Bazı görüşlerine pek de katılmadığım sanatçı bir arkadaşım var. Bir çiçeği gösterip "Bak ne kadar güzel" dedi bir gün, katılıyorum. Sonra dedi ki "Bir sanatçı olarak ben bunun ne kadar güzel olduğunu görebiliyorum, ama sen bir bilim adamı olarak bunu parçalara ayırıyorsun ve duygusuz bir şeye dönüştürüyorsun". Onun biraz üşütük olduğunu düşünüyorum. Öncelikle, onun gördüğü güzellik herkese açık, diğer insanlara ve tabiki bana da. Kabul ediyorum belki onun kadar estetik açıdan gelişmiş olmayabilirim, ama bir çiçeğin güzelliğini takdir edebilirim. Aynı zamanda, çicekte onun gördüğünden çok daha fazlasını görüyorum. İçindeki hücreleri hayal edebiliyorum, karmaşık dinamikleri, ki bunlar da belli güzelliklere sahip. Demek istiyorumki, güzellik sadece bir santimetrelik boyutta değil, daha küçük boyutlarda da mevcut. İç yapı, ve işlemler, renker ve çiçeğin böcekleri çekmek için nasıl evrimleştiği, bu ilgi çekici. Bu böcekler renkleri görebilir demek. Bu bir soru uyandırıyor. Estetik duygu düşük formlarda da var mı... Estetik olmasının sebebi ne... Bilimin ve bilginin heyecanı artırdığı, her türlü ilginç soru, ve çiçeğin güzemi. Bu sadece güzelliği arttıryor. Nasıl azattığını anlayamıyorum. Biz neyiz, nereye gidiyoruz, evrenin anlamı ne, ve bunun gibi inanılmaz sorulara bilimin cevap vermesini beklerken hayal kırıklığına uğrayıp, bu problemlere bazı mistik cevaplar arayabilirsiniz. Bilimde bütün amaç anlamakken, bilim adamları mistik bir cevabı nasıl kabul eder, bilemiyorum. Neyse, bunu boşverelim, yani ben anlayamıyorum. Herneyse, eğer düşünürseniz... Yani benim düşüncem şu ki, keşvediyoruz, bu dünya hakkında öğrenebileceğimiz herşeyi bulmaya çalışyoruz. İnsanlar bana "Fiziğin en temel kurallarını mı arıyorsun?"diyor Hayır aramıyorum. Ben sadece bu dünya hakkında daha çok şey öğrenmeye çalışyorum, ve eğer herşeyi açıklayan basit temel bir kanun varsa, olsun. Keşvetmesi çok güzel bişey olur. Eğer milyonlarca katmanı olan bir soğan gibiyse ve katmanlara bakmaktan sıkılıp yorulursak, o zaman öyle olur. Ama sonuç ne olursa olsun, doğa orada ve orada olduğu gibi keşvedilecek. O yüzden doğayı araştırırken, daha fazlasını bulmak dışında neyi yapmaya çalıştığımıza önceden karar vermemeliyiz. Bakın birşey var: Ben şüphe ve belirsizlikle yaşıyabilirim. Bence bilmeyerek yaşamak, yanlış olabilecek cevaplarla yaşamaktan çok daha ilgi çekici. Farklı şeyler için ortalama cevaplarım, olası inançlarım ve farklı seviyelerde kesinliğim var. Ama hiçbir şeyden kesinlikle emin değilim, ve bilmediğim birçok şey var. Ama bir cevaba sahip olmak zorunda değilim. Bişeyleri bilmemekten korku duymuyorum, gizemli bir evrende herhangi bir amacı olmadan kaybolmaktan, söyleyebileceğim kadarıyla zaten durum bu, herhalde. Bu beni korkutmuyor. Ve bu yüzden evrenle ilişkimiz hakkında uydurulmuş özel hikayelerin hiçbirine inanmıyorum. Çünkü bana çok basit, çok bağlantılı... çok yerel, çok bölgesel geliyor. Dünya, dünyaya geliyor. Tanrının bir biçimi dünyaya geldi, diyor bakın... Ve etrafınıza uzaklara bir bakın, hiç orantılı değil. Herneyse, tartışmanın bir anlamı yok, tartışamam. Demeye çalıştığım şey: Bilimsel görüş, babamın görüşü, gerçek olan ve geçek olmayan şeyleri aramamız gerektiği. Şüphe duymaya başladığın zaman, ki bence şüphe duymak ve sormak ruhumun en temek parcası, şüphe duyduğun ve sorduğun zaman, inanmak biraz daha zor oluyor. Güzellik Feynaman serisi facebook.com/theseganseries'in bir yan projesidir. daha fazlası için ziyaret edin yada kayıt olun. Katkıda bulunanlar Reid Gower - Sosyal medya