Arduino Interaction Design Institute Ivrea'da yaptığımız bir proje olarak başladı. 2005 in sonlarında. Fakat önceki projelerde üzerinde çalıştığımız bir takım asıl sebepler vardı. Öğrenciler için o an piyasada kullanımda bulunan araçlardan daha modern bir araç yapmak istedik. Özellikle herkesin kullandığı BASIC Stamp olarak adlandırılan araç, İtalya'da maaliyet fiyatı ,76€ civarı, yaklaşık 100$'dı. Öğrenciler için fazlasıyla pahalıydı. Fazla iş yapamıyorlardı çünkü pahalı olan devre kartları satın almak için fazla para harcamak istemiyorlardı, böylece ne oldu... Mümkün olan alternatifler için arayışa başladık, Processing üzerinde de çalışıyorduk, Processing programlama dili, çünkü Casey Reas,dilin bulucularından bir tanesi, Ivrea öğretmenlerinden biriydi. düşündük ki, "Hardware için nasıl Processing yapılacağını çözmeye çalışmıyoruz?" Böylece konu üzerine tezi olan bir öğrenciyle çalıştık, ve bir kablolama platformu oluşturdu. Hernando Barragán,Colombialı bir öğrenci, bunun üzerinde çalıştı. Hernando kablolamayı yaptıktan sonra bütün platformu daha kolay, daha ucuz ve kullanım için nasıl daha kolay yapabileceğimiz üzerinde çalışmaya başladık. Ardından her şeyi açık kaynaklı proje olacak şekilde yeniden uygulamaya başladık. Açık kaynak olmasını istedik böylece herkes gelip yardım edebilecek ve katkıda bulunabilecekti. Başka bir konumuz da: okulların kapanması hakkında ki tartışmalardı, bu yüzden kararımızı verdik: "Platformu oluşturalım ve mümkün olabildiğince açalım." Ne istediğimiz hakkında konuşmayı bıraktık ve nasıl yapacağımız hakkında konuşmaya başladık. Nasıl yapacağımızı hakkında konuşmaya başladığımız da, Massimo bazı teknolojilerle deneyler yapıyordu, ben farklı teknolojiyle denemeler yapıyordum. Neyin en iyi olduğu olduğu hakkında karar vermek için konuştuk ve Massimo'nun sahip olduğu teknolojiyi denemeye karar verdim, çünkü farklı OS'ler ile daha uyumluydu. Hardware'i kontrol ettim, bir kaç hata buldum, hataları düzelttik, ve devre kartları yapmaya başladık. Söylemeye çalıştığım, devre kartı yapmak için üzerinde çalıştığımız bu işin başlangıçtan ciddi bir işe dönüşmesi bir iki gün sürdü. Geriye sadece software kalmıştı. Yaklaşık işin ortalarındayken projede bana yardım eden David Cuartielles ile tanıştım, büyük katkıları oldu ve ardından bir nevi ilk Ardunio harware yaptık. Öğrenci olan David Melleis software yazacak kişi olarak aramıza katıldı sonra Tom danışman olarak dahil oldu ve son olarak devre kartı üretebilen Gianluca katıldı. Böylece, insanların yeteneklerini birleştirmesiyle takım oluşmuş oldu. Kablolanmış devre kartlarını uzun zamandır kullanıyoruz bir yığın program için ucuz bir devre kartı ile kullanılacak bir port istıyorduk ki yeni yüklemeleri yükleyebilelim; uygun bir çok katmanın yazımına yardım ettim ki böylecek bir çok eski program yeni işlemciyle çalışabilecekti... Ivrea'da bulunmaktan ve kendi tezim üzerinde fazla vakit harcamak istemediğimden Vaktimin çocuğunu Miassimo ile çalışmak ve diğerlerine Arduino'yu geliştirmelerinde yardım etmekle harcadım. Programlamaya denk hardware geliştirmeleri olduğunu biliyordum. 2005 Haziranı'nda başka bir konu üzerinde çalışma yapmak için Ivrea'ya gittim. Bu noktada Ardunio devre kartını gösterdiler. Baktım ve şöyle dedim:"Biliyorsunuz, bu harika bir şey ve kesinlikle okullarımız için iş görür, ama bence bu daha büyük bir şey olabilir ve bence birçok insan kullanmak isteyebilir." Ve Massimo dedi ki: "İyi bir geri dönüş, teşekkürler." States'e geri döndüm, bir kaç hafta sonra bana yazıp şöyle dediler: "Biliyorsun,bunun daha ileri gitmek istiyoruz ve bunu daha büyük bir dünya haline getirmek için çalışmak istiyoruz. Takımın bir parçası olarak bize katılmak ister misin?" Ve dedim ki" Evet!" Bu benim için sadece kendimi nasıl kullandığımı görebilmem için bir fırsat, bir araçtı, bu yüzden gerçekten dünya genelinde bir duruma getirmek için yardımcı olabileceğime inanıyordum. İlk prototipten sonra, birçok profesyonel ve ticari yoldan bir şeylerin üretimine başlamak için bazı ihtiyaçlarımız ve isteklerimiz vardı. Çünkü bütün ilk örnekler düzenlenmişti, sadece çalışabilmelerini sağlamak için yapılmıştı. Massiomo ve David karar verdikten ve prototipin çalıştığını anladıklarından sonra daha büyük bir parçaya ihtiyaç duydular. 200 parça üzerinde çalışmaya karar verdik ve küçük bir yeni düzenleme yaptık... yaptım. Sırayla üretim yapmak için imalatta ufak bir dizayn yaptım. Bu bir testti, her birinin 50 tane alması için , Interaction Design instute ve K3 of Malmö, okullarıyla anlaştılar. İyi bir başlangıç noktası oldu ki bunun anlamı bütün parayı kaybetmeyecektik, en azından yarısı geri gelecekti. Satış fiyatı tam olarak bizim ödediğimiz miktardı; sanırım her bir devre kartı için 1€ kazandık ki harcadığımız eforun yanında hiçbir şeydi bu fiyat. Bazı reklamlardan ve arkadaşlarla yapılan konuşmalardan sonra bu akım başladı. Ve ilk çağrımızı aldık, ilk müşterimiz, bir devre kartı istedi. Massimo ve David'in arkadaşıydı fakat bu bir şeylerin başlangıcıydı. Toplantıdan bir kaç ay sonra, "Hey Nate SparkFun, bu Ardunio denen şeyi taşımalsınız." dedi. O an ki versiyon RS-232'di. "Çok ilginç görünüyor." dedim fakat gerçekten anlamamıştım. Ve... tam olarak üzerinde odaklanamamıştım. "Biliyorsun, Tom, bunun bize göre olduğunu düşünmüyorum böyle kitler yapmıyoruz, insanların nasıl tepki göstereceklerinden emin değilim." dedim ve aleyhte karar verdik. Bir kaç ay sonra, altı, yedi ay, Ardunio full USB versiyonuyla çıktı, tamamen tamamlanmış, test edilmiş ve hazırdı, ve Tom geldi ve tekrar sordu: "Hey, SparkFun, gerçekten bunu taşımalısın." Ve dedim ki "Peki, çok emin değilim biliyorsun, 20 adet getireceğim ve satışlarının nasıl olduğunu göreceğiz." 40,000 den ayrı olarak bu noktada ilk 20 üründü. Ardunio hakkında ilk duyumlarımızı "Thursdays at Medialab" adlı aktiviteye, geldiğinde David Cuartielles' den duyduk ki bu hâlâ devam eden bir aktivitenin ilk oturumuydu, Bazı şeyler hakkında konuştu ve 90 dakika David'in anlattığı hikayeleri dinledikten sonra, bu projeyle ilgili olduğunu söyledi, yinede bu çok küçük bir şeydi bilirsiniz. "Sonunda!" diye düşündüm. Hadi ama,David, neden ilk söylediğin şey bu değildi? Seninle Ardunio hakkında konuşmak istiyordum... Ardunio geçen hafta bitirdiğim son proje. Ivrea'nın teknik müdürüyle konuştum, dedim ki: "Ücretsiz önerebileceğimiz bir şeyler yapsak harika olmaz mıydı?" -Ücretsiz? -Evet. Bundan sonra, şey, Gustavo'yle çalıştık David ile de iletişim halindeydik, ve Ekim 2005 için bir Ardunio workshop organize ettik, ki bu ilk Ardunio workshopu oldu. İlk sefer olmasaydı, hiç olmazdı... Son günlerde David küçük prototipler yapmayı önerdi. O buna "Eski ıvır zıvırlarınızı getirin ve onlarla bir şeyler yapın." diyordu. Bu birçok ilginç projeye öncü oldu. Ve insanlar küçük elektronik araç gereçler, küçük robotlar yapmaya devam etti. O sırada MAKE'de kıdemli editördüm, MAKE o sırada sadece bir kaç yıllıktı ve Ardunio projesi hakkında bazı şeyler duymuştum. İnternette gördüm ve şöyle dedim."Bir çok insan hakkında konuşmaya başladı, bunu araştırsam iyi olur." Bu devre kartlarından bir tane edindim. "Whoa, harika bir şey, yeni başlayanlar buna bayılacak. Mac üzerinde, PC üzerinde Linux üzerinde çalıyor... bu tam olarak herkesin istediği şey. O sırada bir çok insan bütün mikroişlemci türleri için BASIC Stamps kullanıyordu, ben Flash ve Programlama gibi dizayn araçlarını kullanıyordum ve "Oh, mükemmel, kesinlikle herkesin isteyeceği şey." dedim. O sıralar MAKE yeni yeni mağaza açıyordu ki bu biraz zaman aldı. Bilirsiniz, uluslar arası para transferi yapmakta oldukça zor. Basitçe, hemen MAKE'de Arduino satmaya başladık, Daha sonra, Limor ile çalışmaya başladığımda ,Adafruit'in bir üyesi ve kurucu, hemen dedik ki: "insanların elektronikle yapmak istediklerini yapabilmesi için harika bir araç." Başta her şeyi öğrenmek şart değil fakat uygulaması yaptırılıyor, tıpkı benim istediğim gibi... Ben kıyafetimin yanıp sönmesini istiyorum. Eğer sadece elektroniği öğrenmek istiyorsanız zor bir iş; Arduino ile ise sadece bir kaç dakika içerisinde yapılabiliyor. Sadece konfeti videosunu açın... Burası demo bölümü gibi bir şey. Burada kurulacak bir takım projelerimiz bulunuyor. Bir gece etkinliği için yaptığımız bir projeydi, sensör olarak Arduino kullanmıştık ve işe yarıyor, bu devasa marakaları yaptık, salladığınız zaman bir konfeti patlaması yaratıyorlardı ve orijinal kuruluma göre kocaman bir kürenin üzerindeydi, fakat burada... Bunlardan her biri içerisinde ivme ölçer bulunduruyor ve bir Bluetooth kontrolör bunu bilgisayara gönderiyor ve biz bu grafikleri oluşturuyoruz. Bütün bunlar insanları rahatlatmak istediğimiz özel bir etkinliklerle alakalı. Bir kokteyl partisindeydi ve biz insanların gevşemelerini ve daha özgür hissetmelerini istiyorduk. Size Luminodes projesini burada göstermek isterdim... Laboratuvarda önceden yaptığımız bir projeydi bağlantılı aydınlatma ile ilgili bir düşünceydi ve işe yarıyor, burada bir tür ışık ailesi var ve ana ışık burada, elinize alıp çevirerek ışıkları ayarlayabiliyorsunuz. Bu ışığı ayarlayacak, diğerleri ise bir nevi çocuklar... Kullanıcılar bunlarla oynadığında hepsi senkronize oluyor. İnsanların teknoloji ile kuruduğu sosyal ilişkilerin içindeyiz. Bu tıpkı aynı şeyi kullanan bir dizi insanın senkronize olması gibi bir şey. Ardından bunu genişlettik ve mimari ölçekli aydınlatma olarak ve satışa hazır aydınlatma ekipmanı olarak kullandık. Arduino ile yapmaya çalıştığım ilk şey 3D yazıcıyı Arduino ile çalıştırmayı denemek oldu. Muhtemelen daha basit şeylerle başlamam gerekirdi çünkü bu iş gerçekten çok zordu ve ben elektronik hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Sadece kör gibi tökezleyip çalışması için uğraştım, ama sonunda çalıştırmayı başardım ve şimdi MakerBot 3D adıyla satıyoruz. Makinenin içerisinde bir çok Arduino var. Bu bir 3D yazıcı ve bunun anlamı da şu, 3D modelleri herhangi bir kaynaktan, internetten indirebilir, kendiniz dizayn edebilir veya 3D bir modeli taratabilirsiniz, alarak plastik olarak basabilirsiniz Burada lif var ve ne olacağına gelirsek plastik yavaşça aşağı extruder başlığına doğru itiliyor ve işlem bittiğinde tam olarak istediğiniz gibi objeyi alabiliyorsunuz. Yani verdiğiniz dijital bir dosyanız var ve siz basitçe "Bana bir tane bundan yap." diyorsunuz. Yazdır tuşuna basıyorsunuz ve makine size bunu veriyor. Bir tane de yapabilir, yüzlerce veya binlerce de, nasıl isterseniz. Hangisi iyiyse, ki burada sizin için yapacağı bir çok harika açık kaynaklı şeyler var . Yani lazer kesiciye ihtiyacınız yok veya açık kaynaklı donanıma katılmak için PCB üretici şeylere ihtiyacınız yok. Sadece birşeyleri dizayn edebilirsiniz, ardından cihaz sizin yerinizi bu şeyleri yazdıracaktır. Bu şey hakkında gerçekten sevdiğim şeylerden biri ise çok çok basit açık kaynaklı donanım fikirlerini bile ekleyebilmeniz, aksi taktirde açık kaynaklı donanım olduğunu düşünmezdiniz. Bir açık kaynak düdüğü var örneğin. Açık kaynak şişe açacağı var. Burada ise duvarın üzerinde... tam burada bir açık kaynak askılığı var. İşte bu açık kaynaklı donanım. Burada internetten indirebileceğiniz bir dosya var Eğer bir 3D yazıcınız varsa bir çok askılık basabilirsiniz ve kimseye bir şey ödemek zorunda değilsiniz. Eğer büyük bir askı istiyorsanız büyütebilirsiniz. Ve bu sadece her gün hayatımızda kullanmış olduğumuz ortak şeylerin açık kaynağa uygulanmasıyla ilgili harika bir fikir, mesela... Yapmaya çalıştığımız her şey açık kaynak. 10 yıl önce çılgınca olabilecek ne tür bir fikir varsa şuan da öyle... Aslında oraya ulaşmak için takip edebileceğimiz bir yol var. Ve insanlar işi ciddiye alarak başlıyor. Açık kaynaklı donanım insanların sizin dizaynlarınıza bakıp ve onları geliştirebileceklerini temin edebileceğiniz fantastik bir yol. Açık kaynaklı donanım harika bir yol, bu yüzden insaların "Bir şeyleri kullanabilirler mi?" gibi e-maillerini cevaplamak zorunda değilsiniz. Siz bunu oraya koyulmasına izin vererek şunu demiş oluyorsunuz.... Açık kaynaklı donanım bizim için, yani alabilirsiniz onunla ne yapmak istiyorsanız yapabilirsiniz... Sadece yapmanız gerek. Yaptığımız şeyin aynısı: bırakın, diğer insanların ne yapmak istiyorlarsa yapmalarına izin verin. Size atfettikleri, kredilerin ve talep ettiğiniz her şeye saydı duydukları sürece satışını yapabilirler. Şimdiye kadar mükemmel çalıştı: Eğer Linuxa bakarsanız, çok güzel bir örnek olacaktır. Apache'ye bakacak olursanız , internette yayınlanan bütün bu şeyler açık kaynak. Bir şeylere ödeme yapmak veya birileriyle konuşmak zorunda kalsaydınız veya bir sitede yayınlamak için izin almanız gerekseydi şuan sahip olduğumuz mükemmel bilgi paylaşımı dünyasına sahip olamazdık. Bu yüzden Arduino'ya açık kaynak yazılımıyla sahip olduğumu bütün muhteşem şeylerin fiziki bir temsilcisi olarka bakıyorum. fakat şuan donanımsal olarak da bakmaya başladım. İnsanların üretim yaptığı bir seviyeye ulaşacağız. İnsanlar matbaadan sonra kitap çoğalmanın ucuzlamasıyla kitap ürettikleri gibi donanım üretecekler. Ve düşüncem şu ki bu seviyedeki açık kaynaklı donanım devrim niteliğindedir. Gutenberg olayı gibi şeylere bakacak olursak nasıl matbaa insanların okuma, yazma ve bilgi paylaşımlarını değiştirecekse bu durumda biz de bu şekilde üretim yapıp fiziksel objeleri kullanacağız. Bu fiziksel objeleri kullanmanın arkasındaki fikir şu, iradeleri üzerinde kontrol sağlayıp bazı şeyleri ayırmaktan korkmadan, gerçekte neler olup bittiğini görmelerini sağlamak. Bu benim için açık kaynaklı donanım arkasında ki ve benim ihtirasla bağlandığım şey. Biliyorsunuz, açık kaynak yaptığınız şeyleri büyük bir topluluk için yaptığınız ve diğer insanların yaptıkları şeylere dayandığı anlamına geliyor. Bu tıpkı merdivene bir adım atmam, ardından başka insanlara daha yukarı çıkmaları için yardım etmem gibi bir şey. Şimdiki sıkıntı ise standartlaştırma ve patent sistemi, bir çok insan işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenme imkanının dışında kalıyor; sonuçta bu sadece bir grup insan için imkana dönüşüyor: hackerlar. Teknik bilgileri elektronik ögelerin içerisinde ne olduğunu görebileceklerini hissettiriyor ve buna imkan sağlıyor. Benim için açık kaynaklı donanım: içlerinde ne olduğunu bir kez daha kontrol edebiliriz fakat belirli ölçüde,etik olarak izin verilir, legaldir ve bu methotları geliştirmemize izin verir. Bütün düşünceler göz önüne alınınca, benim için hardware bilgisayarların insanlardan çok olduğu bu yaşadığımız dünyada işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenebilmelerini sağlayan bir sistemdir. Bu yüzden ihtiyacımız olan elimizdeki şeylerin nasıl çalıştığını öğrenmek, sadece onları tamir etmek için değil aynı zamanda kendi hayatımızın nasıl işlediğini anlamak için. Başlangıçta bütün sorular açık kaynaklı donanıma karşı açık donanım üzerinedir. Bu hâlâ karmaşık bir durumdur, hâlâ da çok belirli bir standart, izin veya yöntem yoktur. Bizim içinse bu başlangıçta kesin bir ihtiyaçtı: okulun yakında kapanacağını biliyorduk ve bir gün avukatların ortaya çıkıp "Her şey bir kutunun içine giriyor ve bunun hakkında ki her şeyi unutuyorsunuz" demelerinden korkuyorduk. "Tamam, eğer bu konu hakkındaki her şeyi açarsak okulun kapanışında ayakta kalabiliriz." diye düşündük. Bu ilk adımdı. Ardından katılımcılardan oluşan iyi bir insan topluluğu oluşturmak için, eklemeler yapmak, benzer şeyler üretmek ve yardımcı olmak için yollar aramaya başladık. Üreticilerle olan konuşmalarımız onların bazı şeyleri inşa etmelerinin sağlanması ve açık kaynağa uygulanabilecek ticari bir modelin nasıl yapılacağı üzerine ilginç bir çalışmaya dönüştü. Bizim için ücretsiz araçlar mantığının uygulanması ve asıl çalışma süreci bizim açımızdan,deneyler için kültürel bir alan olarak, çok önemliydi. İşte bu "Interactivos?" un arkasındaki fikirdi, insanların oldukların yerden projelerini geliştirdikleri aynı zamanda iş birlikçilerin bulundukları yerden bunlarla ilgilenebildiği bir alan. Bu yüzden süreç herhangi birinin katılabilmesi için açık. Bu birazda bizim için... Nasıl söylesem güçlü bir ilişki; bunu hissediyoruz. Her zaman, bütün ücretsiz yazılım sürecinde ki şaşırtıcı olan her şeyden ilham almaya çalışıyoruz. Bu durumda "Ücretsiz donanım" gibi bir şeyin varolduğunu duymadık. Her yola uyum sağlayan imkanlarla çalışmaya başladık. Açık kaynaklı yazılımı seviyorum. Bence her şey bu yolla olabilir. Eğitim için çok iyi, öğrendiğimiz şeyleri paylaşmayı seviyorum çocukların daha fazla şey öğrenmesi içinde kolay ve eğer kendilerine ait şeyler oluşturabilselerdi mükemmel olurdu. Üniversitenin yarısından bitişine kadar mikroişlemcileri öğrenmedim. Arduino'nun ne kadar basit bir kullanıma sahip olduğundan epey etkilendim, öyle ki, Arduino devre kartlarının gelişiminin habercisi. Bence, olaylara doğru bir sıralama verilse ve Arduino ve elektronik liselerde öğrenilebilse, sadece mühendisler için değil sanatçılar içinde büyük bir gelecek olur. Dijital medyada interaktif insan modeli çizer. Eğer bunu lisede öğrenebilirlerse ileriki yaşamlarında yapabileceklerinden daha fazlasını düşünün. Arduino sinyal gönderdiği zaman aynı bu iki tuşun yapabildiği gibi kontrol eder. Manuel olarak tuşlara dokunduğunuzda kayıt yapmak ve oynatmak için yapılmış.Fakat içerisine bir opto izolatör koyarsanız bu iki anahtarı kontrolöre bağlayabilir ve programlanmış kontrolörden gelen elektrik sinyaliyle aktive edebilirsiniz. Arduino bu yüzden güçlü çünkü çalışan her tür makineyi kontrol edebilirsiniz. Genç insanlara verilebilecek inanılmaz bir araç, bu yıllarda içinde yaşadıkları berbat gerçeklerle iletişim kuruyorlar. İlk öğreteceğiniz şey sadece tüketici - "Kumandayı makineyle kullanın" tarafı- kısmı değil; kontrolün nasıl yapıldığını ve içerisinde ne bulundurduğunu anlamak mümkün. Çünkü şuan bütün bu çocuklar ne yapacaklarına dair bir fikirleri olmadığı çok miktarda alete sahip. Arduino ile bu şeylerin nasıl çalıştığı hakkında küçük belirtileri anlayabilirsiniz, onlara etraflarını saracak olan teknoloji dünyasına göz atabilecekleri kesin yolları öğretebilecek sistematik şeyler gösterin. Eğlenceli de aslında, elektroniği onlara öğretebilmek nasıl düşüneceklerini de öğretir. Takım çalışması yapmayı ve daha kısa vadeli projeler edinmeyi öğretir. Bir topluluğun nasıl bir parçası olunur, bilgi nasıl edinilir... Öğrencilerin bilgisayarı nasıl kullanacaklarını öğrendikleri bilgisayarla nasıl bir şeyler yapılacağını öğrendikleri zaman ki potansiyelleri bana göre, çok yüksek... Sadece 50$ ile uzun vadeli çalışmanın öğrenciler için tam olarak anlamı şu: bilgisayarlarına bir kablo takmaları ve onunla yeniden, tekrar tekrar bir şeyler yapıp ardından bunu paylaşmalarıdır. Bana göre buu yaratıcı topluluk türü genç insanlar arasında ortaya çıkıyor, bence öyle. Bu her şeyi değiştirecek ve ben gerçekten gelişimin ardından neler olacağını görmek için heyecanlanıyorum. Bu günlerde Arduiın 120.000 kullanıcıya sahip. 130.000 de olabilir. Bu sadece devre kartlarının satış miktarı. Web sitemizde yaklaşık her ay 15 milyon tıklık bir yoğunluk var. Ki bunun anlamı her gün 600.000 tıklanıyoruz. Üniversitelerde aktif olarak kullanıldığını biliyoruz, kendi kişisel projeleri üzerinde çalışan insanlarda kullanıyor. Şimdi bu eğitimin lisede bağladığını hayal edin. Gelecek "teknolojik" olmayacak, daha çok sosyal olacak; Bir çok insanın kullanmaya başladığını yerde büyük patlama tarzı şeyler yaşanacak. Arduino kullanım için kolaylığın, hatta ileride şimdikinden daha kolay olacağına dair giden bir yol olduğunu görüyorum. Bu yüzden yeni başlayanlar için için daha kolay hale getiriyoruz. Bütün favori distortion pedallarım... Big Muff.. favori mikroişlemcim Arduino' içeriyor. Kullanıcı tabanı 10 veya 20 kat büyük olabilirdi. Eğer bütün insanlar aniden dosyalarını internet üzerinde paylaşmaya başlasaydı bu sadece hepsini desteklemezdi. Sadece işe yaramazdı. Burada bir robot var. Eğer eğersem, görüyorsunuz ışık sola gidiyor. Ve kaldırınca... Arduino'nun bilgisayardan hiç anlamayan insanların bir bilgisayara bakıp nasıl çalıştığını anlayabilmelerini sağlayacak bir araç olmasını isterim. Fakat bunu satıyorum. Bu benim yaşamımı devam ettirmemin bir parçası. 10 yıldır yaptığımız gibi çalışmaya devam etmeye, yeni donanımlar oluşturabilmeye ihtiyacımız var. Topluluğun geri dönüşümlerinin devamlılığına ihtiyaç duyacağız ki bu dönüşümler onların önemli geliştirmelerle birlikte değişikliklerini ve önerilerini içerebilir. Bu 10 yıldan sonra en azından bir tane Ardunio bilgisayarımızın olmasını umuyorum... neden olmasın?