olay onu bariz bir şekilde rahatsız etmişti. 1:56:30.768,1:56:40.554 Bu, korku vere, yılmaz Malcolm X imajını yıkmış ve 1:56:40.554,1:56:48.159 Kardeş Betty'nin eşi olan ve çocuklarının babası olan Malcolm'u derinden rahatsız etmişti. 1:56:48.159,1:56:54.094 Bana, çeşitli tacizlere uğradığını söylemişti. 1:56:54.094,1:56:56.930 Bize olanlardan biraz bahseder misiniz? 1:56:56.930,1:57:00.353 Ben Temmuz ayında hastanede, son bebeğime doğum yapıyorken, 1:57:00.353,1:57:05.148 en küçük üç kızım, eşimin sokağın karşısında neredeyse öldürüldüğüne şahit oldular ve... 1:57:05.148,1:57:09.644 Nasıl neredeyse öldürüldü? 1:57:09.644,1:57:19.178 Arabasındaymış ve bir kaç adam, arabasının her iki kapısına doğru hızla gelmişler, 1:57:19.178,1:57:21.042 ama Malcolm bir şekilde kaçmayı becermiş. 1:57:21.042,1:57:23.472 Siz, bu tür tehditler aldınız mı? 1:57:23.472,1:57:27.816 Tehdit aldım mı? Bütün gün tehdit alıyorum! 1:57:27.816,1:57:35.362 Günde en az altı ya da yedi kere telefonla tehdit alıyorum. 1:57:35.362,1:57:40.703 Ben evlerinin bombalandığını duyduğumda şaşırmıştım 1:57:40.703,1:57:46.676 ama bunun, Müslüman'lar tarafından yapıldığını duyduğumda şaşırmamıştım. 1:57:46.676,1:57:51.653 Çünkü onların böyle savaş verdiğini biliyorum. 1:57:51.653,1:57:56.648 Ayrıca biliyorum ki, bu olaylar Yusuf Şah 1:57:56.648,1:57:58.390 olmadan meydana gelmezdi. 1:57:58.390,1:58:03.577 New York'taki Müslümanlar olmasa, bunlar yine meydana gelmezdi. 1:58:03.577,1:58:09.737 İslam Ulusu, Malcolm'u, mahkeme kararıyla evini boşaltmak yerine, 1:58:09.737,1:58:12.740 kendi evini ateşe vermekle suçladı. 1:58:12.740,1:58:19.554 Aynı gün, Ulus'u temsilen, Komiser Joseph, olay yerini inceledi. 1:58:19.554,1:58:21.440 Evini kim bombalamıştı? 1:58:21.440,1:58:24.933 [Komiser Joseph] Bilmiyorum, tek bildiğim orada yangın çıktığı. 1:58:24.933,1:58:26.635 Malcolm, evini kimin bombaladığını biliyor muydu? 1:58:26.635,1:58:28.835 Bilmem, hiç böyle bir şey demedi. 1:58:28.835,1:58:32.981 Ve biliyorduysa da, onları dava etmeliydi. 1:58:32.981,1:58:39.941 Onun ölüm tehditleri aldığına dair gazete haberleri vardı. 1:58:39.941,1:58:42.005 Hayatı gerçekten tehlike altında mıydı? 1:58:42.005,1:58:47.039 Beki öyleydi. Kendisi öyle olduğunu söylüyordu. Kendisi öyle diyordu. 1:58:47.039,1:58:52.286 Siz, o zamanlarda Ulus'un içinde, onun hayatını tehlikeye sokabilecek bir atmosferin olduğunu düşünüyor musunuz? 1:58:52.286,1:58:55.318 Bildiğiniz gibi Ulus'ta 1:58:55.318,1:59:00.958 çeşit çeşit insan var ve bu insanların hepsinin farklı fikirleri var. 1:59:00.958,1:59:03.121 Sonra, sempatizanlarınız var. 1:59:03.121,1:59:07.125 Onların da farklı fikirleri var, anlıyorsunuz ya. 1:59:07.125,1:59:11.894 Bir de, bu toplumla bağları olmayan, 1:59:11.894,1:59:14.938 duydukları hoşuna giden ancak kuralları hayata geçiremeyen bir başka grup daha var. 1:59:14.938,1:59:19.301 Her şey mümkün. Bu korkutucu bir durum. 1:59:19.301,1:59:26.470 Her şey mümkün. Ortam müsaitti. İnsanlar, ortamın müsait olduğunu söylüyorlardı. 1:59:26.470,1:59:32.407 Sizin, Bay Mohammad'i ve temsil ettiği şeyi anlamanız lazım. 1:59:32.407,1:59:35.705 İnsanların anlamadığı şey de bu işte. 1:59:35.705,1:59:38.829 MALCOLM X: Size, evimin bombalandığını söylemek istiyorum. 1:59:38.829,1:59:45.090 Evim, Elijah Mohammad'in emirleri altındaki Siyahi Müslüman hareketi tarafından bombalandı. 1:59:45.090,1:59:47.281 Ve geldiklerinde evimi hem arkadan, hem de 1:59:47.281,1:59:51.401 önden ateşe vererek, dışarı çıkmamı engellemeye çalıştılar. 1:59:51.401,1:59:55.969 Ateş cama çarpıp, iki numaralı bebeğimi uyandırdı 1:59:55.969,1:59:59.485 ve sonra, evin dışında alev aldı. 1:59:59.485,2:00:01.804 Ancak eğer o ateş...camın içinden geçseydi, 2:00:01.804,2:00:06.090 altı yaşındaki biri kızın, dört yaşındaki bir kızın ve iki yaşındaki bir kızın üzerine düşecekti. 2:00:06.090,2:00:11.308 Ve size şunu söyleyim ki..Eğer bu olsaydı, tüfeğimi alır, sokakta gördüğüm ilk kişinin peşinden giderdim. 2:00:11.308,2:00:15.135 Bir dakika bile düşünmezdim, çünkü 2:00:15.135,2:00:20.642 polis, Siyahi Müslüman hareketinin bu suç operasyonlarından haberdar. 2:00:20.642,2:00:23.790 Haberdar çünkü, içlerine tamamen sızmış durumda. 2:00:23.790,2:00:28.325 Beni bu olayda en çok üzen şey, 2:00:28.325,2:00:34.999 iki siyahi gurubun savaşıp, birbirlerini öldürüyor olması. 2:00:34.999,2:00:39.304 Elijah Mohammad aslında elini kaldırıp bunlara bir son verebilir. 2:00:39.304,2:00:40.850 Gerçekten, bunu yapabilir. 2:00:40.850,2:00:44.211 Elini bir kaldırsa, bütün bunlar bitebilir, ama o bunu yapmayacak. 2:00:44.211,2:00:46.223 Çünkü o siyahi insanları sevmiyor. 2:00:46.223,2:00:47.962 Kendi müritlerini bile sevmiyor. 2:00:47.962,2:00:50.107 Kanıtı da şu ki, onlar birbirlerini öldürüyorlar. 2:00:50.107,2:00:53.804 Bronks'ta birini öldürdüler. Yine Bronks'ta birini daha vurdular. 2:00:53.804,2:01:00.803 Pazar sabahı biz altımızı öldürmeye çalıştılar ve bu ülkenin her yerinde görülen bir durum. 2:01:00.803,2:01:04.296 Adam tamamen delirmiş, aklını yitirmiş durumda. 2:01:04.296,2:01:08.445 Ayrıca 70 yaşında olup da, 2:01:08.445,2:01:15.430 çevrenizi 16, 17, 18'lik kızlarla çevirip, aklınızı düzgün kullanamazsınız. Bu mümkün değil! [gülüşler] 2:01:18.322,2:01:23.049 Benim adım Gene Roberts ve ben New York Şehri Polis Departmanı 2:01:23.049,2:01:35.419 taraından, Malcolm'un organizasyonuna sızarak, üye sayısını, isimlerini ve varsa silahları, bildirmekle görevlendirilmiştim. 2:01:35.419,2:01:44.919 Bu yüzden toplantılara katılıyordum ve zaman zaman güvenlik görevlisi olarak görev alıyordum. 2:01:44.919,2:01:55.833 Bir toplantıda, dört beş kişiyle birlikte, ön tarafta ayakta duruyordum 2:01:55.833,2:02:09.048 ve sağ tarafta, salonun ortalarına doğru bir kargaşa olduğunu duydum. 2:02:09.048,2:02:11.115 Kargaşaya doğru yürüdüğümde, 2:02:11.115,2:02:15.272 genç bir adamın orta koridordan aşağı indiğini ve 2:02:15.272,2:02:24.094 sonra ikinci ya da üçüncü sıraya karışarak, oturduğunu gördüm. 2:02:24.094,2:02:30.344 O adam mavi bir takım elbise, beyaz bir gömlek ve kırmızı bir kravat takıyordu 2:02:30.344,2:02:36.978 ki işte bu, İslam Ulusu üyelerinin üniformasıydı. 2:02:36.978,2:02:41.977 Toplantıdan sonra, departmana, 2:02:41.977,2:02:47.358 Malcolm'a düzenlenebilek olan bir süikast için provaya şahit olduğumu, 2:02:47.358,2:02:52.064 ancak süikastın kendisinin ne zaman olacağından emin olmadığımı, bildirdim. 2:02:52.064,2:02:56.271 Malcolm bir hafta daha yaşayacağını düşünmüyordu. 2:02:56.271,2:02:59.960 Audubon Balo Salonu'nda bir sonraki Pazar düzenlenecek toplantıda, 2:02:59.960,2:03:04.723 onu öldürmeyi planlayanları adlarını ifşa edeceğine söz vermişti. 2:03:04.723,2:03:09.504 Toplantıdan önceki gece, bizim Audubon'a gelmemizin 2:03:09.504,2:03:17.726 iyi bir fikir olmadığını söylemişti. Ama toplantı günü 2:03:17.726,2:03:23.004 bizi arayıp, gelebileceğimizi söyledi. 2:03:23.004,2:03:30.533 Ben gidebileceğimiz için çok sevinmiştim çünkü onu 24 saat boyunca hiç görmemiştim. 2:03:30.533,2:03:40.926 Babamın, annemi arayıp da bizim hep beraber Audubon'a gidebileceğimizi söylediği zaman, 2:03:40.926,2:03:46.058 ben değişik bir şeyler olduğunu hissetmiştim. O sıralarda, 2:03:46.058,2:03:49.237 her şeyin ritmi değişmişti. 2:03:49.237,2:04:01.294 Ama yine de, tabii ki gidip de Baba'mızı görecek olmamız, heyecan vericiydi. Sonra oraya 2:04:01.294,2:04:09.053 gittiğimizde o gecikmişti. Biz sahnenin hemen sağ altında bir kabine oturmuştuk. 2:04:09.053,2:04:21.524 Malcolm içeri gelmişti ve ben ona, salonun ortasından, sahne arkasına kadar eşlik etmiştim. 2:04:21.524,2:04:30.925 Ben oraya vardığımda, salona gelmiş olan bir kaç kişi gördüm, 2:04:30.925,2:04:39.242 ilk sırada oturan üç kişi vardı. 2:04:39.242,2:04:41.358 Orada oturmuş, gazetelerini okuyorlardı. 2:04:41.358,2:04:46.927 Kimsenin dikkatini çekmemişlerdi. Malcolm da hala sahne arkasındaydı. 2:04:46.927,2:04:51.987 Benjamin Goodman sahneye çıkıp, toplantıyı başlatmıştı. 2:04:51.987,2:04:59.722 Ben toplantıyı başlatmıştım, sonra o arkamdan gelip, bana "Kısa ve öz olsun" demişti. 2:04:59.722,2:05:07.305 "Kısa ve öz olsun", onun, bizim tarafımızdan artık sahneye davet edilmek istediğine ait parolasıydı. 2:05:07.305,2:05:10.708 O zaman, bene öyle yaptım. Yani, Lider Malcolm'u davet ettim. 2:05:10.708,2:05:14.592 O çok süsleme sevmezdi. Yani, "şimdi karşınızda harika, şahane Malcolm hoca" falan denmesini istemiyordu. 2:05:14.592,2:05:18.377 O bunu sevmezdi. Sade, kısa ve öz olsun isterdi. 2:05:18.377,2:05:27.707 Sonra bir çok el ateş edildiğini duydum, yukarı baktım 2:05:27.707,2:05:31.911 ve ilk sırada oturan üç kişinin, 2:05:31.911,2:05:39.477 Malcolm'un sağından ve solundan ona ateş ettiklerini gördüm. 2:05:41.892,2:05:48.736 Kocamın geri düştüğünü gördüm, 2:05:48.736,2:05:52.787 Eğilmeden, geri düştüğünü. 2:05:52.787,2:06:01.621 Dümdüz geri düşmüştü. Sonra o sırada çocuklarımı unuttum, ona ulaşmaya çalıştım. 2:06:01.621,2:06:10.457 Ben süikastçılarla yüzyüzeydim, bu yüzden babamın hayatını almak için ayağa kalktıkları anı gördüm. 2:06:10.457,2:06:17.219 Ve acaba, ben bunu engellemek için bir şey yapabilir miydim, diye merak ettim. 2:06:53.936,2:06:56.351 Ben o gün Audobun'a gidecektim, 2:06:56.351,2:07:03.237 sonra üşendim ve " Haftaya giderim" dedim. 2:07:03.237,2:07:06.879 Sonra mutfağa geçtim, ocağa kahve koydum. 2:07:06.879,2:07:08.193 Radyoyu açtım... 2:07:08.193,2:07:15.149 Apartmanımda, küçük siyah sandalyeleri olan, siyah beyaz bir mutfak masası vardı, 2:07:15.149,2:07:18.784 o masada da küçük siyah bir radyom vardı. 2:07:18.784,2:07:25.425 Radyoyu açtım, o sırada aklımdan bir önceki gece olanlar geçiyordu. 2:07:25.425,2:07:33.727 Sonra kahvemi almak için ocağa döndüm ve radyo istasyonu, flaş haber anonsu yaptı 2:07:33.727,2:07:38.438 ve Malcolm'un öldürüldüğünü söyledi. 2:07:51.335,2:07:55.119 [ağlayarak] Ben dondum kaldım. 2:07:55.119,2:08:02.082 O mutfakta çığlık attığımı hatırlıyorum. 2:08:02.082,2:08:08.905 Ben bir Musevi ailenin evindeydim 2:08:08.905,2:08:13.855 ve onlar, çok sıradan bir habermişçesine, "Malcolm X'i öldürmüşler" dediler. 2:08:13.855,2:08:17.743 [ağlayarak] Sonra biri dedi ki, 2:08:17.743,2:08:25.441 " Zaten Yahudi karşıtıydı" ve ben buna karşı geldim 2:08:25.441,2:08:30.264 çünkü öyle olmadığını biliyordum. 2:08:30.264,2:08:43.133 Sonra onlardan izin istedim ve banyoya gidip, 15 dakika ağladım. 2:08:43.133,2:08:52.047 Dünyada hiç bir şey bana Malcolm'un öldürüldüğünü kabul ettiremez. 2:08:52.047,2:08:54.452 Bana kalırsa, ki bu kulağa biraz garip gelebilir, 2:08:54.452,2:08:59.239 o son derece hayatta ve ben onunla hesaplaşacağım. 2:08:59.239,2:09:04.118 İşte ben her gece yatağa böyle gidiyorum. 2:09:06.209,2:09:10.460 İslam Ulusu'nun üç üyesi, cinayet ile suçlanıp, mahkum oldular. 2:09:10.460,2:09:19.573 Ancak Malcolm X'i susturmak için daha büyük bir komplo olup olmadığı sorgulanmadı. 2:09:19.573,2:09:23.981 Malcolm X, Siyahi Müslüman'ların onu öldüremeye çalıştığını söylemiş 2:09:23.981,2:09:28.360 ve dün, vurulmadan önce de, bu suçu işleyebileceğini düşündüğü kişilerin isimlerini verecekti. 2:09:28.360,2:09:30.426 Bu konuda yorum yayapbilir misiniz? 2:09:30.426,2:09:35.787 Bilmiyorum. Ben kimsenin Malcolm'u öldürmeye çalıştığından haberdar değilim. 2:09:35.787,2:09:40.033 Ben pişman değildim, üzgün değildim. 2:09:40.033,2:09:43.606 Ne için üzüleyim? 2:09:43.606,2:09:50.064 Bay Mohammad'in de dediği gibi, o vahşet öğretirdi ve vahşice öldürüldü. 2:09:50.064,2:09:52.964 Ve o ikiyüzlüydü. 2:09:52.964,2:09:56.560 Bence o bir Benedict Arnold'du. 2:09:56.560,2:10:12.282 Cenazeden önceki gece, İslam Ulusu, Şikago'da senelik Kurtarıcı'nın Günü toplantısını yapmıştı. 2:10:12.282,2:10:19.345 Ben kardeşim Malcolm'un vurularak öldürüldüğünde şok olmuştum 2:10:19.345,2:10:27.286 ama onun ihtiyatsız ve tehlikeli bir yolda yürüdüğünü düşünüyordum 2:10:27.286,2:10:33.625 ve şok olmadım dersem, yalan söylemiş olurum. 2:10:33.625,2:10:40.863 Ancak sevgili kardeşler, sizlerle konuşabilmekten dolayı memnuniyet duyuyorum. 2:10:40.863,2:10:47.221 Kardeş Malcolm öldü ve onu geri getirmek için yapabileceğimiz bir şey yok. >>DİNLEYİCİLER: Evet. 2:10:47.221,2:10:54.891 Ve biz, 'Zenci' olarak adlandırılan kişilerin durumuna baktığımızda, 2:10:54.891,2:10:59.442 kafa karışıklığı yaşayıp, kendi aramızda kavgaya tutuşursak, cahillik etmiş oluruz. >>DİNLEYİCİLER: Evet. 2:10:59.442,2:11:03.771 Ve tabii bizim bu durumda olmamıza sebep olan gerçek kişileri unutursak.. 2:11:07.770,2:11:10.511 Malcolm'un cenazesinin olduğu gün, 2:11:10.511,2:11:20.811 kardeşim, Philbert'le birlikte bir otel odasındaydık. 2:11:20.811,2:11:25.275 Ve cenazeyi televizyondan seyrettik. 2:11:25.275,2:11:29.814 Bilmiyorum, belki de orada olmam gerekirdi 2:11:29.814,2:11:33.907 ama orada olma niyetim yoktu. 2:11:33.907,2:11:38.129 İçinde bulunduğunuz durumu ve sizi çevreleyen insanların nasıl insanlar olduğunu düşündüğünüzde, 2:11:38.129,2:11:40.661 bazen oturup düşünmeniz gerekir. 2:11:40.661,2:11:45.982 Ve işte, bana o cenazede yer yoktu. 2:11:45.982,2:11:49.471 Hangi delinin orada olduğunu ve Tanrı'nın iradesini 2:11:49.471,2:11:53.050 yerine getirdiğini düşündüğünü falan bilemezsiniz ki... 2:11:53.050,2:11:55.322 " A işte, bak bu da onun ailesinin bir üyesi." 2:11:55.322,2:11:57.554 Onların neler yapabileceğini kestiremezsiniz. 2:11:57.554,2:12:05.328 Ve işte ben bu yüzden oraya gitmedim. Ve işte belki de ben bu yüzden hala hayattayımdır. 2:12:30.541,2:12:34.707 Bugüne kadar tanıdığım, sevdiğim ve hayranlık duyduğum, 2:12:34.707,2:12:38.020 birlikte ya da arkasından yürüdüğüm liderler arasında, o 2:12:38.020,2:12:41.281 benim en yakın olduğumdu. 2:12:41.281,2:12:44.711 Ben, oğlumu kaybetmiş gibi hissettim. 2:12:44.711,2:12:49.448 Ve işte çocuklarımın ve gelecek nesillerin, 2:12:49.448,2:12:55.434 Malcolm X'in en önemli özelliğini bilmelerini istedim, 2:12:55.434,2:12:59.228 onun bizim yiğitliğimiz olduğunu, 2:12:59.228,2:13:01.028 bizim parlayan siyahi presimiz olduğunu ve 2:13:01.028,2:13:07.330 bizi, ölmekten çekinmeyecek kadar çok sevdiğini, bilmelerini istedim. 2:13:07.330,2:13:18.078 Ben, onu anarak, içimizdeki iyiyi andığımızı hissettim. 2:13:22.493,2:13:26.403 Cenaze bitip, Müslümanlar geldiğinde, 2:13:26.403,2:13:31.596 onu Müslüman geleneklerine uygun şekilde giydirdiler. 2:13:31.596,2:13:36.900 Sonra da mezarlığa gittik. 2:13:36.900,2:13:39.792 Oraya gittimizde, ellerine kürekler olan 2:13:39.792,2:13:46.433 profesyonel mezar kazıcılar vardı. Ama siyahi kardeşlerin bazıların, "Olmaz, 2:13:46.433,2:13:55.432 sizin mezarı kazmanıza izin veremeyiz. Bu mezarı biz kazacağız ve bu kardeşi, toprakla örteceğiz." 2:13:55.432,2:14:01.503 O an, siyahi olduğum için gurur duymuştum. 2:14:14.332,2:14:16.295 Ben hiç bir zaman arkadaş olduğumuzu, ya da olabileceğimizi düşünmedim. 2:14:16.295,2:14:23.804 Cildimizin renkleri ve onun ırklar arasında gördüğü büyük ayrım, buna engel olmuştu. 2:14:23.804,2:14:25.944 Ama yine de, bizim görüşmelerimiz esnasında, 2:14:25.944,2:14:31.971 ilişkimizi salt röportaj yapmaktan, 2:14:31.971,2:14:35.461 sohbet etmeye taşımıştık. 2:14:35.461,2:14:40.897 Ben onunla ilk karşılaştığımda, 2:14:40.897,2:14:45.245 bunu söylemek garip olacak ama, söylediklerini üzerime alınmamıştım. 2:14:45.245,2:14:49.366 O "mavi gözlü şeytan"dan bahsederken bile, ben mavi gözlü olmama 2:14:49.366,2:14:56.370 rağmen, üzerime alınmıyordum. Onun bahsettiği gruba ait olduğumu biliyordum ama 2:14:56.370,2:15:00.633 o sizi rahat hissettirdi, adam adama konuşuyormuşsunuz gibi hissederdiniz. 2:15:00.633,2:15:07.201 Ne zaman saatime baksam ya da bir yere geciksem, Malcolm'un, 2:15:07.201,2:15:15.506 saat takmayan ya da zamana dikkat etmeyen insanlara güvenmediği aklıma gelir. 2:15:15.506,2:15:24.622 İşte bana bunu 14 yaşımdayken söylemişti ve bugün bile, daha dün söylemiş gibi kulaklarımda çınlıyor. 2:15:24.622,2:15:26.662 Sizin ülkünüz nedir? 2:15:26.662,2:15:28.971 MALCOLM X: Problemin çözülebilmesinin tek yolu, 2:15:28.971,2:15:33.678 öncelikle, beyaz adamla siyah adamın, aynı masaya oturması gerekir. 2:15:33.678,2:15:36.325 Beyaz adam, Zenci adamın hislerini zedelemeden, 2:15:36.325,2:15:38.856 aklından geçenleri söylemeli, 2:15:38.856,2:15:41.635 Zenci olarak bilenen adam da, beyaz adamın 2:15:41.635,2:15:44.472 hislerini zedelemeden, aklından geçenleri söyleyebilmelidir. 2:15:44.472,2:15:47.221 Onlar, görmezden gelinen sorunları masaya yatırmalı ve 2:15:47.221,2:15:49.562 sorunun çözümü için akıllıca bir yaklaşım benimsemelidirler. 2:15:49.562,2:15:52.297 GAZETECİ: Siz kendinizin militan olduğunu düşünüyor musunuz? 2:15:52.297,2:15:59.184 MALCOLM X: [gülerek] Ben kendimin Malcolm olduğunu düşünüyorum. 2:16:01.255,2:16:14.022 [altyazılar Güneş Henderson]