0:00:01.833,0:00:31.044
[sakin caz müzik]
0:00:31.044,0:00:34.526
Derinizin renginden nefret etmeyi kim öğretti size?
0:00:34.526,0:00:38.461
Saçınızın yapısından nefret etmeyi kim öğretti size?
0:00:38.461,0:00:43.473
Size, burnunuzun şeklinden, dudaklarınızın şeklinden nefret etmeyi kim öğretti ?
0:00:43.473,0:00:49.461
Baştan aşağı, taa tabanlarınıza kadar nefret etmeyi kim öğretti size?
0:00:49.461,0:00:52.357
Kendi türünüzden nefret etmeyi kim öğretti size?
0:00:52.357,0:00:55.720
Size, birbirinizin yanında olmayı istemeyecek kadar
0:00:55.720,0:00:59.222
ait olduğunuz ırktan nefret etmeyi kim öğretti?
0:00:59.222,0:01:05.135
Sizler Bay Mohammad'in nefret öğretip öğretmediğini sormadan önce,
0:01:05.135,0:01:11.386
kendinize sormalısınız: size, Tanrı'nın yarattığı şeklinizden nefret etmeyi kim öğretti?
0:01:11.386,0:01:14.755
Bizler, siyahi insanlar, ya da bizi adlandırdıkları şekilde, 'zenci'ler,
0:01:14.755,0:01:16.890
gerçekten özgür olduğumuzu sanıyorduk.
0:01:16.890,0:01:24.710
Ancak bilinçaltımızda, kurtulduğumuzu sandığımız o zincirler hala duruyordu
0:01:24.710,0:01:30.463
Ve bizi hayatın bir çok alanında, gerçekten motive eden şey,
0:01:30.463,0:01:35.694
beyaz adam tarafından sevilme arzumuzdu.
0:01:35.694,0:01:39.445
Malcolm, bu aşağılık hissin yok etmek istiyordu.
0:01:39.445,0:01:40.442
Bunun, acı vereceğini biliyordu.
0:01:40.442,0:01:42.594
İnsanların, bu yüzden onu öldürebileceğini biliyordu,
0:01:42.594,0:01:50.235
ama bu riski almaya cesaret etti.
0:01:50.235,0:01:58.515
O, kendi zamanındaki liderlerin söylediklerinden daha üstün bir şey söylüyordu.
0:01:58.515,0:02:05.073
Diğer liderler, onlara zulmedenlerin evine girmek için yalvarıyorlarken,
0:02:05.073,0:02:10.545
Malcolm, size kendi evinizi inşa etmenizi söylüyordu.
0:02:10.545,0:02:13.779
Afro-Amerikanlar için, korkuyu kovdu.
0:02:13.779,0:02:16.459
Dedi ki: "Ben, sizin düşüncelerinizi sesli olarak söyleyeceğim."
0:02:16.459,0:02:21.829
Ve dedi ki, " Bakın, insanlar bizi duyacaklar ve bize zarar vermeyecekler, tamam mı?
0:02:21.829,0:02:25.001
Ancak, bunu toplumun tümüne söylemeyeceğim." *********
0:02:25.001,0:02:30.886
İşte bunları, çok güçlüce söylüyordu, erkekçe söylüyordu,
0:02:30.886,0:02:34.239
" Sizin bunca yıldır düşündüklerinizi dile getirmekten korkmuyorum" diyen bir tarzla söylüyordu.
0:02:34.239,0:02:36.150
Ve işte, biz onu bu yüzden sevdik.
0:02:36.150,0:02:38.853
Bunları yüksek sesle söyledi, kapalı kapılar ardında değil.
0:02:38.853,0:02:43.624
Bizim adımıza, Amerika'yla savaştı.
0:02:43.624,0:02:49.026
Ben, bir Müslüman olarak, beyaz adamın yeterince zeki olduğuna inanıyorum.
0:02:49.026,0:02:53.689
Eğer kendisini, Siyahi insanların aslında nasıl hissettiğini fark ettirirsek,
0:02:53.689,0:02:58.110
ve sürekli taviz vermemizi gerektiren, o eski tatlı dilli konuşmasından nasıl bıktığımızı bilse.
0:02:58.110,0:03:00.903
Ama işleri zorlaştıran siz kendinizsiniz.
0:03:00.903,0:03:03.922
Beyaz adam, siz o tatlı dilli konuşmaları sürdürdükçe, siz doğru söylüyorsunuz zannediyor.
0:03:03.922,0:03:07.039
Çünkü o sizi buraya getirdiğinden beri, onunla tatlı dille konuşuyorsunuz.
0:03:07.039,0:03:08.670
Tatlı dili bırakın!
0:03:08.670,0:03:10.453
Ona nasıl hissettiğinizi söyleyin!
0:03:10.453,0:03:23.652
Ona azarlanmaktan bıktığınızı söyleyin. Ona, eğer kendi evini kendisi temizlemeye hazır değilse,
0:03:23.652,0:03:30.863
o zaman ev sahibi olmamasını söyleyin! [dinleyiciler: Evet, doğru!] O zaman o ev yansın, kül olsun...
0:03:30.863,0:03:39.340
[alkışlar]
0:03:39.340,0:03:51.162
[davul ve vokal eşliğinde Afrika müziği]
0:03:51.162,0:03:56.916
Harlem'in bu sokak köşelerinde, bu yüzyılın büyük bir kısmında, Siyahi insanlar kültürlerini anmış
0:03:56.916,0:04:02.114
ve Amerika'daki ırk konusunu tartışmışlardır.
0:04:02.114,0:04:09.610
İşte, Malcolm burada, Harlem'in umuduna ve kızgınlığına ses veren sokak konuşmacılarına katılmıştır.
0:04:09.610,0:04:20.294
Ben ulusalcılık dersi verdim ve bu demek ki ben, bu beyaz adamın ülkesinden dışarı çıkmak istiyorum çünkü ırklar arası
0:04:20.294,0:04:23.738
birleşme hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Siz hayatta olduğunuz sürece, asla
0:04:23.738,0:04:29.470
beyaz adamın sistemine dahil olmayacaksınız.
0:04:29.470,0:04:31.982
100. ve 25. caddelerin köşesi ile, Yedinci Bulvar,
0:04:31.982,0:04:38.758
siyahi sokak konuşmacılarının eylem merkezi haline gelmişti.
0:04:38.758,0:04:42.613
Malcolm buraya geldiğinde, onun kendine ait bir köşesi yoktu. [New York Şehri, devriye polisi]
0:04:42.613,0:04:51.935
İşte o zaman, tabiri caizse, üssünü, Elder Michaux'nun kitapevi'nin önüne kurmuştu.
0:04:51.935,0:05:09.314
Malcolm o küçük sahneye çıktığında, ilk dört beş dakika konuşamazdı.
0:05:09.314,0:05:15.750
Dinleyenler ona öylesine bir tezahurat yaparlardı ki,
0:05:15.750,0:05:20.425
o orada bekler, hakkı olan bu övgüyü kabul ederdi.
0:05:20.425,0:05:24.518
İşte sonra konuşmaya başlardı.
0:05:24.518,0:05:28.661
Bay Mohammed'in nefret öğretmeni olduğunu söylüyorlar,
0:05:28.661,0:05:32.295
çünkü sizin uyuşturucudan ve alkolden nefret etmenize sebep oluyor.
0:05:32.295,0:05:36.088
Bay Mohammed için, bir 'Siyahi Üstüncüsü' diyorlar,
0:05:36.088,0:05:40.075
çünkü o size ve bana, bizim beyaz adam kadar iyi olduğumuzu değil,
0:05:40.075,0:05:44.970
ondan daha iyi olduğumuzu, söylüyor.
0:05:44.970,0:05:47.854
Evet, beyaz adamdan daha iyi.
0:05:47.854,0:05:49.875
Sizler beyaz adamdan daha iyisiniz.
0:05:49.875,0:05:51.905
Ve bu herhangi bir cümle değil.
0:05:51.905,0:05:55.091
Bu, beyaz adamla eşit olduğumuzu söylemiyor yalnızca.
0:05:55.091,0:05:57.585
O kim ki, biz onunla eşit olmaya çalışalım?
0:05:57.585,0:05:59.136
Onun cildine bakın.
0:05:59.136,0:06:01.626
Siz kendi cildinizi onunkiyle kıyaslayamazsınız.
0:06:01.626,0:06:09.493
Sizinkisi, onunkinin yanında altın gibi kalır.
0:06:09.493,0:06:13.417
Bizim, beyaz insanlara hayran olduğumuz bir zaman vardı.
0:06:13.417,0:06:17.576
Onların güzel olduğunu düşünüyorduk, çünkü biz kördük, akılsızdık.
0:06:17.576,0:06:19.716
Biz onları, oldukları gibi göremiyorduk.
0:06:19.716,0:06:24.563
Ama sayın Elijah Muhammed geldi ve bize İslam dinini öğrettiği,
0:06:24.563,0:06:28.808
bizi temizledi ve böylece biz kendi gözlerimizle
0:06:28.808,0:06:33.532
o silik renkli şeyi, gerçekten olduğu gibi görebiliyoruz.
0:06:33.532,0:06:40.960
Değersiz, silik bir şey olarak.
0:06:40.960,0:06:43.997
Ben onu dinleyince, o toplantının hissi içimde kaldırdı.
0:06:43.997,0:06:45.968
Onu bir kere dinlendiniz mi, [Harlem sakini]
0:06:45.968,0:06:50.811
eskiden olduğunuz yere asla dönmezdiniz.
0:06:50.811,0:06:56.654
Pozisyonunuzu değiştirmeseniz bile, en azından gözden geçirirdiniz.
0:06:56.654,0:06:58.763
Biz, bizim şeytan olduğumuzu duymaya alışkın değildik. [Gazeteci]
0:06:58.763,0:07:04.095
Ve bizim harika kuzey şehirlerimizde, aslında bizim de zulum uygulayıcılar olduğumuzu.
0:07:04.095,0:07:09.210
O, sessiz bir grup siyahi insanı temsilen konuşuyordu
0:07:09.210,0:07:18.524
***** Ve işte bu savaş demekti.
0:07:18.524,0:07:22.486
Sahneden indiğinde, ben de dinleyicilerin arasından sıyrıldım [Harlem aktivisti]
0:07:22.486,0:07:27.095
ve ona doğru yürüdüm. Tabii ben ona yaklaştığımda, bodyguard'ları
0:07:27.095,0:07:30.654
öne doğru atıldılar ama o, onları ittirdi.
0:07:30.654,0:07:33.266
Onun karşısına dikildim ve elimi uzattım.
0:07:33.266,0:07:41.742
Dedim ki: "Dediklerinin bir kısmı çok hoşuma gitti. Bütün söylediklerine katılmıyorum ama bir kısmını çok sevdim."
0:07:41.742,0:07:45.609
O da bana baktı ve elimi kibarca tutarak,
0:07:45.609,0:07:52.943
"Bir gün bana katılacaksın, Kızkardeşim. Bir gün katılacaksın."
0:07:52.943,0:07:58.529
Mesajını netleştirmek için, Malcolm kendi hayatını, tüm Siyahi Amerikalılar'a örnek teşkil etmesi için kullandı.
0:07:58.529,0:08:04.029
Hayatını hikayeleştirerek tavsiyelerde bulundu.
0:08:04.029,0:08:07.264
Sonra, hayat hikayesini Alex Haley'le birlikte yazarken de,
0:08:07.264,0:08:13.962
Hayatının, gelecekte nasıl yorumlanacağına ilişkin söz sahibi olmak istedi.
0:08:13.962,0:08:19.027
Ben, onun kendinden bahsederken kullandığı bir tabirden çok etkilenmiştim. [otobiyografi yazarı]
0:08:19.027,0:08:21.959
Derdi ki, "Ben karşılaştıklarımın hepsinin bir parçasından oluşmaktayım."
0:08:21.959,0:08:27.945
Yani, hayatının erken yıllarında karşılaştığı şeyler,
0:08:27.945,0:08:31.016
ona şu ya da bu şekilde bir beceri kazandırmıştır ve
0:08:31.016,0:08:39.692
bu beceriler Malcolm'un kişiliğini oluşturarak, onun İslam halkı için bir temsilci olmasını sağlamıştır.
0:08:39.692,0:08:41.432
Siz Omaha'da doğmuştunuz, değil mi?
0:08:41.432,0:08:42.026
Evet, efendim.
0:08:42.026,0:08:44.861
Sonra, siz bir yaşındayken aileniz Omaha'yı terk etmişti?
0:08:44.861,0:08:46.477
Sanırım bir yaşındayken.
0:08:46.477,0:08:47.746
Neden Omaha'dan ayrılmışlar?
0:08:47.746,0:08:54.649
Benim anladığım kadarıyla, Klu Klux Klan, Omaha'daki evlerinden birini yakmış.
0:08:54.649,0:08:55.605
Orada çok Klu Klux Klan aktivitesi varmış.
0:08:55.605,0:08:57.585
Eminim, bu olay ailenizi çok mutsuz etmiştir.
0:08:57.585,0:08:59.496
Mutsuz değilse de, güvensiz hissettirmiş.
0:08:59.496,0:09:01.446
O halde, sizin şahsi olarak, önyargılı
0:09:01.446,0:09:02.894
bir fikriniz olmalı.
0:09:02.894,0:09:07.123
Yani, bu olaya, geniş, akademik bir bakış açısıyla bakamazsınız, değil mi?
0:09:07.123,0:09:10.334
Ben buna katılmıyorum çünkü Omaha'da başımıza gelen o olaydan sonra,
0:09:10.334,0:09:13.734
Lansing, Michigan'a taşındığımızda, evimiz tekrar yakıldı.
0:09:13.734,0:09:15.942
Hatta, babamı Klu Klux Klan öldürdü.
0:09:15.942,0:09:21.000
Ve, buna rağmen, kimsenin beyaz insanlarla benim kadar iç içe yaşadığını sanmıyorum.
0:09:21.000,0:09:24.606
Kimsenin benim kadar, beyazların oluşturduğu toplumlarda benim gibi yaşadığını sanmıyorum.
0:09:24.606,0:09:28.369
Biz, mahalledeki tek siyahi çocuklardık. [En büyük abisi]
0:09:28.369,0:09:33.041
Bizim evin arkasında ormanlık bir alan vardı.
0:09:33.041,0:09:36.620
Beyaz çocuklar bizim eve gelirler ve sonra da ormana oyun oynamaya giderdik.
0:09:36.620,0:09:39.786
Malcolm derdi ki "Hadi, Robin Hood oynayalım".
0:09:39.786,0:09:43.622
O zaman, Robin Hood oynamaya oraya giderdik.
0:09:43.622,0:09:47.108
Ve Robin Hood, Malcolm'du. [kahkaha atar]
0:09:47.108,0:09:53.154
Bu çocuklar da bunu kabul ederlerdi.
0:09:53.154,0:09:59.038
Malcolm, Earl ve Louise Little çiftinin en açık tenli olduğunu söylemişti.
0:09:59.038,0:10:09.705
Ve tenindeki açıklığın, annesinin annesine tecavüz eden beyaz adamı hatırlattığını söylemişti.
0:10:09.705,0:10:15.291
1929'da, Malcolm dört yaşındayken, marangoz ve rahip olan babası,
0:10:15.291,0:10:21.388
aileyi Lansing, Michigan'a taşımıştı.
0:10:21.388,0:10:28.926
Lansing küçük bir şehirdi ve siyahiler şehrin batı tarafında yaşamaktalardı.
0:10:28.926,0:10:34.992
Malcolm ve ailesi, şehrin dışında yaşamışlardı [çocukluk arkadaşı]
0:10:34.992,0:10:40.046
ve yaklaşık iki hektarlık bir araziye küçük bir eve sahiptiler.
0:10:40.046,0:10:46.244
Bu yüzden, bir çeşit çiftçi ailesi olarak görülüyorlardı.
0:10:46.244,0:10:54.351
Little ailesi taşındıktan üç ay sonra, beyaz komşular onları evlerinden çıkarmak için yasal yollara başvurdular.
0:10:54.351,0:10:59.784
Bölge hakimi, tarım bölgesinde, yalnızca beyaz insanların yaşayabileceği yönünde karar kıldı.
0:10:59.784,0:11:06.701
Ancak Earl Little taşınmayı kabul etmedi.
0:11:06.701,0:11:14.592
Michigan'daki Klu Klux Klan üyeliği, Mississipi'dekinin beş katı kadardı; 70.000 kişiydi.
0:11:14.592,0:11:22.233
Malcolm'un ailesi için, husumet hayatlarının bir parçasıydı.
0:11:22.233,0:11:30.330
Evde herkes uyuyordu sonra birden, kocaman bir "buum!" sesi duyduk.
0:11:30.330,0:11:38.661
Uyandığımızda her yerde yangın vardı ve herkes duvarlara ve birbine çarpıyordu.
0:11:38.661,0:11:42.224
Benim hatırlardığım annemin bize,
0:11:42.224,0:11:48.122
"Kalkın, kalkın, kalkın, ev yanıyor, dışarı çıkın." Ben bu kadarını tamamen hatırlıyorum.
0:11:48.122,0:11:51.492
Annemin bağırışlarını, babamın bağırışlarını duyuyordum.
0:11:51.492,0:11:56.561
Hepimizin ayıldığından emin olup, bizi dışarı çıkardılar.
0:11:56.561,0:12:02.846
Ev kül olmuştu. İtfaiye ya da herhangi bir yardım gelmemişti. Her şeyimiz tamamen yanmıştı.
0:12:02.846,0:12:09.382
Malcolm'un babası Earl Little, yerel beyazları, evini yakmakla suçladı.
0:12:09.382,0:12:17.748
Polis, Earl'ü suçladı ve onu sonra, kundakçılık şüphesiyle tutukladı. Hakkındaki suçlamalar sonra düşürüldü.
0:12:17.748,0:12:22.681
Bizim büyüdüğümüz şehirde, bize "kendini beğenmiş zenciler" derlerdi, ya da
0:12:22.681,0:12:27.162
" şehrin güneyinde yaşayan ukala zenciler" derlerdi. O zamanlar, eğer beyaz biri size "ukala zenci" derse,
0:12:27.162,0:12:35.456
bu, " Salak olmadığı için, dikkat edilmesi gereken zenci" anlamına geliyordu.
0:12:35.456,0:12:41.724
Babam bağımsız bir adamdı. Kimsenin onu beslemesini istemiyordu.
0:12:41.724,0:12:46.778
Kendi yemeğini kendi üretmek istiyordu. Çocukları üzerinde kimse söz sahibi olsun, istemezdi.
0:12:46.778,0:12:51.022
Söz onun olsun istiyordu ve söz sahibiydi de. O hep
0:12:51.022,0:12:58.864
Marcus Garvey'in düşüncelerini tekrar ederdi. Siyahi insanların kendi hayatlarını düzenlemelerini
0:12:58.864,0:13:04.334
ve kimseye sorun yaşatmadan, birbirleriyle işbirliği yapmalarını
0:13:04.334,0:13:08.073
ve beraberce durumlarını düzeltmeye çalışmaları gerektiğini söylerdi.
0:13:08.073,0:13:15.566
Ama o günlerde bunu bile yapsanız, hala sorun çıkarıyorsunuz, demekti.
0:13:15.566,0:13:18.207
1920'lerde siyahi bir ulusalcı olan Marcus Garvey,
0:13:18.207,0:13:25.965
siyahi Amerikalıların, beyaz toplumdan bağımsız olan bir ulus kurmalarını söylüyordu.
0:13:25.965,0:13:35.575
Yüzbinlerce üyesi olan, Garvey'in, Birleşik Zenci Kalkınma Birliği (UNIA), Afrika ülkeleriyle daha yakın olmayı hedefliyordu.
0:13:35.575,0:13:49.124
UNIA'nın kendi bayrağı vardı, kendi ulusal marşı vardı ve Afrika'da, kendi ülkesindeki ve yurt dışındaki zencileri kollamaya
0:13:49.124,0:13:56.590
yemin etmiş bir ordusu vardı. ABD Federal Araştırma Bürosu, Garvey'i, " öncü Zenci eylemcilerden biri" olarak adlandırmıştı.
0:13:56.590,0:14:04.514
Federal hükümet 1927'de onu ülke dışı ettiyse de, Malcolm'un ailesi, Garvey taraftarı olarak kalmışlardı.
0:14:04.514,0:14:06.829
Earl, birliğe yeni üyeler katıyordu.
0:14:06.829,0:14:13.004
Louise, Garvey gazetesi için yazılar yazıyordu.
0:14:13.004,0:14:18.469
Bize "The Negro World" [Zenci Dünyası] isimli, Garvey gazetesini okuyan, annemdi.
0:14:18.469,0:14:22.901
Ayrıca, bizimle bağımsız olmamız konusunda konuşan da oydu.
0:14:22.901,0:14:28.808
Bizim kendimizi 'Zenci' ya da 'Nigger' olarak adlandırmamamızı,
0:14:28.808,0:14:33.260
bizlerin siyahi olduğunu ve kendimizi 'siyahi' olarak adlandırmamızdan gurur duymamız gerektiğini, söylerdi.
0:14:33.260,0:14:34.807
Sizin gerçek isminiz nedir?
0:14:34.807,0:14:36.734
Malcolm. Malcolm X.
0:14:36.734,0:14:38.137
Bu sizin yasal isminiz mi?
0:14:38.137,0:14:40.150
Benim bildiğim kadarıyla, yasal ismim.
0:14:40.150,0:14:42.907
Bana, babanızın soyadını söyleyebilir misiniz?
0:14:42.907,0:14:44.898
Babam kendi soyadını bilmiyordu.
0:14:44.898,0:14:50.930
Babam soyadını dedesinden almış, dedesi de kendi dedesinden, o da bunu kölelik ettiği efendisinden almış.
0:14:50.930,0:14:53.404
Bizim kendi isimlerimiz yok edilmiş.
0:14:53.404,0:14:54.290
Peki, kölelik esnasında,
0:14:54.290,0:14:55.544
herhangi bir soyadınız var mıymış?
0:14:55.544,0:15:03.710
Aile kütüğünüzün herhangi bir yerinde kullanılan bir soyad var mıydı, ve varsa bu neydi?
0:15:03.710,0:15:05.846
Benim atalarımın soyadları,
0:15:05.846,0:15:06.405
Evet?
0:15:06.405,0:15:09.910
onlar Amerika'ya getirilip, köle yapıldıklarında, onlardan alınmış.
0:15:09.910,0:15:16.284
Ve sonra onlara efendilik eden kişinin soyadları onlara verilmiş. İşte biz bu ismi reddediyoruz ve ...
0:15:16.284,0:15:22.356
Yani, siz bana babanızın kabul edilen soyadını söylemeyeceğinizi mi söylüyorsunuz?
0:15:22.356,0:15:29.054
Ben bu adı hiç bir şekilde benimsemiyorum.
0:15:29.054,0:15:32.442
Eylül, 1931
0:15:32.442,0:15:38.990
Annesi bir gün sezgileriyle kötü bir şey olacağını sezdiğinde, Malcolm altı yaşındaydı.
0:15:38.990,0:15:42.699
Evdeydik ve akşam yemeğimizi yemiştik.
0:15:42.699,0:15:46.683
Annem Wesley'i, en küçük kardeşimi tutuyordu.
0:15:46.683,0:15:50.698
Sanırım onu emziriyordu çünkü masadaydı. Ve bebek
0:15:50.698,0:15:52.689
kucağında, masada uyuyakalmıştı.
0:15:52.689,0:15:57.864
Sonra babam kalktı, yatak odasına gidip elini yüzünü yıkadı. Şehre gidip, para alacaktı.
0:15:57.864,0:16:02.463
Annem o zaman uyandı ve dedi ki: "Earl, Earl. Şehir merkezine gitme."
0:16:02.463,0:16:06.332
Ve şöyle devam etti "Eğer gidersen, geri gelmezsin."
0:16:06.332,0:16:12.617
O gece saat 11 sularında, Earl Little, Lansing şehrinin kuytu bir yerinde,
0:16:12.617,0:16:18.716
vücudu tramvay tekerlekleri tarafından neredeyse ikiye kesilmiş olarak bulundu.
0:16:18.716,0:16:23.684
Polis, Earl Little'ın ölümünün bir kaza olduğunu söyledi.
0:16:23.684,0:16:29.531
Bu mesele o zaman netliğe kavuşmamıştı.
0:16:29.531,0:16:42.463
Earl Little'ın tramvay kazası geçirdiği değil de, tramvayın altına ittirildiğine inanılıyordu.
0:16:42.463,0:16:43.983
Doğrusu,
0:16:43.983,0:16:47.298
ben insanların tam da böyle dediklerini hatırlıyorum.
0:16:47.298,0:16:53.254
O, tramvayın tekerlekleri altına ittirilmişti.
0:16:53.254,0:16:55.485
Babamın ölümü, ailede
0:16:55.485,0:16:57.574
büyük bir şok yarattı.
0:16:57.574,0:16:59.220
Çünkü o güçtü.
0:16:59.220,0:17:00.554
O kuvvetti.
0:17:00.554,0:17:01.673
Biz bir düzen içindeydik;
0:17:01.673,0:17:02.906
ailemizin belirli bir yapısı vardı.
0:17:02.906,0:17:04.333
Okuldan çıkınca,
0:17:04.333,0:17:07.124
ben, erkek kardeşlerim, kız kardeşlerim
0:17:07.124,0:17:08.883
hemen eve gelir ve işe koyulurduk.
0:17:08.883,0:17:11.640
Bahçede çalışırdık, tavuk kulübesini temizlerdik ve akşama hazırlık yapardık.
0:17:11.640,0:17:13.438
Sonra da sabah kalkar, yine aynı şeyleri yapardık.
0:17:13.438,0:17:15.279
Suyu pompalar, eve getirirdik.
0:17:15.279,0:17:17.381
İşte bütün bunları Babam hayattayken yapardık.
0:17:17.381,0:17:21.888
Çünkü yapmazsak, kırbaçlanırdık.
0:17:21.888,0:17:24.687
Bu yüzden disiplinliydik.
0:17:24.687,0:17:28.203
Ama babam öldürüldükten sonra,
0:17:28.203,0:17:33.187
annem benim ya da Malcolm'un koştuğu kadar hızlı koşamadığı için,
0:17:33.187,0:17:35.678
bizler, babam hayatta olsaydı yanımıza kar kalmayacak
0:17:35.678,0:17:38.078
bir çok şey yapma fırsatı bulduk.
0:17:38.078,0:17:43.364
Yani gittikçe gevşedik.
0:17:43.364,0:17:48.975
Louise Little, Büyük Buhran sırasında yedi çocuğunu yetiştirirken çok zorluk çekti.
0:17:48.975,0:17:53.180
Hiç bir geliri yoktu. [en küçük kız kardeş]
0:17:53.180,0:17:55.018
Ara sıra iş sahibi olurdu.
0:17:55.018,0:17:57.045
Çok gururlu bir kadındı.
0:17:57.045,0:17:58.353
Büyük gurura sahipti.
0:17:58.353,0:18:02.835
Bazen bir şeyler satardı. İnsanlara eldiven örerdi.
0:18:02.835,0:18:07.501
Yalnızca devlet yardımına muhtaç olmamak için, bir çok ek iş yapardı.
0:18:07.501,0:18:11.138
Ona, ne yapıp, ne yapamayacağını söylemelerinden nefret ederdi.
0:18:11.138,0:18:16.379
İşte, onu en çok mahveden şeylerden biri buydu.
0:18:16.379,0:18:22.438
Zaman içinde, onun eriyip gittiğini görüyordunuz.
0:18:22.438,0:18:26.799
[hüzünlü caz müzik]
0:18:26.799,0:18:30.381
Malcolm ergenliğe girme yolundayken, yedi yıl boyunca,
0:18:30.381,0:18:35.109
annesi ailesinden gittikçe daha da uzaklaştı.
0:18:35.109,0:18:38.619
1938 senesinde, Noel'den iki gün önce,
0:18:38.619,0:18:48.529
Louise Little paranoya teşhisiyle Kalamazoo Devlet Hastanesi'ne gönderildi.
0:18:48.529,0:18:52.229
Bir gün okuldan geldim ve annem yoktu.
0:18:52.229,0:18:58.304
Evin boş olduğunu hiç hatırlamıyorum çünkü annem bizi hiç terk etmemişti.
0:18:58.304,0:19:01.472
Ve her gün, onun yokluğunun acısını hissettim.
0:19:01.472,0:19:04.208
Başta, yalnızca bir kaç hafta olacaktı.
0:19:04.208,0:19:05.187
Öyle sanmıştık.
0:19:05.187,0:19:08.393
İyileşip, eve geri gelecekti.
0:19:08.393,0:19:12.848
Ama bu durum senelere döndü.
0:19:12.848,0:19:20.830
Louise Little, bundan sonraki 26 sene boyunca, Kalamazoo'da kaldı.
0:19:20.830,0:19:25.620
13 yaşındaki Malcolm, mahkeme kararıyla ailesinin parçalandığına şahit oldu.
0:19:25.620,0:19:29.888
Küçük çocuklar Lansing'teki koruyucu ailelere verildi.
0:19:29.888,0:19:38.257
Malcolm da 10 mil ötedeki bir beyaz mahalleye gönderildi.
0:19:38.257,0:19:39.838
Geçmişte, beyaz adamın sahip olduğu
0:19:39.838,0:19:45.140
en önemli silah, parçalayıp, fethetmek, olmuştur.
0:19:45.140,0:19:49.617
Eğer ben elimi alıp, size tokat atarsam,
0:19:49.617,0:19:51.068
bunu hissetmesiniz bile.
0:19:51.068,0:19:55.991
Parmaklarım ayrı olduğundan, yalnızca birazcık canınız yanar.
0:19:55.991,0:20:03.662
Ama size gününüzü göstermek için yapmak gereken yer, alıp bu parmakları birleştirmektir. [elini yumruk yapar]
0:20:03.662,0:20:08.128
O, Michigan'da, sekizinci sınıf öğrencisiyken,
0:20:08.128,0:20:12.892
sanırım sınıfındaki tek siyahi öğrenciydi ve okulundaki nadir siyahi öğrencilerden biriydi ve
0:20:12.892,0:20:16.625
tüm 'A' olan, harika bir öğrenciydi. [Biyografi yazarı]
0:20:16.625,0:20:17.181
Yani, o
0:20:17.181,0:20:19.599
sekizinci sınıftaki arkadaşlarının tümünün beyaz olmasına rağmen
0:20:19.599,0:20:22.405
sınıf başkanı bile olmuştu.
0:20:22.405,0:20:26.194
Bunları başarabilmesi için, epey olağanüstü olması gerekmekteydi.
0:20:26.194,0:20:33.159
Sonra tabii, okulu terk edip, Roxbory, Massachusetts'e giden ve
0:20:33.159,0:20:39.480
tabiri caizse, 'dolandırıcılık'la ilk tanışmasını yaşayan kişi de yine Malcolm'du.
0:20:39.480,0:21:04.562
[neşeli caz müzik]
0:21:04.562,0:21:09.466
Ben o zamanlarda, Roxbury'de kendimi 'küçük dolandırıcı' olarak adlandırırdım.
0:21:09.466,0:21:11.685
Ve işte o zamanlarda,
0:21:11.685,0:21:17.202
Malcolm X Boston'a gelmişti ve üzerinde çok havalı bir takım elbise vardı, geniş kenarlı bir şapkası vardı ve
0:21:17.202,0:21:21.983
dizlerine kadar gelen bir mont ve bileklerine kadar gelen bir zincir takmıştı.
0:21:21.983,0:21:31.864
Ben öyle bir giysiyi en son, Cab Callowy sahnede gösteri yaparken görmüştüm.
0:21:31.864,0:21:33.676
Şimdi, Malcolm Lansing'ten ayrıldığında,
0:21:33.676,0:21:36.186
üzerinde sade, eski bir takım elbise vardı.
0:21:36.186,0:21:37.069
Benim deyimimle,
0:21:37.069,0:21:38.865
"beyaz adam takımı".
0:21:38.865,0:21:41.168
Ama Boston'dan döndüğünde, aman Yarabbi,
0:21:41.168,0:21:44.567
Malcolm'un üzerinde afilli bir takım elbise, geniş kenarlı bir şapka
0:21:44.567,0:21:47.065
ve ta ceketinin yakasından aşağı sarkan bir zinciri vardı.
0:21:47.065,0:21:49.666
Tüm mahalle onu konuşuyordu.
0:21:49.666,0:21:53.402
Herkes Malcolm'dan bahsediyordu.
0:21:53.402,0:21:57.647
[dans müziği]
0:21:57.647,0:22:01.226
İşte o yerde dansederken, havada süzülürken,
0:22:01.226,0:22:04.094
giydiği o pantalonlar da, balon gibi havada süzülüyordu.
0:22:04.094,0:22:07.006
Bir de o montunu giydi mi, kanat gibi oluyordu.
0:22:07.006,0:22:11.762
O kocaman şapkasıyla ve sallanan zinciriyle, dans ediyordu, oradan oraya uçuyordu.
0:22:11.762,0:22:11.763
Ve işte kızlar ona deli oluyorlardı.
0:22:11.763,0:22:11.763
[neşeli müzik ve vokal]
0:22:28.634,0:22:29.815
Boston'da ona, "New York Red" [New Yorklu Kırmızı] diyorlardı.
0:22:29.815,0:22:31.856
New York'ta ise, ona "Detroid Red" [Detroitli Kırmızı] diyorlardı.
0:22:31.856,0:22:34.512
Saçını hep düzleştirirdi.
0:22:34.512,0:22:38.334
Saçı kızıl renkliydi ve onun Billie Holiday'le ve zamanında
0:22:38.334,0:22:46.367
siyahi dünyada ünlü olmaya başlamış bir çok kişiyle fotoğrafları vardı.
0:22:46.367,0:22:54.704
Malcolm, Boston, New York ve Washington D.C. arasında hizmet veren New Haven Demiryolu'da, mutfak görevlisi olarak
0:22:54.704,0:23:06.228
çalışıyordu. 1942'de Harlem'e taşındı ve 17 yaşındayken, sabaha kadar açık olan kulüplerde ve dolandırıcılık yapan insanlarla takılmaya başladı.
0:23:06.228,0:23:08.522
Sonunda öyle bir noktaya geldi ki, şöyle dedi:
0:23:08.522,0:23:15.815
" Kapıcılık yaparak, trenlerde sandviç satarak ve ayakkabı cilalayarak, bu hayatta başarılı olamazsınız."
0:23:15.815,0:23:18.176
"Bir yerlere gelemezsiniz."
0:23:18.176,0:23:22.878
O, dolandırıcı olarak tanınıyordu. Evet sokak adamıydı,
0:23:22.878,0:23:25.012
ama dolandırıcı değildi.
0:23:25.012,0:23:28.070
Evet düzenbazdı, evet, üçkağıtçıydı.
0:23:28.070,0:23:30.741
Ona bu konuda yetenekli olduğunu söylüyorlardı.
0:23:30.741,0:23:34.109
Geceleri beyaz adamlar gelip de siyahi kadınlarla beraber olmak istediğinde,
0:23:34.109,0:23:35.463
o, onlara kadın ayarlıyordu.
0:23:35.463,0:23:38.087
Eğer kaçak viski arıyorlarsa, o nereden bulunur, biliyordu.
0:23:38.087,0:23:41.089
Eğer uyuşturucu arıyorlarsa, o, nereden bulunur biliyordu.
0:23:41.089,0:23:45.954
O insanların neye ihtiyaçları olduğunu öğrenmeyi beceriyordu ve sonra da bir yerlerden getiriyordu.
0:23:45.954,0:23:49.423
Bu işlerin ortasına düşerek, kar yapabiliyordu.
0:23:49.423,0:23:53.124
Ve işte böylece başladı.
0:23:53.124,0:23:54.621
O zamana baktığında, Malcolm
0:23:54.621,0:23:57.794
kendisini üç şeyin endişelendirdiğini söylemişti:
0:23:57.794,0:24:02.863
hapishane, iş durumu ve askeriye.
0:24:02.863,0:24:04.724
2. Dünya Savaşı'na katılmamak için,
0:24:04.724,0:24:10.840
askerlik kuruluna, siyahi askerleri, beyazları öldürmek için organize edeceğini söylemişti.
0:24:10.840,0:24:17.939
Böylece askeriye için uygunsuz bulunmuştu.
0:24:17.939,0:24:22.117
Malcolm'un kumar ve uyuşturucu alışkanlıkları ve Harlem'deki gece hayatı pahalıydı.
0:24:22.117,0:24:26.560
O zamana kadar, basit suçlardan ötürü iki kez tutuklanmıştı.
0:24:26.560,0:24:29.589
1945 senesinde Boston'a geri taşındığında,
0:24:29.589,0:24:34.368
ileri gelen ailelerin evlerini soymak amacıyla, bir çete kurdu.
0:24:34.368,0:24:37.969
Çetenin diğer üyeleri arasında, arkadaşı Malcolm Jarvis,
0:24:37.969,0:24:42.848
beyaz kız arkadaşı Bea ve iki beyaz kadın daha vardı.
0:24:42.848,0:24:47.204
Kızlardan biri, bir ailenin senenin o kısmında, Florida'da olacaklarını biliyordu,
0:24:47.204,0:24:48.086
yani evde kimse olmayacaktı.
0:24:48.086,0:24:52.649
O zaman biz de o eve girdik ve değerli eşyaları alacaktık.
0:24:52.649,0:24:54.929
Malcolm da eşyaları alıp, tefeciye götürecekti, sonra da parayı
0:24:54.929,0:24:56.589
kumar alışkanlığı için kullanacaktı.
0:24:56.589,0:25:00.000
Bu soygundan iki hafta sonra,
0:25:00.000,0:25:02.443
bu durum ortaya çıktı. Çünkü Malcolm çalmış olduğu, binlerce Dolar
0:25:02.443,0:25:07.112
değerindeki bir saati tefeciye götürmüştü ve
0:25:07.112,0:25:13.170
işte o zaman üç polis tarafından tutuklandı.
0:25:13.170,0:25:19.034
Malcolm Little, Malcolm Jarvis ve üç kadın, haneye tecavüzle suçlanmışlardı.
0:25:19.034,0:25:22.189
İki siyahi adamın, beyaz kadınlarla olması,
0:25:22.189,0:25:25.107
mahkeme salonunda sorun çıkarmıştı.
0:25:25.107,0:25:32.351
Malcolm iki beyaz kadınla birlikteydi ve işte bu davayı böyle önemli kılan,
0:25:32.351,0:25:36.007
böyle şoke edici kılan, bu olmuştu.
0:25:36.007,0:25:42.396
Kadınlar, Malcolm'un onları zorla hırsızlık yaptırdığı yönünde ifade verdiler.
0:25:42.396,0:25:49.519
İki adam, bu tür suçlar için verilen en büyük cezayı aldılar: eyalet hapishanesinde sekiz ila on yıl.
0:25:49.519,0:25:53.694
Hükmü verdiklerinde, ben aklımı yitirdim.
0:25:53.694,0:25:58.140
Kafesin demirlerini yakaladım ve sallamaya başladım. Neredeyse demirleri yerinden çıkaracaktım.
0:25:58.140,0:26:00.161
Sonra hakime bağırarak dedim ki,
0:26:00.161,0:26:03.675
" Beni on yıl hapise atacağınıza, öldürün daha iyi!"
0:26:03.675,0:26:09.100
Ben o 'deli zenci' dedikleri türdendim. [yarı kız kardeş]
0:26:09.100,0:26:11.307
Gördüklerimin gerçek olduğunu biliyordum.
0:26:11.307,0:26:12.895
Ve hiç de komik olmadığını düşünüyordum.
0:26:12.895,0:26:22.947
Onlar güldüklerinde, içlerinden "Bakın zenciye ne yaptık" dediklerini biliyordum.
0:26:22.947,0:26:30.138
Sonra bir de utanmadan, kızlara, bizim onlara tecavüz ettiğimiz gerekçesiyle,
0:26:30.138,0:26:36.421
şikayetçi olmalarını istediler. Kızlar, bunu yapmadılar.
0:26:36.421,0:26:41.654
Malcom Little yirmi yaşındaydı ve eyalet hapishanesinde sekiz ila on yıl geçirmekle karşı karşıyaydı.
0:26:41.654,0:26:47.324
Anne babasının öğütlediği Garvey gururundan ve bağımsızlığından çok uzaktaydı.
0:26:47.324,0:26:56.346
Şimdi o, 22843 numaralı mahkumdu.
0:26:56.346,0:27:01.696
Bir kereliğine suçlu olmakta utanacak bir şey yok.
0:27:01.696,0:27:05.816
Suçlu kalmaksa, utanç vericidir.
0:27:05.816,0:27:10.333
Ben de önceden suçluydum. Ben de önceden hapishanede kaldım.
0:27:10.333,0:27:15.243
Ben bundan utanmıyorum. Beni bununla alt etmeye kalkışan,
0:27:15.243,0:27:19.423
yanılıyordur. Ben bu konuda rahatım.
0:27:19.423,0:27:26.560
[tezahurat ve alkış]
0:27:26.560,0:27:32.129
Onlar, İsa'yı da isyan çıkartıyor diye suçlamışlardı. Öyle değil mi?
0:27:32.129,0:27:40.864
Onun, Sezar'a karşı olduğunu söylüyorlardı. O, havarilerine şöyle dediği için, onun ayrımcı olduğunu iddia ettiler:
0:27:40.864,0:27:49.453
"Roma vatandaşlarına değil, kaybolmuş koyunlara gidin. Kim olduğunu bilmeyen insanlara gidin.
0:27:49.453,0:27:55.220
Kendi yurdu olmayan bir yerde yabancılık çeken ve kendini tanımayan insanlara gidin. İşte bu insanlara gidin.
0:27:55.220,0:28:04.843
Kölelere gidin. İkinci sınıf vatandaşlara gidin. Sezar'ın gaddarlığı altında ezilen insanlara gidin."
0:28:04.843,0:28:11.725
Ve eğer İsa bugün Amerika'da olsaydı, o beyaz adama gitmezdi. Beyaz adam zulmedendir.
0:28:11.725,0:28:17.449
O, ezilenlere giderdi. Alçak gönüllülere giderdi. Boynu büküklere giderdi.
0:28:17.449,0:28:20.473
Toplumdan dışlanmışlara ve hor görülenlere giderdi.
0:28:20.473,0:28:35.042
İşte, 'Amerikalı zenci' olarak tanınanlara giderdi. [Hapishane, 1946]
0:28:35.042,0:28:43.170
Hapishane duvarlarının ardında, Malcolm kumar oyunları düzenledi, uyuşturucu alışkanlığını sürdürdü ve Tanrı'nın
0:28:43.170,0:28:47.138
var olmadığına dair tartışmalara girdi. Hücre bloğundakiler ona, 'Şeytan' demeye başladılar. Bir yandan da,
0:28:47.138,0:28:56.405
ondan büyük bir siyahi mahkumun cesaretlendirmesiyle, Malcolm okumaya ve İngilizce dersi almaya başladı.
0:28:56.405,0:29:06.945
Malcolm hapishane hayatını detaylıca tarif ettiğinde, gerçekten yalnız ve kısıtlı hissettiğini söylüyordu.
0:29:06.945,0:29:12.654
Ama bolca okumayı planladığını söylemişti ve bolca yazı
0:29:12.654,0:29:14.426
da yazdı.
0:29:14.426,0:29:20.799
Bana her hafta mektup yazdığı olurdu.
0:29:20.799,0:29:26.051
Hapishanedeki ikinci senesinde, erkek ve kız kardeşleri ona mektuplarında,
0:29:26.051,0:29:29.330
'siyahi adamın doğal dini' olarak adlandırdıkları dinden bahsetmeye başladılar.
0:29:29.330,0:29:35.808
Siyahi insanların ilk insanlar olduğunu, Tanrı'nın da siyahi olduğunu
0:29:35.808,0:29:38.596
ve Allah adıyla çağrıldığını söylediler.
0:29:38.596,0:29:43.432
Malcolm'a, artık İslam Ulus'unun bir parçası olduklarını ve Allah'ın elçisi
0:29:43.432,0:29:49.172
Adil Muhamed'in, takipçileri olduğunu anlattılar.
0:29:49.172,0:29:58.522
[İslam Ulusu Lideri] Bence İslam, bizim Amerika'daki insanlarımız için en iyi dinlerden biri. 'Amerikalı zenci'
0:29:58.522,0:30:12.679
olarak bilinen grubun tamamen tekrar eğitilmesi gerekiyor ve İslam onlara bu yetkiyi veriyor. Onlar siyahi olmaktan ötürü
0:30:12.679,0:30:18.749
gurur duyabilirler ve utanç duymaktan vazgeçebilirler.
0:30:18.749,0:30:25.953
Ben Müslüman harekete 1947'de dahil oldum ve
0:30:25.953,0:30:29.787
sonra erkek ve kız kardeşlerimi de dahil etmeye başladım.
0:30:29.787,0:30:34.974
Biz zaten Marcus Garvey'in felsefesiyle eğitilmiştik, bu yüzden
0:30:34.974,0:30:39.043
bizim siyahi olmaktan ötürü gurur duymamıza ilişkin olarak
0:30:39.043,0:30:40.621
bizi ikna etmeleri gerekmiyordu.
0:30:40.621,0:30:43.987
Biz zaten dahil olduğumuzda, bununla gurur duyuyorduk.
0:30:43.987,0:30:47.373
Sonra ben Malcolm'a yazdım ve ona dedim ki,
0:30:47.373,0:30:54.109
eğer Allah'a inanacak olursa, Allah onu hapisten çıkaracaktır. İşte bu kadar yazdım
0:30:54.109,0:31:01.061
çünkü Malcolm'un dine karşı çok az hoşgörü beslediğini biliyordum ve işte o az hoşgörüyü de kaybetmek istemedim.
0:31:01.061,0:31:05.752
Malcolm'un erkek ve kızkardeşleri, genç mahkuma, Amerika'daki siyahi insanların
0:31:05.752,0:31:11.545
kaybolmuş bir soya ait olduklarını ve yakın zaman sonra, çilelerinden kurtulacaklarını, yazmışlardı.
0:31:11.545,0:31:17.888
Ayrıca Elijah Mohammed'e göre, beyaz insanların iblis soyundan olduğunu ve onların bu dünyadaki hükümdarlıklarının
0:31:17.888,0:31:21.371
yakın zaman sonra sona ereceğini, anlatmışlardı.
0:31:21.371,0:31:27.778
Başta, Malcolm duyduklarını çok sevdi ancak bir kısmını anlayamıyordu. Anlayamadığı kısım,
0:31:27.778,0:31:31.258
beyaz adamın şeytan olmasıydı.
0:31:31.258,0:31:33.874
Malcolm Elijah Mohammad'e yazdı. Elijah Mohammed de,
0:31:33.874,0:31:38.692
onu yanıtladı ve yanıtında, kutsal kitaptan alıntı yaptı.
0:31:38.692,0:31:46.984
Ve sonra ona anahtarı verdi. Ona dedi ki " İncil bu dünyada
0:31:46.984,0:31:48.392
olan her şeyi anlatan kitaptır."
0:31:48.392,0:31:53.875
Yani, cehenneme gitmeniz için ölmek gerekmiyor. Hayattayken de cehennemi yaşayabilirsiniz. Ve size bunu yaşatan da
0:31:53.875,0:32:01.359
beyaz adamdır. Doğrusu, beyaz adamın tarih boyunca
0:32:01.359,0:32:05.383
yaptıklarına bakarsanız, bu çok ikna edici bir öğreti.
0:32:05.383,0:32:13.663
Malcolm tarih, felsefe ve din konusunda okumaya başladı. W.E.B. Du Bois'yı, Shakespeare'i, Sokrat'ı,
0:32:13.663,0:32:21.889
Ezop hikayelerini ve Gandi ve Nat Turner'in hayat hikayelerini okudu.
0:32:21.889,0:32:29.609
Ayrıca, beyaz Hristiyanların, siyahi Hristiyanları linç ettiklerini ve beyaz Hristiyanların, Hristiyan olmalarına rağmen
0:32:29.609,0:32:33.499
köle ticaretiyle uğraştıklarını öğrendi.
0:32:33.499,0:32:40.123
Malcolm bunları okuyunca ve tarih üzerine araştırma yapınca, eğer bu dünyada gerçekten Şeytan varsa,
0:32:40.123,0:32:50.200
bunun beyaz adam olduğunu kanıtlamaya karar verdi.
0:32:50.200,0:33:00.324
Elijah Mohamad, Malcolm'a, kendini Allah'a teslim etmesini söyledi. Ancak Malcolm için, teslimiyet her zaman zor olmuştu.
0:33:00.324,0:33:11.387
Dua etmek üzere yere çökmesi, bir haftasını aldı.
0:33:11.387,0:33:17.629
Sonra, Elijah Mohammed'in öğretisini yaymak için, Malcolm hapishane müzakere takımına katıldı ve
0:33:17.629,0:33:22.846
Harvard ve MIT gibi, ziyaretçi üniversite takımlarıyla müzakere yaptılar.
0:33:22.846,0:33:25.910
İşte Malcolm'un adı ve ünü, o zaman mahkumlar arasında duyulmaya
0:33:25.910,0:33:28.664
başlamıştı. İşte,o zaman mahkumlar, müzakereyi öğreten derslere
0:33:28.664,0:33:31.905
katılmaya başladılar.
0:33:31.905,0:33:36.330
Bu mahkumların çoğu, sırf meraktan, onu dinlemek için müzakereleri izlemeye başladılar.
0:33:36.330,0:33:43.810
1950'de, Malcolm valiye bir mektup yazarak, cezaevinde Müslüman olarak ibadet etme hakkı talep etti.
0:33:43.810,0:33:53.458
Yazdığı mektuplar, sonra FBI dosyalarına karışacaktı. FBI, 1930'ların son yıllarından itibaren, İslam Ulusu'nu
0:33:53.458,0:34:02.554
yakından takip etmekteydi. Malcolm, sorun çıkaran biri olarak görüldüğünden, şartlı erken tahliye hakkını kaybetmişti.
0:34:02.554,0:34:09.667
O, o sırada tahliye için uygun değildi, çünkü toplum içinde bir tehdit oluşturuyordu.
0:34:09.667,0:34:16.810
Onun tehlikeli olduğunu düşünüyorlardı; bilgi sahibi ve din bilgisi sahibi olduğunu düşünüyorlardı. Bin elmalık bir fıçıdaki
0:34:16.810,0:34:22.600
çürük elma gibiydi. Diğer elmaları da çürütecekti.
0:34:22.600,0:34:33.250
7 Ağustos 1952'de, cezaevinde altı buçuk sene kaldıktan sonra, Malcolm tahliye edilmişti. Bundan bir ay sonra,
0:34:33.250,0:34:41.781
İslam Ulusu'na kabul oldu. Malcolm Little artık, Malcolm X'ti.
0:34:41.781,0:34:45.265
Müslüman hareketine nasıl katıldınız?
0:34:45.265,0:34:54.536
Ben cezaevindeydim. Sayın Elijah Mohammed'in öğretisini duyana kadar, asi, geri kafalı, eğitimsiz
0:34:54.536,0:35:01.121
ve suçlulara ilişkin düşünebileceğiniz tüm kötü sıfatlara sahip bir suçluydum. Ve işte bu öğretiyle, ilk defa
0:35:01.121,0:35:08.334
içimde kendini düzene sokma ve rehabilite etme arzusunu hissettim. Ayrıca, bu öğretinin
0:35:08.334,0:35:15.440
diğer insanların üzerinde yarattığı etki de, onu kabullenmeme sebep oldu. Ve sayın Elijah Mohammed'in öğretilerini
0:35:15.440,0:35:21.363
dinledikten sonra farkettim ki, bunlar beni birden ırkımla gurur duymaya ve onur duymaya sevk etti;
0:35:21.363,0:35:28.250
ben artık toplumda bir yere sahip olmak istiyordum, kendimi gerçekleştirmek istiyordum ve beyaz adama,
0:35:28.250,0:35:35.328
sahip olduklarının bir kısmı için dilenmekle bir yere gelinmeyeceğini biliyordum.
0:35:35.328,0:35:47.570
Benim Malcolm'u ilk görüşüm, babamın, Elijah Mohammed'in evine geldiğindeydi, diye hatırlıyorum. Ben ince, uzun, kırmızı
0:35:47.570,0:35:54.574
yüzlü, genç bir adam görmüştüm. Eğer onunla tanışıyorsanız, ondan ilk alacağınız şey bir gülümsemeydi.
0:35:54.574,0:35:58.000
Babam, "bu Wallace" dedi, ben de gülümsedim.
0:35:58.000,0:36:05.262
Ben onu görmekten ötürü mutluydum çünkü ondan bahsedildiğini duymuştu ve o " Elçi'nin oğlu, Elçi'nin oğlu!" demişti.
0:36:05.262,0:36:12.009
Elçi onu o kadar heyecanlandırıyordu ki, beni görmesi, Wallace'ı gördüğü anlamına değil,
0:36:12.009,0:36:14.584
'Elçi'nin oğlunu' gördüğü anlamına geliyordu.
0:36:14.584,0:36:20.067
Malcolm tahliye olduğunda, çok alevliydi. Doğru zamanda, doğru yerdeydi ve öğretiyi yaymaya hazırdı.
0:36:20.067,0:36:28.442
Detroit'e geldiğinde, böylesine güçlü olduğunu düşündüğü bu öğretiyi, böylesine az insanın benimsediğini görünce çok şaşırdı.
0:36:28.442,0:36:34.742
Ve dedi ki " Siz buradayken, bu kadar çok boş sandalye olmasına şaşırıyorum. Siz buraya her çıktığınızda,
0:36:34.742,0:36:37.152
buranın dolu olması gerekiyor."
0:36:37.152,0:36:40.706
Ve bu, sayın Elijah Mohammed'i heyecanlandırmıştı.
0:36:40.706,0:36:48.490
1950'lerin ilk yıllarında, İslam Ulusu siyahi topluluklar içinde pek bilinmiyordu. Toplam üye sayısının
0:36:48.490,0:36:51.373
dört yüzü aşmadığı tahmin ediliyor.
0:36:51.373,0:36:56.144
Malcolm, öğretiyi yaymak için seyahatlere gönderiliyordu.
0:36:56.144,0:37:04.685
İki sene içinde, Boston'da, Harford'da ve Philadelphia'da, tapınaklar yapılmasını organize etti.
0:37:04.685,0:37:11.223
Elijah Mohammed, sonra Malcolm'u, doğu kıyısındaki en önemli
0:37:11.223,0:37:15.430
tapınağın, din hocası olarak atadı; Harlem'deki yedi numaralı tapınak.
0:37:15.430,0:37:18.805
Bay Mohammed Malcolm'un deneyim sahibi olduğunu,
0:37:18.805,0:37:23.742
New York'u tanıdığını biliyordu. Ayrıca, insanların önüne
0:37:23.742,0:37:33.103
birini koyarken gözetmeniz gereken, boy pos, konuşma tarzı ve kendini nasıl taşıdığı gibi, tüm özellikleri düşününce,
0:37:33.103,0:37:37.862
Malcolm'un uygun olduğuna karar vermişti. Ayrıca, New York uluslar arası bir şehirdi.
0:37:37.862,0:37:42.037
New York'a an iyi adamınızı göndermeniz gerekir ve işte
0:37:42.037,0:37:46.872
Bay Mohammed, bu yüzden onu seçmişti.
0:37:46.872,0:37:50.062
[hafif alkış]
0:37:50.062,0:37:56.507
Elijah Mohammed, 1955'te New York tapınağını ziyaret ettiğinde, amacı bu hırslı ve açıksözlü olan ve Doğu Yakası'ndaki,
0:37:56.507,0:38:09.033
dükkan önlerindeki buluşmaları, binlerce kişilik bir cemaate çeviren bu genç din adamının işini denetlemekti.
0:38:09.033,0:38:19.131
Malcolm X ve Elijah Mohammed'in mesajı, insanların tekrar kendilerini insan gibi ve eksiksiz hissetmelerine
0:38:19.131,0:38:24.005
yardım etmişti. Bazı kadın ve adamlar, kendi hayatlarında yeni bir anlam bulmuşlardı.
0:38:24.005,0:38:28.174
Eğer Elijah Mohammed, Arab ülkelerini örnek alan, kuralcı bir İslam öğretisi yaysaydı, [arkadaş, tarihçi]
0:38:28.174,0:38:40.536
beş yüz kişiyi bile kendisine çekemezdi.
0:38:40.536,0:38:52.090
Ama onun ortaya çıkardığı İslam biçimi, insanların gündelik hayatlarıyla ilişkilendirebilecekleri türden bir İslam'dı.
0:38:52.090,0:39:01.330
İşte o, kralsız kalmışların kralı, ve Mesih'in kendilerine gelecek kadar kıymet vermediği düşünülen insanların
0:39:01.330,0:39:07.639
Mesih'i olmuştu.
0:39:07.639,0:39:14.318
Sayın Elijah Mohammed'in öğretileri, benim önceden hiç görmediğim türden şeyler, ilaç gibi.
0:39:14.318,0:39:15.301
Evet, bu doğru.
0:39:15.301,0:39:18.261
Beni tüm hastalıklarımdan kurtaran ilaç işte burada.
0:39:18.261,0:39:19.046
Doğru.
0:39:19.046,0:39:21.253
Çünkü ben hasta bir adamdım.
0:39:21.253,0:39:25.649
Sayın Elijah Mohammed'in öğretilerini benimsediğimde, bu öğretiler beni hastalıklarımdan kurtardı.
0:39:25.649,0:39:28.102
Şimdi iyileştim. Kendimi iyi hissediyorum.
0:39:28.102,0:39:32.213
Evet, doğru. Ve doktorun yanında kaldığın sürece, hep iyi hissedeceksin.
0:39:32.213,0:39:34.328
Doğru, efendim.
0:39:34.328,0:39:36.295
Peki sen, abicim? Ssyın Elijah Mohammed hakkında ne hissediyorsun?
0:39:36.295,0:39:44.496
Sayın Elijah Mohammed ilk insanlar olan bizlere, hasta olduğumuzu göstermeye çalışıyor. Sayın Elijah
0:39:44.496,0:39:46.801
Mohammed, onları uyandırmaya çalışıyor.
0:39:46.801,0:39:50.123
[müzik]
0:39:50.123,0:39:54.021
Müslüman tapınaklarına beyaz insanların girmesine izin verilmiyordu.
0:39:54.021,0:40:06.668
Üyeler, katı kurallar ve mutlak itaat üzerine kurulmuş, kendi kendine yeten bir topluluk oluşturmaya çalışıyorlardı.
0:40:06.668,0:40:14.412
Ulus, çocukları için Müslüman okulları kurmuşlardı, burada matematik, bilim, tarih ve Arapça öğretiyorlardı.
0:40:14.412,0:40:20.773
[koro olarak] Bizler ilk insanlarız. İlk insanlar siyahi insanlardır.
0:40:20.773,0:40:27.796
[anlaşılmıyor] Dünya Gezegeni'nde.
0:40:27.796,0:40:34.872
Müslüman kadınlar, beslenme, çocuk büyütme ve eşlerinin ihtiyaçlarını karşılama konusunda dersler gördüler.
0:40:34.872,0:40:46.309
Müslüman adamlar da ebeveynlik sorumluluğu, tarih ve din konusunda eğitim aldılar.
0:40:46.309,0:40:54.028
İslam'ın Meyvesi adı verilen ufak bir askeri grup, göğüs göğse muhebe konusunda eğitilmişti ve amaçları, tapınakları
0:40:54.028,0:41:01.893
korumak ve elçiye karşı gelen kişileri cezalandırmaktı.
0:41:01.893,0:41:08.072
Ben bir kaç Müslüman ailenin evine gidip de onların Malcolm'a ve
0:41:08.072,0:41:17.591
Elijah Mohammed'e olan inançlarını gördüğümde, çok şaşırmıştım. Bir babaya demiştim ki, " Bir gün oğlunuz
0:41:17.591,0:41:20.612
gelip de, Müslümanlığı terk ettiğini söylerse, ne yaparsınız?"
0:41:20.612,0:41:25.823
O da demişti ki, " Onu kapıdan dışarı atarım ve bir daha da içeri almam."
0:41:25.823,0:41:30.982
Sonra, Malcolm'a bunun doğru olup olmadığını sordum. O da "Doğru söylemiş ve eminim, bunu yapar da."
0:41:30.982,0:41:35.401
O zaman ben de dedim ki, "Yani oğlunun başına ne gelir, hiç umursamaz mı?"
0:41:35.401,0:41:43.835
O da, "Hayır" dedi, " Umursamaz. O Elijah Mohammed'e sadıktır."
0:41:43.835,0:41:51.191
İslam Ulusu'nu yaymak için, Malcolm " Muhammed Speaks" [Muhammed konuşuyor] isimli bir gazete yarattı
0:41:51.191,0:41:56.453
ve diğer siyahi gazeteleri de, elçinin köşe yazılarına yer vermeye ikna etti.
0:41:56.453,0:42:04.233
Onun gücü şuydu ki, bir kere bir şeye inandı mı, bütün gücünü, bütün enerjisini ona verirdi.
0:42:04.233,0:42:06.976
Çalışırdı, işkolik olurdu.
0:42:06.976,0:42:09.127
Gece gündüz bu uğurda çalışırdı.
0:42:09.127,0:42:16.147
Genellikle yalnızca dört saat uyku ona yetiyordu ama bazen o kadar bile uyuyamıyordu. İşte o zaman, kim bu tempoyla
0:42:16.147,0:42:19.631
başa çıkabilir, diye merak ederdiniz. Ama işte o becerirdi,
0:42:19.631,0:42:27.343
günbegün böyle yaşardı.Bir yandan da sürekli okurdu. Gazeteleri okurdu, haberleri takip ederdi.
0:42:27.343,0:42:34.289
İşte, hayatını öyle yaşıyordu ki, hayatın hiç bir
0:42:34.289,0:42:38.988
anını bile boşa harcamazdı.
0:42:38.988,0:42:46.478
32 yaşındayken, Ulus'u kurmaya beş yılını adadıktan sonra, Malcolm, Harlem'deki yedi numaralı tapınak üyelerinden,
0:42:46.478,0:42:53.282
üniversite mezunu Betty X ile evlenmek için Elijah Mohammed'in onayını istedi.
0:42:53.282,0:43:02.889
Bundan sonraki senelerde, cemaatinin talepleri, ona büyüyen ailesiyle vakit geçirmesi için pek zaman bırakmıyordu.
0:43:02.889,0:43:14.438
[Eşi] Bazen, eğer onu yakalayabilirseniz, çocuklara kitap okurdu. Onlar da, ondan aynı hikayeyi tekrar tekrar okumalarını
0:43:14.438,0:43:21.289
isterlerdi. Tam son sayfaya gelince, yine "tekrar oku" derlerdi.
0:43:21.289,0:43:29.169
"Tekrar oku, tekrar oku." O da, kitaplara farklı sonlar icat etmeye başlamıştı.
0:43:29.169,0:43:38.276
Çok harika bir espri anlayışı vardı. Özellikle domuz eti konusunda benimle şakalaşır ve sırtıma bir tane patlatırdı,
0:43:38.276,0:43:48.586
ve derdi ki "Sen iyi bir adamsın, zeki bir tarihçisin. Sana 100 üzerinden, 99 veriyorum,
0:43:48.586,0:43:54.191
ama eğer domuz eti yemeyi bırakırsan, sana 100'de 100 vereceğim."
0:43:54.191,0:44:02.371
Çok güzel bir espri anlayışı vardı ve bir de onu yakından tanıdığınızda, aslında biraz utangaç olduğunu görürdünüz.
0:44:02.371,0:44:07.135
[jaz müzik]
0:44:07.135,0:44:11.318
Malcolm, şimdi İslam Ulusu'nun beyin takımındaydı
0:44:11.318,0:44:15.432
ve Elijah Mohammed'in en bilinen temsilcisiydi.
0:44:15.432,0:44:18.406
O, Elçi'nin güvenine, binlerce Müslüman'ın da
0:44:18.406,0:44:21.174
sadakatine sahipti.
0:44:21.174,0:44:24.603
Bir açıdan, Malcolm kendine bir baba edinmişti.
0:44:24.603,0:44:30.485
Elijah Mohammed'in de bir oğlu daha olmuştu.
0:44:30.485,0:44:33.752
[siren sesleri]
0:44:33.752,0:44:36.801
1957'nin bir Nisan akşamında,
0:44:36.801,0:44:40.761
Müslüman kardeşlerden biri, New York Şehri polisi tarafından dövülmüştü.
0:44:40.761,0:44:45.099
Johnson Hinton, Harlem'deki bir karakolun arka odasında, kafatası
0:44:45.099,0:44:47.701
çatlamış şekilde yatıyordu.
0:44:47.701,0:44:50.436
Hinton'un ölmek üzere olduğu duyulduğunda,
0:44:50.436,0:44:54.367
Malcolm Müslüman'ların sokağa dökülmesi emrini verdi.
0:44:54.367,0:44:58.331
Diğer Harlem sakinleri de onlara katıldı.
0:44:58.331,0:45:05.905
Orada yaşayanlar, uzun süre polis şiddetine maruz kalmışlardı,
0:45:05.905,0:45:10.410
bir çoğu polisin bir işgalci kuvvet olduğunu düşünüyordu.
0:45:10.410,0:45:16.480
28. mıntıka, siyahilere karşı ön yargılı olmasıyla meşhurdu.
0:45:16.480,0:45:19.253
İnsanlar bizim oraya çıktığımızı görünce şaşırmışlardı.
0:45:19.253,0:45:23.689
Çünkü ilk defa 28. mıntıkadaki insanlar,
0:45:23.689,0:45:26.255
doğru olduğunu düşünmedikleri bir şeyi protesto etmek için
0:45:26.255,0:45:28.724
dışarıya çıkmışlardı.
0:45:28.724,0:45:32.367
O akşam Harlem'de ne olurdu bilemiyorum,
0:45:32.367,0:45:36.118
çünkü o akşam dışarıdaki hava..
0:45:36.118,0:45:39.788
Hani hava "gergindi" derler ya,
0:45:39.788,0:45:43.206
İşte buradaki ortam, patlamaya hazır bir bomba gibiydi.
0:45:43.206,0:45:46.089
Malcolm, Hinton'un tıbbi tedavi görmesini talep etti.
0:45:46.089,0:45:49.167
Uzun bir pazarlıktan sonra, polis, mahkumu
0:45:49.167,0:45:52.786
Harlem Hastanesi'ne göndermeyi kabul etti.
0:45:52.786,0:45:56.867
Ama o zaman bile, Müslümanlar dağılmayı kabul etmediler.
0:45:56.867,0:46:02.845
Bir komiser muavini, sokağın karşısında duran Müslüman'ları
0:46:02.845,0:46:05.053
dağıtmaya çalışıyordu.
0:46:05.053,0:46:07.389
Malcolm da dışarı çıkıp ona dedi ki : " Bunu sen yapamazsın.
0:46:07.389,0:46:09.874
Onlar senin sözünle dağılmazlar."
0:46:09.874,0:46:12.768
Sonra dedi ki: "Tamam, ben onları evlerine gönderirim."
0:46:12.768,0:46:17.153
Sonra karakolun önüne geçti ve bir adım atıp, elini şöyle bir salladı.
0:46:17.153,0:46:21.492
O zaman insanlar geri çekildiler.
0:46:21.492,0:46:25.418
Olanlara şahit olan bir polis memuru, şu yorumu yapmıştı:
0:46:25.418,0:46:29.657
"Bu kadarı, bir adam için çok fazla güç"
0:46:29.657,0:46:38.514
Malcolm sonra, New York şehrine karşı bir dava açarak, şehrin ödediği en büyük polis şiddeti tazminatını kazanmıştı.
0:46:38.514,0:46:48.622
Onlar, bir adamın, ağzından tek kelime çıkmadan, elinin bir hareketiyle koca bir grup insanın geri çekilmesinin üzerine,
0:46:48.622,0:46:53.662
fark ettiler ki, aynı adam, isteyecek olsa yine elinin tek hareketiyle
0:46:53.662,0:46:59.687
bu insanların büyük bir çalkantı yaratmasına da sebep olabilirdi.
0:46:59.687,0:47:02.446
İşte bence o zaman, polis kuvvetler ve
0:47:02.446,0:47:06.828
New York Şehri'ndeki politikacılar, şehirde
0:47:06.828,0:47:11.735
baş etmeleri gereken büyük bir güçle karşı karşıya olduklarını anladılar.
0:47:11.735,0:47:19.774
İyi akşamlar, ben Mike Wallace. Geçen hafta, 13. Kanal'da, saat 6:30'da yayınlanan haber programımız Newsbeat'de,
0:47:19.774,0:47:25.153
biz " Nefretin Doğurduğu Nefret" isimli bir, beş kısımlı bir program başlatarak,
0:47:25.153,0:47:30.298
siyahi ırkçılığın yükselmesini incelemiş, ayrıca Amerikan zencileri arasında küçük ama büyüyen bir grubun,
0:47:30.298,0:47:36.166
siyahi üstüncülüğü nasıl yaydığına bakmıştık.
0:47:36.166,0:47:43.507
MALCOLM X: " Biz buraya en bilge ve en büyük kişiyi görmeye ve dinlemeye geldik..."
0:47:43.507,0:47:50.580
1959 senesindeki bu belgesel, İslam Ulus'unun iç faaliyetlerini gösteren ilk televizyon programı olmuştu.
0:47:50.580,0:47:53.986
Malcolm bu programın bir fırsat olduğunu düşünmüştü.
0:47:53.986,0:47:57.513
Elijah Mohammed ise buna karşıydı.
0:47:57.513,0:48:01.563
Bay Mohammed ona, "olmaz" demişti; programın yarar sağlamayacağını söylemişti.
0:48:01.563,0:48:04.215
"Bize, işimize ve yapmaya çalıştığımız şeye zarar verir" demişti.
0:48:04.215,0:48:08.426
Ancak, Malcolm bu yanıttan tatmin olmamıştı.
0:48:08.426,0:48:15.053
Israr da etmemişti ama Bay Mohammed'den izin istemeye devam etti.
0:48:15.053,0:48:20.963
Sonunda Bay Mohammed istemeden de olsa, kabul etti.
0:48:20.963,0:48:26.458
MALCOLM X: "Ben, beyaz adamı, dünyadaki en büyük yalancı olmakla suçluyorum.
0:48:26.458,0:48:30.271
Jürinin saygıdeğer üyeleri, ben beyaz adamı,
0:48:30.271,0:48:32.931
dünyadaki en büyük katil olmakla suçluyorum.
0:48:32.931,0:48:37.116
Beyaz adamı, dünyadaki en büyük zinacı olmakla suçluyorum."
0:48:37.116,0:48:39.817
[program sunucusu] İşte binlerce kişinin doldurduğu bir salon
0:48:39.817,0:48:42.999
vardı- ve hayatımda hiç duymadığım
0:48:42.999,0:48:46.503
bir organizasyondan bahsediyorlardı.
0:48:46.503,0:48:50.032
İlk gördüğümde gerçek olduğuna inanamadım.
0:48:50.032,0:48:52.225
Tabii ki, biz programı yayınladığımızda,
0:48:52.225,0:48:58.297
programı tek izleyen grup olan New Yorklular olarak, hepimiz
0:48:58.297,0:49:01.211
Siyahi Müslümanlar diye, adını hiç duymadığımız
0:49:01.211,0:49:05.002
bir grubun varlığından ötürü şok olmuştuk!
0:49:05.002,0:49:08.966
Dini lider Malcolm X, Müslüman olmayan bir dinleyici topluluğuna hitap ederken de kayda alınmıştı.
0:49:08.966,0:49:18.923
MALCOLM X: " Nasıl olur da, böylesine az sayıdaki beyaz insanlar, bunca siyahi insana hükmeder?
0:49:18.923,0:49:21.436
İşte, merak etmeniz gereken şey budur.
0:49:21.436,0:49:27.821
Nasıl olur da bu kadar az sayıdaki beyaz adam bunu yapar? Beyaz adamlar size derler ki, bundan binlerce yıl önce
0:49:27.821,0:49:31.309
Afrika'daki siyahi adam saraylarda yaşarmış,
0:49:31.309,0:49:34.441
siyahi adam ipek giysiler giyermiş,
0:49:34.441,0:49:38.598
Afrika'daki siyahi adam kendi yemeğini pişirip, baharatlarını koyarmış.
0:49:38.598,0:49:42.500
Afrika'daki siyahi adam sanat ve bilimle uğraşırmış.
0:49:42.500,0:49:45.497
Avrupa'daki adam dünyanın daha tepsi şeklinde olmadığını
0:49:45.497,0:49:49.515
bilmezden önce, o, evrendeki yıldızların haritasını çıkarmış.
0:49:49.515,0:49:51.462
Bu doğru mu, yanlış mı?"
0:49:51.462,0:49:56.654
[Harlem sakini/oyuncu] Ben onun böyle açık bir dille
0:49:56.654,0:49:59.566
siyahi insanlar hakkında ve beyaz insanlar hakkındaki hislerini
0:49:59.566,0:50:02.301
söyleyebilme becerisine hayran kalmıştım.
0:50:02.301,0:50:05.993
Beni korkutmuştu- Eminim amacı da buydu.
0:50:05.993,0:50:10.203
Ve onu " Nefretin Doğurduğu Nefret"te seyrettikten sonra,
0:50:10.203,0:50:14.080
bu adamı hayatım boyunca unutamayacağımı biliyordum.
0:50:14.080,0:50:20.558
Ben Malcolm'u televizyonda ilk gördüğümde, beni de korkutmuştu.
0:50:20.558,0:50:23.323
Ailem hemen " Kapatın o televizyonu,
0:50:23.323,0:50:26.848
bu adam duymamanız gereken şeyler söylüyor" demişti.
0:50:26.848,0:50:29.426
Tabii, biz de kapatmıştık.
0:50:29.426,0:50:33.264
Ama, hani camdan içeri güneş girer de,
0:50:33.264,0:50:37.924
siz hemen perdeleri kapatmak için yerinizden kalkarsınız da,
0:50:37.924,0:50:41.003
buna rağmen, güneş biraz içeri girer ya?
0:50:41.003,0:50:45.895
İşte, biz televizyonu kapatmadan az önce, azıcık güneş içeri girerdi.
0:50:45.895,0:50:51.031
Belgesel bir yandan bir çok insanın dinini değiştirmeyi sağladıysa da,
0:50:51.031,0:50:55.429
İslam Ulusu'nun ırk konusundaki görüşleri, beyaz tenli Amerikalıları ve
0:50:55.429,0:50:58.659
siyahi topluluktaki bir çok insanı şok etmişti.
0:50:58.659,0:51:09.725
Irka dayalı nefreti ve ırksal üstünlüğü desteklemek ve bu tür bir bağnazlık, gerek beyaz, gerek siyahi insanlar için kötüdür.
0:51:09.725,0:51:13.219
NAACP [Renkli İnsanların Gelişimi İçin Ulusal Birlik], Zencilere karşı
0:51:13.219,0:51:17.707
nefret öğretisinden bulunan beyaz radikallere karşı olduğu kadar,
0:51:17.707,0:51:21.584
yalnızca beyaz oldukları için onlara karşı öğretide bulunan
0:51:21.584,0:51:26.721
Zenci radikallere de karşıdır.
0:51:26.721,0:51:29.553
Yurtdaşlık hakları hareketindeki bir çok kişi,
0:51:29.553,0:51:34.972
ırkların birleşmesinin, Amerika'nın ırk konusundaki problemlerini çözeceğine inanıyodu.
0:51:34.972,0:51:37.181
Ancak Malcolm, siyahi insanların kendi problemlerini
0:51:37.181,0:51:42.626
beyazların yardımı olmadan çözmelerini öğütlüyordu.
0:51:42.626,0:51:49.448
Siyahi Amerikalılar'ın kendilerini Afrika'da ve Latin Amerika'da meydana gelen özgürlük hareketleriyle bağdaştırdığı sırada,
0:51:49.448,0:51:55.675
Malcolm da dünyanın bir çok yerindeki devrim liderleriyle ittifaklar kuruyordu.
0:51:55.675,0:52:03.821
Siyahi Amerikalıları, kendilerini azınlık olarak değil de, dünyanın geneline bakarak, çoğunluk olarak görmelerini teşvik ediyordu.
0:52:03.821,0:52:08.785
Afrika'daki ulusların orta çıkmasına ek olarak,
0:52:08.785,0:52:18.316
İslam Ulusu'nun yayılması ve vatandaşlık hakları hareketi,
0:52:18.316,0:52:24.772
siyahi Amerikalılar'a, Marcus Garvey hareketinin sonlanmasından sonra ilk defa
0:52:24.772,0:52:32.293
böyle bir gurur sağlamıştı.
0:53:03.628,0:53:06.063
MALCOLM X: " Şimdi sepeti gezdiriyorlar. Bence
0:53:06.063,0:53:09.878
herkes bu sepete bir Dolar koymalı.
0:53:09.878,0:53:12.041
Sizce de koymamalı mısınız? Tabii ki, koymalısınız.
0:53:12.041,0:53:14.374
İşte bunlar özgürlük Dolar'ları, kardeşim!
0:53:14.374,0:53:16.575
Biz, sizden bizi zengin yapsın diye para istemiyoruz.
0:53:16.575,0:53:24.032
Bizler iş kuruyoruz. Sayın Elijah Mohammed, bugüne kadar Amerika'daki tüm siyahi adamlardan daha fazla iş kurmuştur."
0:53:24.032,0:53:27.290
Birbirine kenetli şirketlerden meydana gelen İslam Ulusu,
0:53:27.290,0:53:32.444
ABD'de, siyahi insanların sahip olduğu, en büyük iş imparatorluğuydu.
0:53:32.444,0:53:38.537
1960'ların başında, İslam Ulusu
0:53:38.537,0:53:42.731
belki de en iyi günlerini yaşıyordu.
0:53:42.731,0:53:46.160
Restoranlar açıyorduk, marketler açıyorduk.
0:53:46.160,0:53:49.999
'Mohammad SPEAKS' gazetesini, diğer siyahi gazetelerle birlikte görüyorduk.
0:53:49.999,0:53:54.314
Malcolm'u sık sık televizyonda görüyorduk.
0:53:54.314,0:54:00.246
Onunla gurur duyuyorduk. Bizim fikrimizce, o Sayın Elijah Mohammed'i ve İslam Ulusu'nu
0:54:00.246,0:54:04.066
mükemmel şekilde temsil ediyordu.
0:54:04.066,0:54:06.802
Şimdi, İslam'ın Meyvesi ordusunu, küçük
0:54:06.802,0:54:11.563
tesislerde tatbik yaparken değil de,
0:54:11.563,0:54:14.162
koca rakamlarla, yüzlercesini Şikago, New York ve Los Angeles
0:54:14.162,0:54:21.815
gibi büyük şehirlerde görüyorduk.
0:54:21.815,0:54:29.774
Benim İslam'ın Meyvesi'ne ait fikrim, bu askerlerin hayatımda gördüğüm en dürüst ve en güçlü kişiler olmasıydı.
0:54:29.774,0:54:32.376
Aralarında cidden güçlü adamlar vardı, anlatabiliyor muyum?
0:54:32.376,0:54:38.383
Yani, kimse onlara bulaşmazdı. Onlar sokağa çıktıklarında, insanlar onlara " Tamam, efendim.. Hmm..Tamam" derlerdi.
0:54:38.383,0:54:43.365
İslam'ın Meyvesi'nin artan varlığı, polisin dikkatini çekmişti.
0:54:43.365,0:54:48.348
Sık sık çatışmalar ve tutuklamalar olmaya başlamıştı.
0:54:48.348,0:54:53.831
Malcolm, bu askerlere her zaman kanuna uymalarını, ancak
0:54:53.831,0:54:58.044
saldırıya uğrarlarsa, kendilerini korumalarını söylüyordu.
0:54:58.044,0:55:05.695
Amerika'nın her yerindeki polis kuvvetleri, Siyahi Müslüman'ları cezaevine sokmaya kararlıydı.
0:55:05.695,0:55:13.564
Bu iki kuvvetin tekrar çarpışması, an meselesiydi.
0:55:13.564,0:55:19.766
Los Angeles, Kaliforniya
0:55:19.766,0:55:31.077
1962'de bir bahar akşamı, bir çatışma daha meydana geldi.
0:55:31.077,0:55:37.292
Herşey, polisin, kuru temizlemede yıkanan kıyafetleri teslim eden Müslüman adamları durdurup, üstlerini aramasıyla başladı.
0:55:37.292,0:55:42.937
Olaylar, Müslüman tapınağının tamamen polis işgaline uğramasıyla sonuçlandı.
0:55:42.937,0:55:49.839
Bu olayda sekiz kişi vurulmuştu; biri polis, diğerleriyle Müslüman'lardı.
0:55:49.839,0:55:54.802
Tapınağın sekreteri Ronald Stokes olay yerinde hayatını kaybetmişti.
0:55:54.802,0:56:03.014
Ben olaylar meydana geldikten sonra, Los Angeles'taki camiye gitmiştim.
0:56:03.014,0:56:07.303
Tabii insanlar arasında büyük hüzün vardı.
0:56:07.303,0:56:11.095
Malcolm ileri geri yürüyor, kafasın kaşıyor ve sürekli
0:56:11.095,0:56:12.976
" Bunun hesabını verecekler, bunun hesabını verecekler" diyordu.
0:56:12.976,0:56:16.584
" Bunun hesabını verecekler, bunun hesabını verecekler..."
0:56:16.584,0:56:21.959
Eğer tapınağımıza giren olursa, bizim orayı hayatımız pahasına koruyor olmamız gerekiyordu.
0:56:21.959,0:56:26.629
Tapınak kutsal bir yerdir ve işte bu kardeşler de, onlara öğretileni uyguluyorlardı.
0:56:26.629,0:56:33.606
Ve eminim ki, insanlar bir kilise polis istilasına uğrasaydı, sinirden çılgına dönerlerdi.
0:56:33.606,0:56:35.102
SAM YORTY, Los Angeles Belediye Başkanı:
0:56:35.102,0:56:37.891
" Bu durum bizim için süpriz olmadı. Biz bu grubu uzun süredir izliyorduk ve onların polis memurlarına
0:56:37.891,0:56:45.027
karşı gelmeleri ve bu sorunu çıkarmaları şaşırtıcı değil.
0:56:45.027,0:56:50.940
Başkomiser Parker, bizim bu grupla ilgili sorun yaşayacağımız konusunda bizi bir süre önce uyarmıştı."
0:56:50.940,0:56:56.800
Los Angeles Times gazetesi, olayı bir Müslüman isyanı ve "vahşi bir silahlı çatışma" olarak tanımlamıştı.
0:56:56.800,0:57:05.144
Ancak, ateşlenen silahların hiçbirinin Müslüman'lara ait olduğu hiçbir zaman kanıtlanamadı.
0:57:05.144,0:57:11.188
Malcolm kiliseleri ve vatandaşlık hakları organizasyonlarını arayarak,
0:57:11.188,0:57:17.430
polis şiddetine karşı beraber karşı koymayı talep etti.
0:57:17.430,0:57:22.718
MALCOLM X: "Şimdi unutmayalım ki, biz, Baptist olduğumuz için saldırıya uğramadık.
0:57:22.718,0:57:25.733
Biz, Metodist olduğumuz için saldırıya uğramadık.
0:57:25.733,0:57:28.524
Biz, Müslüman olduğumuz için saldırıya uğradık.
0:57:28.524,0:57:31.963
Biz Katolik olduğumuz için saldırıya uğramadık.
0:57:31.963,0:57:40.522
Biz, Amerika'daki siyahi insanlar olduğumuz için saldırıya uğradık. [alkışlar]
0:57:40.522,0:57:43.823
Size söylüyorum.. Onlar o arabalardan çıktılar
0:57:43.823,0:57:47.383
ve bizim, onları o tüten tabancalarıyla birlikte asmak
0:57:47.383,0:57:49.669
için yeterli sayıda şahidimiz var.
0:57:49.669,0:57:52.466
Başkomiser Parker da bunu biliyor, Belediye Başkanı Yorty de bunu biliyor,
0:57:52.466,0:57:56.336
şehirdeki tüm polis memurları da bunu biliyor!
0:57:56.336,0:57:59.329
Havaya uyarı ateşi açmadılar.
0:57:59.329,0:58:10.522
Uyarı ateşlerini, masum, silahsız, savunmasız Zencilere, yakın menzilden ateşlediler.
0:58:10.522,0:58:16.257
Ve iki kardeş sırtından vuruldu.
0:58:16.257,0:58:22.361
Bir tanesi, omzundan vuruldu.
0:58:22.361,0:58:25.850
Diğer ikisi,
0:58:25.850,0:58:32.334
afedersiniz, penislerinden vuruldu.
0:58:32.334,0:58:37.138
Ben size bir şey söyleyeyim ve size neden beyaz insanlardan
0:58:37.138,0:58:40.153
nefret ettiğimizi söylediğimizi, açıklayayım. Biz kimseden nefret etmiyoruz.Biz kendi insanlarımızı öyle çok seviyoruz ki
0:58:40.153,0:58:48.237
onlar, bizim insanlarımıza karşı haksızlık aşılayan insanlardan nefret ettiğimizi sanıyorlar.
0:58:48.237,0:59:03.191
Ronald Stokes'u öldüren, devriye polisi Donald Weese, ifadesinde, Stokes'un silahsız olduğunu bildiğini
0:59:03.191,0:59:10.602
ancak, Stokes'un ellerini tehditkar bir şekilde havaya kaldırdığını söyledi.
0:59:10.602,0:59:19.687
Sorgu hakiminin tamamen beyazlardan oluşan jürisi, 23 dakika boyunca karar odasında kaldı ve ölümün, haklı adam öldürme
0:59:19.687,0:59:24.918
olduğuna karar verdi. On dört Müslümanın, saldırı suçlamalarıyla yargılanmasına karar verildi.
0:59:24.918,0:59:30.889
Bunlardan on biri suçlu bulunarak, ceza evine gönderildi.
0:59:30.889,0:59:33.782
Biz, " Hiç bir zaman saldıran taraf olmayın,
0:59:33.782,0:59:38.691
ancak eğer biri sizi saldırırsa, diğer yanağınızı da dönmeyin" diyen bir gruptuk.
0:59:38.691,0:59:42.293
Doğu Yakası'ndan olmamalarına rağmen, ülkenin diğer taraflarından olmalarına rağmen,
0:59:42.293,0:59:47.942
gelip de o polis memurlarını öldürmeye hazır olan
0:59:47.942,0:59:53.127
Müslümanlar vardı.
0:59:53.127,0:59:58.344
Hem de, bunu yaparken kendilerinin ölme ihtimalleri olsa bile.
0:59:58.344,1:00:13.467
İşte, Müslümanların, vurulan kardeşleriyle ilgili hissettikleri hisler bu kadar kuvvetliydi.
1:00:13.467,1:00:19.303
Los Angeles camisindeki çatışma, Malcolm X ile
1:00:19.303,1:00:24.405
Elijah Mohammad'in arasındaki farklılıkları yüzeye çıkarmıştı.
1:00:24.405,1:00:29.009
Elçi, Allah'ın Stokes'un ölümünün öcünü alacağını söylüyordu,
1:00:29.009,1:00:33.490
ancak Malcolm adaletin mahkemelerce sağlanmasını istiyordu.
1:00:33.490,1:00:35.722
MALCOLM X: Eğer adil bir mahkeme şansı olsaydı,
1:00:35.722,1:00:38.250
zaten dava açılmasına bile gerek olmazdı.
1:00:38.250,1:00:40.304
Bu insanlar, polis kurşunlarının kurbanları.
1:00:40.304,1:00:43.196
Ve kurbanlar mahkemeye, suçlu olarak götürülmez.
1:00:43.196,1:00:45.624
Ateş edilen kişi, mahkemedeki kurbandır.
1:00:45.624,1:00:49.986
Ve işte, Los Angeles'ta hakkında dava açılması gereken de polistir."
1:00:49.986,1:00:54.859
Malcolm, Tanrı'nın beyaz insanları yok edeceği konusunda gittikçe daha az konuşmaya başlamış ve
1:00:54.859,1:00:57.412
onları mahkemeye çıkararak, suçluluklarını kanıtlayabilmekten
1:00:57.412,1:01:01.039
daha fazla bahseder olmuştu.
1:01:01.039,1:01:05.458
" Bu dünya kanunlarına göre, bu insanlar suçludur" inancı, bizim öğretimize uygun değildi.
1:01:05.458,1:01:08.963
Bizim öğretimiz, bizim ulvi insanlar olduğumuzu ve bizlerin Allah'ın
1:01:08.963,1:01:12.443
gücüyle korunduğumuzu ve bir gün dertlerimizden kurtulacağımızı ve Allah'ın gücüne sahip olacağımızı, söylüyordu.
1:01:12.443,1:01:15.505
İşte, o zamanlar bizim öğretimiz buydu!
1:01:15.505,1:01:19.021
Şehir güçleriyle daha fazla çatışma olmasını engellemek için,
1:01:19.021,1:01:24.129
Elijah Mohammad, Malcolm'u kendi evinde bir görüşmeye davet etti.
1:01:24.129,1:01:27.381
Elijah Mohammad ona kesin olarak dedi ki:
1:01:27.381,1:01:33.287
" Eğer sen davranman gerektiği gibi davransaydın,
1:01:33.287,1:01:39.937
eğer Allah inancın daha güçlü olsaydı, Ronald Stokes şimdi hayatta olurdu."
1:01:39.937,1:01:41.378
Ve işte söyledikleri bu kadardı.
1:01:41.378,1:01:44.504
Yani, onu fena paylamıştı.
1:01:44.504,1:01:48.082
Malcolm ise çıt çıkarmamıştı. "Yani, yapabileceğimiz bir şey yoktu"
1:01:48.082,1:01:52.633
falan bile dememişti. Yalnızca dinlemişti.
1:01:52.633,1:01:55.417
Bay Mohammad ona demişti ki,
1:01:55.417,1:01:57.557
" İşte kaybettiğimiz bir adam.
1:01:57.557,1:02:00.808
Ama, ben sana kimseyi kaybetmeyeceğimizi söylememiştim.
1:02:00.808,1:02:04.124
Bir ulusu kurarken bunlar olacaktır."
1:02:04.124,1:02:10.785
Sonra, devam etmişti: "Evet, haksızlardı. Ama ben kendi
1:02:10.785,1:02:14.365
takipçilerimi, gizlice ya da açık olarak
1:02:14.365,1:02:17.393
Los Angeles'taki insanlarla savaşmaya gönderirsem,
1:02:17.393,1:02:21.656
onlar orada katliama uğrarlar. Ve ben buna izin vermeyeceğim."
1:02:21.656,1:02:25.211
Malcolm bundan hoşlanmamıştı.
1:02:25.211,1:02:30.120
Malcolm her zaman " Müslümanlar hiç bir zaman haklarını aramaktan vazgeçmezler" derdi.
1:02:30.120,1:02:35.677
Şimdi, Harlem'de, Los Angeles'ta meydana gelenleri açıklaması gerekiyordu.
1:02:35.677,1:02:38.354
MALCOLM X: Ronald Stokes, Sayın Elijah Mohammad'ın
1:02:38.354,1:02:41.363
uzak takipçilerinden biri değildi, aslında o, en sıkı
1:02:41.363,1:02:45.147
takipçilerinden biriydi. Stokes, Los Angeles camisinin sekreteriydi
1:02:45.147,1:02:49.284
ve Mayıs ayındaki o toplantıda söylediğimiz gibi, bir çoğunuz
1:02:49.284,1:02:54.501
hemen oraya gidip, beyaz adama savaş açmamız gerektiğini düşünüyordunuz.
1:02:54.501,1:02:57.649
Böyle olsun istiyordunuz, değil mi?
1:02:57.649,1:02:58.801
DİNLEYİCİLER: Evet!
1:02:58.801,1:02:59.998
MALCOLM X: Öyle değil mi?
1:02:59.998,1:03:00.923
DİNLEYİCİLER: Evet!
1:03:00.923,1:03:02.122
MALCOLM X: Harekete geçmek istemiştiniz, değil mi?
1:03:02.122,1:03:03.750
DİNLEYİCİLER: Evet!
1:03:03.750,1:03:05.952
MALCOLM X: Çünkü beyaz adamların, siyahi insanları vurması fikri hoşunuza gitmiyordu, değil mi?
1:03:05.952,1:03:07.121
AUDIENCE: Hayır!
1:03:07.121,1:03:08.898
MALCOLM: Ve sizler, harekete geçmeye hazırdınız, değil mi?
1:03:08.898,1:03:09.871
DİNLEYİCİLER: Evet!
1:03:09.871,1:03:14.331
MALCOLM X: Bunu biliyoruz ve beyaz adam şükretsin ki,
1:03:14.331,1:03:17.866
Tanrı Sayın Elijah Mohammad'e, takipçileri üzerinde bir güç sağlamış bulunmakta.
1:03:17.866,1:03:20.867
Böylece herkes sakinleşebiliyor
1:03:20.867,1:03:26.638
ve kendine hakim olabiliyor ve onları Tanrı'ya havale edebiliyor."
1:03:26.638,1:03:30.970
Los Angeles'taki olayları takip eden aylarda,
1:03:30.970,1:03:34.071
Malcolm'un Elçi'ye olan inancı,
1:03:34.071,1:03:40.199
Elijah Mohammad'ın özel hayatına ilişkin dedikodularla, tekrar deneniyordu.
1:03:40.199,1:03:44.763
Malcolm ayda bir, Şikago'ya giderek, Elijah Mohammad'e para götürürdü
1:03:44.763,1:03:51.205
ve her zaman yan kapıdan girerdi.
1:03:51.205,1:03:55.835
İşte bir gün, yan kapıya geldiğinde,
1:03:55.835,1:04:00.550
kapıyı tokmaklayan üç genç kadınla karşılaştı.
1:04:00.550,1:04:07.789
" Aç kapıyı, aç kapıyı. Yemek alacak paramız yok. Çocuklarımızın, şuna, buna ihtiyacı var" diyorlardı.
1:04:07.789,1:04:14.446
O zaman hemen, oraya ait olmadığını hissetti.
1:04:14.446,1:04:17.604
Malcolm uzun bir süre boyunca, Elijah Mohammad'in,
1:04:17.604,1:04:21.843
altı sekretinden, sekiz çocuk sahibi olduğuna dair dedikoduları göz ardı etmişti.
1:04:21.843,1:04:27.927
İşte o zaman, Elçi'nin oğlu Wallace'a, gördüklerinin doğru olup olmadığını sordu.
1:04:27.927,1:04:29.711
Ben de ona, "Evet" dedim.
1:04:29.711,1:04:31.562
"Ben bunlardan haberdarım."
1:04:31.562,1:04:35.032
Sonra dedim ki: "Bazen görmek istemediğin bazı şeyleri görürsün,
1:04:35.032,1:04:37.436
ve aklında bunların üstünü örtersin."
1:04:37.436,1:04:42.833
Ve dedim ki, "Sekreterlerin babamla böyle ilişkiler içinde olduğunu,
1:04:42.833,1:04:44.369
ve çocukları olduğunu biliyorum.
1:04:44.369,1:04:47.915
Onun, bu çocukları kabul ettiğini gördüm ve bilincimde bir yerlerde,
1:04:47.915,1:04:51.342
onun böyle bir aileye sahip olduğunu biliyorum.
1:04:51.342,1:04:54.403
Ama bu durumla baş edecek kadar, kabullenmiş de değilim.
1:04:54.403,1:04:58.647
Hiç bir zaman, bununla baş edecek kadar, kabullenmedim."
1:04:58.647,1:05:06.840
Ulustaki bazı görevliler, Wallace Mohammad'i, babası hakkında dedikodular çıkarmakla ve ona karşı komplo kurmakla suçladılar.
1:05:06.840,1:05:13.702
Benim, Malcolm'a, babamın şahsi hayatına ait bilgi verdiğime ilişkin suçlamalar doğrudur.
1:05:13.702,1:05:19.568
Ancak ben bunu, Malcolm bana, bu duruma şahit olduğunu söyledikten sonra yaptım.
1:05:19.568,1:05:25.589
MALCOLM X: "Şimdi sizlere Allah'ın elçisi olan, sizin ve benim liderim ve öğretmenim,
1:05:25.589,1:05:30.283
Sayın, alçakgönüllü Elijah Mohammad'i sunmaktan
1:05:30.283,1:05:33.104
büyük zevk ve onu duyarım."
1:05:33.104,1:05:35.204
Malcolm dini lideri olan Elijah Mohammad'e kendini teslim etmişti
1:05:35.204,1:05:43.294
ve bunun haricindeki herşeye gözleri kördü.
1:05:43.294,1:05:46.905
O, kendisinin uygulamaya çalıştığı ibadetleri,
1:05:46.905,1:05:52.309
liderinin de uyguladığını düşünüyordu.
1:05:52.309,1:05:54.966
Ancak bunun doğru olmadığını fark ettiğinde,
1:05:54.966,1:05:58.373
kendine güvenini tamamen kaybetmişti."
1:05:58.373,1:06:03.678
Bu iki adam, halkın önünde sarılmaya devam ediyorlardı.
1:06:03.678,1:06:07.543
Ancak baş başalarken, şüphe, güvenin yerine almıştı.
1:06:07.543,1:06:13.772
Onların ilişkisi, Elijah Mohammad'in sağlığının bozulmasıyla birlikte, iyice karışık bir hal almıştı.
1:06:13.772,1:06:17.556
Malcolm'un popülerliği gittikçe artmaktaydı.
1:06:17.556,1:06:21.129
Birincisi, Bay Mohammad hastaydı, bronşiti vardı.
1:06:21.129,1:06:30.487
Bu yüzden Bay Mohammad mitinglere senede bir ya da iki kez katılabiliyordu.
1:06:30.487,1:06:36.722
O kadardı. Diğer tüm toplantılara, Malcolm katılıyordu.
1:06:36.722,1:06:40.641
Ulus'un tüm ülkede yayılmasını da Malcolm sağlamıştı.
1:06:40.641,1:06:41.717
Halk onu talep ediyordu.
1:06:41.717,1:06:46.592
Kimse Elijah Mohammad'in konuşmasını talep etmiyordu, herkes Malcolm'u istiyordu.
1:06:46.592,1:06:51.574
Doğal olarak, Malcolm, vatandaşlık hakları talepleriyle daha fazla haşır neşir oldu.
1:06:51.574,1:06:56.517
Ve onun öğretisi, Elijah Mohammad'i takip eden birinin öğretisinden daha çok,
1:06:56.517,1:07:05.195
vatandaşlık hakları için savaşan birinin öğretisi haline gelmişti.
1:07:05.195,1:07:24.519
1960'lar bize, İslam Ulusu'nun çizdiği beyaz adam imajının doğru olduğunu göstermişti.
1:07:24.519,1:07:29.485
Acımasız insan imajı; protestoculara karşı köpekleri salan,
1:07:29.485,1:07:31.970
yangın hortumları kullanan adam.
1:07:31.970,1:07:41.298
İşte, bütün bunlar İslam Ulusu'nun beyaz insanı suçlamasını kolaylaştırmış ve İslam Ulusu'nun ve Elijah Mohammad'in
1:07:41.298,1:07:48.330
temsilcisi olan Malcolm X'in
1:07:48.330,1:07:54.490
basının ve televizyon kanallarının dikkatini çekmesini kolaylaştırmış ve
1:07:54.490,1:08:03.623
o bu yollarla, doğru olduğunu düşündüğü, ırkların ayrı yaşaması alternatifini seslendirebilmişti.
1:08:03.623,1:08:10.850
Müslümanlar olarak, biz ayrılığın en iyi ve en mantıklı yol olduğuna inanıyoruz;
1:08:10.850,1:08:12.787
birleşmenin değil.
1:08:12.787,1:08:19.572
Ancak biz kendi insanlarımızın beyaz yobazlar, beyaz ırkçılar tarafından saldırıya uğradığını gördüğümüzde,
1:08:19.572,1:08:24.137
biz onların, kendilerini dövdürdükleri ve saldırıya uğramalarına göz yumdukları için,
1:08:24.137,1:08:27.657
kendilerini korumak için hiçbir şey yapmadıkları için,
1:08:27.657,1:08:31.758
enayice davrandıklarını düşünüyoruz.
1:08:31.758,1:08:36.090
Eğer bir köpek, siyahi bir adamı ısırıyorsa, siyahi adam köpeği öldürmelidir.
1:08:36.090,1:08:40.796
Bu köpek polis köpeği de olsa, av köpeği de olsa, ne tür köpek olursa olsun...
1:08:40.796,1:08:45.481
Eğer bir köpek, siyahi adam yalnızca hükümet tarafından onun olduğu söylenen bir şeyden
1:08:45.481,1:08:50.755
yararlanmak isterken, gözlerini ona dikip durursa,
1:08:50.755,1:08:52.749
o siyahi adam o köpeği ya da
1:08:52.749,1:08:57.715
o köpeği onun üzerine saldırtan iki bacaklı diğer köpeği öldürmelidir.
1:08:57.715,1:09:02.030
Malcolm konuştuğunda, ya da Müslüman din adamları konuştuklarında,
1:09:02.030,1:09:06.567
onlar, onları dinleyen tüm Zenci insanların hislerini dile getiriyorlar;
1:09:06.567,1:09:11.063
İnsanların hissettiği ve bu ülkede bunca senedir inkar edilen
1:09:11.063,1:09:15.215
tüm acıları dile getiriyorlar.
1:09:15.215,1:09:18.300
İşte, Malcolm'un dinleyicileri üzerinde böyle bir hükme sahip olmasının sebebi budur.
1:09:18.300,1:09:21.402
O, onların gerçekliğini doğruluyor.
1:09:21.402,1:09:25.491
Ben, bir inşaat alanındaki gösterilere katıldığımda,
1:09:25.491,1:09:33.058
sanırım 14 yaşındaydım.
1:09:33.058,1:09:39.593
Oradaki topluluk, iş gücünün birleştirilmesini talep ediyordu.
1:09:39.593,1:09:45.401
Sonra, Malcolm'un protestoyu seyretmeye geldiğini fark ettik.
1:09:45.401,1:09:50.005
Benim vardiyam bittiğinde, caddenin karşısına geçip, Malcolm'la konuşmaya gittim.
1:09:50.005,1:09:53.744
O sabah, onunla ateşli bir tartışmaya girdik
1:09:53.744,1:09:59.054
ve bana, çimento kamyonunun önündeki asfaltta
1:09:59.054,1:10:03.372
yatıyor olmamın, neden doğru olmadığını açıklamaya çalıştı.
1:10:03.372,1:10:09.547
Malcolm bana demişti ki, eğer bu insanlar siyahi insanları linç ettilerse,
1:10:09.547,1:10:15.457
çocukları öldürdülerse, onları köle olarak kullandılarsa, neden, birini daha
1:10:15.457,1:10:18.027
kamyonla ezmesinler ki? Ve dedi ki,
1:10:18.027,1:10:20.847
" Tabii ki, bunun bir kaza olduğunu söyleyeceklerdir.
1:10:20.847,1:10:26.659
'Hay, aksi. Ayağım kaymış' diyeceklerdir. Ama işte, sen yine de ölmüş olursun."
1:10:26.659,1:10:32.027
O gittiğinde ben yine yolun karşısına geçtim.
1:10:32.027,1:10:34.448
Gidip, protestocuların oluşturduğu hatta katıldım
1:10:34.448,1:10:39.755
ama tekrar kamyonun önüne yatmadım.
1:10:39.755,1:10:44.612
Bir gün Shabazz Frosti Kreem'in karşısında oturmuş,
1:10:44.612,1:10:47.959
Amerika'daki ırk ilişkilerinden bahsediyorduk.
1:10:47.959,1:10:51.991
Ve Malcolm bana dönüp, sordu : "Pek, senin çözümün nedir?"
1:10:51.991,1:10:54.284
Aslında o benim fikrimi sormuyordu,
1:10:54.284,1:10:59.346
yalnızca beni alt etmek istiyordu, sanırım.
1:10:59.346,1:11:03.880
O zaman, ben Dr. King'in fikirlerinin etkisi altındaydım.
1:11:03.880,1:11:07.701
Onun, renkli olmanın, kimse için bir engel oluşturmadığı, renk körü topluluğunu
1:11:07.701,1:11:11.779
destekliyordum. Rengin kaybolmadığı ama
1:11:11.779,1:11:16.142
kimse için bir engel de oluşturmadığı toplum anlayışını.
1:11:16.142,1:11:19.593
İşte o zaman Malcolm bana bir baktı ve dedi ki:
1:11:19.593,1:11:23.189
"Sen hayal kuruyorsun. Benim hayalciler için vaktim yok."
1:11:23.189,1:11:28.288
KENNETH CLARKE: Dr. King'in amacı, Zenciler için tam eşitlik
1:11:28.288,1:11:29.265
MALCOLM X: Hayır!
1:11:29.265,1:11:31.476
KENNETH CLARK: ve tam vatandaşlık hakları verilmesi.
1:11:31.476,1:11:34.507
MALCOLM X: Dr. Martin Luther King'in amacı, Zencilerin, onların ayrı, beyazların ayrı oturma yerleri olan bir restoranda
1:11:34.507,1:11:39.738
400 sene boyunca, onları ezmiş beyaz adamla yan yana oturuyor olmasıdır.
1:11:39.738,1:11:42.664
Dr. Martin Luther King'in amacı, onları 400 sene boyunca
1:11:42.664,1:11:46.516
ezmiş olan insanların affedilmesidir.
1:11:46.516,1:11:50.997
Bunu da, onları uyutarak ve beyazların onlara yaptıklarını unutturarak yapmak istemektedir.
1:11:50.997,1:11:56.009
Ama, Amerika'daki siyahi insanların büyük kısmı, Martin Luther King'i desteklememektedir.
1:11:56.009,1:11:58.799
Siz de makalelerinizden birinde bunun psikolojik olarak güvensiz olacağını
1:11:58.799,1:12:01.125
ya da benzeri bir şey söylemiştiniz. Şimdi tam olarak ne dediğinizi hatırlamıyorum.
1:12:01.125,1:12:03.615
Ama siz de, Martin Luther King'in yaptıklarını onaylamıyordunuz.
1:12:03.615,1:12:09.029
KENNETH CLARKE: Ben tam bütünleşmeye ve Amerikan vatandaşlarına tam eşitlik sağlayan haklar verilmesine karşı değilim.
1:12:09.029,1:12:11.449
Siz bu amaçlara karşı mısınız?
1:12:11.449,1:12:13.735
MALCOLM X: Eğer siz onun doğru yolda yürüdüğünden emin değilseniz,
1:12:13.735,1:12:16.414
onun doğru yere varacağından da emin değilsiniz demektir."
1:12:16.414,1:12:22.059
Biz, Malcolm'la çok yakınlaşmanın tehlikeli olacağının farkındaydık ya da böyle hissediyorduk.
1:12:22.059,1:12:25.890
Özellikle beyazlar hakkında, çok ağır şeyler söylüyordu
1:12:25.890,1:12:30.939
ve beyaz dünyayla barış içinde yaşamak isteyen bizler-
1:12:30.939,1:12:37.168
ki bir kısmımızın işleri beyaz topluluğun içindeydi- Malcolm'la çok fazla yakınlaşmak istemiyorduk.
1:12:37.168,1:12:42.549
KENNETH CLARKE: Ayrıca, bu hareketin nefret öğretisi yaydığı söyleniyor.
1:12:42.549,1:12:46.582
MALCOLM X: Hayır, bu ülkedeki siyahi insanlar, beyaz adamın elinde,
1:12:46.582,1:12:49.804
400 sene boyunca şiddet kurbanı olarak yaşadılar.
1:12:49.804,1:12:52.623
Ve bizler, bilgisiz Zenci hocaları takip ederek,
1:12:52.623,1:12:57.947
bizi ezen zalime, diğer yanağımızı da dönmenin, Tanrısal bir davranış olduğunu düşündük.
1:12:57.947,1:13:01.254
Ve bugün, Sayın Elijah Mohammad, bu ülkedeki siyahi insanlara göstermektedir ki,
1:13:01.254,1:13:05.453
bu dünyada nasıl beyaz adamlar ve diğer herkes Tanrı vergisi haklara sahipse,
1:13:05.453,1:13:10.851
doğal haklara, vatandaşlık haklarına ve kendini savunmaya geldiğinde, her türlü hakka sahipse,
1:13:10.851,1:13:17.819
işte siyahi insanların da, bizlerin de, kendini savunma hakkı olması gerekmektedir.
1:13:17.819,1:13:31.656
1963 Ağustos'unda, 250.000 Amerikalı, Vaşington'daki yürüyüş için toplanmıştı.
1:13:31.671,1:13:38.350
Malcolm bize gelip, Vaşington'daki yürüyüşten bahsetti.
1:13:38.350,1:13:43.637
Size Malcolm hakkında şunu söyleyebilirim ki, ne zaman bir şey anlatsa, bunu çok iyi destekleyebilirdi.
1:13:43.637,1:13:46.357
Elinde bir makale vardı ve dedi ki:
1:13:46.357,1:13:49.098
" Size anlatacağım. Ben neden bahsettiğimi iyi biliyorum."
1:13:49.098,1:13:52.378
Sonra da dedi ki, "Vatandaşlık haklarının faturasını kim ödüyor?
1:13:52.378,1:13:55.748
Melekler beyazdır."
1:13:55.748,1:13:59.816
Sonra da devam etti: " Siz kendi mücadelenizi, kendiniz vermelisiniz.
1:13:59.816,1:14:02.469
Ve bu mücadele sokaklarda başladı.
1:14:02.469,1:14:08.038
Ama siz bu mücadeleyi beyazlarla birleşerek verirseniz, mücadeleniz soğur."
1:14:08.038,1:14:11.853
Sonra, bu savını, içine süt koyduktan sonra soğuyan
1:14:11.853,1:14:14.898
bir bardak kahveye benzetmesiyle destekledi.
1:14:14.898,1:14:18.475
Malcolm'un yaptığı bu benzetmeler bazen komik olurdu
1:14:18.475,1:14:23.684
ama mesaj yerine ulaşırdı.
1:14:37.680,1:14:38.562
GLORIA RICHARDSON, Güney Vatandaşlık Hakları Lideri
1:14:38.562,1:14:44.460
Bizim organize ettiğimiz kişilerin çoğu Malcolm X'i duymuşlardı;
1:14:44.460,1:14:48.055
ona saygı duyuyorlardı ve onun konuşmalarını dinliyorlardı.
1:14:48.208,1:14:51.773
Yani o medyada yer aldığı her zaman,
1:14:51.881,1:14:55.565
konuşmasını dinleyebilmeye çalışıyorlardı. Ve insanlar problemlerini
1:14:55.657,1:15:04.328
anlayan biri olduğu için, bu problemlere karşı savaş verilmesini söyleyen biri olduğu için, kendilerini anlaşılmış hissediyorlardı
1:15:06.991,1:15:08.340
Ancak, sanırım bunun her zaman barışçıl şekilde olmayacağını da biliyorlardı.
1:15:08.418,1:15:10.518
Vaşington'daki yürüyüşten on dokuz gün sonra,
1:15:10.594,1:15:13.047
Birmignham, Alabama'daki 16. Cadde'deki Baptist Kilisesi'nin
1:15:13.109,1:15:15.063
Pazar okulunda bir bomba patlatıldı.
1:15:18.294,1:15:22.759
Yirmi kişi yaralanmıştı. Dört küçük kız ölmüştü.
1:15:29.080,1:15:33.215
Şimdi, bir kilisenin bombalanmasından ve dört küçük kızın öldürülmesinden bahsediyorsunuz..
1:15:33.215,1:15:40.782
Benim hatırladığım kadarıyla, ortaya çıkan kızgınlık ve bu konuda
1:15:40.782,1:15:43.601
hiçbir şey yapmama hissi, çok ağırdı.
1:15:43.601,1:15:46.478
Çoğumuzun huzuru kaçmıştı,
1:15:46.478,1:15:49.672
Malcolm'un da huzuru epey kaçmıştı,
1:15:49.672,1:15:50.942
bundan hiç bahsetmemişti ama
1:15:50.942,1:15:56.572
bizlerin, vatandaşlık hakları hareketi sırasında,
1:15:56.572,1:16:03.192
halkımız beyaz insanlar ve polis tarafından katledilirken
1:16:03.192,1:16:07.704
hiçbir şey yapmıyor olmamız, moral bozucuydu.
1:16:07.704,1:16:16.085
Harekete geçmemiz gerektiğini hissediyorduk.
1:16:29.452,1:16:33.192
MALCOLM X: Lincoln adında bir beyaz adam, sözde sivil savaşta
1:16:33.192,1:16:36.012
savaşarak ırk sorununu çözdü ama sorun hala duruyor.
1:16:36.012,1:16:38.055
Sonra, Kennedy diye başka bir beyaz adam geldi,
1:16:38.055,1:16:40.989
başkan adayı oldu ve Zencilere, eğer ona oy verirlerse, onlar için neler yapacağını söyledi.
1:16:40.989,1:16:43.462
Ve onlar da ona oy verdiler, yüzde 80 ona oy verdiler
1:16:43.462,1:16:46.667
ve işte üç senedir o da görevde ama sorun hala duruyor.
1:16:46.667,1:16:49.688
Polis köpekleri Birmingham, Alabama'da
1:16:49.688,1:16:51.277
siyahi kadınları, çocukları bebekleri ısırırken
1:16:51.277,1:16:56.950
Kennedy, herhangi bir federal kanunun çiğnenmemiş olmasından ötürü, bir şey yapamayacağını söylemişti.
1:16:56.950,1:17:00.264
Sonra Zencilerin sabrı taşıp, kendilerini savunmaya kalkınca,
1:17:00.264,1:17:02.566
Birminghamlı beyazların canına okuyunca,
1:17:02.566,1:17:04.134
Kennedy o zaman askerleri oraya gönderdi.
1:17:04.134,1:17:05.707
Ve o askerleri oraya gönderdiğinde,
1:17:05.707,1:17:08.793
beyazlar patlak verdiğinde mevcut olan kanunların aynısı,
1:17:08.793,1:17:12.365
siyahiler patlak verdiğinde de aynıydı.
1:17:12.365,1:17:16.196
İşte bu yüzden biz, beyaz adamın bizim problemimizi
1:17:16.196,1:17:22.312
çözebileceğine dair şüphe duyarken, geçerli sebeplere sahibiz.
1:17:22.312,1:17:27.565
Ve beyaz adamın dürüstlüğüne, içtenliğine dair şüphe duyuyorsak,
1:17:27.565,1:17:30.662
sizin de kabul etmeniz gerekir ki, bu sorun uzun
1:17:30.662,1:17:33.074
süredir burada ve beyazlar son 100 yıldır
1:17:33.074,1:17:35.880
aynı şeyi tekrarlayıp duruyorlar
1:17:35.880,1:17:40.047
ve sorun bugün çözüme, bundan 100 yıl önce olduğundan daha yakın değil.
1:17:40.047,1:17:42.325
Evet, o değişmişti.
1:17:42.325,1:17:50.724
Dini konularda konuşan birinden, milliyetçi birine dönüşmüştü ve ben ona,
1:17:50.724,1:17:55.603
(yani Malcolm'a) dedim ki, onu, o konuşma yaptığı ilk yıllarda da dinliyordum
1:17:55.603,1:18:01.869
ve şimdi de dinliyordum ve bir değişim gözlemliyordum.
1:18:01.869,1:18:04.447
O da "Nasıl bir değişiklikten bahsediyorsun?" dedi.
1:18:04.447,1:18:09.342
Ben de ona, " Sen ilk başlarda konuştuğunda,
1:18:09.342,1:18:14.773
söylediklerinin gerçekliği, tüylerimi ürpertirdi.
1:18:14.773,1:18:17.755
Şimdi, böyle hissetmiyorum."
1:18:17.755,1:18:20.326
O da, bana şöyle yanıt verdi. " Belki de,
1:18:20.326,1:18:23.875
artık sen dini hislerini veya ruhunu kaybetmişsindir."
1:18:23.875,1:18:30.038
Ben de ona, "Belki öyledir, ama, sana yine de nasıl hissettiğimi söylemek istedim" dedim.
1:18:30.038,1:18:36.617
Bir süre sonra, Elijah Mohammad'in ailesi
1:18:36.617,1:18:38.756
tarafından bazı eleştiriler gelmeye başladı.
1:18:38.756,1:18:41.960
Zaman zaman, Malcolm'un toplumda bu kadar
1:18:41.960,1:18:48.405
popüler olmasından rahatsızlık duyduklarını belirten şeyler söylemeye başladılar.
1:18:48.405,1:18:53.491
Çünkü artık herkes onu, baş sözcü olarak görmeye başlamıştı.
1:18:53.491,1:18:57.674
Baş sözcü olması sorun değildi ama çok tanınmaya başlamıştı
1:18:57.674,1:19:02.353
medya sürekli ona yoğunlaşıyordu.
1:19:02.353,1:19:06.524
Herkes, "Malcolm, Malcolm, Malcolm X, Malcolm X" diyordu,
1:19:06.524,1:19:12.289
ve Elijah Mohammad'in ismiyse gittikçe daha az anılır olmuştu.
1:19:12.289,1:19:18.476
Malcolm, İslam Ulusu içindeki kıskançlıklarla başa çıkabileceğine inanıyordu,
1:19:18.476,1:19:28.710
ancak onun, Elçi ile arasındaki gerginlik, Kasım 1963'te artık kendini gösterecekti.
1:19:28.710,1:19:31.621
Biz restoranda oturmuş, kahve içiyorduk.
1:19:31.621,1:19:35.891
Bir toplantıdaydık ve caminin kaptanı, Joseph'e
1:19:35.891,1:19:39.094
karısından bir telefon geldi.
1:19:39.094,1:19:47.709
Joseph, telefon kulübüsine gidip, eşiyle konuştu ve geri geldiğinde, şok olmuştu.
1:19:47.709,1:19:56.340
Karısının ona, Kennedy'nin öldürüldüğünü söylediğini, söyledi.
1:19:56.340,1:20:01.236
Malcolm birini gönderip bir radyo getirtti ve radyoyu fişe taktık ve
1:20:01.236,1:20:07.574
dinlemeye başladık. Radyo spikeri dedi ki:
1:20:07.574,1:20:13.849
" Tekrarlıyoruz. Başkan, Dallas, Teksas'ta vurulmuştur.
1:20:13.849,1:20:18.119
Şu anda durumunun ciddiyetini bilmiyoruz."
1:20:18.119,1:20:24.902
Malcolm, hemen dedi ki "İşte o şeytan öldü."
1:20:24.902,1:20:31.039
John F. Kennedy, süikasta uğramıştı.
1:20:31.039,1:20:34.803
Bay Mohammad, oğlunun Malcolm'u aramasını istedi.
1:20:34.803,1:20:40.718
Dedi ki, " Kardeşim, Dini lider Malcolm. Babam size şunu söylememi istedi-
1:20:40.718,1:20:43.849
ve biz aynı şeyi ülkenin her yerindeki temsilcilerimize söylüyoruz-
1:20:43.849,1:20:50.413
John F. Kennedy suikasta uğramıştır ve bizim kesinlikle
1:20:50.413,1:20:52.968
hakaret için bir yorum yapmamamız gerekmektedir.
1:20:52.968,1:21:00.167
Çünkü bu adam ABD başkanıdır ve insanlar onu seviyorlar."
1:21:00.167,1:21:05.380
Müslümanlar, New York Şehri'nde, Manhattan Center'da bir miting düzenlemişlerdi.
1:21:05.380,1:21:11.444
Miting günü, Elçi Malcolm'u arayarak, olayları ruhani yönünü ön plana çıkarması ve
1:21:11.444,1:21:15.996
Başkan'ın ölümünden bahsetmemesi gerektiğini hatırlattı.
1:21:15.996,1:21:18.934
Ancak Malcolm'un söyleyebileceklerinden ötürü endişeliydi.
1:21:18.934,1:21:22.806
Malcolm önceden hazırladığı bir konuşma metni üzerinden konuştu.
1:21:22.806,1:21:26.202
Kennedy'den açıkça bahsetmedi.
1:21:26.202,1:21:33.020
Ama sonra, sanki belasını ararcasına,
1:21:33.020,1:21:37.129
insanlara soru sorma hakkı verdi.
1:21:37.129,1:21:42.911
Normalde konuşmasını yapardı ve soru cevap kısmı olmazdı. Ama o gün, soru sorulmasını istedi.
1:21:42.911,1:21:54.159
Sonra, dünyadaki diğer liderleri sıralamaya başladı
1:21:54.159,1:22:01.421
ve bu liderlerin Amerikan hükümeti veya müttefikleri tarafından nasıl eziyete uğradığını anlatmaya başladı
1:22:01.421,1:22:06.884
ve işte bahsettiği insanların hayat hikayesi, Kennedy'nin başına gelenlerle kıyaslanmaya başlamıştı.
1:22:06.884,1:22:16.038
Demişti ki "Patrice Lumumba ölmüştü ve eşi dul kalmıştı.
1:22:16.038,1:22:20.858
Onun halkı, liderlerini kaybetmişti.
1:22:20.858,1:22:25.827
Ve Amerikan hükümeti işte burada bir rol oynamıştı."
1:22:27.034,1:22:27.401
İşte bu tür, Amerikan hükümetinin bulaştığı işleri
1:22:27.401,1:22:33.901
sıralamaya başlamıştı. Yani onun anlatmaya çalıştığı şey,
1:22:34.255,1:22:47.534
dünyanın geri kalanında bu tür şeyler yaparsanız, öyle bir durum, öyle bir ortam yaratırsınız ki,
1:22:47.534,1:22:52.395
işte o zaman, ettiğinizi bulursunuz.
1:22:52.648,1:22:59.540
O, böyle cevap verdiğinde çok şaşırmıştım.
1:22:59.924,1:23:01.366
Ve işte cevap verdi. Dedi ki,
1:23:01.366,1:23:04.421
" Biliyorum ki, bunu söyleyerek başımı belaya sokacağım,
1:23:04.421,1:23:09.655
ama benim anladığım kadarıyla, bu durum 'insan ettiğini bulur', dediğimiz duruma iyi bir örmektir."
1:23:09.655,1:23:14.323
John Ali, Ulusal Sekreter oradaydı ve işte
1:23:14.323,1:23:18.096
Bay Mohammad olanlardan bu sayede bu kadar çabuk haberdar oldu.
1:23:18.096,1:23:19.601
JOHN ALİ; İslam Ulusu, Ulusal Sekreter
1:23:19.601,1:23:22.937
Bu mesaj, Amerika'daki Müslüman'ların lideri olan,Elijah Mohammed'den bir mesajdır:
1:23:22.937,1:23:28.493
Dini lider Malcolm Shabazz, 1 Aralık Pazar günü, New York'taki Manhattan Center'daki mitingtedi konuşmasında,
1:23:28.493,1:23:32.563
Başkan John F. Kennedy'nin ölümüne dair yorumlarda bulunduğunda,
1:23:32.563,1:23:34.023
Müslümanlar adına konuşmamıştır.
1:23:34.023,1:23:37.988
Bu yorumlar kendine aittir ve Müslümanlar'ın tümüne ait değildir.
1:23:37.988,1:23:45.059
Ayrıca Lider Malcolm'ın halka hitap etmesi bir süreliğine yasaklanmıştır.
1:23:45.059,1:23:49.690
İslam Ulusu, öldürülen başkan için yas tuttuğunu resmen açıklarken,
1:23:49.690,1:23:55.836
bir yandan da ulusun liderliği, Malcolm X'e 90 gün boyunca konuşma yasağı verildiğini duyurmuştu.
1:23:55.836,1:24:01.157
Kendisi hiçbir konuşma yapmayacak ve basınla irtibata geçmeyecekti.
1:24:01.157,1:24:04.587
Biz o zaman bir sürü Kennedy haberi yayınlıyorduk ve o zaman
1:24:04.587,1:24:08.017
Malcolm'un konuşma yasağı üzerine de ufak bir haber yapılacaktı.
1:24:08.017,1:24:09.990
Ben telefonu açarım,
1:24:09.990,1:24:12.637
o bana bir cümle söyler ve görüşmemiz sonlanır, sanıyordum.
1:24:12.637,1:24:16.320
Ama bu sefer, o beni telefonda tahmin ettiğimden daha uzun süre tuttu.
1:24:16.320,1:24:21.521
Ve sesi üzgün geliyordu, endişeli geliyordu.
1:24:21.521,1:24:24.582
İşte ilk defa, çok çok güçlü olduğunu düşünmeye alışkın olduğum
1:24:24.582,1:24:31.220
bu adamda bir zayıflık görmüştüm.
1:24:31.220,1:24:36.411
Gazeteler, İslam Ulusu içinde güç savaşı olduğunu tahmin ediyorlardı.
1:24:36.411,1:24:39.772
Sonradan öğrenildi ki, Malcolm ve Elijah Mohammad arasını
1:24:39.772,1:24:44.996
iyice açmak için, bu hikayeleri gazetelere, FBI veriyordu.
1:24:44.996,1:24:51.231
Yalnız ve yorgun Malcolm, Cassius Clay'in, Sonny Liston'a karşı
1:24:51.231,1:24:58.493
dövüşeceği şampiyonluk maçının gerçekleştirileceği, Miami'ye aldığı daveti, kabul etti.
1:25:06.014,1:25:08.493
Her ne kadar ulusun bir üyesi değilse de, Clay
1:25:08.493,1:25:12.438
son iki senedir Müslüman tapınakları ziyaret ediyordu.
1:25:12.438,1:25:18.273
Ve Malcolm'dan da, onu Liston'a karşı dövüşeceği maçından önce, onu zihinsel olarak hazırlamasını istemişti.
1:25:18.273,1:25:19.738
ATTALLA SHABAZZ, Kızı
1:25:19.738,1:25:23.018
Benim ailem için Florida'ya gitmek balayı gibiydi,
1:25:23.018,1:25:25.470
anne babam, bu tatilden balayı olarak bahsederlerdi.
1:25:25.470,1:25:32.989
Tabii ki, onlar için bizim ailecek bir araya gelmemiz ve oraya aile olarak gitmemiz, çok önemliydi.
1:25:32.989,1:25:39.053
Bizim için, beraberce vakit geçirebilmek için bir fırsattı,
1:25:39.053,1:25:42.437
Ama anne ve babam için, babamın deyişine göre,
1:25:42.437,1:25:50.398
Florida tatilimiz, onların evlendikten beri, gerçekten ilk defa baş başa kalabildikleri ilk seferdi.
1:25:50.398,1:25:59.129
Malcolm, Ulus'a, Cassius Clay'i dahil ederek, kendisinin de tekrar kabul edilmesini talep etti,
1:25:59.129,1:26:04.721
ancak Ulus'un üst seviyesindekiler, Malcolm'un teklifini kabul etmediler.
1:26:04.721,1:26:11.372
Amerika'nın çoğunluğu gibi, onlar da genç boksörü, Liston'u yenme şansı çok düşük olan, palavracının biri olarak görüyorlardı.
1:26:11.372,1:26:23.473
Malcolm, Clay, eski şampiyonun gücünü azar azar tüketirken, maçı en ön koltuktan seyrediyordu.
1:26:23.473,1:26:30.538
Yedinci raundun başında, paralanmış Liston, köşesinde yığılıp kalmıştı.
1:26:30.538,1:26:36.844
Clay, yeni dünya ağır siklet şampiyonu olmuştu.
1:26:36.844,1:26:39.335
Peki, bize yedinci raunda ilişkin bir şiir yazar mısın?
1:26:39.335,1:26:41.769
O cennete gitmek istediydi. / Onu alt ettiğim raund yediydi.
1:26:41.769,1:26:42.944
Onu, yednci raundda yere serdin.
1:26:42.944,1:26:44.386
CASSIUS CLAY: Ben dünyanın kralıyım!
1:26:44.386,1:26:45.548
Dur, dur, dur.
1:26:45.548,1:26:48.731
CASSIUS CLAY: Ben daha yakışıklıyım. >> SPİKER: Dur, o kadar da yakışıklı değilsin. >> CASSIUS CLAY: Çok fena bir adamım. >> SPİKER: Dur, dur.
1:26:48.731,1:26:52.103
Dünyayı yerinden oynattım! Dünyayı yerinden oynattım!
1:26:52.103,1:26:54.876
Cassius'un Miami'deki zaferi hakkında ne düşünüyorsun?
1:26:54.876,1:26:58.086
Harika bir zaferdi. Kendisinin en iyi olduğunu kanıtladı.
1:26:58.086,1:27:00.107
Siz dövüş sırasında neredeydiniz?
1:27:00.107,1:27:01.791
Ben salondaydım, müsabakayı seyrediyordum.
1:27:01.791,1:27:02.937
Ring kenarında mıydınız?
1:27:02.937,1:27:05.896
Evet, ring kenarında. Yedi numaralı koltuktaydım.
1:27:05.896,1:27:10.588
Ulus'un liderliği, Malcolm'u es geçerek, direk olarak Clay'i aradılar.
1:27:10.588,1:27:15.187
Genç şampiyonu İslam Ulusu'na kabul ettiler ve
1:27:15.187,1:27:22.069
Kurtarıcı'nın Günü'nde düzenlenen senelik toplantılarında, onun yeni ismini, Muhammad Ali'yi, duyurdular.
1:27:22.069,1:27:25.221
Malcolm bu toplantıya davet edilmemişti.
1:27:25.221,1:27:28.111
Elijah Mohammad, onun yerine,
1:27:28.111,1:27:34.375
Malcolm'un eski öğrencisi, Boston'lu din hocası, Louis X'in geçtiğini duyurdu.
1:27:34.375,1:27:43.322
" Ve işte, hayatım boyunca uğruna savaştığım ve tanışmayı arzuladığım kişiyle tanışacaktım."
1:27:43.322,1:27:45.187
Malcolm Hoca, dürüsttü.
1:27:45.187,1:27:52.011
İçtendi. Kendini, Afro-Amerikan halkının durumunu iyileştirmeye adamıştı.
1:27:52.011,1:27:59.444
Ve işte Şikago'da, kendini, kendi durumunu iyileştirmeye adayan,
1:27:59.444,1:28:03.241
görevli bir grup insan daha vardı.
1:28:03.241,1:28:10.768
Malcolm onları para çalmakla, pahalı takılar satın almakla, kürkler satın almakla suçladı.
1:28:10.768,1:28:18.196
Onları, İslam Ulusu'nu, suç çetesine çevirmekle suçladı.
1:28:18.196,1:28:26.598
İslam Ulusu'nda, iyi yerlere sahip kişilerin bir çoğu Malcolm tarafından eğitilmişti.
1:28:26.598,1:28:31.172
Bazıları, Malcolm sayesinde hayatını düzene sokmuştu.
1:28:31.172,1:28:39.336
Ancak sahip oldukları o küçük pozisyonları sevdiler.
1:28:39.336,1:28:48.338
Ve Ulus'un içinde, gözünü bir numaralı adam olmaya dikmiş kişiler de vardı.
1:28:48.338,1:28:53.818
Eğer Elijah Mohammad ölseydi ve yerine Malcolm X geçseydi
1:28:53.818,1:28:58.853
Malcolm'un ilk yapacağı şey, biraz temizlik yapmak olacaktı.
1:28:58.853,1:29:02.723
Para bozanları, tapınaktan kovacaktı .[ İsa'ya gönderi yapılmış]
1:29:02.723,1:29:14.990
Yani onların planı, yaşlı adam vefat etmeden ÖNCE, Malcolm'dan kurtulmaktı.
1:29:14.990,1:29:25.306
8 Mart 1964'te, Malcolm, İslam Ulusu'ndan ayrıldığını duyurdu.
1:29:25.306,1:29:30.940
Kendisini, Ulus'un dışında da takip edenler için,
1:29:30.940,1:29:35.417
'Birleşmiş Müslüman Camii' adında yeni bir dini organizasyon kurmuştu.
1:29:35.417,1:29:44.122
Ancak Malcolm, rakip bir cami kurmanın, Elijah Mohammad'e direk bir meydan okuma olarak görüleceğini biliyordu.
1:29:48.198,1:29:52.304
İşte bu oturduğumuz odaya gelmişti ve oraya oturmuştu. Sonra onunla konuşmuştuk.
1:29:52.304,1:29:58.871
Öncelike erkenden geldiğini ve evin etrafında
1:29:58.871,1:30:02.557
bir kaç tur attığını, söylemişti.
1:30:02.557,1:30:06.889
Tam olarak zamanında varmak istediğini söylemişti ve gerçekten de tam zamanında buradaydı.
1:30:06.889,1:30:09.935
Biz oturduk ve dinledik. Bizim hiçbir sorumuz yoktu.
1:30:09.935,1:30:12.137
Biz, acının nereden kaynaklandığın biliyorduk.
1:30:12.137,1:30:14.118
Ne olduğunu biliyorduk.
1:30:14.118,1:30:19.634
Ve sanki onun tek ihtiyacı olan, dert yanmaktı, bu yzüzden biz de onun konuşmasına izin verdik.
1:30:19.634,1:30:23.266
O, ceza evinde geçirdiği vakitten bahsetti.
1:30:23.266,1:30:31.491
Elijah Mohammad'in adını ilk duyduğu zamandan ve onun, hayatında yarattığı değişiklikten bahsetti.
1:30:31.491,1:30:41.400
Babasının onu reddetmesinden kaynaklanan derin acısını dile getirdi.
1:30:41.400,1:30:48.347
Ve işte o akşam orada otururken, biz anlamıştık ki, eğer Elijah Mohammad ona, "hadi gel" dese, Malcolm,
1:30:48.347,1:30:54.558
aralarındaki farkları düşünmeksizin, ona koşar adımlarla gidecekti.
1:30:54.558,1:31:05.237
Malcolm, Harlem sakinlerinin sevgili oğluydu ve insanlar, hikayeyi onun ağzından dinlemek istiyorlardı.
1:31:05.237,1:31:12.409
Elijah Mohammad onlar için, duvarda asılı bir resimdi. Onun adını hep duyuyorlardı
1:31:12.409,1:31:14.485
ama Harlem'deki onu şahsen tanımıyorlardı.
1:31:14.485,1:31:20.634
Oysa Malcolm'u tanıyorlardı ve seviyorlardı. Ve onlar, ayrılık yaşandıktan uzun süre sonra, Malcolm'a sadık kaldılar.
1:31:20.634,1:31:24.128
MALCOLM X: İşte sizin ve benim, harekete geçmemiz lazım!
1:31:24.128,1:31:26.838
Sizin ve benim orada olmamız lazım, onların tepesine binmemiz lazım.
1:31:26.838,1:31:30.371
Onlar omuzlarının arkasına her baktığında, onların bizi görmesini istiyoruz.
1:31:30.371,1:31:38.799
Onlarıa bugüne kadar kabul edilen en güçlü vatandaşlık hakları tasarısını kabul ettireceğiz.
1:31:38.799,1:31:42.966
Çünkü biliyoruz ki, tasarı kabul ettikten sonra bile, onlar kanunu yasayı uygulamayacaklar.
1:31:42.966,1:31:49.882
İşte bunu yapabilmemiz için, oy kütüğüne kayıt kampanyası başlatıyoruz.
1:31:49.882,1:31:57.581
Harlem'deki herkesin kütüğe kaydetmemiz lazım,
1:31:57.581,1:32:05.641
ve onların Demokrat ya da Cumhuriyetçi olarak değil, Bağımsız olarak kaydolmasını istiyoruz.
1:32:05.641,1:32:17.194
Eğer sizlerde kayıt olacak kadar sorumluluk bilinci yoksa, sizi şehrin dışına çıkartacağız.
1:32:17.194,1:32:19.553
Malcolm bu sert planı hayata geçirmeyi planladığında,
1:32:19.553,1:32:22.124
amacı yalnızca politik güç kazanmak değil,
1:32:22.124,1:32:26.382
bir yandan da siyahi insanların, kendi mahallelerinde kontrole sahip olmalarını sağlamaktı.
1:32:26.382,1:32:32.532
MALCOLM X: Yani ya oy vereceksiniz ya da kovulacaksınız.
1:32:32.532,1:32:36.714
Diğer etnik gruplar ve diğer ırklardaki kişiler bizim mahallemize gelip, dükkan sahibi oluyorlardı.
1:32:36.714,1:32:42.048
Okulları, süpermarketleri, sinemaları onlar işletiyorlardı.
1:32:42.048,1:32:50.546
Yani, mahallede gelir kaynağı olan neredeyse her şey, yabancıların elindeydi.
1:32:50.546,1:32:54.315
MALCOLM X: Benim ekonomik felsefem de siyahi ulusçuluğa dayanıyor;
1:32:54.315,1:32:59.732
buna göre, siyahi adam Zenci mahallesi olarak bilinen yerlerdeki ekonominin kontrolünü elinde tutmalıdır;
1:32:59.732,1:33:04.387
işletme sahibi olma ve işletmeyi yürütmesi için gereken bilgiyi üretmeli ve
1:33:04.387,1:33:09.500
bu sayede kendi insanları için, kendi türü için iş fırsatları yaratmalıdır.
1:33:09.500,1:33:13.433
Sosyal felsem de, siyahi ulusçuluğa dayanıyor, buna göre
1:33:13.433,1:33:17.853
siyahi adamın beyaz adamın toplumuna kendini kabul ettirmesi yerine,
1:33:17.853,1:33:20.884
biz kendi topluluğumuzdaki hastalıkları ve kusurları giderip,
1:33:20.884,1:33:27.384
kendi türümüz içinde sevilebilir ve sosyalleşebilir, hale gelmeliyiz.
1:33:27.384,1:33:33.118
Malcolm'un planı tamamen farklıydı. O, tamamen bağımsızlıktan yanaydı,
1:33:33.118,1:33:38.779
insanların kendi kaderlerini kendilerinin tayin etmesi gerektiğine inanır, kendi kendine yeterli olmaları ve gerektiğinde kendilerini
1:33:38.779,1:33:44.960
koruyabilmeleri gerektiğini düşünürdü. Tabii, diğerleriyle beraber savaş verdiği bir şey de vardı; o da adaletti.
1:33:44.960,1:33:50.074
İşte ben, takip etmem gereken kişinin Malcolm olduğunu hissetmiştim.
1:33:50.074,1:33:55.863
Malcolm'un artan popülerliği, Elijah Mohammad'e sadık kalanları zor bir duruma sokmuştu.
1:33:55.863,1:34:02.460
Ben, eğer kendi kardeşim ulusu terk etti diye, ulusu terk etseydim,
1:34:02.460,1:34:07.661
iyi bir İslam müriti olamazdım.
1:34:07.661,1:34:10.710
Ben öyle bir mürit değildim,
1:34:10.710,1:34:11.718
Evet.
1:34:11.718,1:34:15.204
Ben Malcolm'u tatlı sözle tekrar ikna etmeye çalışmadım, ama öte yandan da
1:34:15.204,1:34:18.335
hocalık yaparak, bir çok insanın hayatını paklaştırıyordum,
1:34:18.335,1:34:23.420
önceden ahlakını kaybetmiş kişileri, tekrar ahlaklı yapıyordum ve bu benim hoşuma gidiyordu.
1:34:23.420,1:34:26.963
[ radyo yayını ] Şimdi yanımızda, Bay PHILBERT,
1:34:26.963,1:34:33.276
Normalde, din kardeşlerimin aralarındaki farklılıkları, özellikle de
1:34:33.276,1:34:36.308
böylesine güvenilmez bir medya ortamında, yabancılara anlatılmasının iyi bir fikir olduğunu düşünmezdim.
1:34:36.308,1:34:42.719
Ancak yakın zamanda meydana gelen olayların ciddi sonuçları yüzünden, bu yola başvurmak zorunda kaldım.
1:34:42.719,1:34:49.567
Ben, Philbert X, Michigan eyaletindeki Lansing, Grand Rapids, Flint ve Muskegon camilerinin hocası olarak,
1:34:49.567,1:34:54.855
ve İslam'ı ve hocamız Sayın Elijah Mohammad'i ve onun müritlerini seven biri olarak,
1:34:54.855,1:35:00.355
benim kardeşim Malcolm'un eylemleri konusunda bir şeyler söylenmesi gerektiğine inanıyorum.
1:35:00.355,1:35:07.641
Benim bu yorumu yapmamın amacı, Müslümanlar'ı güçlendirmekti. İşte ben bu yüzden Müslümanlar'a hitap etmiş
1:35:07.641,1:35:09.485
ve işte bu yüzden Şikago'ya getirilmiştim.
1:35:09.485,1:35:12.786
Müslümanlar'ı güçlendirmek üzere bir beyanda bulunmak için.
1:35:12.786,1:35:16.979
İşte sonrasında, İslam hakkında konuşmaya başladım, zaten bu benim her zaman öğrettiğim şeydi.
1:35:16.979,1:35:18.850
Ama tam beyanımı vermek üzereyken,
1:35:18.850,1:35:21.699
John Ali önüme bir kağıt koydu ve benden bunu okumamı istedi.
1:35:21.699,1:35:24.000
Konuşmam benim için önceden hazırlanmıştı.
1:35:24.000,1:35:28.373
Ben, Malcolm'un nasıl büyüdüğüne şahit olduğumdan,
1:35:28.373,1:35:31.953
onun Bay Mohammad'in yönlendirmesiyle, nasıl yoktan varolduğunu ve
1:35:31.953,1:35:35.409
bu kadar saygıdeğer ve onurlu bir noktaya geldiğini gördüğümden,
1:35:35.409,1:35:38.352
ve aynı, Yehuda, Brütüs ve Benedict Arnold gibi
1:35:38.352,1:35:45.162
liderlerinin güvenini ve itibarını sarsan insanların
1:35:45.162,1:35:49.494
çizdiğini yolu takip ettiğini gördüğümden,
1:35:49.494,1:35:54.811
ve malesef, Amerika'daki bir çok insanın hayatına hükmeden akıl rahatsızlıklarını bildiğimden
1:35:54.811,1:35:57.107
ve zamanında çok sevdiğim annemi de
1:35:57.107,1:35:58.476
ve bir çok diğer erkek kardeşimi de kontrol altına alan
1:35:58.476,1:36:02.338
ve en son olarak kardeşim Malcolm'u da kurban eden bu rahatsızlık...
1:36:02.338,1:36:05.738
Eğer yazıyı önceden görmüş olsaydım, canlı yayında okumazdım.
1:36:05.738,1:36:08.574
Eğer önceden yazılanlara bakmış olsaydım, bunu canlı yayında okumazdım.
1:36:08.574,1:36:10.743
Ve sonra, John Ali'ye bu konuyu açtım.
1:36:10.743,1:36:15.096
O da, " Ya işte, bu beyan, senin okuman için hazırlanmış öylesine bir yazıydı", dedi.
1:36:15.096,1:36:18.315
Sonra da "Tabii Elçi, senin yazıyı böyle okuduğun için çok memnun olacak."
1:36:18.315,1:36:20.078
Ve daha da konuşmadık.
1:36:20.078,1:36:27.042
Ben Philbert'ın söyledikleri hakkında Malcolm'la konuştum ve o şaşırmadığını söyledi.
1:36:27.042,1:36:33.244
O, Ulus'un kullanabilecekleri herkesi kullanacaklarını bildiğini
1:36:33.244,1:36:39.636
ve onların, Philbert'ı da kullanabileceklerini gördüklerini ve bu yüzden bu durumdan yararlandıklarını, söyledi.
1:36:39.636,1:36:45.293
Philbert'ın gazetelere yaptığı yorumlara da hiç şaşırmadığını söyledi.
1:36:45.293,1:36:56.750
Ve Philbert'a yaptıklarından ötürü kızgın olduğunu, ancak bunlara şaşırmadığını söyledi.
1:36:56.750,1:37:05.580
İslam'da, eğer ikiyüzlülükle suçlanırsanız,
1:37:05.580,1:37:14.158
bu suçluma, Hristiyanlık'takinden veya arkadaşların birbirine 'ikiyüzlü' demesinden çok farklıdır.
1:37:14.158,1:37:20.023
İslam'da size 'ikiyüzlü' denmesi,
1:37:20.023,1:37:25.116
hayatınızın tehlikede olabileceğini gösterir.
1:37:25.116,1:37:29.865
Ben o gazeteleri okuduğumu hatırlıyorum ve
1:37:29.865,1:37:37.756
aklımda kalanlardan biri de, Malcolm'un başında boynuzlu bir resmiydi.
1:37:37.756,1:37:41.392
Ve onun kafasını koparmışlardı,
1:37:41.392,1:37:43.463
ona, Yehuda diyorlardı.
1:37:43.463,1:37:48.975
Ve diğer hocaların onun hakkında kullandıkları dili hatırlıyorum.
1:37:48.975,1:37:52.451
Farrakhan demeyeceğim, ki onun da aralarında olduğunu biliyorum,
1:37:52.451,1:37:54.141
ama diğer hocalar da, bunu yapıyordu.
1:37:54.141,1:37:59.400
Ve işte onların kullandığı kelimeleri okuduğumu ve kendi kendime
1:37:59.400,1:38:02.687
" Bu adamı öldürtmeye çalışıyorlar. Onun ölüsünü istiyorlar." dediğimi hatırlıyorum.
1:38:13.332,1:38:17.967
1964 Nisan'ında, Malcolm Suudi Arabistan'a seyahat etti.
1:38:17.967,1:38:21.208
Bir süredir, geleneksel İslam üzerine çalışıyordu.
1:38:21.208,1:38:26.683
Sonra, tüm Müslüman'ların yapması gereken,
1:38:26.683,1:38:31.715
Hac görevini yerine getirmek üzereyken, Cidde'ye geldi.
1:38:31.715,1:38:38.911
Saudi kraliyet ailesi, ona Mekke şehrine girme konusunda yardımcı oldular.
1:38:38.911,1:38:40.464
MUHAMMAD AL-FAYSAL, Suudi Arabistan Prensi:
1:38:40.464,1:38:44.082
Benim onunla ilk tanışmam çok şaşırmama sebep olmuştu,
1:38:44.082,1:38:51.903
çünkü beklediğimden çok farklı bir adamla karşı karşıyaydım. O ağzından alevler çıkan adam yerine,
1:38:51.903,1:38:59.600
neredeyse ürkek diyeceğim, utangaç bir adamla karşılaşmıştım.
1:38:59.600,1:39:09.561
Bir insan Hacca gittiğinde, uyması gereken bazı kurallar vardır.
1:39:09.561,1:39:17.817
Herkesin aynı sade kıyafet giymesi gerekir ve böylece,
1:39:17.817,1:39:24.280
Hac sırasında kimsenin statüsünü ayırt edemezsiniz.
1:39:24.280,1:39:30.068
Ya da nereden geldiğini.
1:39:30.068,1:39:36.529
Bu, insan kardeşliğinin bir gösterisidir.
1:39:36.529,1:39:41.481
Çünkü herkes bu beyaz giysiyi giyer,
1:39:41.481,1:39:45.630
fakiri de, zengini de, güçlüsü de, zayıfı da, hastası da...Herkes...
1:39:45.630,1:39:50.763
Ve sonra birbirine karışırlar.
1:39:50.763,1:40:01.858
İşte bence Malcolm'u en çok etkileyen de bu olmuştur.
1:40:07.704,1:40:11.384
[kartpostalı okuyarak]: "Dünyanın en ulvi, en kutsal şehrinden selamlar.
1:40:11.384,1:40:16.480
Ailenizin sıcak arkadaşlığını sık sık anıyorum. Kardeş Malcolm."
1:40:16.480,1:40:19.525
" Kadim Arabistan topraklarından selamlar.
1:40:19.525,1:40:24.624
Allah bana, her renkten insanın hacı olduğu, kutsal Mekke şehri'ni ziyaret etme lütfundan bulundu."
1:40:24.624,1:40:26.638
ve " her renkten" in altı çizilmiş.
1:40:26.638,1:40:30.430
" Burada, dünyann her yerinden insanlar, hayatımda görmediğim şekilde bir birlik ruhu gösteriyorlar.
1:40:30.430,1:40:35.419
Görünmesi gereken bir manzara.
1:40:35.419,1:40:37.454
El Haj Malik El Shabazz."
1:40:37.454,1:40:44.817
Ve sanırım kim olduğunu anlamazsam diye, bir de parantez içinde "Malcolm X" yazmış.
1:40:44.817,1:40:51.356
Malcolm'un takipçilerine gönderdiği mektuplar haberlerde yer aldı ve herkes şunu merak etmeye başladı:
1:40:51.356,1:40:56.024
Malcolm'un ırk konusundaki görüşü değişmiş miydi?
1:40:56.024,1:41:02.173
Kutsal topraklardaki kardeşlikten, farklı ırktan olan insanların kardeşliğinden bahsediyor.
1:41:02.173,1:41:06.134
Diyor ki " Dünyanın her bir yerinden, on binlere hacı vardı.
1:41:06.134,1:41:10.092
Bu insanlar, mavi gözlü sarışınlardan, siyah tenli Afrikalılara kadar, renk renktiler,
1:41:10.092,1:41:15.740
ancak hepsi aynı faaliyetlerde bulunuyorlardı ve benim
1:41:15.740,1:41:18.936
Amerika'daki deneyimlerime göre, beyaz ve beyaz olmayan insanların arasında
1:41:18.936,1:41:23.368
asla var olamayacak türden bir birlik ve kardeşlik ruhu gösteriyorlardı."
1:41:23.368,1:41:28.194
O halde, bunları söylerken beyaz insanların 'şeytan' olduğu görüşünden geri adım atıyor.
1:41:28.194,1:41:29.361
Ben bu konuda,
1:41:29.361,1:41:30.623
onun geri adım attığını
1:41:30.623,1:41:32.249
söyleyemem.
1:41:32.249,1:41:38.274
Biri insan, yolunda, geri geri gelmeden de, yön değiştirebilir.
1:41:38.274,1:41:42.018
Ama siz "geri adım attı" derken,
1:41:42.018,1:41:46.439
kulağa sanki, siz onun, beyaz insanları 'şeytan' olarak adlandırmasını istiyormuşsunuz da,
1:41:46.439,1:41:50.268
eğer öyle yapmazsa, yanlış yöne gittiğini söylüyormuşsunuz, gibi geliyor.
1:41:50.268,1:41:51.593
Kimse şeytan olarak adlandırılmak istemez.
1:41:51.593,1:41:54.597
O halde, o beyaz insanları 'şeytan' olarak adlandırmayı bıraktığında,
1:41:54.597,1:41:56.910
geri adım atmış sayılmaz, öyle değil mi?
1:41:56.910,1:41:58.567
Doğru.
1:41:58.567,1:42:03.262
Hac ziyaretinden sonra, Malcolm üç hafta boyunca Afrika'yı ziyaret etti.
1:42:03.262,1:42:13.056
21 Mayıs'ta, doğum gününden iki gün sonra, New York'a geri döndü.
1:42:13.056,1:42:19.994
Malcolm, senin Afrika'daki ve Orta Doğu'daki beyaz tenli Müslüman'larla yaşadığın deneyimlerin,
1:42:19.994,1:42:27.182
Müslüman olmayan beyaz insanlarla, Zencilerin arasında bir ilişki kurulabileceği yönünde, değişti mi?
1:42:27.182,1:42:31.392
Ben hacca gittiğimde,
1:42:31.392,1:42:38.631
Amerika'da olsalardı, beyaz olarak adlandırılabilecek ve Amerika'da
1:42:38.631,1:42:42.968
beyaz olarak sınıflandırılabilecek Müslüman'larla yakından tanışma fırsatım oldu.
1:42:42.968,1:42:45.575
Ancak, bu Müslümanlar kendilerini beyaz olarak adlandırmıyorlardı.
1:42:45.575,1:42:49.257
Onlar, kendilerine insan olarak bakıyorlardı; insanlık ailesinin bir üyesi olarak.
1:42:49.257,1:42:54.442
Ve işte, insanlık ailesinin diğer parçalarını da, bu ailenin üyesi olarak görüyorlardı.
1:42:54.442,1:42:55.758
İşte bu..?
1:42:55.758,1:42:58.821
Bu insanların hayata bakışları, tavırları,
1:42:58.821,1:43:01.986
Amerika'da kendini beyaz olarak adlandıran insanlarınkinden
1:43:01.986,1:43:06.575
çok farklıydı.
1:43:06.575,1:43:11.087
Ve dedim ki, "Eğer İslam bunu,
1:43:11.087,1:43:12.597
bu insanlara yaptıysa,
1:43:12.597,1:43:15.765
belki de Amerika'daki beyaz adamların da İslam'ı incelemeleri gerekir
1:43:15.765,1:43:18.192
ve belki İslam, bunu onlara da yapar.
1:43:18.192,1:43:21.888
Siz, bu noktada, Birleşmiş Milletler'e başvurarak,
1:43:21.888,1:43:26.048
ABD'nin, Amerikan zencilerine olan tutumunun yargılanmasını talep edecek misiniz?
1:43:26.048,1:43:29.690
Evet, tabii ki.[dinleyiciler alkışlar]
1:43:29.690,1:43:33.633
Dinleyicilerin biraz sessiz olmaları gerekli. [güler]
1:43:33.633,1:43:41.580
Evet, seyahat ederken de söylediğim gibi,
1:43:41.580,1:43:46.348
Birleşmiş milletlerdeki Afrika ulusları, Asya ulusları ve Latin Amerika ulusları,
1:43:46.348,1:43:49.381
Birleşmiş Milletler'de ayağa kalkıp da,
1:43:49.381,1:43:52.828
Güney Afrika'daki ırkçı uygulamaları ve Angola'da, Portekizli'lerin
1:43:52.828,1:43:55.687
yaptıklarını kınadıklarında
1:43:55.687,1:43:59.076
ve bu ülkede her gün karşılaşılan ırkçı uygulamalara karşı
1:43:59.076,1:44:05.671
sessiz kaldıklarında,iki yüzlü davranmış oluyorlar.
1:44:05.671,1:44:09.955
Medya odağını Malcolm'a çevirdikçe,
1:44:09.955,1:44:12.643
İslam Ulusu, saldırılarını arttırdı
1:44:12.643,1:44:17.833
ve Malcolm'u evinden çıkarmak için, tahliye belgeleri düzenledi.
1:44:17.833,1:44:21.941
1964 yılının baharında ve yazın ilk başlarında,
1:44:21.941,1:44:25.872
İslam Ulusu ile işin içinden çıkılmaz bir noktaya gelmişti
1:44:25.872,1:44:31.471
ve Malcolm'un sahip olduğu tek silah, Elçi'nin, onun sekreteri
1:44:31.471,1:44:36.591
olarak çalışan kadınlarla ilişki kurduğunu bilmesiydi.
1:44:36.591,1:44:41.570
New York Herald Tribune'da bir gazeteciyi arayarak, ona bu hikayeyi anlatmak istedi.
1:44:41.570,1:44:45.231
Ancak bu iftira niteliği taşıdığından, hikayeyi yayınlamadılar.
1:44:45.231,1:44:48.944
Malcolm, mahkemede, evinden tahliye edilme işlemine karşı savaş verdiğinde,
1:44:48.944,1:44:54.472
bu davayı, Elijah Mohammad'in özel hayatını deşifre etmek için bir fırsat olarak kullandı.
1:44:54.472,1:44:56.218
Neden sizi öldürmekle tehdit ediyorlar?
1:44:56.218,1:45:03.283
Bunun ana sebebi, benim, neden Siyahi Müslüman hareketinin dışına itildiğimin
1:45:03.283,1:45:07.016
gerçek sebebini söylememden korkuyor olmalarıdır. Ki ben bunu kimseye söylemedim, kendime sakladım.
1:45:07.016,1:45:11.195
Ancak, Elijah Mohammad'in, bu hareketin başındaki kişinin,
1:45:11.195,1:45:18.143
altı ayrı genç kızdan, sekiz tane çocuğu vardı. Ona şahsi sekreter
1:45:18.143,1:45:21.557
olarak hizmet veren altı genç kızdan.
1:45:21.557,1:45:25.475
Bu çok ciddi bir durumdu, çok çok ciddi bir durumdu.
1:45:25.475,1:45:27.547
Ve Sayın Elijah Mohammad'i, bu tür bir suçlamayla
1:45:27.547,1:45:30.792
suçlamak, hayatını feda etmek
1:45:30.792,1:45:32.823
anlamına gelirdi.
1:45:32.823,1:45:34.628
Hayatınızı kaybedebilirdiniz!
1:45:34.628,1:45:35.877
Ve çok açıkça söylüyorum.
1:45:35.877,1:45:38.761
Sizinle çok açık ve net konuşuyorum. Bu, sizin,
1:45:38.761,1:45:41.476
İslam Ulusu'ndaki biri tarafından öldürülmeniz anlamına gelirdi.
1:45:41.476,1:45:44.866
Siz, yaptığınız açıklamalardan ötürü
1:45:44.866,1:45:47.079
başınıza geleceklerden korkmuyor musunuz?
1:45:47.079,1:45:49.796
Evet, beni şimdiden ölmüş kabul edebilirsiniz.
1:45:49.796,1:45:51.384
Ne demek istiyorsunuz?
1:45:51.384,1:45:55.176
Siz, Müslüman hareketinin yapısını ve
1:45:55.176,1:45:57.396
psikolojisini anladığınızda..
1:45:57.396,1:45:59.253
Eğer birisi,
1:45:59.253,1:46:03.691
mesela bana, Müslüman hareketin liderine güvenen birine,
1:46:03.691,1:46:08.535
birisi gelip de, bana bunları söyleseydi, ve ben bu olaylar hakkında hiçbir şey bilmiyor olsaydım,
1:46:08.535,1:46:13.284
Ben gidip de bu kişiyi öldürürdüm! Ben, kendim.
1:46:13.284,1:46:16.908
Beni, gidip de böyle bir beyanda bulunan bir kişiyi öldürmekten alıkoyabilecek tek şey,
1:46:16.908,1:46:19.975
o kişinin, bana bunu kanıtlaması olurdu.
1:46:19.975,1:46:23.320
Şimdi, eğer bana bu gerçekleri doğrulayan kişi, Bay Mohammad'in kendi oğlu olmasaydı,
1:46:23.320,1:46:26.361
işte o zaman, ciddiye almazdım.
1:46:26.361,1:46:28.859
Ama ben Bay Mohammad'e öylesine yakındım ki, bu duruma ait kanıtlar görmüştüm.
1:46:28.859,1:46:34.098
Ancak benim dini içtenliğim, gördüklerimi göz ardı etmemi sağlamıştı.
1:46:36.929,1:46:39.794
Malcolm, Harlem'deki Audubon Balo Salonu'nda,
1:46:39.794,1:46:42.647
Afika Birliği Organizasyonu'nu örnek alan bir
1:46:42.647,1:46:47.361
politik gurubun oluşturulduğunu duyurdu.
1:46:47.361,1:46:51.772
Kardeş Malcolm, Afro-Amerikan Organizasyonunu,
1:46:51.772,1:46:57.757
bizim gibi, onun politik, ekonomik ve kültürel programlarına ilgi duyan kişiler için oluşturmuştu.
1:46:57.757,1:47:01.435
Sanırım, seyahatleri sırasında fark etmişti ki
1:47:01.435,1:47:06.660
onunla beraber çalışmak istese de, bu uğurda
1:47:06.660,1:47:10.633
Müslüman olmak istemeyen insanlar vardı.
1:47:10.633,1:47:14.518
Bağımsız Afrika uluslarının yaptığı ilk şeylerden biri,
1:47:14.518,1:47:18.776
Afrikan Birliği Organizasyonu'nu oluşturmak olmuştu.
1:47:18.776,1:47:24.200
Afro-Amerikan Birliği Organizasyonu da, aynı hedeflere sahiptir ve
1:47:24.200,1:47:26.986
Kuzey Amerika'dak, ve en başta da ABD'deki, Afrika asıllı insanların tam bağımsızlıklarını
1:47:26.986,1:47:43.165
ve özgürlüklerini, her türlü yola başvurarak sağlamayı
1:47:43.165,1:47:54.522
ve bu yolda karşısına çıkan herkesle savaşmayı hedeflemektedir.
1:47:54.522,1:48:04.656
1964 Haziran'ında, Malcolm, Mısır, Kahire'de yapılan Afrika Birliği Organizasyonu'nun konferansına,
1:48:04.656,1:48:15.555
Afrikalı ve Orta Doğulu liderlerle bir araya gelmek üzere davet edildi.
1:48:15.555,1:48:21.125
Malcolm X, Afrika'da verilen savaşla,
1:48:21.125,1:48:25.852
siyahi Amerikalılar'ın, ABD'de verdikleri savaş arasında bir fark görmüyordu.
1:48:25.852,1:48:29.087
O, verilen bu savaşların birbirinin devamı olduğunu düşünüyordu
1:48:29.087,1:48:36.182
ve birbirlerine destek olabileceğini düşünüyordu.
1:48:36.182,1:48:45.808
1960'larda, Afrikalılar, Amerika'nın Afrika'da yürüttüğü dış politikaya karşı şüpheli yaklaşıyorlardı,
1:48:45.808,1:48:50.298
çünkü maalesef, o zamanlarda Amerika'nın dış politikası,
1:48:50.298,1:48:56.877
Belçika gibi, kolonileştirme politikası yürüten ülkeleri destekliyordu.
1:48:56.877,1:49:04.312
Amerika'da, Afrikalılarla aynı ülkülere sahip olan tek kişi Malcolm'du.
1:49:04.312,1:49:11.531
Bugüne kadar bir çok Amerikalı gelip, geçmişti ama istisnasız HİÇBİRİ
1:49:11.531,1:49:16.305
Malcolm'un yarattığı etkiyi yaratmamıştı.
1:49:16.305,1:49:24.190
Onun vermek istediği bir mesaj vardı ve bu mesaj yalnızca Amerika'ya değildi.
1:49:24.190,1:49:27.078
Malcolm, senin buraya geliş amacın nedir?
1:49:27.078,1:49:30.777
Benim buradaki amacım, Afrikalı devlet liderlerine,
1:49:30.777,1:49:33.740
Amerika'da Afrika asıllı olan bizlerin
1:49:33.740,1:49:36.017
22 milyon kişi olduğu ve onlara,
1:49:36.017,1:49:42.808
bizim de Amerika'nın kolonileştirmesinin veya Amerikan emperyalizminin kurbanı olduğumuzu ve
1:49:42.808,1:49:45.347
bizim sorunumuzun Amerika'ya özgü bir sorun olmadığını,
1:49:45.347,1:49:46.852
bunun bir insanlık sorunu olduğunu hatırlatmak.
1:49:46.852,1:49:49.824
Bunun zenci sorunu değil, bir insanlık sorunu olduğunu hatırlatmak.
1:49:49.824,1:49:53.038
Bunun vatandaşlık hakları sorunu değil, insan hakları sorunu olduğunu hatırlatmak.
1:49:53.038,1:50:02.100
Malcolm 14 Afrika ülkesini ziyaret etti ve 11 ülke başkanıyla görüştü.
1:50:02.100,1:50:05.564
ABD istihbarat görevlileri de, onu ülke ülke takip ettiler.
1:50:05.564,1:50:15.713
Nijerya'da ona, 'geri dönen oğlan' anlamına gelen, 'Omovale' ismini verdiler.
1:50:15.713,1:50:22.026
Babam yurt dışındayken, salonumuzun duvarında bir dünya haritası vardı
1:50:22.026,1:50:27.549
ve biz ne zaman kendimizi yalnız hissedip, babamızın nerede olduğunu merak etsek, o haritaya gidip,
1:50:27.549,1:50:29.546
" Nerede şimdi?" derdik.
1:50:29.546,1:50:33.134
" Şimdi Kahire'de, yani Mısır'ın başkentinde.
1:50:33.134,1:50:38.390
İşte orada Nkrumah'la birlikte ve işte orada.." Yani, o
1:50:38.390,1:50:42.122
yurt dışındayken hayatımız böyle ilerlerdi.
1:50:42.122,1:50:48.848
Malcolm, 1964 yılının Kasım ayının sonlarında geri döndü.
1:50:48.848,1:50:52.910
Audubon Balo Salonu'ndaki haftalık OAAU mitinglerini sürdürdü
1:50:52.910,1:51:00.280
ve bir yandan da, Alex Haley'le hayat hikayesini yazmak üzere işbirliği yaptı.
1:51:00.280,1:51:05.356
Bir gün, "Biliyor musun, ben bu kitabı yazıyorum ama aslında nasıl yazılır bilemiyorum" demişti.
1:51:05.356,1:51:08.749
Ailenin, söylediği şeylerden dolayı sorumlu
1:51:08.749,1:51:11.263
tutulmasından çekiniyordu.
1:51:11.263,1:51:13.750
Dedim ki, "Malcolm, biliyor musun?
1:51:13.750,1:51:20.094
Biz, annemizi Kalamazoo Hastanesi'nden çıkarmadığımız sürece, yaptıklarımızın hiçbir önemi olmayacak.
1:51:20.094,1:51:25.150
Aklımda, bunu için yıllardır dua ediyordum. Bunu dile getirmedim ama bu, içimi kemiriyor."
1:51:25.150,1:51:32.442
O da bana, öyle bir baktı ki, " Bunu söylediğine sevindim, çünkü bu, beni de rahatsız ediyor" der, gibiydi.
1:51:32.442,1:51:38.388
Ve sonra dedi ki, "Vonnie. Söz. Ben bu konuda bir şey yapacağım." Ve sonra,
1:51:38.388,1:51:40.418
beni gelişmelerden haberdar etmedi.
1:51:40.418,1:51:47.857
Ama bir baktım, bir gün beni telefonla aradılar. Annem, kardeşim Philbert'in evinde, Lansing'teydi.
1:51:47.857,1:51:52.708
Sonra, bana, bu durumun, ona yıllardır acı verdiğini söyledi.
1:51:52.708,1:51:54.567
Düşünmemeye çalıştığını söyledi.
1:51:54.567,1:51:59.412
Ve tabii bu konuda konuşmak da istemiyordu çünkü kendini kötü hissediyordu.
1:51:59.412,1:52:07.213
Ama o ve kardeşi, beraberce annelerini hastaneden çıkardıklarında, harika hissetmişti.
1:52:09.366,1:52:16.607
1964 yılının Aralık ayında, Malcolm, İngiltere'de bir Oxfordlular buluşmasında, müzakereye katıldı.
1:52:16.607,1:52:23.272
Ben bir kere, öylesine karşıma çıkan, Shakespeare adında bir adamın yazdıklarına okumuştum,
1:52:23.272,1:52:25.192
öyle işte karşıma çıkmıştı.
1:52:25.192,1:52:29.267
Ancak yazdıkları arasında, beni etkileyen bir şey hatırımda kalmış.
1:52:29.267,1:52:32.314
Sanırım, Hamlet'in ağzından söylemişti bunları.
1:52:32.314,1:52:38.226
" Olmak ya da olmamak". Sanırım, bir konuda kuşkuları varmış! [dinleyiciler gülerler]
1:52:38.226,1:52:46.020
" Gözü dönmüş talihin sapanına, oklarına için için katlanmak mı daha soylu,
1:52:46.020,1:52:48.502
yoksa
1:52:48.502,1:52:55.071
bir dertler denizine karşı silaha saldırıp, son vermek mi onlara?"
1:52:55.071,1:52:56.783
İşte ben bu ikincisini yapıyorum.
1:52:56.783,1:52:58.861
Eğer silahınızı alırsanız, bu dertleri sonlandırısınız.
1:52:58.861,1:53:01.530
Ama eğer güç sahibi olanın bunu sonladırmaya karar vermesini
1:53:01.530,1:53:04.024
bekleyip, siz hiç bir şey yapmazsanız,
1:53:04.024,1:53:05.726
uzun bir süre bekliyor olursunuz.
1:53:05.726,1:53:09.760
Bence, şu an beyaz, siyah, kahverengi her ne ise, tüm ırkların yeni nesli olan sizler,
1:53:09.760,1:53:14.083
aşırı uçlaşma çağında yaşıyorsunuz, devrim çağında,
1:53:14.083,1:53:16.102
değişkliklerin meydana geleceği bir çağda.
1:53:16.102,1:53:17.903
İktidardakiler bunu kötüye kullandılar
1:53:17.903,1:53:21.171
ve işte şimdi değişim vakti ve daha iyi bir dünyanın inşa edilmesi lazım
1:53:21.171,1:53:26.050
ve bunun yapmanın tek yolu, radikal yollara başvurmaktan geçiyor.
1:53:26.050,1:53:28.558
Ve ben, rengi ne olursa olsun,
1:53:28.558,1:53:33.421
bugün dünyada varolan perişan durumu değiştirme niyetinde olan
1:53:33.421,1:53:35.342
herkesle işbirliği yapmaya hazırım.
1:53:35.342,1:53:38.450
Teşekkürler. [alkışlar]
1:53:38.450,1:53:45.008
Malcolm her zaman, mücadelenin içinde yer almıştı. Mesela
1:53:45.008,1:53:53.489
1965 senesinin Ocak ayında, Juanita Poitier evinde bir toplantı düzenlemişti
1:53:53.489,1:53:57.655
ve diğer vatandaşlık hakları liderlerinin
1:53:57.655,1:54:02.593
Malcolm X'le görüşmesini ve aralarıdaki farkları
1:54:02.593,1:54:07.872
gidererek, ortam bir platformda buluşmalarını sağlamak istemişti.
1:54:07.872,1:54:12.251
O akşam, A. Phillip Randolph oradaydı, Whitney Young oradaydı, Dorothy Height oradaydı ve
1:54:12.251,1:54:18.064
Malcolm X oradaydı. Başka gelenler de vardı. Martin Luther King gelememişti ama
1:54:18.064,1:54:19.709
bir temsilci göndermişti.
1:54:19.709,1:54:23.656
O günümüzü Malcolm'un felsefesini,
1:54:23.656,1:54:26.686
geçmişte yaptığı hataları, şimdi yapmak istediklerini
1:54:26.686,1:54:34.417
ve onun da insanların mücadelesine nasıl katkıda bulunabileceğini tartışarak geçirdik.
1:54:34.417,1:54:39.744
Siyahilerin birleşmiş cephesini desteklemek için,
1:54:39.744,1:54:43.058
Malcolm, Şiddete Dayalı Olmayan Öğrenci Koordine Komitesi'nden (SNCC)
1:54:43.058,1:54:48.289
aldığı daveti kabul ederek, Selma, Alabama'da bir konuşma yaptı.
1:54:48.289,1:54:53.242
İlk defa, vatandaşlık hakları hareketine destek olmak için güneye seyahat etmişti.
1:54:53.242,1:54:59.060
MALCOLM: Bence dünyanın bu kısmındaki insanlar,
1:54:59.060,1:55:04.159
Dr. Martin Luther King'i dinleyerek, onun taleplerini,
1:55:04.159,1:55:08.881
gurup içinde fikir ayrılıkları doğmadan önce, bir an önce
1:55:08.881,1:55:11.804
yerine getirmeliler.
1:55:11.804,1:55:16.159
Ondan sonraki hafta, Malcolm'un kamu düzenini
1:55:16.159,1:55:21.451
bozabileceği gerekçesiyle, Fransa'ya girişi engellendi.
1:55:21.451,1:55:23.971
Bu sıralarda, Malcolm, ona karşı olan güçlerin,
1:55:23.971,1:55:29.844
İslam Ulusu'ndan daha büüyk olduğuna inanmaya başlamıştı
1:55:29.844,1:55:35.890
ama bu onun hızını kesmiyordu.
1:55:35.890,1:55:41.419
Ben babamı ne zaman dışarıda görsem, bir çocuğun gözünden,
1:55:41.419,1:55:45.885
istilaya uğramışız, gibi hissediyordum. Mesela, babanızı hava alanından almaya gittiğinizi hayal edin.
1:55:45.885,1:55:51.297
Yığınla fotoğrafçı ve bir sürü insan onu bekliyor ve siz onu iki üç haftadır görmemişsiniz,
1:55:51.297,1:55:54.714
yalnızca, bir sarılmak istiyorsunuz.
1:55:54.714,1:55:58.350
Ben ailecek sürekli birilerinin bizi takip ettiğini biliyordum,
1:55:58.350,1:56:00.745
evdeki hava değişirdi,
1:56:00.745,1:56:06.062
dışarıda arabalar park etmiş olurdu ve bana bir zamanlar tanıdık olan kişilerin
1:56:06.062,1:56:10.026
birden tavırları değişirdi.
1:56:10.026,1:56:16.939
Malcolm'un Avrupa'dan döndüğü bir akşam, ailesinin evi bombalanmıştı.
1:56:16.939,1:56:22.856
Malcolm, hamile eşi ve dört çocuğu uyuyorlardı.
1:56:22.856,1:56:25.629
Olayı zarar görmeden atlamışlardı.
1:56:25.629,1:56:30.768
Ve işte bu olay onu bariz bir şekilde rahatsız etmişti.
1:56:30.768,1:56:40.554
Bu, korku vere, yılmaz Malcolm X imajını yıkmış ve
1:56:40.554,1:56:48.159
Kardeş Betty'nin eşi olan ve çocuklarının babası olan Malcolm'u derinden rahatsız etmişti.
1:56:48.159,1:56:54.094
Bana, çeşitli tacizlere uğradığını söylemişti.
1:56:54.094,1:56:56.930
Bize olanlardan biraz bahseder misiniz?
1:56:56.930,1:57:00.353
Ben Temmuz ayında hastanede, son bebeğime doğum yapıyorken,
1:57:00.353,1:57:05.148
en küçük üç kızım, eşimin sokağın karşısında neredeyse öldürüldüğüne şahit oldular ve...
1:57:05.148,1:57:09.644
Nasıl neredeyse öldürüldü?
1:57:09.644,1:57:19.178
Arabasındaymış ve bir kaç adam, arabasının her iki kapısına doğru hızla gelmişler,
1:57:19.178,1:57:21.042
ama Malcolm bir şekilde kaçmayı becermiş.
1:57:21.042,1:57:23.472
Siz, bu tür tehditler aldınız mı?
1:57:23.472,1:57:27.816
Tehdit aldım mı? Bütün gün tehdit alıyorum!
1:57:27.816,1:57:35.362
Günde en az altı ya da yedi kere telefonla tehdit alıyorum.
1:57:35.362,1:57:40.703
Ben evlerinin bombalandığını duyduğumda şaşırmıştım
1:57:40.703,1:57:46.676
ama bunun, Müslüman'lar tarafından yapıldığını duyduğumda şaşırmamıştım.
1:57:46.676,1:57:51.653
Çünkü onların böyle savaş verdiğini biliyorum.
1:57:51.653,1:57:56.648
Ayrıca biliyorum ki, bu olaylar Yusuf Şah
1:57:56.648,1:57:58.390
olmadan meydana gelmezdi.
1:57:58.390,1:58:03.577
New York'taki Müslümanlar olmasa, bunlar yine meydana gelmezdi.
1:58:03.577,1:58:09.737
İslam Ulusu, Malcolm'u, mahkeme kararıyla evini boşaltmak yerine,
1:58:09.737,1:58:12.740
kendi evini ateşe vermekle suçladı.
1:58:12.740,1:58:19.554
Aynı gün, Ulus'u temsilen, Komiser Joseph, olay yerini inceledi.
1:58:19.554,1:58:21.440
Evini kim bombalamıştı?
1:58:21.440,1:58:24.933
[Komiser Joseph] Bilmiyorum, tek bildiğim orada yangın çıktığı.
1:58:24.933,1:58:26.635
Malcolm, evini kimin bombaladığını biliyor muydu?
1:58:26.635,1:58:28.835
Bilmem, hiç böyle bir şey demedi.
1:58:28.835,1:58:32.981
Ve biliyorduysa da, onları dava etmeliydi.
1:58:32.981,1:58:39.941
Onun ölüm tehditleri aldığına dair gazete haberleri vardı.
1:58:39.941,1:58:42.005
Hayatı gerçekten tehlike altında mıydı?
1:58:42.005,1:58:47.039
Beki öyleydi. Kendisi öyle olduğunu söylüyordu. Kendisi öyle diyordu.
1:58:47.039,1:58:52.286
Siz, o zamanlarda Ulus'un içinde, onun hayatını tehlikeye sokabilecek bir atmosferin olduğunu düşünüyor musunuz?
1:58:52.286,1:58:55.318
Bildiğiniz gibi Ulus'ta
1:58:55.318,1:59:00.958
çeşit çeşit insan var ve bu insanların hepsinin farklı fikirleri var.
1:59:00.958,1:59:03.121
Sonra, sempatizanlarınız var.
1:59:03.121,1:59:07.125
Onların da farklı fikirleri var, anlıyorsunuz ya.
1:59:07.125,1:59:11.894
Bir de, bu toplumla bağları olmayan,
1:59:11.894,1:59:14.938
duydukları hoşuna giden ancak kuralları hayata geçiremeyen bir başka grup daha var.
1:59:14.938,1:59:19.301
Her şey mümkün. Bu korkutucu bir durum.
1:59:19.301,1:59:26.470
Her şey mümkün. Ortam müsaitti. İnsanlar, ortamın müsait olduğunu söylüyorlardı.
1:59:26.470,1:59:32.407
Sizin, Bay Mohammad'i ve temsil ettiği şeyi anlamanız lazım.
1:59:32.407,1:59:35.705
İnsanların anlamadığı şey de bu işte.
1:59:35.705,1:59:38.829
MALCOLM X: Size, evimin bombalandığını söylemek istiyorum.
1:59:38.829,1:59:45.090
Evim, Elijah Mohammad'in emirleri altındaki Siyahi Müslüman hareketi tarafından bombalandı.
1:59:45.090,1:59:47.281
Ve geldiklerinde evimi hem arkadan, hem de
1:59:47.281,1:59:51.401
önden ateşe vererek, dışarı çıkmamı engellemeye çalıştılar.
1:59:51.401,1:59:55.969
Ateş cama çarpıp, iki numaralı bebeğimi uyandırdı
1:59:55.969,1:59:59.485
ve sonra, evin dışında alev aldı.
1:59:59.485,2:00:01.804
Ancak eğer o ateş...camın içinden geçseydi,
2:00:01.804,2:00:06.090
altı yaşındaki biri kızın, dört yaşındaki bir kızın ve iki yaşındaki bir kızın üzerine düşecekti.
2:00:06.090,2:00:11.308
Ve size şunu söyleyim ki..Eğer bu olsaydı, tüfeğimi alır, sokakta gördüğüm ilk kişinin peşinden giderdim.
2:00:11.308,2:00:15.135
Bir dakika bile düşünmezdim, çünkü
2:00:15.135,2:00:20.642
polis, Siyahi Müslüman hareketinin bu suç operasyonlarından haberdar.
2:00:20.642,2:00:23.790
Haberdar çünkü, içlerine tamamen sızmış durumda.
2:00:23.790,2:00:28.325
Beni bu olayda en çok üzen şey,
2:00:28.325,2:00:34.999
iki siyahi gurubun savaşıp, birbirlerini öldürüyor olması.
2:00:34.999,2:00:39.304
Elijah Mohammad aslında elini kaldırıp bunlara bir son verebilir.
2:00:39.304,2:00:40.850
Gerçekten, bunu yapabilir.
2:00:40.850,2:00:44.211
Elini bir kaldırsa, bütün bunlar bitebilir, ama o bunu yapmayacak.
2:00:44.211,2:00:46.223
Çünkü o siyahi insanları sevmiyor.
2:00:46.223,2:00:47.962
Kendi müritlerini bile sevmiyor.
2:00:47.962,2:00:50.107
Kanıtı da şu ki, onlar birbirlerini öldürüyorlar.
2:00:50.107,2:00:53.804
Bronks'ta birini öldürdüler. Yine Bronks'ta birini daha vurdular.
2:00:53.804,2:01:00.803
Pazar sabahı biz altımızı öldürmeye çalıştılar ve bu ülkenin her yerinde görülen bir durum.
2:01:00.803,2:01:04.296
Adam tamamen delirmiş, aklını yitirmiş durumda.
2:01:04.296,2:01:08.445
Ayrıca 70 yaşında olup da,
2:01:08.445,2:01:15.430
çevrenizi 16, 17, 18'lik kızlarla çevirip, aklınızı düzgün kullanamazsınız. Bu mümkün değil! [gülüşler]
2:01:18.322,2:01:23.049
Benim adım Gene Roberts ve ben New York Şehri Polis Departmanı
2:01:23.049,2:01:35.419
taraından, Malcolm'un organizasyonuna sızarak, üye sayısını, isimlerini ve varsa silahları, bildirmekle görevlendirilmiştim.
2:01:35.419,2:01:44.919
Bu yüzden toplantılara katılıyordum ve zaman zaman güvenlik görevlisi olarak görev alıyordum.
2:01:44.919,2:01:55.833
Bir toplantıda, dört beş kişiyle birlikte, ön tarafta ayakta duruyordum
2:01:55.833,2:02:09.048
ve sağ tarafta, salonun ortalarına doğru bir kargaşa olduğunu duydum.
2:02:09.048,2:02:11.115
Kargaşaya doğru yürüdüğümde,
2:02:11.115,2:02:15.272
genç bir adamın orta koridordan aşağı indiğini ve
2:02:15.272,2:02:24.094
sonra ikinci ya da üçüncü sıraya karışarak, oturduğunu gördüm.
2:02:24.094,2:02:30.344
O adam mavi bir takım elbise, beyaz bir gömlek ve kırmızı bir kravat takıyordu
2:02:30.344,2:02:36.978
ki işte bu, İslam Ulusu üyelerinin üniformasıydı.
2:02:36.978,2:02:41.977
Toplantıdan sonra, departmana,
2:02:41.977,2:02:47.358
Malcolm'a düzenlenebilek olan bir süikast için provaya şahit olduğumu,
2:02:47.358,2:02:52.064
ancak süikastın kendisinin ne zaman olacağından emin olmadığımı, bildirdim.
2:02:52.064,2:02:56.271
Malcolm bir hafta daha yaşayacağını düşünmüyordu.
2:02:56.271,2:02:59.960
Audubon Balo Salonu'nda bir sonraki Pazar düzenlenecek toplantıda,
2:02:59.960,2:03:04.723
onu öldürmeyi planlayanları adlarını ifşa edeceğine söz vermişti.
2:03:04.723,2:03:09.504
Toplantıdan önceki gece, bizim Audubon'a gelmemizin
2:03:09.504,2:03:17.726
iyi bir fikir olmadığını söylemişti. Ama toplantı günü
2:03:17.726,2:03:23.004
bizi arayıp, gelebileceğimizi söyledi.
2:03:23.004,2:03:30.533
Ben gidebileceğimiz için çok sevinmiştim çünkü onu 24 saat boyunca hiç görmemiştim.
2:03:30.533,2:03:40.926
Babamın, annemi arayıp da bizim hep beraber Audubon'a gidebileceğimizi söylediği zaman,
2:03:40.926,2:03:46.058
ben değişik bir şeyler olduğunu hissetmiştim. O sıralarda,
2:03:46.058,2:03:49.237
her şeyin ritmi değişmişti.
2:03:49.237,2:04:01.294
Ama yine de, tabii ki gidip de Baba'mızı görecek olmamız, heyecan vericiydi. Sonra oraya
2:04:01.294,2:04:09.053
gittiğimizde o gecikmişti. Biz sahnenin hemen sağ altında bir kabine oturmuştuk.
2:04:09.053,2:04:21.524
Malcolm içeri gelmişti ve ben ona, salonun ortasından, sahne arkasına kadar eşlik etmiştim.
2:04:21.524,2:04:30.925
Ben oraya vardığımda, salona gelmiş olan bir kaç kişi gördüm,
2:04:30.925,2:04:39.242
ilk sırada oturan üç kişi vardı.
2:04:39.242,2:04:41.358
Orada oturmuş, gazetelerini okuyorlardı.
2:04:41.358,2:04:46.927
Kimsenin dikkatini çekmemişlerdi. Malcolm da hala sahne arkasındaydı.
2:04:46.927,2:04:51.987
Benjamin Goodman sahneye çıkıp, toplantıyı başlatmıştı.
2:04:51.987,2:04:59.722
Ben toplantıyı başlatmıştım, sonra o arkamdan gelip, bana "Kısa ve öz olsun" demişti.
2:04:59.722,2:05:07.305
"Kısa ve öz olsun", onun, bizim tarafımızdan artık sahneye davet edilmek istediğine ait parolasıydı.
2:05:07.305,2:05:10.708
O zaman, bene öyle yaptım. Yani, Lider Malcolm'u davet ettim.
2:05:10.708,2:05:14.592
O çok süsleme sevmezdi. Yani, "şimdi karşınızda harika, şahane Malcolm hoca" falan denmesini istemiyordu.
2:05:14.592,2:05:18.377
O bunu sevmezdi. Sade, kısa ve öz olsun isterdi.
2:05:18.377,2:05:27.707
Sonra bir çok el ateş edildiğini duydum, yukarı baktım
2:05:27.707,2:05:31.911
ve ilk sırada oturan üç kişinin,
2:05:31.911,2:05:39.477
Malcolm'un sağından ve solundan ona ateş ettiklerini gördüm.
2:05:41.892,2:05:48.736
Kocamın geri düştüğünü gördüm,
2:05:48.736,2:05:52.787
Eğilmeden, geri düştüğünü.
2:05:52.787,2:06:01.621
Dümdüz geri düşmüştü. Sonra o sırada çocuklarımı unuttum, ona ulaşmaya çalıştım.
2:06:01.621,2:06:10.457
Ben süikastçılarla yüzyüzeydim, bu yüzden babamın hayatını almak için ayağa kalktıkları anı gördüm.
2:06:10.457,2:06:17.219
Ve acaba, ben bunu engellemek için bir şey yapabilir miydim, diye merak ettim.
2:06:53.936,2:06:56.351
Ben o gün Audobun'a gidecektim,
2:06:56.351,2:07:03.237
sonra üşendim ve " Haftaya giderim" dedim.
2:07:03.237,2:07:06.879
Sonra mutfağa geçtim, ocağa kahve koydum.
2:07:06.879,2:07:08.193
Radyoyu açtım...
2:07:08.193,2:07:15.149
Apartmanımda, küçük siyah sandalyeleri olan, siyah beyaz bir mutfak masası vardı,
2:07:15.149,2:07:18.784
o masada da küçük siyah bir radyom vardı.
2:07:18.784,2:07:25.425
Radyoyu açtım, o sırada aklımdan bir önceki gece olanlar geçiyordu.
2:07:25.425,2:07:33.727
Sonra kahvemi almak için ocağa döndüm ve radyo istasyonu, flaş haber anonsu yaptı
2:07:33.727,2:07:38.438
ve Malcolm'un öldürüldüğünü söyledi.
2:07:51.335,2:07:55.119
[ağlayarak] Ben dondum kaldım.
2:07:55.119,2:08:02.082
O mutfakta çığlık attığımı hatırlıyorum.
2:08:02.082,2:08:08.905
Ben bir Musevi ailenin evindeydim
2:08:08.905,2:08:13.855
ve onlar, çok sıradan bir habermişçesine, "Malcolm X'i öldürmüşler" dediler.
2:08:13.855,2:08:17.743
[ağlayarak] Sonra biri dedi ki,
2:08:17.743,2:08:25.441
" Zaten Yahudi karşıtıydı" ve ben buna karşı geldim
2:08:25.441,2:08:30.264
çünkü öyle olmadığını biliyordum.
2:08:30.264,2:08:43.133
Sonra onlardan izin istedim ve banyoya gidip, 15 dakika ağladım.
2:08:43.133,2:08:52.047
Dünyada hiç bir şey bana Malcolm'un öldürüldüğünü kabul ettiremez.
2:08:52.047,2:08:54.452
Bana kalırsa, ki bu kulağa biraz garip gelebilir,
2:08:54.452,2:08:59.239
o son derece hayatta ve ben onunla hesaplaşacağım.
2:08:59.239,2:09:04.118
İşte ben her gece yatağa böyle gidiyorum.
2:09:06.209,2:09:10.460
İslam Ulusu'nun üç üyesi, cinayet ile suçlanıp, mahkum oldular.
2:09:10.460,2:09:19.573
Ancak Malcolm X'i susturmak için daha büyük bir komplo olup olmadığı sorgulanmadı.
2:09:19.573,2:09:23.981
Malcolm X, Siyahi Müslüman'ların onu öldüremeye çalıştığını söylemiş
2:09:23.981,2:09:28.360
ve dün, vurulmadan önce de, bu suçu işleyebileceğini düşündüğü kişilerin isimlerini verecekti.
2:09:28.360,2:09:30.426
Bu konuda yorum yayapbilir misiniz?
2:09:30.426,2:09:35.787
Bilmiyorum. Ben kimsenin Malcolm'u öldürmeye çalıştığından haberdar değilim.
2:09:35.787,2:09:40.033
Ben pişman değildim, üzgün değildim.
2:09:40.033,2:09:43.606
Ne için üzüleyim?
2:09:43.606,2:09:50.064
Bay Mohammad'in de dediği gibi, o vahşet öğretirdi ve vahşice öldürüldü.
2:09:50.064,2:09:52.964
Ve o ikiyüzlüydü.
2:09:52.964,2:09:56.560
Bence o bir Benedict Arnold'du.
2:09:56.560,2:10:12.282
Cenazeden önceki gece, İslam Ulusu, Şikago'da senelik Kurtarıcı'nın Günü toplantısını yapmıştı.
2:10:12.282,2:10:19.345
Ben kardeşim Malcolm'un vurularak öldürüldüğünde şok olmuştum
2:10:19.345,2:10:27.286
ama onun ihtiyatsız ve tehlikeli bir yolda yürüdüğünü düşünüyordum
2:10:27.286,2:10:33.625
ve şok olmadım dersem, yalan söylemiş olurum.
2:10:33.625,2:10:40.863
Ancak sevgili kardeşler, sizlerle konuşabilmekten dolayı memnuniyet duyuyorum.
2:10:40.863,2:10:47.221
Kardeş Malcolm öldü ve onu geri getirmek için yapabileceğimiz bir şey yok. >>DİNLEYİCİLER: Evet.
2:10:47.221,2:10:54.891
Ve biz, 'Zenci' olarak adlandırılan kişilerin durumuna baktığımızda,
2:10:54.891,2:10:59.442
kafa karışıklığı yaşayıp, kendi aramızda kavgaya tutuşursak, cahillik etmiş oluruz. >>DİNLEYİCİLER: Evet.
2:10:59.442,2:11:03.771
Ve tabii bizim bu durumda olmamıza sebep olan gerçek kişileri unutursak..
2:11:07.770,2:11:10.511
Malcolm'un cenazesinin olduğu gün,
2:11:10.511,2:11:20.811
kardeşim, Philbert'le birlikte bir otel odasındaydık.
2:11:20.811,2:11:25.275
Ve cenazeyi televizyondan seyrettik.
2:11:25.275,2:11:29.814
Bilmiyorum, belki de orada olmam gerekirdi
2:11:29.814,2:11:33.907
ama orada olma niyetim yoktu.
2:11:33.907,2:11:38.129
İçinde bulunduğunuz durumu ve sizi çevreleyen insanların nasıl insanlar olduğunu düşündüğünüzde,
2:11:38.129,2:11:40.661
bazen oturup düşünmeniz gerekir.
2:11:40.661,2:11:45.982
Ve işte, bana o cenazede yer yoktu.
2:11:45.982,2:11:49.471
Hangi delinin orada olduğunu ve Tanrı'nın iradesini
2:11:49.471,2:11:53.050
yerine getirdiğini düşündüğünü falan bilemezsiniz ki...
2:11:53.050,2:11:55.322
" A işte, bak bu da onun ailesinin bir üyesi."
2:11:55.322,2:11:57.554
Onların neler yapabileceğini kestiremezsiniz.
2:11:57.554,2:12:05.328
Ve işte ben bu yüzden oraya gitmedim. Ve işte belki de ben bu yüzden hala hayattayımdır.
2:12:30.541,2:12:34.707
Bugüne kadar tanıdığım, sevdiğim ve hayranlık duyduğum,
2:12:34.707,2:12:38.020
birlikte ya da arkasından yürüdüğüm liderler arasında, o
2:12:38.020,2:12:41.281
benim en yakın olduğumdu.
2:12:41.281,2:12:44.711
Ben, oğlumu kaybetmiş gibi hissettim.
2:12:44.711,2:12:49.448
Ve işte çocuklarımın ve gelecek nesillerin,
2:12:49.448,2:12:55.434
Malcolm X'in en önemli özelliğini bilmelerini istedim,
2:12:55.434,2:12:59.228
onun bizim yiğitliğimiz olduğunu,
2:12:59.228,2:13:01.028
bizim parlayan siyahi presimiz olduğunu ve
2:13:01.028,2:13:07.330
bizi, ölmekten çekinmeyecek kadar çok sevdiğini, bilmelerini istedim.
2:13:07.330,2:13:18.078
Ben, onu anarak, içimizdeki iyiyi andığımızı hissettim.
2:13:22.493,2:13:26.403
Cenaze bitip, Müslümanlar geldiğinde,
2:13:26.403,2:13:31.596
onu Müslüman geleneklerine uygun şekilde giydirdiler.
2:13:31.596,2:13:36.900
Sonra da mezarlığa gittik.
2:13:36.900,2:13:39.792
Oraya gittimizde, ellerine kürekler olan
2:13:39.792,2:13:46.433
profesyonel mezar kazıcılar vardı. Ama siyahi kardeşlerin bazıların, "Olmaz,
2:13:46.433,2:13:55.432
sizin mezarı kazmanıza izin veremeyiz. Bu mezarı biz kazacağız ve bu kardeşi, toprakla örteceğiz."
2:13:55.432,2:14:01.503
O an, siyahi olduğum için gurur duymuştum.
2:14:14.332,2:14:16.295
Ben hiç bir zaman arkadaş olduğumuzu, ya da olabileceğimizi düşünmedim.
2:14:16.295,2:14:23.804
Cildimizin renkleri ve onun ırklar arasında gördüğü büyük ayrım, buna engel olmuştu.
2:14:23.804,2:14:25.944
Ama yine de, bizim görüşmelerimiz esnasında,
2:14:25.944,2:14:31.971
ilişkimizi salt röportaj yapmaktan,
2:14:31.971,2:14:35.461
sohbet etmeye taşımıştık.
2:14:35.461,2:14:40.897
Ben onunla ilk karşılaştığımda,
2:14:40.897,2:14:45.245
bunu söylemek garip olacak ama, söylediklerini üzerime alınmamıştım.
2:14:45.245,2:14:49.366
O "mavi gözlü şeytan"dan bahsederken bile, ben mavi gözlü olmama
2:14:49.366,2:14:56.370
rağmen, üzerime alınmıyordum. Onun bahsettiği gruba ait olduğumu biliyordum ama
2:14:56.370,2:15:00.633
o sizi rahat hissettirdi, adam adama konuşuyormuşsunuz gibi hissederdiniz.
2:15:00.633,2:15:07.201
Ne zaman saatime baksam ya da bir yere geciksem, Malcolm'un,
2:15:07.201,2:15:15.506
saat takmayan ya da zamana dikkat etmeyen insanlara güvenmediği aklıma gelir.
2:15:15.506,2:15:24.622
İşte bana bunu 14 yaşımdayken söylemişti ve bugün bile, daha dün söylemiş gibi kulaklarımda çınlıyor.
2:15:24.622,2:15:26.662
Sizin ülkünüz nedir?
2:15:26.662,2:15:28.971
MALCOLM X: Problemin çözülebilmesinin tek yolu,
2:15:28.971,2:15:33.678
öncelikle, beyaz adamla siyah adamın, aynı masaya oturması gerekir.
2:15:33.678,2:15:36.325
Beyaz adam, Zenci adamın hislerini zedelemeden,
2:15:36.325,2:15:38.856
aklından geçenleri söylemeli,
2:15:38.856,2:15:41.635
Zenci olarak bilenen adam da, beyaz adamın
2:15:41.635,2:15:44.472
hislerini zedelemeden, aklından geçenleri söyleyebilmelidir.
2:15:44.472,2:15:47.221
Onlar, görmezden gelinen sorunları masaya yatırmalı ve
2:15:47.221,2:15:49.562
sorunun çözümü için akıllıca bir yaklaşım benimsemelidirler.
2:15:49.562,2:15:52.297
GAZETECİ: Siz kendinizin militan olduğunu düşünüyor musunuz?
2:15:52.297,2:15:59.184
MALCOLM X: [gülerek] Ben kendimin Malcolm olduğunu düşünüyorum.
2:16:01.255,2:16:14.022
[altyazılar Güneş Henderson]